İyiliği emret, kötülükten sakındır, dürüst ve adil ol

Hazreti Muhammed sas. Peygamberimiz buyuruyor: “ İçinizden biri, bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse, diliyle değiştirsin.

Abone Ol

 Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Buyuruyor: “ Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun! Başka yollara sapmayın! Sonra onlar sizi, Allah’ın yolundan ayırır. İşte sakınasınız diye Allah bunları size emretti.”

                Yüce Allah cc. Al-i İmran suresi 92. Ayette mealen buyuruyor: “ Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, gerçek iyiliğe erişemezsiniz. Küçük büyük ne verirseniz, Allah onu kesinlikle bilir.”

Hazreti peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Müslüman; diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Mümin de; canları ve malları konusunda, kendisine karşı güven hissettikleri kişidir.”

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ ( Herhangi bir konuda) hakemlik yaptığınız zaman adil olun.”

Yüce Allah’ın bir adı da; El- Adil’dir. Hakkı hakikati, hukuku ayakta tutmak için adil- adaletli olmalıyız. Adaletli olmayan bir kişinin, liderin, yöneticinin halk ve Hakk tarafından beğenilmesi, takdir edilmesi, övülmesi, teşekkür edilmesi, memnun olunması mümkün değildir. Adalet hayatın- yaşamın vazgeçilmez ilkesi, prensibi, kuralıdır. Bizim ülkemizin ve dünyanın en çok istenen, aranan, bulunamayan ilkesi; adalettir. Adil insan aramaktır. Şu anda dünyada adil, adaletli bir yönetici yoktur. Adalet; ibadetlerin, iyiliklerin, uygulamaların amellerin orta yollu olmasını sağlar. Gerilik ve aşırılıktan kurtar. Bir sade vatandaş, birey, aile büyüğü, toplum önderi, devlet yönetici mutlaka ama muhakkak adil- adaletli olmalı. Eğer değilse, pek bir değer, önem, kıymet taşımaz. Adaletli- adil insan; hakka hukuka doğruluğa dürüstlüğe hakkaniyete güzel ahlaka edebe, af eder, merhametli, şefkatli davranır. Haksızlık etmez. Zulmetmez. Mutlak dosdoğru, mutlak dürüst, mutlak adil olmak; Yüce Allah’a özel bir durumdur. İnsan eksik, hata, yanlış yapabilir. Ama fark ettiğinde, yanlıştan dönmelidir. Tövbe etmelidir.

Müslüman her türlü yanlıştan, zalimlikten, zulümden, boş söz konuşmaktan, kötü davranmaktan, her türlü sapkınlıktan sakınmalıdır. Kur’ân ve sünnete uymayan herkes mutlaka zalimlik eder, zulmeder. Haksızlık yapar. Allah cc. Da bunun hesabını mutlaka sorar. Kul hakkı, Allah cc. Tarafından af edilmez. Bu bilinmelidir. Günümüzde kul hakkına duyarlı olmayanların sayısı çok artmıştır. Her işte mutlaka hile, sahtecilik, sahtekârlık, haksızlık, hukuksuzluk yapılmaktadır. Kul hakkı ile cennete gidilmez, girilmez. Bu da bilinmelidir. Bir düşünün! Bir ekmek fırını günde 5 bin ekmek çıkarmaktadır. Her birinden 15- 20 gram bilerek çalmaktadır! Bir de düşünün! Bir devlet yöneticisi haksızlık yaparak; devleti, milleti yönetmektedir! Bu gibilerin sonlarını düşünemiyorum!

Sadece bilgili, bilinçli, samimi, takva mümin ve Müslüman, toplumun teminatıdır. Toplumu ayakta tutar. Toplumun huzur, mutluluk, rahatlık içinde yaşamasını sağlar. Her işini, görevini, ödevini, yükümlülüklerini mutlaka; hak hukuk doğruluk dürüstlük adalet hakkaniyet güzel ahlak edep hayâ, hak hukuk ilkeleri ile yapar, yaptırır. Yapmazsa, kul hakkına girer.

Allah cc. Maide suresi 8. Ayette buyuruyor: “ Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle tanıklık yapanlar, olunuz.”

Adaletli olan toplumlar ayakta kalırlar. Adaletsiz olan toplumlar; anarşi, şiddet, terör, çatışma, iç savaş derken; savaşa sürüklenir! Sosyal hayat- yaşantı ancak adaletle sağlanır. Toplumlar ancak adaletle huzur ve mutluluğa erişir. Müslüman, inanan, inanmayan herkese adaletle davranır. Ayrımcılık, ayrıcalık yapması; zalimlik, zulüm olur.

Peygamberimiz sas. Müslümanı şöyle tarif etmiştir.

Müslüman; diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir.

Mümin; insanların canları ve malları konusunda kendisine karşı güven- emniyet hissettikleri kişidir.

Huzurlu ve güvenli bir toplumu ancak gerçek anlamda mümin ve Müslüman sıfatlarına sahip olan samimi kişiler sağlar.

İslam dini, kardeşlik, dostluk, barış, esenlik, birlik, beraberlik gibi binlerce güzelim değeri içinde bulundurur.

Peygamberimiz sas. Şöyle buyuruyor: “ Sizden biriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi içinde istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olamaz.”

Müslümanlar, merhametlidir, şefkatlidir, müşfiktir, acır, yardım eder, dayanışma içinde olur, başkalarının ayıp ve kusurlarını örter ve düzeltir. Kardeşlik, dostluk ilkelerine bağlı olur.

Müslüman dediğin, sadece ad- isim ile olmaz, olmamaktadır. Müslümanların belli ön adları- sıfatları vardır. Bu sıfatlara sahip olmalı. Birinci sıfatı; iyiliği emretmesi, kötülüklerden sakındırmasıdır. Allah’ın emirlerini çoğaltarak, yaymasıdır. Kötülükleri azaltarak, engellemesidir. Herkes makamına, mevkiine göre hukuki görevini yapmalıdır. Allah’ın haram kıldığı tüm eylemlerden, alışkanlıklardan, davranışlardan sakınmalıdır.

Allah cc. Al-i İmran suresi 110. Ayette mealen buyuruyor: “ Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyilikle emreder; kötülükten sakındırırsınız.”

Şunu asla unutmayın. Bugün ülkemizde ve tüm dünyada değil iyiliği emretmek, kötülüklerden sakındırmak; hakkı hakikati söylerseniz, bir şekilde cezalandırılıyorsunuz. Cinsel sapkınlık, sapıklıktan söz ettiğinde, sosyal medyan kısıtlanıyor! Emperyalizmin, Siyonizm’in kötülükleri anlatıp; sakındırmak isterseniz, engelleniyorsunuz. Benim 6 yılda 23. Kez sosyal medyam engellendi. Öğrenciliğimde ve öğretmenliğim esnasında zaten çok büyük, çok kötü haksızlıklara, fiili saldırılara uğradım.

Allah cc. En’am suresi 153. Ayette buyuruyor: “ Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun; başka yollara sapmayın. Sonra onlar, sizi Allah’ın yolundan ayırır. İşte sakınasınız diye Allah bunları emretti.”

Dikkatli olun! En çok din istismarı edenler vardır. Müslüman görünürler ama her kötülüğü yaparlar. Allah cc. İle din ile iman ile halkı kandırırlar. Gösteriş için, çıkar içinde İslam dinini istismar edenler vardır. Çok sayıda tarikat şeyhi, cemaat lideri, siyasi parti başkanı gibi olanlar; en son ihanet, hainlik, alçaklık içine düştüler! Çok güzelim, çok iyi, hak ve hakikat olan dinimizi, hiçbir harfi değişmeyen Kur’ân-ı Kerim’i istismar edenlere asla güvenmeyin ve bağlanmayın. Kur’ân, sünnet, İslam dinine inanmayanlar, yaşamayanlar; mutlaka illet, zillet, sapıklık, sapkınlık içindedir. Sözlerine katiyen inanmayın. Taraftarları kesinlikle olmayın.

Müslüman olarak sadece Kur’ân, sünnet, İslam dinine bağlanın. Aklınızı, vicdanınızı, insafınızı bu değerlere göre işletin. İslam dinini münafıklardan, günahkârlardan, zalimlerden, yalancılardan, gösterişçilerden, çıkarcılardan, kâfirlerden öğrenmeyiniz. Kur’ân, Yüce Allah cc. Sözüdür. Hazreti Muhammed sas. Yüce Allah’ın peygamberidir. Onları bırakıp da, sapık sapkın zalimlere aldanıp, kanmayın ve de bağlanmayınız. Yanlışları sorgulayın, yargılayın ve irdeleyin. Ama hak ve hakikate dil uzatmayın.

Müslümanın sıfatları, özellik ve nitelikleri; İslam dini ve bilim özellikli olmalıdır. Başka türlüsü olmaz, olamaz, düşünülemez. Bugün ideolojisi olmayan pek az Müslüman kalmıştır. Hemen herkes kendine bir put, tapacak obje bulmuştur. İslam dinini arka sıralarda bırakmış. Kendine bir tapma sapkınlığı bulmuştur. Böyle olunca da, pek çoğu açıktan; İslam, Müslüman, din- iman düşmanlığı yapmaktadır. İslam dinine yalan, iftiralar koşmaktadır. Müslümanlara da; gerici, yobaz, geri kafalı gibi pek çok lakap, takma ad takmaktadır. Elin kâfir gâvuru ile aynı dili konuşmaktadırlar! Bu böyle olmaz, olmamalı. Müslümanlarda kendine çeki düzen vermeli.

Gerçek anlamda dosdoğru ve sahih bir samimi bilge bilinçli Müslüman şu özellikleri, ideolojileri kendinde bulunduramaz. Müslüman; komünist, sosyalist, kapitalist, ateist, Marksist, Leninist, Stalinist, Maocu, laik, seküler, Kemalist, Fetöcüler, ırkçı, kavmiyetçi, sapkın dinci, gerici, ırkçı milliyetçi, zalim, cinsel sapkın sapık, homoseksüel gibi sapık sapkınlıklar; insanların doğasına, İslam inancına 180 derece terstir, zıttır, aykırıdır. İslam ile uzaktan yakından ilgisi ilişkisi asla yoktur. Müslümanlar, bu gibi sapkın görüşler yüzünden bölünüp, parçalanmış. Birbirlerine düşman hale getirilmiştir. Bugün, bunların Asya’da bulunan felsefi- beşeri dini inançlardan farkı yoktur. Onlarda bu ideolojiler gibi beşeri- felsefi inanca şahaptırlar. Her birinin bir putu vardır. Her biri bir heykeli, adı- ismi tanrı edinmişlerdir. Allah cc. İnançları yoktur. Pek çok tanrı edinmişlerdir. Hala Hindu inancının 900 milyon taraftarı banmaktadır. Budizm ve diğer felsefi- beşeri inançlarda, bunlar gibi uydurma, düzmece, eski inanışlar gibidir. Çok yazık diyorum. Allah cc. İnşallah hidayetlerine neden olur. Onlarda hidayet isterler, inşallah. İnsan istemeyince, Allah cc. Nasip etmez.

Bugün, insanları aldatmak için, başkalarını eleştirenler, kınayanlar, yerenler daha çok evrensel değerleri kullanmaktadır. İnsanların zevkine, keyfine, nefsine uygun hareket etmekte, söz söylemektedirler. Demokrasi allanıp, pullanmaktadır. Demokrasi güzellemesi yapılmaktadır. Uygulamada ise tam bir faşizm, komünizm cuntacılığı uygulamaktadır. İnsan hakları kullanılmaktadır. Özgürlük kullanılmaktadır. Bu değerleri kullananlar; tam bir faşist, komünist, katliamcı katil, terör yanlısı ve desteklisi, terör ile işbirliği yapanlar, darbecilerle beraber hareket edenler olmaktadır. Bunun için lafa değil icraata bakmalı. Aldanmamalı. Kanmamalı. Tuzağa düşmemeli.

Ayetlerde, insanların topraktan, çamurdan yaratıldığı, canlıların sudan yaratıldığı açıklanıyor. İnsanlar öğrenme, bilme, anlatma, açıklama, yapma yeteneğine sahiptir. İnsan bilmediğini, bilenlerden sorup öğrenmeli.

Allah cc. Buyuruyor. “Bilmiyorsanız, ilim ve zikir ehline sorun, öğrenin.”

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “Âlim, ilmiyle amel edendir.”

Allah cc. Farklı ayetlerde insanın, Müslümanların şu özelliklerde olmasını emrediyor:                  Müslüman; “kibar olmalı. Gerçeği, doğruyu konuşmalı. Zarif olmalı. Doğru ve dürüst olmalı. Yalan söylememeli. İftira atmamalı. Anlamlı konuşmalı.”

İnsan olmadan mümin Müslüman olunmaz. Önce insan olmalı. Sonra Müslüman olma girişiminde bulunmalı. Müslüman harika harikulade şahane estetik sistemli düzenli intizamlı nizamlı Allah cc. İradesi ile hareket eden şaha mükemmel muazzam muntazam olgun bilge insandır. Yapmacık işi olmaz. Gösteriş yapmaz. Samimidir. Kişiliği yüksek, işleri yararlı iyi güzeldir. Dosdoğrudur dürüsttür adildir. Çıkarcı değildir. Harama yönelmez. Kendine putlar edinmez. Yalakalık yapmaz. Sempatiktir. Nettir. İçi ve dışı birdir. Başkaları tarafından kötü işlerde kullanılmaz. Kendini kullandırmaz. Kötülük yapmaz. Kötülere destek vermez. Huzurlu mutlu kişidir. Zayıf, fakir, bilgisiz, cahil garip ezik değildir. Günah işlemeye eğilim göstermez. Hayatını- yaşantısını İslam ve bilim ile yaşar. Müslüman hiçbir varlığa, hiçbir insan haksızlık etmez. Kul hakkına girmez. Soylu ve asıl kişidir.

Şunu çok iyi bilir: “ Allah cc. Kulunun amelsiz sözünden memnun, hoşnut olmaz.”

Hazreti Ali ra. Diyor ki: “ Fakirin yanında zenginliğinden söz etme!

Hastanın yanında sağlıklı olduğunu anlatma!

Dertlinin yanında mutluluğunu anlatma!

Mahkûmun yanında özgürlüğünden bahsetme!

Çocuksuz ailelerin yanında çocuklarını övme!

Yetimin yanında anne ve babandan bahsetme!”

Şadi Şiraz’ı diyor ki: “ Sorun, cahil olman değil; kendini âlim- bilgin sanmaktır!”

Hazreti Ali ra. Diyor ki: İlim bütün iyiliklerin anahtarıdır.”

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Bizi doyurup içiren ve Müslümanlardan eyleyen, Yüce Allah’a hamt olsun.”

Yüce Allah cc. “Mümin erkekleri ve mümin kadınları, işlemedikleri şeyler yüzünden, incitenler; bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmişlerdir.”