Yıkılan istinat duvarının ardından çıkan Hüsamiye Medresesinin restore edilip turizme kazandırılması isteniyor.

Mardin’in Artuklu ilçesinde 2019 yılında aşırı yağışlar nedeniyle yıkılan istinat duvarının içinden Hüsamiye Medresesinin çeşme eyvanı ortaya çıktı. Bin yıllık bir tarihe sahip olan Hüsamiye Medresesinde bir sahabe kabrinin bulunduğu Osmanlı arşiv belgelerine dayanıyor. Mardin halkı tarafından bu yıkılan duvarın içinden çıkan medreseye sahip çıkılıp restore edilerek, turizme kazandırılması isteniyor. Yağmur nedeniyle yıkılan istinat duvarının içinden medresenin çıktığını ifade eden Araştırmacı İbrahim Yüksel, “Memleketteki mabetlerimiz, medreselerimiz ve tarihi eserlerimiz ile alakalı araştırma yaptığımız dönemde tam da biz bu çalışmaları yaparken 2019’un şubat ayında yoğun yağmurlar neticesinde duvarların patlaması ile karşımıza çok farklı konular çıkmaya başladı. Hem burada hem Altunboğa Medresesinde Şubat 2019’da şu gördüğünüz duvarın yıkılmasıyla Hüsamiye Külliyesinin çeşme eyvanı ortaya çıktı. Hemen yanında Hüsamiye Külliyesi içinde yer alan caminin eyvanlarının bir kısmı ortaya çıktı. Şu odacığın tavanından bakınca da caminin diğer aksamını görmek de mümkün artık. Bunun ile alakalı çekilen fotoğraflarda vardır. Yani buranın bu caminin kubbesini gösteren fotoğraflar var. Abdüsselam Efendi Mardin tarihi kitabında Hüsamiye Külliyesinden genişçe bahseder” dedi.

“Sahabe kabrini resmi evrakta tespit ettik, Urfa Anıtlar Kurulundan tesciline dahi müsaade edilmedi”

Bin yıllık bir medresenin kendini belli edercesine duvarların arkasından fışkırırcasına çıkmasına rağmen, 3 yılı da doldurmasına rağmen bu halde oluşu bizim yüreğimizi acıtıyor maalesef şeklinde vurgu yapan Yüksel, “Yetkililerimizin bir an evvel buraya el atması gerektiği, arkeolojik çalışmaların yapılması, yaşlandırmanın yapılmasını istiyoruz. En önemlisi de Osmanlı arşiv belgelerinde 5 adet tayin ve atama belgesine rastladık. Onların bir kısmını gazetelerde yayınladık. Sahabilerden Muhammed El Farisi Hazretlerinin kabrinin hemen hükümet konağına bitişik mescidin içerisinde yer aldığını resmi evrakta tespit ettik. Onları yayınladık. Bir sahabe kabri bir tarihi cami ve bin yıllık bir külliye için 3 yıldır hiçbir adım atılmaması, Urfa Anıtlar Kurulundan tesciline dahi müsaade edilmemesi insan olarak yüreğimde açıdan hususlardır. Gerek siyasilerimizin gerekse yerel yönetimlerimizin ve en önemlisi de halkımızın buraya sahip çıkmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Mardin’de yer yer tarihi yerlerin yıkıldığına yok olduğuna tanık olmaktan gerçekten üzüldüğünü belirten Güneydoğu Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı Mehmet Çelik, “Bu konuda tabi ki bütün her şeyi devletten beklemenin yanlış olduğuna ben inanıyorum. Birazda yerel aktörler Mardin’i sevenlerin bir oluşum gerçekleştirip bu oluşum çerçevesinde yetkilileri harekete geçirmelerini ben bekliyorum. Buradaki arkamızda duran medresenin bin yıllık bir medrese ve maalesef bugün bu medrese yıkılmaya yüz tutmuş. Daha doğrusu yıkılmış neredeyse bütün değerleri yerle bir olmuş durumda. Bunlara bir an önce ele alınması, restore edilmesi ve gün yüzüne çıkarılması Mardin turizmine büyük katkılar sağlayacaktır” şeklinde konuştu.