Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın hakkına, hukukuna riayet etmeli. Allah’ın kullarına olan nimeti, bereketi, sağlık ve esenliği karşılığında; şükretmeli. Hamt etmeli. Dua etmeli. İstediği gibi, peygamberimizin yaptığı gibi ibadet etmeli. Zikretmeli. Tövbe etmeli. Allah’ın emirlerini tutmalı. Yasakladıklarından sakınıp, kaçınmalı. Kullarına istediği gibi iyilik, hizmet etmeli. Allah’ın hakkını ödemeyip, günaha- vebale girmemeli.

İnsanlar, Allah’ın kullarına yanı insanlara, hayvanlara, bitkilere, yarattıklarına karşı görev, ödev, yükümlülük, sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmeli. İnsanlar birbirini incitip, kırmamalı. Haksız, hukuksuz, adaletsiz, yersiz, edepsiz, görgüsüz, zalimce asla davranmamalı. İslam dininin tüm gereklerini yerine getirmeli.

Allah cc. Kendine karşı işlenen haksız tutumu, kendi bileceği iştir. Belki affeder, bağışlar, mağfiret edebilir. O kendi bileceği iştir. Ama insanların kendi aralarında ve de diğer varlıklara; adaletle, merhametle, doğru, dürüst, şefkatli, müşfik davranmak zorundadır. Ahirette kullar, Allah’a ve diğer varlıklara karşı olan davranışlarından ötürü hesaba çekilecek. Sorgulanacak. Yargılanacaktır. Bunda hiç, zerre kadar kuşku, şüphe yoktur.

İnsanlar, Kur’ân’da Allah’ın istediği farz ibadetlerden ve kul haklarından sorgulanacaktır. Zalimler cezaya çarpılacak. Mazlumlar hesabı kolay verecektir.

Müslüman, Kur’ân’da Allah’ın istediği ibadetleri aynen peygamberimiz gibi yapmalı. Hiçbir şekilde insan, hayvan, bitki, doğa hakkına girmemeli. Kul hakkı ödenmeden, cennete girilmez. Siz, bu dini anlatım ve öğütlerimi dinleyerek; bugün ki, insanların durumunu analiz, tahlil- ayrıştırma ediniz. Ne Allah hakkı ne de kul hakkı tanımayanları, alabildiğine zalimce davrananları düşününüz.

İmam Rabbani diyor ki: “ Kalp kırmaktan çok sakının. Bir Mümin’in kalbini kırmak, 70 kere Kâbe’yi yıkmaktan daha büyük günahtır. Bizim dinimizde, kâfirlikten sonra en büyük günah; kalp incitmektir.”

Hoca Ahmet Yesevi diyor ki: “ İncitsen de, incitme.”

Hanımın haklarına riayet etmeyecek olan erkek, kul hakkına girecekse, evlenmesin. Kadının hak, hukuku mutlaka korunmalı. Kadına en güzel şekilde davranılmalı. Kadına en güzel davranmak, en hayırlı iştir. İmanlı kişi; eşine, kadına en güzel davranmalıdır. Çocuklarına, anne ve babasına en güzel şekilde iyi davranmalıdır. Kul hakkı, Allah cc. Hakkı konusunda pek çok kitap okumalı. Sohbet dinlemeli. İnsanlara karşı barbarlık, kötülük, çirkinlik, eşkıyalık, zalimlik, hodkâmlık, sadistlik, narsis, acımasızlık, vahşilik, haydutluk, hayvanlık yapmamalı.

Eşler, insanlar, Al-i İmran süresinde istenildiği gibi; “ hayra, sağduyuya, iyiliğe, güzelliğe, kurtuluşa çağırmalı. Kötülüklerden alıkoymalı.”

 İnsanın kişiliği sağlam olmalı. Güçlü ve tam güzel ilişkiler kurmalı. Birbirini iyiliğe teşvik etmeli. Takviye yapmalı. Kendilerine güvenmeli. Eksik taraflarını tamamlamalı. Birbirinin eksik taraflarını tamamlamalı. Kişiliksiz olmamalı. Kişiliği bozuk olmamalı. Kişiliği bozuk insanlarla ilişki, iletişim kurmak zordur. Evlenmeden önce evliliğe hazır olmalılar.  Kısacası insan kendini aile olacak şekilde hazırlamalı.

Devlette evlenmeden önce evleneceklere kurs ve belge vermeli. Olgun insan olma düzeyine çıkarmalı. Ham, olgunlaşmamış, dünyadan haberi olmayanları, evlendirmemeli. Aile kurmak, yönetmek, idare etmek kolay değildir. Kolay olmadığı için ülkemizde evlenenlerin %30’u, Batıda %50’si boşanmaktadır. Doğanın ve ahlakın yasalarına uyma öğretilip, becertilmeli. Cehalet zifiri karanlığı bir kötü karanlıktır. Bilgi ile aydınlatılmalı. “18. Yüzyıldaki gibi dinsizlikle aydınlatma oldu,” dememeli.

Aile olacak düzeye yükselemeyenler ya boşanmakta, her biri ortalama bir çocuk orta yerde bırakmaktadır! Yâda ülkenin başına bela olarak; anarşist, bozguncu, yıkıcı, fesatçı, şiddetçi, terörist, hırsız, yolsuz, soytarı bırakmaktadır. Boşanmış aile çocukları daha çok suç işlemektedir. Bu istatistiki bir durumdur. Vahim bir sonuçtur. Çocuk yetiştirmeyenlerde aynı kötülüğü devletimize, milletimize, insanlığa yapmaktadırlar!

“2015 yılından beri, 2020 yılı 9. Aya kadar sadece PKK teröründen bu ülkede pek çok vahim olay oldu! 458 PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi. Son 9 ayda 60 PKK elebaşı imha edildi. Kravatlı PKK’lılardan 15,530 terörist gözaltına alındı. 3,661 militan ile 62 HDP Parti yetkilisi terör suçundan tutuklandı. Bunlar hep sorumsuz ailenin sorunlarıdır. Akılsız başların sonuçlarıdır.”

“Son 4 yıl içinde dini kullanıp, teröristlik yapan DEAŞ terör örgütü mensubu, dini istismar eden 5 bin kişi yakalandı ve tutuklandı. Bunlar daha çok ırak ve Suriye vatandaşlarıdır. Savaş kaçkınlarıdır. Bunun dışında burada terör, anarşi, şiddet, çete de kurmaktadırlar.”

“Son 4 yıl içinde Fetö terör örgütü üyesi 120 bin kişiden fazla insan tutuklandı. Bunlarda dini kullandı. Teröristlik yaptı.” Ülkemizde 123 terör örgütü var. Gerisini sizler lütfen sizler düşününüz.”

Bu kadar terörist grubun, örgütün, kişinin olması; Müslümanların planlı şekilde çalışmamasından kaynaklanmaktadır. Dinsiz, imansız komünistler memlekette at, avrat, silah oynatıyor! Müslümanlar at gibi ayakta uyuyor! Sahte dinciler halkı saflarına çekip, terör amaçlı kullanıyor. Müslümanlar da ayakta uyuyarak, bir kısmı onların kirli hedeflerine hizmet ediyor. Tarikat, cemaatlerin çoğu ise kendi çıkarlarını korumak, geliştirmek için var gücü ile çalışıyor. Onursuz dinsizler, Müslümanlara hakaret ediyor. Ben de Müslümanım. Bana küfrediyor, deyip; karşı dava açıp, hak, hukuk mücadelesi vermiyor!

Müslüman, müminleri sever, bağrına basar. Sahiplenir. Kucaklar. Ona asla haksızlık, zalimlik, zulüm yapmaz. Onu zalimden korur. Müslüman; Allah, peygamber, mümin, Ehl-i Beyt sever. Bu sevme, iman işidir. Dindar olma sonucudur. Kusurlu, hatalı olsa da, Ehl-i Beyt’i sever. Kusurlu, hatalı olma, insana has bir özelliktir. İnsan kusurlu, hatalı olabilir. Her geçen gün bu kusur ve hatalarını düzeltir.

İnsanın imanlı, güzel, iyi şekilde ölmesi için İslam dinini yaşaması gerekir. Güzel ölmek için güzel yaşamak gerekir. Akıllı insan, nefsine, şeytana, şeytanlaşmışlara, zalimlere, kâfirlere uymaz. “Akıllı insan, Kur’ân, peygambere uyar. Dünya ve ahiret hazırlığı yapar. Güzel amel işler. Ahiret için hazırlık yapar. Allah’ın emirlerini tutar. Yasakladıklarından sakınır.”

Ölümden ve ahiret sorgulanmasından kaçınılmaz.  Ölüme, ahirete hazırlanmak çok önemlidir. Boş gitmemek, günahla, veballe, kul hakkı ile gitmemek çok, çok önemlidir. Asıl vatan; ahirettir. Dünya; misafirhanedir, konaklama yeridir. Allah’a ve kullarına karşı ödev ve görevlerimizi eksiksiz yapma azmi ile yaşamalıyız.

Zararın neresinden dönülürse, kârdır, derler. Doğrudur. Çok doğru bir sözdür. Sapkın, sapık, batıl, küfür, sapan, berbat yaşantımıza pişmanlık duymalıyız. Bir an önce pişman olup, Nasuh tövbesi yapmalıyız. Günaha devam etmemeli. Harama, vebale devam etmemeli. Pişmanlık, tövbe büyük nimettir. Kurtuluştur. Hak yola giriştir. Pislikten, batıldan, küfürden, günahtan, haramdan firar etme, kaçıştır. Allah cc. Kulunun tövbe etmesine çok sevinir. Tövbeleri kabul eder.

Lütfen! Furkan süresi 68-69-70. Ayetleri iyi okuyup, doğru anlayalım ve de uyalım.

Allah cc. Tahrim süresi 6. Ayet-i kerimesinde buyuruyor ki: “ Kendinizi, aile halkınızı ve emrinizde olanları ateşten koruyunuz.”

Bir annenin, bir babanın; çocuğunu dünyanın dert, bela, sıkıntı, musibetlerinden koruması, cehennem ateşinden koruması kadar, ona vereceği büyük bir ödül yoktur. Ama bu önemli görevi bugün büyük çoğunluk olan; anne, baba, dede, nine, toplum, devlet hakkıyla ve layığıyla yapmamaktadır. Bilakis kendileri bilerek, tasarlayarak, özel yetiştirerek, bozmaktadırlar! Böylece hepsi de iki dünya belasını kendileri elleri ile hak etmektedirler.

“Herkes zerre kadar iyiliğin ve zerre kadar kötülüğünün karşılığını eksiksiz görecektir, diyen Rabbimiz olan Yüce Allah’tır.”

Sizlere âcizane olarak; “Peygamberimizi Tanıyalım,” adlı bir şiir yazalım:

“Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ın Esma-i Hüsna’sı vardır.

Bu “güzel adlar” ayetlerde görülmektedir.

Biz, öncelikle bunları öğrenip, ezberlemeliyiz.

Allah’ımız bilip, itaat etmeliyiz.

            Peygamberimizin adı Kur’ân’da dört kez;

            “Muhammed” olarak geçmektedir.

            Bir defada “Ahmed” olarak Kur’ân’da anılmaktadır.

            Allah’ıma ve peygamberine sevgi, saygılarımı sunuyorum.

Hazreti Muhammed Resul’dür, son peygamberdir.

Resullerin, nebilerin sonuncusudur.

Kur’ân, ona indirilmiş, insanlara açıklanmış, öğretmiştir.

Sahabe, Kur’ân’ı peygamberimiz gibi yaşamıştır.

            Salih amel işleyenlere, büyük ecir, sevap vardır.

            Allah’ın Resulünü, Habibini çok seviyoruz.

            Kur’ân’ı onun gibi aynen yaşıyoruz.

            Ona salavat getiriyoruz, dua ediyoruz.

Peygamberimizin 400 kadar adı, sıfatı bulunmaktadır.

Her adı da peygamberimizi tanıtmaktadır.

Peygamberimiz, Allah’ın kulu, en iyi kulluk edenidir.

Biz, onu örnek alır, rol model yaparız.

            O, doğruluktan, haktan, adaletten, hukuktan ayrılmayandır.

            En çok övülen, sevilen insan ve peygamberdir.

            En güzeldir, en yüce insandır, çok bilgilidir.

            İş ve hareket insanıdır, onurludur, güzeldir.

Müjdeleyicidir, sağlam inançlı, ibadetli, kanıtlıdır.

Eylemlerinde galiptir, cömerttir, insancıldır, doğru ve güvenilirdir.

Allah’ın insanlığa nimeti, bereketi, rahmetidir.

Hakkı, batılı ayırandır, haktan yanadır.

            Peygamberimiz, insanlığa, Allah’ın lütfu, ihsanı, feyiz verenidir.

            İnsanlığın dostu, koruyanı, sevgilisi, doğru yolu gösterenidir.

            Saf, temiz, dosdoğru, dürüst, düzgün insandır.

            Yumuşak huylu, koruyan, saf ve temiz olandır.

Şükredendir, hamt edendir, zikredendir, ibadet, dua, tövbe edendir.

Hak ve hakikate sımsıkı sarılan ve yaşayandır.

İnsanları görüp, gözeten, sahip çıkan, düşeni kaldırandır.

En çok övülen, anılan, zafere koşandır.

            Suçsuz, günahsızdır, bilgili ve görgülüdür.

            Doğru yolu gösteren ve hak yolda yaşayandır.

            Mekkelidir, Medinelidir, huzurludur.

            Çok iyi bir öğretici, eğitici, terbiye edici, ahlâklandırandır.

Kıyamete kadar övülecek, dua edilecek, güzelliklerle anılacaktır.

Ona uyulacak, onun gibi hakça ibadet edilecektir.

O, iyileştirici, güzelleştirici, düzelticidir.

O, tertemiz, arınmış, Hakk’a itaat edendir.

            İnsanların gereksinimlerini karşılayan, insanlığa sahip çıkandır.

            Uğurludur, bereketlidir, feyizlidir, seçilmiştir.

            Sevgi, saygıyı çoktan, çok hak edendir.

İnsanlığı aydınlatan, beğenilmiş, seçilmiş, dosdoğru yolda olandır.

Kendine danışılan, onun gibi ibadet edilendir.

Peygamberimiz, çok temizdir, seçkindir, sırdaştır, asıl soydan gelmedir.

Müjdeleyicidir, uyarıcıdır, iyilik edicidir.

            İnsanlığı yükselten, müminleri çok sevendir.

            Akıllı, doğru, iyi yola götürücü, batıldan sakındırandır.

            Sabırlıdır, mutlu edendir, güçlüklere dayandırandır.

            Allah’ın en iyi kulu ve peygamberidir.

Dosdoğru olan, gerçekçi, seçkin insandır.

Arkadaş canlısı, sohbet eden, harika ve harikulade insandır.

İyi, güzel, ahlâklı, edepli, güvenilir insandır.

Efendidir, şükredici, hamt edicidir, çok temizdir.

            Haram, mekruh, şüphelilerden kaçınan, hak ve hakikatçe yaşayandır.

            Helal, meşru, temiz işler yapan, sözünde durandır.

            Kur’ân’ı en iyi şekilde, istenilen gibi yaşayandır.

            Günah işlemeyen, batıldan sakınan, kaçınandır.

 En temiz ve akıllıdır, insanlığa rehber ve danışmandır.

Bize düşen, İslâm dinini onun gibi güzel yaşamaktır.

Ona uymayan, örnek almayan; sapan, sapık, sapkındır.

İki âlemde huzur bulmayacak, çok zor duruma düşecektir!