CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de işsizliğin arttığını belirterek, "56 tane reform paketi açıkladılar, bir şey çıkmadı" dedi.<br /> CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz şehitleri için toplanan paraların nereye gittiğini bir kez daha sorarak, şunları söyledi:<br /> "Bana diyorlar ki, 'diline doladı' Ne söyleyeceğim arkadaşlar, 'iyi mi oldu', 'iyi mi para verdiniz' diyeyim. Soruyorum; 15 Temmuz şehit ailelerine 'para almadık' diyorlar. Gaziler 'almadık' diyorlar. Biri diyor ki; 'hakkımı helal etmiyorum', hakkını helal edemezsin. Nereye gitti bu para? Bu vakfın adresi nedir, telefonu ne? Telefonu yok. Para nerede, belli değil. 'Ey Kılıçdaroğlu neden bunları soruyorsun' diyorlar. Ne yapayım. Ben bu soruları sormazsam benim bu kürsüde ne işim var?"<br /> Türkiye'de işsizliğin en üst seviyelerde yaşandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan 19 Kasım'da bir açıklama yapıyor; 'İistihdam konusunda büyük başarı sağladık. 17 yılda 9 milyon kişiye iş imkânı sağladık.' Buna ne diyeyim ben Allah aşkına. Okuduğun zaman memlekette işsizlik yok. Her pakette işsizlik büyüdü. 56 tane reform paketi açıkladılar, bir şey çıkmadı" dedi.<br /> 'BALTAYI TAŞA VURMAK OLUR'<br /> Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın gönderdiği mektuba ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 7 soru sorduğunu anımsatarak, şunları söyledi:<br /> "Şimdi giderken mektubu beraber götürdü. Mektup taşıyacak pozisyonda mısın sen? Oturduğun makamın önemini biliyor musun sen? Orada Türkiye Cumhuriyetinin şan, şerefinin olduğunu biliyor musun sen? Mektubu koyacak cebine Trump'a verecekmiş. Ülkelerin egemen eşitliği diye bir kural var. Birleşmiş Milletler'in (BM) kabul ettiği bir kural. BM bütün üyelerin egemen eşitliği prensibi üzerine kurulmuştur. Bu mektup sana nasıl geldi? Büyükelçi randevu aldı, geldi. Çağıracaksın büyükelçiyi, 'gel kardeşim' diyeceksin. Macaristan dönüşünde sıra bu konuya gelince 'elimizde malum mektup var, bunu ben Sayın Trump'a takdim edeceğim' diyor. Takdim, 'arz etmek' demektir. Bir büyüğün önünde bir şey vermektir. Şu gerçeği bütün vatandaşlar bilmeli. 'Büyükelçi güven mektubunu Cumhurbaşkanına takdim etti' diye bir haber her zaman olur. Çünkü o Cumhurbaşkanlığı makamına çıkmış ve mektubu takdim etmiştir. Erdoğan diyor ki; 'Gidip Sayın Trump'a takdim edeceğim'. Yani baltayı taşa vurmak olur." </p> </p>