ANKARA'nın en eski yerleşim yerlerinden İstiklal Mahallesi'ndeki tarihi yapı ve konaklar, bakımsızlık nedeniyle harabeye döndü. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yanı sıra yazar Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Halide Edip Adıvar'ın zaman zaman konakladığı yapıların da aralarında bulunduğu eski evler, restore edilmeyi bekliyor.<br /> Başkent Ankara'da eski adıyla 'Leblebiciler', şimdiki adıyla İstiklal Mahallesi'nde yaklaşık 200 tarihi yapı, ev ve konak bulunuyor. Ulu Önder Atatürk'ün yanı sıra yazar Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Halide Edip Adıvar'ın zaman zaman konakladığı mahallede, 50'si tescilli olan tarihi yapılar, bakımsızlık ve ilgisizlik yüzünden harabeye döndü. Yapılar çevre için de tehlike oluşturuyor.<br /> Mahallede yaşayan yazar Necati Yalçın, İstiklal Mahallesi'nin Ankara'nın gizli hazinesi olduğunu ve mutlaka korunması gerektiğini söyledi. Yalçın, Mustafa Kemal Atatürk'ün Milli Mücadele yıllarında buradaki evlerden birinde kaldığını belirten kaynaklar olduğunu ve kendi araştırmaları sonucununda böyle bir olayın yaşandığını öğrendiğini anlattı.<br /> '100 YILI AŞKIN YAŞI VAR'<br /> Necati Yalçın, Milli Mücadele döneminde mahallenin son derece varlıklı olduğunu ve Osmanlı Devleti döneminde Yahudi yurttaşların burada oturması nedeniyle 'Yahudi mahallesi' ismiyle anıldığını ifade etti. Yalçın, "Bu evler son derece görkemli ve burada zamanında yapılmış ahşap, kerpiç yapıların 100 yılı aşkın bir yaşı var. 19 Mayıs'ın da 100'üncü yılında 100 ve daha fazla yaştaki bu yapıların korunması çok değerli olacaktır. Mustafa Kemal kaldı mı kalmadı mı diye baktığımız yapı, her yönüyle sahip çıkılması gereken bir yapı ve ne yazık ki yağmur, kar, rüzgar gibi bütün doğal olayların zarar vermesine açık" dedi.<br /> 'TURİZME AÇILABİLİR'<br /> Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin mahallede bir planlama yaptığını; ancak bunun tapu, kadastro gibi nedenlerle bir türlü onaylanmadığını söyleyen Necati Yalçın, şöyle konuştu:<br /> "Dünyanın pek çok yerinde bu kadar bile tarihi önemi olmayan yerler turizme açılıyor. Bizde ise böyle gizli bir hazinenin açılmaması inanılmaz büyük bir kayıp. Burası dinler üzerinden de turizme açılabilir. Musevi cemaati burada ciddi bir altyapıya sahip. Dolayısıyla din turizmi adı altında burası işlenebilir. Burada yılda bir kez açılan tarihi bir sinegog var, hamam var ve 3 tane de eskiden kalma tarihi cami var. Toplamda 50'si tescilli 200 tane tarihi yapı var. Bu tescilli binaların sadece 50'si bile açılabilse burada birçok mekan elde edilecek. Diğer bulunan yapılar 100 yaşında ve derme çatma değil, tarihi şekilde işlenmiş. Şu anda sağlam bir yeri kalmamasına rağmen hâlâ geçmişine ait muhteşem izler taşıdığını görebiliyoruz."<br /> 'PROJEYLE AYAĞA KALDIRILMALI'<br /> Şehir ve Bölge Planlayıcısı Prof. Dr. Mehmet Tuncer ise 'Yahudi mahallesi' diye de bilinen bölgenin geçmişteki bir özelliğinin de ticaret merkezi olması olduğunu belirterek, şunları söyledi:<br /> "Yahudi mahallesinin diğer bir özelliği ise karma-kozmopolit bir yapıda olması. Bir tarafta sinagog, bunun 50 metre ötesinde de cami var. Atatürk'ün zamanında kaldığı rivayet edilen ev, şu anda maalesef tehlike arz ediyor. Burada da bunun gibi çok ev var ve bu başkent Ankara için utanç vesilesi bir olaydır. Çünkü Ankara'nın koruma amaçlı yapılan şehir planları için 1980 yılından beri mücadele veriliyor. Lütfen eğer paramız varsa buralara da harcayalım. Çünkü bu yapılar elden gidiyor ve aynı zamanda burada yaşayan halk için de bir tehdit arz ediyor. Onun için bir an önce buralara el atılmalı ve plan, proje desteğiyle buralar ayağa kaldırılmalı."<br /> <br /> FOTOĞRAFLI</p> </p>