KIŞ aylarında ciltde oluşan gerginlik, dökülme ve çatlaklar konusunda uyarılarda bulunan Memorial Hizmet Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Selma Salman "Cildin nem ihtiyacı kışın artacağından canlılığını, parlaklığını korumak için nemlendirici seçmeden önce dermatoloji uzmanına görünmek ve cilt analizi yaptırmak gerekir" dedi ve önerilerini sıraladı. Kış aylarında cildi nemlendirirken kullanılan ürünlerin krem, losyon formları yerine merhem, pomat gibi yoğunluğu daha fazla olanların tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Uz. Dr. Salman, “Yüze kullanılacak nemlendirici seçilmeden önce dermatoloji uzmanı tarafından yapılan analizle cildin kuru, karma veya yağlı olup olmadığı belirlenmeli ve daha sonra seçim yapılmalıdır. Kullanılan ürünlerin nem çekme özelliği olan maddeler içermesi arzu edilmektedir. Özellikle havayı kurutan ısıtma araçları ciltte kurumaya neden olarak; gerginlik, pul pul dökülmelere el ve ayaklarda çatlaklara yol açmaktadır. Cilt kuruluğu konusunda önlem alınmadığı takdirde soğuğa en çok maruz kalan bölgelerde egzama oluşabilmektedir. Cildin nem ihtiyacı diğer mevsimlere nazaran kışın artacağı için nemlendirici olarak su bazlı ürünler yerine daha yoğun içerikli ürünler kullanmak gerekir” dedi. GÖZENEKLERİN TIKANMAMASINA ÖZEN GÖSTERİN Yüze uygulanacak yağ bazlı ürünlerin avokado, çuha çiçeği veya bademden elde edilen, gözenekleri tıkamayacak içeriğe sahip olmasına dikkat çeken Uz. Dr. Salman, gözeneklerin tıkanmasına neden olan ürünler yüzde yağlanma ve sivilcelenmeye neden olabileceğini belirti ve şöyle konuştu: “Yüz derisinin çok kuru ve hassas olduğu durumlarda, yoğun peeling sağlayan ürünler, kil maskesi ve alkol oranı yüksek toniklerden uzak durulmalıdır. Yüzdeki yağ bariyerini yok eden bu tür ürünler soğuk havanın olumsuz etkilerine karşı cildi savunmasız bırakmaktadır. Bunların yerine cildi kurutmayan temizleme sütleri ve köpükler, alkol içermeyen tonikler ve nemlendirici maskeler tercih edilmelidir.” TEMİZLEME JELLERİ YERİNE SABUN KULLANIN Uz. Dr. Selma Salman, soğuk havanın etkilerinden korunmak için eldiven, pamuklu kalın çorap ve kaşkol gibi ürünler kullanmanın önemini vurguladı ve “Bu dönemde el hijyenini sağlamak için ıslak mendil, kolonya, el temizleme jelleri gibi cilt Ph dengesini bozabilen, kimyasal yükü yüksek ürünler yerine renksiz kalıp sabunlar kullanılmalıdır. Topuklardaki sertleşme ve çatlak oluşumu artarak sosyal yaşamı olumsuz etkileyebilmektedir. Nemlendirme sıklığını artırmakla birlikte, deriyi tahriş etmeden periyodik olarak topuklardaki ölü deriyi soymayı sağlayan dermatoloji uzmanının önerdiği ürünleri kullanmak fayda sağlamaktadır. Bu işlem ayak için kullanılan nemlendiricilerin daha hızlı ve derine etki etmesini kolaylaştırmaktadır” dedi. ODANIZI HAVALANDIRIN VE KAYNAR SUYLA YIKANMAYIN Kışın ısıtma araçlarının, ev ve ofis ortamında sıcak ve kuru bir havaya yol açtığına değinen ve durumun önüne geçmek için eve ve ofise nem sağlayıcı cihazlar almanın faydalı olabileceğine dikkat çeken Uz. Dr. Salman, kalorifer peteklerinin üzerine konulan suluklar, kaynatılan suyun oda içerisinde bir süre bekletilmesi veya odanın havalandırılması içerideki havanın kurumasının önüne geçmektedir. Kış aylarında çok sıcak banyodan kaçınmak ve banyoda geçirilen zamanı azaltmak, cilt sağlığı bakımından fayda sağlamaktadır. Vücudun yağ bariyerini bozan sıcak banyo nem kaybına yol açabilmektedir. Çok sıcak suyla yıkanmak yerine ılık suyla duş alınmalıdır” şeklinde konuştu. KIŞIN DA GÜNEŞ KORUYUCU KULLANIN Güneş ışınlarının ciltte yarattığı lekelenme, yaşlandırma ve cilt kanseri gibi olumsuz etkilerin yaz ayları kadar olmasa bile kışın da devam ettiğinin önemini vurgulayan Uz. Dr. Salman “Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için güneş koruyucuların kullanılmasına kışın da devam edilmelidir” dedi. MEZOTERAPİ İLE PARILDAYAN BİR CİLDE SAHİP OLABİLİRSİNİZ Uz. Dr. Selma Salman kışın hasarlanan cildin bakımı için mezoterapi uygulamaları yapılabildiğini, ilaç ve bitki özü karışımlarının ihtiyaç duyulan bölgeye küçük hacimlerle enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen mezoterapi işlemiyle; hücre ve bağ dokusunun yenilenebileceğine değindi ve “Cildin tekrar nem kazanmasını ve sıkılaşmasını sağlayan işlem; güneş ışığı, sigara, hava kirliliği gibi cilt altındaki doku hasarına yol açan zararlı etkenlerden de korunma sağlanmaktadır” diye konuştu. KENDİ KANINIZLA GENÇLEŞİN İnsanın kendi kanıyla gençleşebileceğini anlatan Uz. Dr. Salman: “PRP (Platelet Rich Plazma) yani trombositten zengin plazma, kişiden alınan bir tüp kanın santrifüj edilerek bileşenlerine ayrıştırılması ile elde edilmektedir. PRP trombositten ve dolayısıyla trombosit içinde mevcut olan büyüme faktörlerinden zengin bir sıvıdır. Elde edilen sıvının tedavi edilecek bölgeye enjekte edilmesiyle cildin kaybettiği nem tekrar kazandırılarak ciltte aydınlanma sağlanmaktadır. PRP ve mezoterapi ile kombine edilebilen ve kolajen üretimini artıran altın iğneli radyofrekans, dermapen gibi yöntemler de bu mevsimde hasar gören cildi onarmada yardımcı olmaktadır” dedi. (FOTOĞRAF)