Esma ÇAKIR / ROMA, 28 Mayıs () - İTALYA’da 4 Mart’ta yapılan seçimlerin ardından hükümet kurma görevi verilen, popülist partilerin adayı hukukçu Giuseppe Conte, Cumhurbaşkanı Mattarella’nın ekonomi bakanı olarak düşünülen euro karşıtı ismi veto etmesi üzerine bu görevden vazgeçti. 5 Yıldız Hareketi, 'halkın iradesine saygı göstermeyerek, hükümetin kurulmasını engellemek' ile suçladığı Cumhurbaşkanı’nın azledilmesi için meclise başvuracaklarını açıkladı. İtalyan basını, ülkede 'benzeri görülmemiş bir kurumsal krizin' yaşanmakta olduğunu yazdı. Ülkeyi erken seçime götürecek teknik bir hükümetin başına, IMF Türkiye Masası eski Şefi Cottarelli’nin getirilmesi gündemde. Seçimlerin ardından hiçbir parti parlamentoda çoğunluk elde edememiş, sandıkta tek başına en çok oyu alan 5 Yıldız Hareketi ile Lig, sancılı görüşmelerin ardından koalisyonda anlaşmıştı. Özellikle ekonomi ve göç meselesinde Avrupa Birliği’ni (AB) tedirgin eden içeriğin bulunduğu "Değişim Hükümeti" adı altında bir program hazırlayan partilerin liderleri Luigi Di Maio ve Matteo Salvini, başbakan konusunda anlaşamayınca siyaset tecrübesi olmayan hukuk profesörü Giuseppe Conte’yi aday olarak ortaya atmıştı. Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, 23 Mayıs’ta Conte’ye hükümeti kurma görevi vermişti. Pazar akşamı, devletin zirvesi ile görüştükten sonra açıklama yapan Conte, elinden gelenin en iyisini yaptığını ancak bu görevden vazgeçtiğini duyurdu. EURO VE ALMANYA’YA KARŞI İSİM KRİZE SEBEP OLDU Söz konusu krize AB’ye karşı ve Euro’dan çıkma yanlısı olmasının yanı sıra, Euro'yu "Almanya’nın hapishanesi" olarak niteleyen ekonomist Paolo Savona’nın ekonomi ve finans bakanlığına önerilmesi yol açtığı bildirildi. Başta Almanya olmak üzere AB’yi endişelendiren bu seçim, Alman basınında çok sert ifadelerle eleştirdi. Cumhurbaşkanı Mattarella’nın, ekonomi bakanlığına başka ismi önermeleri teklifine ise Lig ve 5 Yıldız liderleri kararlı bir şekilde karşı çıktı ve Cumhurbaşkanı’nı, kendilerine oy veren halkın taleplerini görmezden gelmekle itham etti. Mattarella, popülistlerin hükümet planının gerçekleşmemesi üzerine yaptığı açıklamada, bakanların ismine karşı çıkma konusunda anayasal hakkını kullandığının altını çizdi ve bu konuda dayatmaları kabul etmediğini belirtti. Mattarella, Euro karşıtı mesajlar veren bir bakanın, kendisinin garantörü olduğu İtalyanların tasarruflarını riske atabileceğini de ekleyerek, Euro Bölgesi’ndeki belirsiz pozisyonlarının, İtalyan ve yabancı yatırımcıları endişelendirdiğinin altını çizdi. 5 YILDIZ: CUMHURBAŞKANININ AZLİNİ TALEP EDECEĞİZ Devletin zirvesinin tavrı, hem Lig hem de 5 Yıldız kanadında oldukça sert tepkiyle karşılandı. 5 Yıldız lideri Luigi Di Maio, çok kızgın olduğunu söyleyerek, ülkeyi değişime götürecek bu hükümetin doğması için günlerdir çok çalıştıklarını ancak bunun engellendiğini söyledi. Cumhurbaşkanının bu tavrının demokrasiyle ilişkilendirilemeyeceğini öne süren Di Maio, 5 Yıldız Hareketi’nin hükümet etmemesi için elden gelenin yapıldığını dile getirerek, "Bu, burada bitmeyecek. Halkın iradesine saygı gösterilmedi. İtalya’nın hükümetine, başka ülkeler ya da derecelendirme kuruluşları mı karar verecek? Ne yazık ki bu ülkede AB eleştirilemiyor" diye konuştu. 5 Yıldız lideri Di Maio, sorumsuzlukla suçladığı Mattarella’nın azli için parlamentoya başvuracaklarını açıkladı. Lig ile birlikte seçime ittifak halinde giren ancak muhtemel koalisyondan dışlanan Silvio Berlusconi ise, Cumhurbaşkanı'nın azledilmesi talebinin sorumsuzluk olduğunu ve erken seçime ilişkin devletin zirvesinden gelecek bir kararı beklediklerini söyledi. İtalya Anayasası’nın 90’ıncı maddesi, devletin zirvesinin azlini, 'yüksek derecede vatana ihanet' ya da 'anayasaya saldırı' durumlarında mümkün kılıyor. İtalyan basını bu durumu, 'eşi görülmemiş bir kurumsal kriz' olarak niteliyor. SALVINI: BRÜKSEL, BERLİN, PARİS BİZİ YILDIRAMAYACAK Lig lideri Matteo Salvini de, Cumhurbaşkanı’nın, halkın iradesine karşı kararının 'çılgınlık' olduğunu söyleyerek, "İtalyanlardan yanımızda olmalarını istiyoruz. Bu ülkede sınırlı bir demokrasi ve egemenlik var ve biz, bunları yeniden elde etmek istiyoruz. İtalya, yeniden özgür bir ülke olmalı. Asla kimsenin kölesi olmayacağız" diye konuştu. İtalya’nın, Brüksel, Berlin ve Paris’e diz çökmüş durumda olduğunu ifade eden Salvini, "Şimdi, öncekinden çok daha öfkeliyim. Beni yıldıracaklarını ya da korkutacaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar. Mücadelemi sürdüreceğim" dedi. Salvini AB’nin dayatmasıyla bir hükümet kurulmasına karşı olduklarını sözlerine ekleyerek, ağustos ayında erken seçime gitme çağırısı yaptı. TÜRKİYE’NİN YAKINDAN TANIDIĞI BİR İSME HÜKÜMET KURMA GÖREVİ VERİLEBİLİR Öte yandan, Cumhurbaşkanı Mattarella'nın Türkiye’nin yakından tanıdığı Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Masası eski Şefi, ünlü ekonomist Carlo Cottarelli'ye ülkeyi erken seçimlere götürecek bir teknik hükümet kurma görevi vermesi bekleniyor. Mattarella bu isimi bugün sabah görüşmek üzere cumhurbaşkanlığı sarayına çağırdı. Mattarella’nın, IMF Türkiye Masası eski Şefi, ünlü ekonomist Carlo Cottarelli’ye, ülkeyi erken seçimlere götürecek bir teknik hükümet kurma görevi vermesi bekleniyor. Bu arada Mattarella, erken seçim için parlamentoya danışacağını söyledi. Türkiye'nin ekonomik kriz yaşadığı 1999-2001 döneminde IMF'de bu görevi üstlenmiş olan Cottarelli, akıllarda kalmayı başarmıştı. Geçen yıl bir söyleşi veren Cottarelli, Türkiye ekonomisindeki dönüşümü "muazzam bir ilerleme" olarak değerlendirmişti. Hayata geçirilmesine izin verilmeyen popülist partilerin hükümet programı, dış borcu 132 milyar Euro’yu bulan ve kırılgan bir ekonomisi olan ülke için risk olarak görülüyor. Programda, kemer sıkma politikasından ziyade vergi indirimi hedefleri ve emeklilik yaşının düşürülmesinin yanı sıra, göçmenlere karşı da sert tedbirler yer alıyordu. Cottarelli de, bu ekonomik programı kararlılıkla eleştiren isimler arasındaydı. Euro Bölgesi’nin üçüncü büyük ekonomisi olan İtalya'nın bu para biriminden çıkma ihtimali, iş dünyası ve Avrupa Merkez Bankası'nı endişelendiriyor.