Trabzon Valiliği basında yer alan bazı basın yayın kuruluşlarında ve sosyal medyada “Trabzon Ayasofya’nın bahçesi betonlaştı” başlıklı haberler ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Valilik’ten yapılan yazılı açıklamada "Bazı basın yayın kuruluşlarında ve sosyal medyada ’Trabzon Ayasofya’nın bahçesi betonlaştı’ başlıklı haberler yer almıştır. Haberlerde Ayasofya’nın bahçesinde ’beton’dan yapıldığı iddia edilen yürüme yolları, doğal taş malzemeden yapılmakta olup bu malzeme dünyanın her yerindeki restorasyonlarda kullanılmaktadır. Bununla birlikte Ayasofya çevresindeki yürüyüş yolları sadece 90 m2 lik bir metraj fazlasıyla yeniden düzenlenmektedir. Restorasyonla Ayasofya Camii çevresindeki yeşil alanların yok edildiği iddiası ise doğru değildir. Ayasofya çevresindeki yeşil alanlar korunmakta olup proje sonundaki bitkilendirme çalışmasıyla gerçek görüntü ortaya çıkmış olacaktır. Restorasyonla yapıda özgün cami kullanımı yeniden sağlanırken, önceki dönem izlerini barındıran tüm detaylar azami dikkatle korunmaktadır. Proje ve uygulaması Vakıflar Genel Müdürlüğünce alanının yetkin uzmanlarından oluşan danışma ve bilim kurullarının denetimi ve Trabzon Koruma Kurulunun onayı ile titizlikle sürdürülmektedir" denildi.

Trabzon’da 2013 yılında müzeden camiye dönüştürülen Ayasofya Camisi’nde 2018 yılının Aralık ayında 56 yıl sonra restorasyon çalışmalarına başlanmıştı. Çalışmalar bittiğinde caminin ibadete açık alanında bulunan freskler, namaz vaktinde otomatik olarak örtüldükten sonra namaz bitiminde de tekrar ziyaretçilerin görselliğine sunulacak.

Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1461 yılında Trabzon’u fethinin ardından camiye dönüştürülen Ayasofya Camii, 1958-1962 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburg Üniversitesi’nin işbirliği ile restore çalışmalarının ardından 1964 yılından sonra müze olarak hizmet vermeye başladı. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Ayasofya’nın müze olarak değil de cami olarak hizmet vermesi için açılan dava 2012 yılında sonuçlanarak, freskleri asma tavan ve perdelerle kapatılan Ayasofya 28 Haziran 2013 tarihinde uzun yıllardan sonra ilk kez namazın kılınmasıyla ibadete açıldı. 5 Temmuz 2013 tarihinde ilk cuma namazının kılınmasıyla resmen ibadete açılan Ayasofya, 56 yıl sonra restore edilmeye başlandı. Restore çalışmaları kapsamında Vakıflar Genel Müdürlüğü Ayasofya’nın freskleri için uygun bir çözüm üreterek en az müdahale mantığıyla hat levhaları ve tablolar koyarak fresklerinin kapatılmasını sağladı. Yapı sağlığının sürekli olarak izlenmesi adına ise esere yerleştirilen ivmeölçerler yardımıyla gerçek zamanlı titreşim kayıtları alınarak oluşacak değişikliklerin izlenerek hasarların büyümeden önlen alınması hedeflendi. Planlanan bu sistem, bölgedeki tarihi eserlerdeki ilk uygulamaları olma özelliğini taşıyacak.

Kral I. Manuel tarafından yaptırıldı

Yapı, Trabzon İmparatorluğu’nu kuran Komnenos ailesinden Kral I. Manuel tarafından 1250-1260 yılları arasında yaptırıldı. Bir manastır kilisesi olan ve ’Kutsal Bilgelik’ anlamına gelen Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1461 yılında Trabzon’u fethinden sonra bir minber ve müezzin mahfili eklenerek camiye dönüştürüldü. I. Dünya Savaşı sırasında Trabzon’u işgal eden Rus ordusu tarafından depo ve askeri hastane olarak kullanılan yapı, savaş sonrasından 1959 yılına dek cami olarak kullanıldı. 1959-1964 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Edinburgh Üniversitesinin ortak çalışmalarıyla restore edilen tarihi yapının freskleri ortaya çıkartıldı. 1964 yılında müze haline getirilen Ayasofya, 3 Haziran 2013 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğüne teslim edildi. Ardından mahkeme kararları ve vakıf kaydı dolayısıyla Ayasofya, 28 Haziran 2013 Cuma günü 49 yıl sonra yeniden müslümanların ibadetine açılmıştı.