CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''‘Biz ekonomide milli Kurtuluş Savaşı veriyoruz, 700 milyar lirayı nasıl ödeyeceğiz?’ diyorlar. Hangi ekonomide Kurtuluş Savaşı veriyoruz. Bu ekonomiyi Kurtuluş Savaşı verecek hale kim getirdi? Fransızlar mı, Almanlar mı, İngilizler mi getirdi? Kim yönetiyor bu ülkeyi?'' dedi.<br /> Ankara'da bir otelde CHP Emek Büroları'nın düzenlediği Sosyal Güvenlik Sistemi ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Çalıştayı'na CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti Meclis Üyeleri ile bazı milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.<br /> 'SOSYAL GÜVENLİK HAKKI İNSAN HAKLARI'NIN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR'<br /> Sosyal güvenlik hakkının insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek konuşmasına başlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, ''Sosyal Güvenlik kişiye, aileye gelecek güvencesidir. O nedenle anayasamız bunu bir yardım olarak değil bir hak olarak tanımıştır. Birilerinin lütfu değil kişinin kendi hakkı olarak tanınmıştır. Bu hak sadece bizim anayasamızda değil bütün çağdaş ülkelerde sosyal güvenlik bir hak olarak her birey için sağlanmıştır. Nitekim anayasamız 60'ıncı maddesinde 'Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak tedbirleri alır' diye açık ve net bir düzenleme yapmıştır. Sosyal güvenlik sadece bizim ülkemiz için geçerli bir kavram değil, bütün ülkeler için geçerli bir kavramdır'' dedi.<br /> 'ŞU SORUYU HERKESİN SORMASI LAZIM’<br /> Emekli aylıklarının düşürüldüğünü ve prim ödeme gün sayısının arttırıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:<br /> ''Emeklilik yaşı yükseltildi. Peki, Sosyal Sigorta Sistemi düzeldi mi? 1999 yılının başında 2 milyar lira olan açık ne oldu? Düşmesi lazım. Makul olanı bu. Önlem almışsınız. Emeklilik yaşını yükseltmişsiniz. Prim ödeme gün sayısını arttırmışsınız, bağladığınız aylıkları da düşürmüşsünüz. Bu doğrultuda açığın bitip, kapanması lazımdı ancak tam tersi açık büyüdü. Yeni Ekonomi Programı (YEP) açıkladılar. Bundan sonra Sosyal Güvenlik Sistemi'ndeki açık şöyle denilmiştir: 2017'de 16 milyar 700 milyon TL. 1999'da 2 milyar TL idi. 2018'de 21 milyar 500 milyon lira. 2019'da 28 milyar 100 milyon lira. 2020'de 35 milyar 300 milyon lira Sosyal Güvenlik Sistemi açık verecek. Şu soruyu emekli aylığı alan ve çalışan ve henüz emekli olmayan herkesin sorması lazım: 'Emekli aylığımız düştü, daha geç emekli oluyoruz, prim ödeme gün sayımız arttı. Bu açık nereden kaynaklanıyor?' Üstelik bağlanan aylık da 801 lira. 801 lira ile yetinin diyorlar. Ve daha önümüzdeki süreçte de alınacak ciddi önlemler var Yeni Ekonomi Programı'nda. Deniliyor ki, mali açıdan sürdürülebilirliği sağlamak ve kamu maliyesi dolayısıyla yükü azaltmak amacıyla Sosyal Sigorta Sistemi yeniden düzenlenecektir. Yani emeklilikte yaşa takılanlar hak talebinde bulunurken siyasal iktidar diyor ki 'Ne hakkı kardeşim, daha sizin elinizden pek çok hakkı geri alacam diyor.' Bunu neyle diyor? Yeni Ekonomi Programı ile söylüyor. Peki, buna itiraz eden var mı? ‘Ne yapacaksınız’ diye soran var mı? 'Biz insanız. Çalıştık, emek harcadık, ter döktük, bizim hangi hakkımızı geri alacaksınız' diyen var mı? Yok. Kimsenin hakkını yemek istemem ama pek yok.<br /> 'SGK, SİYASAL İKTİDAR İZİN VERMEDİĞİ İÇİN TAHSİL EDEMİYOR'<br /> "Sistem böyle neden çalışmıyor, neden açıklar var?" diye soran Kılıçdaroğlu, ''Sayıştay raporu yayınlandı. Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) adına kamu harcamalarını denetleyen kurumun adıdır. Dolayısıyla kamu harcamalarını denetlerken Sayıştay diyor ki; ‘Sosyal Güvenlik Sistemi harcamalarına da bakacağım.' 31.12.2017 tarihi itibariyle tahsil edilemeyen yani işçinin, memurun, çiftçinin aylığından kesilen ama götürülüp Sosyal Güvenlik Kurumu'na yatırılmayan paranın miktarı 83 milyar 55 milyon 810 bin 495 lira 86 kuruş. Yani çalışanın aylığından kesiliyor ama Sosyal Güvenlik Kurumu'na yatırılmıyor. Kim tahsil etmiyor? Sosyal Güvenlik Kurumu. Neden tahsil edemiyor? Çünkü siyasal iktidar izin vermediği için" şeklinde konuştu.<br /> 'İŞVERENDE PARA YOK'<br /> Yeniden yapılandırılan alacakların 2014'te yüzde 75'inin, 2015'te yüzde 80'inin, 2016'da yüzde 63'ü, ve 2017'de yüzde 23'ünün ödenmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Yeniden yapılandırıyorsunuz, yeniden taksitlendiriyorsunuz ama yüzde 50 ve 70 arasındaki bir rakam ödenmiyor. Niçin ödenmiyor? Çünkü işverende para yok. ‘Neyi ödeyeceğim, nasıl ödeyeceğim’ diyor. Esnafta da aynı şey geçerli. 25 milyar 725 milyon 894 bin 44 lira 66 kuruş borç var ve onlarda borcunu ödeyemiyor. Esnafta yapılandırmaya giriyor. Ondan da alacağın yüzde 99'un icra ve takibi yapılamıyor.''<br /> 'AİLE YARDIMLARI SİGORTASI OLSA KİMSE ERKEN EMEKLİLİK GEÇ EMEKLİLİK DİYE BİR ARAYIŞIN İÇİNE GİRMEZ'<br /> En büyük sorunun kişilerin gelecek kaygısı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:<br /> ''‘İnsanlar emekli aylığını bir kazanayım, en azından bir gelecek güvencem olur’ diyor. Ancak gelinen tablo ise şu: Az önce size 9 sigorta dalı saydım ve bir sigorta dalını Türkiye'de uygulanmadığını söylemiştim. Bu Aile Yardımları Sigortası'ydı. Bu sigortanın özelliği ise şu: Diyelim ki 55 yaşına geldiniz. Patron dedi ki ‘Senin işine son veriyorum. Yerine gençleri üstelik üniversiteden yetiştiler onları alacağım.’ Verdi paranızı ve ardından işinize de son verdi. Siz de belli bir süre işsizlik sigortasından aylık aldınız. Yasal süre doldu. Sizde gittiniz yeniden iş aramaya. Ama işveren diyor ki sen yaşlısın. Dönüp hükümete diyorsunuz ki 'Beni emekli edin' o da diyor ki 'Siz gençsiniz, emekli olamazsınız' diyor. ‘Nasıl geçineceğim ben, aileme nasıl bakacağım’ diye düşünürken devreye Aile Yardımları Sigortası giriyor. Emekliliğe kadar ailenin sosyal güvenliği sağlanmış oluyor. Aile sigortasını ısrarla uygulamaya koyun dememizin temelinde yatan işte budur. Aile Yardımları Sigortası olsa kimse ‘erken emeklilik geç emeklilik’ diye bir arayışın içine girmez.<br /> 'SORUNU ÇÖZECEK OLANLAR MART AYINDA SANDIĞA GİDECEK SİZLERSİNİZ'<br /> "Emeklileri perişan edeceksiniz, emekli aylığını düşürmekle kalmayıp üstelik yarı yarıya düşüreceksiniz" diyen Kılıçdaroğlu, ''Sosyal Güvenlik Sistemi hala açık verecek çıkıp bunun hesabını vermek yerine emeklilikte yaşa takılanlar hak istiyorlar diye onları eleştireceksiniz. Buna biz ‘özrü kabahatinden büyük’ diyoruz. Sorunu çözecek olanlar Mart ayında sandığa gidecek olan sizlersiniz. Ders verecek olanlar da sizlersiniz. Ya bütün gerçekleri görüp bu gerçeklere uygun politikaları sağlayan siyasal partiye destek vereceksiniz ya da sizlere bunları yaşatan bir siyasal partiye destek vermeye devam edeceksiniz. Tercih sizin'' ifadelerini kullandı.<br /> 'BU EKONOMİYİ KURTULUŞ SAVAŞI VERECEK HALE KİM GETİRDİ?'<br /> "Emekli aylığı 2 bin 32 liradan 801 liraya düştüğü zaman bu ülkede sendikaların kıyameti koparması lazımdı” diyen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı:<br /> ''Üniversitelerin sessiz kalmaması lazım. Sosyal bilimcilerin sessiz kalmaması lazım. Bütün bunların hepsini biz söyledik. 'Emekte yaşa takılanlara hak verirsek 40 yıl aylık alacakmışsınız sonra 700 milyar yükü olacakmış. Biz ekonomide Milli Kurtuluş Savaşı veriyoruz, 700 milyar lirayı nasıl ödeyeceğiz?' diyorlar. Hangi ekonomide kurtuluş savaşı veriyoruz? Bu ekonomiyi kurtuluş savaşı verecek hale kim getirdi? Fransızlar mı, Almanlar mı, İngilizler mi getirdi? Kim yönetiyor bu ülkeyi? Özrü kabahatinden büyük laflarla sizin önünüze geçmek istiyorlar. Cumhuriyet Halk Partililerin bu ülkenin vatandaşlarına bir sözü var. Siz hakkınıza sahip çıkmasanız bile biz sizin hakkınıza sahip çıkacağız.''<br /> <br /> FOTOĞRAFLI</p> </p>