Kayseri Barosu Eski Başkanı Avukat Fevzi Konaç, sosyal medya hesabından Baroların seçimleri ile alakalı yaşanan tartışmalar ve Çoklu Baro Tasarısı’nı değerlendirdi. Konaç, avukatların da hataları ve kusurları ile et ve kemikten bir insan olduklarını hatırlattığı değerlendirmesinde, “Duyguları, zaafları, hüzün ve mutlulukları olan, hukuk ve haklarını bilmeyen dara düşen insanın sarılacağı, sığınacağı ve derdini paylaşacağı son umudu, son kapısı, son durağıdır çoğu zaman” dedi. Avukatların kutsal varlık olmadıklarını, Baroların da kutsal varlıkların teşkilatı olmadığının altını çizen Fevzi Konaç, “Dokunulmaz, ilişilmez, tartışılmaz hiç değildir. Baroların kurumsal açmazları ve çığ gibi sorunları vardır. Seçim siteminden kaynaklı temsilde adaletsizlikleri mevcuttur. Savunma mesleğinin yapısı gereği ideolojik görüntü verme, sosyal meselelerde hayatın içinde olarak taraf olma, kuruluş felsefesinden kaynaklı olarak muhalif olma, kaderidir. Seçimle iş başına gelinen her kurum gibi, barolarında seçilenlerin şahsi tercihleri ile sık sık renk değiştirmesi, ideolojik değişim yaşaması ve reflekslerinin farklılaşması kaçınılmazdır” ifadesinde bulundu. Bu gün yaşanan tartışmaların, Baroların nerede duracağını bilememesinden kaynaklandığına dikkat çeken Konaç, “Milletin inanç ve değerleri ile savaşmanın kendi işi olmadığını, beğenmediği iktidarlara karşı muhalefet yapmanın, kendi ideolojisine göre siyasete soyunmanın, terör gruplarının eylem ve söylemlerine imza atmanın, marjinal/fanatik meslektaşlarını tatmine çalışmanın, bir meslek örgütünü tartışılır hale getireceğini ön görememesindendir” diyerek değerlendirmesini şu şekilde sürdürdü: “Bütün bunlara rağmen mesleğin geleceği adına, Baro olmalıdır. Savunmanın önemine binaen mesleğin istikrarı için devamı şarttır. Bölünerek veya çoğaltılarak yok ve terbiye edilemez. Böyle yapmak sadece baroları marjinalleştirmeye yarar. Eğer çoklu baro tasarısı yasalaşırsa, bekleyin PKK’cı, DHKP’ci, LGBT’ci, Feminist, Gizil Fetöcü Barolarını. Eski bir Baro Başkanı, hayatının büyük bölümü bize biçilen, tek tip deli gömleğini yırtmak mücadelesi ile geçmiş, baskı ve dayatmalara hayır demiş biri olarak, ne Baroların beni temsil etmeyen tek tipçi, ideolojik, milletin değerleri ile çatışan tavırlarına razıyım. Ne de yasal düzenleme ile bana dayatılacak çözümle. Savunmanın, Hakim ve Savcı karşısında paramparça edilmiş, kendi mesleki iç denetimini kaybetmiş, dilim dilim ideolojilerin bayraktarı haline gelmiş, yasal olarak hak ve yetkileri budanarak güç karşısında esir edilmiş bir baro yapısına razıyım."