Kayseri Ticaret Odası’nın (KTO) Mayıs ve Haziran Meclis Toplantısı’nda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy; "Salgın; insan sağlığının, dijitalleşmenin ve kendi kendine yeten ülke olmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi" dedi.

Oda Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantıda gündem maddeleri okunarak oylandı. Daha sonra üyelere hitap eden KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy; Şubat ayının ardından ilk kez yüz yüze toplantı gerçekleştirdiklerini kaydederek bu dönemde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Başkan Gülsoy; "Dört ay aradan sonra meclis salonumuzda sosyal mesafe, maske gibi kurullara uyarak da olsa, bizi yüz yüze bir araya getiren Rabbim’e şükrediyorum. Değerli arkadaşlarım; hepinizin bildiği gibi yüz yüze son toplantımızı Şubat ayında yapmıştık. Martın ortasından itibaren bütün dünyayı esir alan Covid-19 adlı virüs nedeniyle mart ve nisan meslek komiteleri ve meclis toplantımızı Sayın Valimizin de katılımı ile video konferans yoluyla gerçekleştirdik. Mayıs ayında il ilçe Oda/Borsa Genişletilmiş Müşterek Meslek Komitesi toplantımızı ise hatırlayacağınız gibi odamızın organizasyonunda yine aynı metotla değerli hemşehrimiz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanımız Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun da katılımıyla, şehrimizdeki 5 oda ve borsamızın meslek komiteleri ortak toplantısı olarak yapmıştık. 124 yıllık tarihi ile Kayseri’nin en büyük meslek örgütü olan Ticaret Odamız, emin olun üç aylık pandemi sürecinde daha yoğun ve hassas bir çalışma dönemi geçirdi. İnsan sağlığına önem vererek üyelerimize kaliteli ve daha iyi hizmet verebilmek için esnek çalışma ve online çalışmaya özen gösterdik. Üyelerimizin taleplerini de ağırlıklı online olarak karşıladık. Özellikle hafta sonları veya resmi tatil günlerinde sokağa çıkma kısıtlaması olduğu dönemde, faaliyetlerini sürdürmesi gereken tüm işyerlerine ve çalışanlara gerekli belgelerin verilmesi adına valiliğimiz ve Pandemi Kurulu ile yakın çalışma içerisinde olduk. Valiliğimize ve kaymakamlıklarımıza yaptıkları çalışmalardan dolayı huzurunuzda teşekkür ediyorum" dedi.

Oda olarak pandemi sürecinde tüm imkanları seferber ettiklerinin altını çizen Başkan Gülsoy; "Pandemi sürecinde oda olarak imkanlarımızı seferber ettik. Nefesimiz yetene kadar üyelerimizin yanındayız dedik. Nefes kredisi için şu ana kadar odamızdan 788 üyemize 40 milyon 900 bin TL kredi kullandırıldı. Küçük İşletme Cansuyu kredisinde de 855 üyemiz 21 milyon lira kredi kullanmıştır. İşe Devam Kredisinde 3 bin 500 kişiye yaklaşık 2 milyar 500 milyon TL Kayseri’de kullanım sağlanmıştır" ifadelerini kullandı. Sicil Affı’nın ivedi olarak genele ve tabana yayılmasını istediklerini belirten Gülsoy; "Söz bankalardan açılmışken biliyorsunuz hükümetimiz öncülüğünde kamu katılım finans kuruluşları yeni normale dönüş sürecinde ekonomik ve sosyal hayatı canlandırmak için 4 yeni finansman paketini devreye aldı. İçinde bulunduğumuz bu süreçte konut, otomobil, tüketici ve tatil için düşük faizli kredi paketi önemli bir adım. Bu imkanların sağlanması ile vatandaşlarımızın ertelediği alımlarla birlikte iç piyasada ciddi bir hareketlilik oluştu. Sektörlerimizin daha da güçlü bir şekilde canlanacağına inanıyorum. Nefes kredisinde de, bankaların diğer uygulamalarında da geçmişte kısmi ödeme zorluğuna düşmüş bulunan işletmelerimize maalesef yeterince destek olunmuyor. Biz Anadolu’daki meslek örgütleri olarak iflas etmiş, batmış-bitmiş işletmelere kredi verilsin demiyoruz. Ancak, çarkını iyi kötü döndüren, küçük çaplıda olsa ara ara ödeme güçlüğü çeken işletmelerimize bir tık nefesle verilecek destek, emin olun onların ekonomimize daha fazla katkı vermesini sağlayacak. Bunun için mutlaka işletmelerimizle ilgili ‘Sicil affı’ nın ivedi olarak gündeme alınmasını bekliyoruz. Bu destek ve kredilerin gerçek ihtiyaç sahiplerine verilmesi gerektiğinin bir kez daha altını çizmek istiyorum. 2017’de çıkan ‘Sicil affı’nın ivedi olarak genele ve tabana yayılmasını istiyoruz. Ufak tefek aksaklıkların görmemeleri gerekir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Covid-19’un meslek hastalığı kabul edilmesi gerektiğini de vurgulayan Gülsoy; "Bir diğer sıkıntımız ise Covid-19’un işyerleri için meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi. Bu sıkıntımızı ilgili bakanlarımızla yaptığımız tele konferans bağlantılı toplantılarımızda da ifade ettik. Çalışma Bakanlığımız Covid-19’un işyerlerimizde çalışanlar için bir meslek hastalığı olarak kabul edilmeyeceğini Resmi Gazete’de bir genelge olarak yayınladı. Yeni normalleşme sürecinde biz tüm enerjimizi işimize vermek istiyoruz. Mahkeme kapılarında enerjimizin düşmesini istemiyoruz. Bunun için TBMM’nin açılmasından sonra bir torba yasaya bu endişemizi giderecek bir madde eklenmesi ve bunun kanun haline getirilmesini arzu etmekteyiz. Büyüklerimiz ‘Allah devlete çok versin’ derdi. Elbette her devletin ekonomik imkanları bir değil. Virüsü insan sağlığı ve ticari hayat açısından çok daha ağır atlatan bazı ülkeler, ekonomik güçleri nedeniyle daha erken toparlanabilirler. Hazine ve Maliye Bakanımız geçtiğimiz hafta yaptığı değerlendirmede Ekonomik ve İstikrar Kalkanı Paketi’nin maddi tutarının 280 milyar lirayı bulduğunu söyledi. Hatta, Bakan Albayrak, ’Bu rakama ekonomik büyüklük olarak bakarsak, 600 milyar lirayı buluyor. Bu da milli gelirimizin yüzde 11’ine tekabül ediyor’ dedi. Yeri gelmişken bu vesile ile ifade edeyim ki, bir süredir yeniden gündeme gelen işsizlik fonu ve tazminat konusu ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda, işveren payının artırılması zaten zor günler geçiren işletmelerimizi tümden darboğaza sürekler. Biz her iki tarafında hak kaybının olmamasından yanayız. Bu konuda hükümetimizin gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

"Salgın insan sağlığının, dijitalleşmenin ve kendi kendine yeten ülke olmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi"

Gülsoy konuşmasına şöyle devam etti;

"Dünkü bakanlar kurulu toplantısından sonra sayın cumhurbaşkanımızın iradeleriyle pandemiden etkilenen çalışanlarımıza verilen Kısa Çalışma Ödeneği’nin 1 ay daha uzatılmasını yerinde bulduğumuzu ifade etmek isterim. 1 ay sonra kısa çalışma ödeneğinin yeniden uzatma konusunu sayın cumhurbaşkanımızın günün şartlarına göre yeniden değerlendireceğini düşünüyorum. Sanayimizin teknolojik dönüşüm, kaynak ve yatırım sorunu bulunuyor. İnsan kaynağımızın kaybedilmemesi, işçi-işverenin karşı karşıya bırakılmaması, fabrikaların açık olması, işletmelerin faaliyetlerini yürütmesi ve pazarlarımızın korunması büyük önem taşıyor. Doğru önlemleri almak zorundayız. Devletimiz açıklamış olduğu önlem paketleriyle ekonomimizde çarkların daha hızlı dönmesi için yeni ilave tedbirlere ihtiyaç olabilir. Pandeminin bize verdiği mesajları iyi okumamız lazım. Bu salgın insan sağlığının, dijitalleşmenin ve kendi kendine yeten ülke olmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Pandemi sürecindeki iki ayda e ticaret bir önceki bir yıl gibi yüzde 47 oranında artış gösterdi. Vatandaşların alışkanlıklarını da dikkate alarak, e ticaret ve dijital dönüşüme hepimizin ayak uydurması gerekiyor. Saha araştırmaları online ticaretin, 7 yıllık hayalini 7 haftaya sığdırdığını gösteriyor. Bu dönemde ambalaj, eve servis, kargo hizmetlerinin önemi bir kez daha görüldü. Üretim alanlarımıza göre hepimizin yeni stratejiler geliştirmesi lazım. Elbette bundan sonra milli savunma sanayimiz gibi, milli sağlık-medikal, milli tarım politikalarımız olacak, olmalı. Devletimizin bu noktada müteşebbisleri önümüzdeki günlerde teşvik edici kararlar alacağına inanıyorum. Bu süreçte daha önce vergi , SGK borçlarının yapılandıran işletmelerimizin bir bölümünün nakit akışının bozulması nedeniyle bu ödemelerini aksattığını biliyoruz. Bunun için yeni bir vergi affı demiyorum; ancak yapılandırmaların, yeniden bir ödeme takvimine bağlanması, yine bu süreçte öz kaynaklarını kullanarak vergi ve diğer ödevlerini gününde yerine getiren işletmelere de belli oranlarda teşvik, indirim ve iade uygulaması yapılması gerektiğine inanıyoruz."

Öte yandan, toplantıya katılan Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik de, korona virüsle ilgili meclis üyelerine bilgiler verdi.