Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Karaciğer Pankreas Safra Yolları Ünitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Acar Tüzüner, halk arasında kapalı ameliyat olarak da bilinen laparoskopik cerrahinin, karaciğer ameliyatlarında uygulanması sayesinde hastaların daha çabuk iyileştiğini ve az ağrı hissettiklerini söyledi.

Tüzüner, kapalı cerrahinin hastalara konforlu bir tedavi sağladığına dikkat çekti.

Operasyon hakkında bilgi veren Tüzüner, “Karın bölgesi ameliyatlarında çığır açan laparoskopik cerrahi ile ameliyat bölgesine ulaşmak için büyük bir kesi yapılmadan 5-10 mm olan küçük delikler yardımıyla cerrahi işlem uygulanır. Karaciğer cerrahisindeki güncel gelişmeler sonucu başarıyla uygulanan laparoskopik karaciğer cerrahisi de hastalarımıza konforlu bir tedavi ve iyileşme olanağı sunuyor. Geleneksel karaciğer cerrahisinde ortalama 20 cm civarında kesi boyutu söz konusu iken kapalı karaciğer cerrahisi 5-10 mm’lik 3-4 giriş deliğinden yapılmaktadır. Bu sayede hastalarımız 2-3 gün içerisinde taburcu olabilmekte ve ameliyat sonrası ağrıları belirgin ölçüde azalmaktadır. Kapalı karaciğer cerrahisi, ameliyat sırasında kanamaları azaltması yönüyle de kansız cerrahi olarak tanımlanabilir. Ayrıca ameliyat sonrası fıtık, akciğer enfeksiyonları ve kesi yeri komplikasyonları çok daha az görülüyor. İleri cerrahi teknik ve ekipman gerektiren bu yöntem seçilmiş merkezlerde başarıyla uygulanıyor. Kalın bağırsak ve rektum kanserleri sonrası, karaciğerine metastaz yani sıçrama durumu söz konusu olan hastalarımız için hem kolon hem de karaciğer ameliyatlarının kapalı cerrahiyle yapılması oldukça önemli bir gelişmedir" diye konuştu.

Günümüzde yapılan karaciğer ameliyatlarının yüzde 70’inin kapalı cerrahi yöntemiyle ve çok başarılı bir şekilde uygulandığına vurgu yapan Prof. Dr. Acar Tüzüner, laparoskopik cerrahinin hastaların tedavisinde de iyileşme sürecinde de çok önemli yararlar içerdiğini söyledi.