Yiğitlik, tevazuu ve cesaretin simgesi İlk Türk İslam Halifesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun 9’uncu padişahı Yavuz Sultan Selim Han’ın 501 yıl önce vefat ettiği Tekirdağ’da anma programı düzenlendi.

İlk Türk İslam Halifesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun 9’uncu padişahı Yavuz Sultan Selim Han’ın 501’inci ölüm yıldönümünde Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesi Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezinde anma programı düzenlendi. Anma Programına Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Süleymanpaşa Kaymakamı Harun Kaya, Tekirdağ İl Jandarma Komutanı Albay Osman Kılıç, Tekirdağ İl Emniyet Müdürü Mehmet Hakan Fındık, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Ergene Belediye Başkanı Rasim Yüksel, Süleymanpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Sabri Çınar ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan program, daha sonra konuşmalarla devam etti.

“Tevazuunun, cesaretin ve yiğitliğin sembolü”

Program bir konuşma yapan Tekirdağ Tarih Bilincinde Buluşanlar Derneği Üyesi Nagihan Bayol, “Osmanlı padişahının harp meydanlarında savaşçılığı ile birlikte en önde harp etmesi yiğitliği sebebiyle Yavuz unvanını almıştır. Yavuz Sultan Selim Han 9’uncu Osmanlı padişahı ve 88’inci İslam Halifesidir. İlk Türk İslam Halifesidir. Aynı zamanda Mekke ve Medine’nin Muhafızı unvanına da sahiptir. Yavuz Sultan Selim Han hükümdarlığı süresince tevazuunun, cesaretin ve yiğitliğin sembolü haline gelmiştir. Kazandığı zaferlerle devlet toprağını 3 katına çıkarmış, hazineyi de ağzına kadar doldurmuştur. Bu sebeplerden dolayı Yavuz Sultan Selim Han ile alakalı günümüze kadar gelen pek çok menkıbe vardır. Öyküler, hikayeler ulaşmıştır günümüze kadar. Bu menkıbelerin, öyküler kimileri tarihi kayıtlarla kanıtlanmış, kimileri de padişaha yakıştırılmış öykülerdir” dedi.

“Biz Çelebi değiliz ki küçük bir çıbandan dolayı cerraha başvuralım”

"Bayol, konuşmasının devamında, “Yavuz Sultan Selim Han Saray Bahçesinde gezinirken yanındaki Hasan Can’a diyor ki ‘Hasan Can sırtımda bir şey var. Ağrıyor ve diken gibi batıyor bir bakar mısın” Hasan Can. Müsaade isteyerek padişahın sırtını kontrol ediyor. Hasan Can kontrol ettikten sonra diyor ki ‘Padişahım sırtında bir yumru, irice bir yapı görüyorum.” Bunu padişaha ilettiğinde ise Yavuz Sultan Selim Han, ‘Sık patlat onu’ diyor. Hasan Can ise ‘Olmaz padişahım böyle şeyleri ellememek lazım. Bir hekime göstermek gerekir’ diyor. Bununla ilgili yine bir menkıbe var Yavuz Sultan Selim Han, Hasan Can’a dönüyor diyor ki’ Biz Çelebi değiliz ki küçük bir çıbandan dolayı cerraha başvuralım’ buradaki Çelebi’de beyzade anlamında kullanılıyor. Yavuz Sultan Selim Han, Hasan Can’ın sözünü tutmuyor. Ertesi gün hamama gidiyor. Tellağa sırtını ovduruyor. Sivilceyi sıktırıyor. Ondan sonra Yavuz Sultan Selim Han’ın azabı hiç bitmiyor ve giderek kötüleşmeye başlıyor. Bununla alakalı Türk Tarih Kurumu Şeref Üyesi Feridun Emeç’in bir iddiası var. Onun demecine göre oradaki sivilcenin aslında bir veba olabileceği söyleniliyor. Başka söylemlere göre de padişahın şarbon hastalığından kaynaklı Aslan Pençesi denilen büyük bir çıbandan da etkilendiği söyleniliyor tarihi kaynaklarda. Neyse Yavuz Sultan Selim Han Edirne seferine yola çıkıyor. Yavuz Sultan Selim Han, yolda gittikçe kötüleşiyor. Ondan sonra İstanbul’dan hekimler getirtiliyor fakat hiç tedaviye cevap vermiyor” diye konuştu.

Muratlı ilçesinde hayata veda etti

Yavuz Sultan Selim Han’ın hareket edemeyecek duruma geldiğini dile getiren Bayol, “Yavuz Sultan Selim Han, artık harekete edemeyecek duruma gelince, o arada da Tekirdağ’ın Muratlı ilçesi Yukarısırt bölgesinde de oraya çadırlar kuruluyor. Yavuz Sultan Selim Han, dinlenmeye ve tedaviye alınıyor ve hayatı burada son buluyor. Yaşamın son anlarını yine Hasan Can’dan dinliyoruz. Yavuz Sultan Selim Han’ın hareketleri artık son derece kısıtlanınca Hasan Can’a diyor ki ‘Ne haldir.’ Hasan Can diyor ki ‘Sultanım, Allah’a yönelik, artık onunla birlikte olma vakti gelmiştir’ Bunun üzerine Yavuz Sultan Selim Han, ‘Ya sen bunca zaman bizi kiminle bilirdin’ Hasan Can, ‘Haşa padişahım bir an olsun Allah’ı anmaktan gaflete düşmediniz, ihtiyaç olsun, tedbir olsun diye söylüyorum’ diyor. Yavuz Sultan Selim Han’ın vefat ettiği Muratlı İlçesi Yukarısırt bölgesinde çevre düzenlenmesi yapılarak, bir anıtın yapılarak halka ve turizme açılmasını yürekten diliyorum” dedi.

Programdan sonra Yavuz Sultan Selim Han’ın çizilmiş resimlerinin bulunduğu resim sergisi gezildi.