Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, Necmettin Erbakan’ın öldükten sonra kıymetinin daha iyi anlaşıldığını belirterek, "Erbakan hoca hiçbir zaman statükonun adamı olmamımıştır" dedi.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vefatının 9. sene-i devriyesinde NEÜ Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda yapılan program ile anıldı.

NEÜ Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu yaptığı açılış konuşmasında Necmettin Erbakan öldükten sonra kıymetinin daha iyi anlaşıldığını kaydederek, "Erbakan hoca hiçbir zaman statükonun adamı olmamıştır. Hocamız gerek akademisyenliği gerek siyasi hayatında o günkü toplumun ve yöneticilerin algılayamadığı sorunları önceden görmüş ve çözümleri için çalışmış bir isimdir. Keşke hayattayken değeri daha iyi anlaşılabilseydi” dedi.

Hocayı anlamak için ’Davam’ adlı eseri okumanın önemini hatırlatan Prof. Dr. Zorlu, hocayı vefatının 9. sene-i devriyesinde rahmet ve minnetle andı.

Programın moderatörlüğünü yapan NEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın, panelin hayırlara vesile olmasını temenni ederek; “Erbakan hoca bir akademisyen, bir devlet adamıydı. Çalışkandı, basiret sahibiydi, öngörü sahibiydi, nezaketliydi, merhametli ve vatansever bir insandı ifadelerini kullandı.

Konuşmacılar arasında yer alan İslam İktisadı Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Ersoy ise, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Türkiye’deki büyük değişime önderlik yaptığını söyleyerek sözlerine başladı. Erbakan’ın Anadolu inkılabının bir bölümünde önemli değişimler yapan birisi olduğunu belirten Ersoy, “Milli Görüş Osmanlı Devleti döneminde de, Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında da, bugünkü devletimizin de ortak görüşüdür.” dedi.

“Necmettin Erbakan feraset sahibi bir rehberdir” diyen Prof. Dr. Arif Ersoy, ilimle hidayetin Erbakan’da birleştiğini ifade ederek, “Onun Türkiye’ye birçok hizmeti oldu. Önce ahlak ve maneviyat kavramlarını gündeme getirdi. Manevi değerlerimizin yeniden imar edilmesine izin vermedi. Erbakan, ülkemizde yapılmaya çalışılan zihni sömürgeciliğe her zaman karşı çıkmıştır. Batı değerleri zorla empoze edilmeye çalışılırken Hoca, önce ahlak ve maneviyat dedi. Bunu savundu sabırla ve metanetle zorlukların üstesinden geldi” şeklinde konuştu.

"Erbakan Hoca, Türkiye’nin doğru yolda olduğunu her şart ve durumda anlattı"

Erbakan’ın siyasette hak ve adalet eksenli bir bakış açısına sahip olduğunu belirten İslam İktisadı Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arif Ersoy, Erbakan’ın ilim ile İslam’ın asla çatışmayacağını her zaman ifade ettiğini söyledi. Türkiye’de ilk defa motor fabrikasının önderliğini Erbakan’ın yaptığını söyleyen Ersoy, “İslam coğrafyasını da etkileyen bir devlet adamıydı. Müslüman toplumları temsil eden liderleri bir araya getirirdi. O, İslam coğrafyasında işbirliklerini önemsedi ve yeni bir dünyanın kuruluşunun önderliğini yaptı. Batı bundan rahatsız olmuştu. Erbakan Hoca, Türkiye’nin doğru yolda olduğunu her şart ve durumda anlattı. Kendi ülkesinin başkaları tarafından sömürülmesine asla izin vermeyeceğini küresel düzeyde anlattı. Erbakan ölmüştür ancak ilkeleri hayattadır. Hocayı bu gün vesilesi ile rahmetle anıyor, sizlere katılımlarınızdan ötürü teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

"Erbakan konuşan değil yapan bir liderdi"

Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Basın Danışmanlığını da yapmış olan Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Yazar Mustafa Kurdaş ise konuşmasına başlarken NEÜ’de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Erbakan hoca tek bir vasfı olan biri değildi. Malıyla, canıyla cihad eden bir Müslüman olmak istediğini ifade etmişti. Birileri Erbakan Hocayı anlamak isterse cenazesindeki Fatih Camii atmosferine bakabilirler. Milletimizi bütün unsurlarıyla bir araya getirmenin derdindeydi. Konuşan değil yapan bir liderdi. Medyada çok fazla karikatürize edildi ama mahkeme yollarına gitmedi. İslam’ın bir savunma değil hücum dini olduğunu söylerdi” dedi.

Erbakan’ın “Helal olan 3, haram olan 5’ten büyüktür” dediğini ve her zaman bu şuurla hareket ettiğini hatırlatan Kurdaş, kamu malına ait harcamalarda göstermiş olduğu muazzam hassasiyetin altını çizdi.

Erbakan’a atılan hiçbir iftiranın üstünde yafta olarak kalmadığının altını çizen Mustafa Kurdaş, Erbakan’ın sosyolojik devrim meydana getirdiğini de sözlerine ekleyerek bunun en büyük göstergesinin de 1969 yılı öncesi ve sonrası Türkiye olduğunu söyledi.

"Erbakan kimsenin yardımıyla, icazetiyle bir yerlere gelmedi"

Erbakan’ın Özel Kalem Müdürlüğünü yapan İbrahim Titiz ise, konuşmasında Milli Nizam Partisinden bu yana Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yaşamına dair anekdotları paylaştı. Titiz, “Yasaklı olduğu dönemde Erbakan Hocamıza Almanya’dan misafirler geldi. Bunlar Hocamıza, Almanya’daki Üniversitelerde ders vermesini ve maaşını kendisinin belirlemesini teklif ettiler. Cevabı şu oldu: Biz vatanımıza ve milletimize hizmet edeceğiz, vatanımızı ve milletimizi seviyoruz” ifadelerini kullandı.

Erbakan’ın Refah Partisi kapatma davası sürecindeki yaşadıklarına da değinen Titiz, bu süreçte tam bir tevekkül ve teslimiyet içerisinde hareket ettiğini belirtti. Titiz, "Kimsenin yardımıyla, icazetiyle bir yerlere gelmedi. Hocam Başbakanlığa görevi devralmaya gidip Mesut Yılmaz’dan aldıktan sonra ilk önce şükür namazı kıldı. İnancının gereğini her şart ve durumda yerine getiren bir liderdi” dedi.

Program sonunda NEÜ Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu’nun, Prof. Dr. Arif Ersoy’a, Yazar Mustafa Kurdaş’a, İbrahim Titiz’e ve Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın’a hediye takdim etmesiyle program sona erdi.