Osmanlı döneminden kalma notalar, uzun ve titiz uğraşların ardından tozlu raflardan indirilerek aslına uygun bir şekilde yeniden seslendirildi ve ilk kez gün yüzüne çıkarıldı. Derlenen musiki eserleri, düzenlenen konserde dinleyicilerin beğenisine sunuldu.
Üsküdar Belediyesi, İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR) ile Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ortak çalışmasıyla Osmanlı döneminde kaleme alınmış notalar aslına uygun olarak yeniden müzik dünyasına kazandırıldı. Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Kongre Merkezi’nde verilen konserle tarihi nitelik taşıyan eserler, dinleyicilerle buluştu.
“GELENEKSEL SANATLARIMIZIN BAŞINDA MUSİKİMİZ VAR”
Projenin amacına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, musikinin Türk toplumunda önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Hilmi Türkmen, “Osmanlı dönemine ait unutulmaya yüz tutmuş musikimizin üzerindeki küllerin ortadan kaldırılması adına düzenlenmiş ve düşünülmüş güzel bir proje. Özellikle Gönül Paçacı’nın çok katkısı var. Bu proje gerek öğrencilerine gerekse çocuklarına bırakacağı en güzel miraslardan birisi olacaktır. Bizim gelenekli sanatlarımızın başında musikimiz vardır ama günümüzde Osmanlı dönemine ait musikinin, o sözlerin, güftenin, bestenin anlaşılabilirliği ne yazık ki günümüz gençleri tarafından çok da arzu edilen seviyede değildir. İnşallah bu çalışma buna hizmet edecektir. Osmanlı Araştırmaları Merkezi (OMAR), Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü ve Üsküdar Belediyesi olarak birlikte bu sanatımıza dair güzel bir çalışma oldu emeği geçenleri tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN MÜZİK TARİHİNİN BİR ÖZETİDİR DİYEBİLİRİM”
Uzun yıllar eserleri toplamak için çaba gösteren İstanbul Üniversitesi Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR) Müdürü Gönül Paçacı ise, “Projede gönüllü hoca ve sanatkar toplam 20’nin üzerinde arkadaşımız var. Bütünüyle baktığımızda Türkiye’nin müzik tarihinin bir özetidir diyebilirim. Bunun gerisinde üstatların, bestekarların, hayatta olan olmayan herkesin emeği var” şeklinde konuştu.
“KAYNAKLARA ULAŞMAK ZORDU”
Eserlerin tekrar gün yüzüne çıkarılmasında yaşanan zorluklara da değinen Gönül Paçacı, “İcra zorluğunun ötesinde kaynaklar ulaşmak zordu. Varlığını bildiğimiz ama ulaşamadığımız özellikle Ankara Radyosu’nun arşivinde bulunan Muallim Hakkı Bey’in koleksiyonu vardı. Onlar arşive devredildikten sonra müzikoloji çalışmalarının başlamış olmasının rahatlığıyla da hem eski cinsleri üzerinden bu kaynaklara ulaştık. Tabi birdenbire olmuyor malzemeler üstü üste birikerek farklı nüshalarla bir sonuca varıldı. Ama yine de her an daha güzel versiyonlar, kaynaklar ve bilmediğimiz eserler ortaya çıkabilir” dedi.