Kayseri Ticaret Odası (KTO) Şubat ayı olağan meclis toplantısı, koronavirüs salgını sebebiyle alınan tedbirler kapsamında, video konferans ile gerçekleştirildi. KTO Başkanı Ömer Gülsoy, esnaf, tüccar ve sanayicilerin öncelikli aşılanmasını beklediklerini söyledi. Pandeminin etkisiyle hizmet sektörünün bitme noktasına geldiğini belirten Gülsoy, “Kayseri’de birçok işyerinin camında ‘nefes alamıyoruz’ yazıları dikkat çekiyor. Bu sektöre acilen can suyu, nefes vermek zorundayız” dedi.

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Şubat ayı olağan meclis toplantısı, koronavirüs salgını gölgesinde video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya; Başkan Ömer Gülsoy, Yönetim Kurulu üyeleri, Meslek Komitesi ve Meclis Üyeleri, Kadın Girişimciler Kurulu, İcra Kurulu Üyeleri, Yüksek İstişare Kurulu Üyeleri, Meclis Başkanlık Divan üyeleri katıldı. Saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından görüşülen gündem maddeleri kabul edildi. Toplantıda, ay içerisinde yapılan faaliyetlere de yer verildi.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, COVİD-19 Pandemisinin bütün dünyada hem insanoğlunun hayatını, hem de ticareti olumsuz etkilediğini hatırlatarak başladı. COVİD-19 salgının ekonomiye etkilerine değinen Başkan Gülsoy, Kısmen de olsa ihracat odaklı çalışan üretim, yani sanayi sektörü salgından çok etkilenmedi. Ama çarşı-pazarda ciddi sıkıntılar var. Hele hele hizmet sektörü bitti, bitiyor. Kayseri’de birçok işyerinin camında ‘nefes alamıyoruz’ yazıları görüyorsunuz. Bu sektöre acilen can suyu, nefes vermek zorundayız” ifadelerini kullandı.

Hükümetin salgın ile mücadelede kısıtlamayı yerele indirgeme kararı almasını değerlendiren Başkan Gülsoy, “Bu geç alınmış bir karar. Gerekirse HES kodu uygulaması ile maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyarak ve bu kuralları sıkı denetleyerek, buradaki işyerlerini açmalıyız” diye konuştu.

Kayseri’de vaka sayılarının halen yüksek seyrettiğinin altının çizen Başkan Ömer Gülsoy, “Uyarılara biraz daha dikkat edersek sarı listeye, yani ‘normal’ olarak görülen iller arasına katılacağız. Son iki haftanın verileri baz alınarak 1 Mart’tan itibaren kısıtlamalar esnetilecek. Bu noktada il ve ilçe hıfzıssıhha kurullarının elbette ‘öncen insan-önce sağlık’ dedikten sonra, üyelerimizin ve küçük esnafın yaşamasını da sağlayacak esnekliği göstereceğini umuyoruz. Gelin hep beraber Turuncuyu, sarıya, sarıyı maviye çevirmek için mücadele edelim” dedi.

Konuşmasında Kayseri’deki aşılama çalışmaları hakkında da bilgiler veren Başkan Gülsoy, şu ana kadar 125 bin civarında aşılama gerçekleştirilmiş. Bu toplam nüfusun yüzde 9’u,aşılanması gereken nüfusun ise yaklaşık yüzde15’i gibi. Aşılamayı ne kadar hızlı yapabilirsek, normale o kadar çabuk döneriz. Aşılama tüm dünyada orantılı olarak yapılmazsa uluslar arası ticarette dengelerin sağlanması da zor olur. Bazı ülkeler aşıya rahatlıkla ulaşabilirken, birçok ülke maalesef tek bir aşı bile bulamıyor. Yani para ile aldığımız aşının dağıtımında da adalet istiyoruz. Her gün işyerine giden, doğal olarak ticaretini yaparken hem çalışanlar, hem de müşteri ile temas kurmak zorunda kalan esnaf, tüccar ve sanayicilerimizin de öncelikli olarak aşılanmasını beklemekteyiz” diye konuştu.

Başkan Gülsoy, Meclis konuşmasında Eğitimde Tedbirli İkinci dönem başladığını hatırlatarak üniversitelerde de yüz yüze eğitime geçilmesini beklediklerini söyledi. Gülsoy, sözlerini söyle sürdürdü:

“Köylerdeki okullarımız da yüz yüze eğitime geçti. Şehir merkezinde de önümüzdeki haftadan itibaren yüz yüze eğitim inşallah başlayacak. Bu arada 80 bin öğrencisi olan 4 üniversitelerimizde de yüz yüze eğitime geçilmesini bekliyoruz. Üniversitelerimizde okuyan 80 bin öğrencimizin 40 binden fazlası şehir dışından geliyor. Yani 50 bin öğrencinin eğitimi için şehrimize gelmesi ticareti her manada canlandıracaktır. YÖK uygulamalı derslerin yüz yüze, diğerlerinin ise online yapılmasını tavsiye etti. Vaka sayılarına göre illerde de valiliklere ve üniversitelere yüz yüze eğitim için yetki verilmelidir.”

Gara operasyonda 16 şehit verdiğimizi ifade eden Başkan Gülsoy, “Terörle mücadelede devletimizin ve güvenlik güçlerimizin mücadelesini takdirle karşılıyorum. Kayseri’nin en büyük meslek örgütü olarak, her zaman güvenlik güçlerimizin yanında olacağız. Ben şahsen terörle mücadelenin iktidarı-muhalefeti olmadığına inanıyorum. Yani PKK denen alçak, hain, satılmış terör örgütünün siyasi uzantısı olan malum parti hariç, diğer partilerimizin aynı dili konuşması gerekir. Terörün siyaseti olmaz. Kim ki terörle mücadele de siyaset ve gelecek hesabı yaparsa, bu millet feraseti ile onu görür ve günü geldiğinde gereken dersi verir. Dağdan kaçan, teslim olan, devletin ikna edip dağdan indirdiği terörist bile örgütün PKK terör örgütü olduğunu söylüyor. Sözde müttefikler PKK Terör örgütüdür diyemiyor” diye konuştu.

Salgının getirdiği olumsuzluklardan bahseden KTO Başkanı Gülsoy, güven ve istikrar için ekonomi ve yargı reformunun zaman kaybetmeden hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Gülsoy, “Salgın nedeniyle cari açık arttı, bütçe dengesi bozuldu, borçlanma maliyetleri ister istemez yükseldi. İşte böyle bir tabloyu tersine döndürmek için, günlük siyasi çekişmeler ve polemiklerden uzak, mutlaka güven ve istikrar odaklı adımlar atmamız gerek. Bir süredir dillendirilen, özellikle yabancı sermayenin de beklediği ekonomi ve yargı reformunu zaman kaybetmeden hayata geçirmeliyiz. Güven ve istikrar, içeri de olduğundan çok, dışarıdan da hissedilmeli” dedi.

Kısa Çalışma Ödeneği’nin 31 Marta uzatıldığını hatırlatan Başkan Gülsoy, “İnşallah mart sonuna kadar Türkiye salgın ve diğer alanlarda normale döner de yeniden böyle bir ödenek talebine ihtiyaç kalmaz. Ama dönmez ise destek ve teşvikler ile Kısa Çalışma Ödeneği’nin 1 Haziran’a uzatılması gerekir” diye konuştu.

Hükümetin perakende ticarette AB standartlarını devreye sokmaya çalıştığını hatırlatan Başkan Gülsoy, “Zincir marketlerle ilgili yeni düzenlemeler hayata geçecek. Tedarik ve dağıtım kooperatifleri teşvik edilecek. Üretici ve tüketicileri birçok alanda koruyan yeni düzenlemeler gelecek. Artık geleneksel, stabil ticaret devri geçti. Hepimiz üretimimizi- ticaretimizi yaparken evrensel kuralları ve tüketicinin memnuniyetini göz önünde bulundurmak zorundayız” İfadelerini kullandı.

Kayseri’nin en büyük meslek örgütü olarak şehrin değerlerine sahip çıkmaya devam edeceklerinin altını çizen Başkan Gülsoy, “Benim adeta slogan haline getirdiğim bir söz var. Ulaşım olmadan ticaretin olmayacağını artık hepimiz görüyoruz. Dün Sivaslı ve Yozgatlı kardeşimiz, bir mal almak için iki saatte Kayseri’ye gelip, ihtiyacını görüp gidiyordu. Bir süre sonra Sivaslı Yüksek Hızlı Trenle iki saatte, Yozgatlı da bir saatte Ankara’ya gidecek ve Kayseri yerine artık Başkent’ten alıp-satacak. Demek ki ulaşım olmadan ticaret de olmuyormuş. Onun için ısrarla Yüksek Hızlı Tren istemeye devam edeceğiz. Israrla, ‘Biz neden Niğde otobanına bağlanmıyoruz’ diyeceğiz. ‘Neden bizim Lojistik Merkezimiz bitirilmiyor, neden Mersin liman bağlantımız daha da hızlandırılmıyor’ demeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Meclis konuşmasının sonunda Başkan Gülsoy, Kayseri Ticaret Odası’nın bu ay içerisinde adeta büyükelçi akınına uğradığını belirterek, “İlk olarak AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Sayın Büyükelçi ve eşi hanımefendi ile ekonomi kurmayları şehrimize geldi. Geçtiğimiz hafta da İrlanda, Slovenya, Hırvatistan, Estonya ve Yeni Zelanda Büyükelçilerini odamızda ağırladık. Bu beş ülkeye Kayseri’nin ihracatı yaklaşık 20 milyon dolar civarında. Dış ticaret hacmimizde 30 milyon dolar gibi. Büyükelçilere karşılıklı ticaret hacminin daha da artırılması gerektiğini ifade ettik. AB üyeliği konusundaki şikayetlerimizi bu misafirlerimize de ilettik. Kayseri’ye dışarıdan gelen hemen her heyet mutlaka Odamıza uğruyor ve şehrin kadim ticari tarihi hakkında bilgi alıyor. Bu noktada üyelerimizin de en iyi şekilde temsil edildiğinden asla şüpheniz olmasın” dedi.