İZMİT'te ev kadını Gülnur Turgut (61), deniz kenarından topladığı taşları hiçbir boyama işlemi yapmadan renk tonlarına göre kullanarak tablolar yapıyor. Gülnur Turgut, mozaik sanatıyla 3 yıldır ilgilendiğini belirterek, "Yazın tatile gittiğimizde birbirinden farklı renkteki küçük taşları topluyorum. Daha sonra bunları renklerine göre ayırıyorum. Yıkayıp temizledikten sonra da cilalayıp kurutuyorum. Ardından tutkalla taşları yapıştırarak portre ve manzara tabloları yapıyorum" dedi.
Yaklaşık 15 yıldır sanatla uğraşan ve son 3 yıldır da mozaik sanatıyla ilgilenen Gülnur Turgut, yaz tatillerinde deniz kenarında topladığı birbirinden renkli küçük taşları renklerine göre ayırıyor. Ardından bu taşları yıkayıp temizledikten sonra cilalayıp kurutuyor. Daha sonra da bu taşları tutkalla tablolara yapıştırarak boya kullanmadan doğal taş renkleriyle portre ve manzara resimleri yapıyor. Ayrıca seramik, cam ve mermer taşı kullanarak birbirinden güzel sanatsal çalışmalar gerçekleştiriyor. Turgut yakında sergi açmayı planladığını söyledi.
'HER TATİLE GİTTİĞİMDE TAŞ TOPLUYORUM'
Her yaz ailece tatile gittiklerinde kendisinin deniz kenarından taş topladığını söyleyen Gülnur Turgut, "Yaklaşık 15 yıldır sanatın çeşitli dallarıyla ilgileniyorum. Fakat son 3 yıldır da mozaik sanatı üzerine çalışmalar yapıyorum. Mozaik sanatına Gaziantep'te gezdiğim bir mozaik sergisi nedeniyle ilgi duydum. O müzedeki eserlerden ve mozaiklerden çok etkilendim. Daha çok doğal taşlar ilgimi çekmişti. Doğal taşlardan yaptığım eserlerdeki taşları da denizden toplamaya karar verdim. Her sene tatile gittiğimde, sahilde başımı eğerek sürekli taş topluyorum ve o taşları evime getirip renklerine göre sınıflandırıyorum, temizleyip vernikliyorum. Daha sonra biriktirdiğim o taşlardan tablolar yapmaya başladım. Taşları toplamak çok zor oluyor, ben her tatile gittiğimde sadece taş topluyorum. Her sabah sahilde güneşin altında taşlar toplayarak renklerine göre ayrıştırıyorum ve eserler yapmaya başlıyorum" dedi.
'TAŞLAR DOĞAL VE BOYA YOK'
Kullandığı taşların doğal olduğunu ve kesinlikle boyama yapmadığını ifade eden Turgut, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yaptığım eserlerde kullandığım taşları boyamıyorum, boyarsam eğer doğallığı bozulur. Taşlar boyalı olsa zaten işim daha kolaylaşır. Ben resimde kullanacağım taşları rengine göre seçiyorum, çünkü bir portreye ifade verirken yüzündeki ifadeye o tonda gölgeleme yapıyorum. O tonu bulamazsanız, resme ifade veremiyorsunuz. Yaptığım eserleri, beğendiğim bir fotoğraftan ya da kendi çektiğim bir fotoğraftan yapıyorum. O fotoğrafın çıktısını alarak onların üzerine taşları yapıştırarak yapıyorum. Gerçek resme bakıp taşların üzerine aynısını yapıştırarak yapıyorum. Çalışmalarımdan etkilenip ders almak isteyenler var. Atölyemi biraz daha genişletip ders vermeye de başlamak istiyorum. Şu anda bütün çalışmalarım sergi yapmak üzerine. Bir sergi açıp eserlerimi orada sergilemek istiyorum."
'BİR YÜZ İFADESİ İÇİN 1 AY ÇALIŞIYORUM'
Mozaik sanatın zorluklarını anlatan Turgut, "Mozaik sanatında en çok portrelere yüz ifadesi vermekte zorlanıyorum. Çünkü yüze ifade vermek için fotoğraftaki renk tonunun aynı tonundan bir taşı bulmak zorundasınız. O renk tonu uymadığı zaman, bakışı ya da o duyguyu veremiyorsunuz. Portreye o taşla duyguyu veremediğiniz zaman tekrar sökmek zorunda kalıyorsunuz, dolayısıyla yanındaki taşlar da sökülüyor. Bazen bir yüz ifadesi verebilmek için 1 hafta veya 10 gün ya da 1 ay çalıştığım oluyor. Çünkü söküp tekrar takıyorsunuz, mozaiğe yakından bakınca hiçbir şey ifade etmiyor. Mozaiği yapıp bitirdim diyorsunuz, uzaklaşıp bakınca hata gördüğünüz zaman yeniden söküp takmak zorunda kalıyorsunuz, bu nedenle oldukça zor bir sanat" diye konuştu.