Peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretlerinin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Peygamberimiz Medine’ye hicret buyurduklarında Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı. Peygamberimiz: “Bu günler ne oluyor?” diye sorduğunda, onlar “Biz cahiliyette bu günlerde oynayıp eğlenirdik.” dediler. Bunun üzerine peygamberimiz : “Bunların yerine Allahü tela size daha hayırlı iki gün verdi: Ramazan bayramı, kurban bayramı” (18) buyurdu. Ramazan bayramı namazı gibi kurban bayramı namazı da vaciptir ve Cuma namazının şartlarına tabidir. Yani Cuma namazını kılmakla yükümlü olanlar, bayram namazını kılmakla da yükümlüdürler. Ancak Cuma namazı farz, bayram namazı ise vaciptir.

Bayram namazı; Güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra, öğleye kadar kılınır. Herhangi bir sebeple ilk günü kılınamazsa ertesi günü kılınır. Bayram namazı Cuma namazı gibi ancak cemaatle kılınır. İki rekâttır. Şöyle niyet edilir, “Niyet ettim Allah rızası için kurban bayram namazını kılmaya, uydum imama.” Bundan sonra tekbir alınır. Birinci rekatta “Süphaneke” okunur. Sonra imam açıktan, cemaat tarafından da gizlice üç defa “Allahü ekber” diye tekbir alınır. İlk iki tekbirde eller yukarı kaldırılır, sonra yanlara salıverilir. Üçüncü tekbirin peşinden eller yanlara salıverilmeyip bağlanır. İmam Fatiha ve sure okur; cemaat dinler. Sonra diğer namazlarda olduğu gibi rükû ve secde yapılır. İkinci rekâta kalkıldığında imam önce Fatiha ve süre okur. Sonra birinci rekâtta olduğu gibi üç defa tekbir alınır. Her üç tekbirde de eller yukarı kaldırılıp yanlara salıverilir. Dördüncü tekbir ile rükûa gidilir ve secdeler yapılarak oturulur, tehiyyât ve salli barik okunur, sonra selâm verilir.

Bayram gecelerini dua ve ibadetle ihya etmek, kaza namazı kılmak, Kur’an okumak ve Allah Teâlâ’dan af ve mağfiret dilemek. Çünkü duaların makbul olduğu gecelerden birisi de bayram geceleridir.

Bayram sabahı erken kalkarak yıkanıp temizlendikten sonra namaza gitmek. Güzel koku sürünmek. Temiz ve yeni elbise giyinmek. Gücü yetiyorsa namaza yürüyerek gitmek. Güler yüzlü ve sevinçli görünmek. g) Yoksullara çokça sadaka vermek. Bayram namazına giderken yolda tekbir getirmek. Kurban kesecekse kurban etinden yiyinceye kadar oruç tutuyormuş gibi bir şey yiyip içmemek. Kurban etinden iftar etmek. Çünkü peygamberimiz böyle yaparlardı. Çoluk çocuğuna bolluk göstermek. Bütün bunlar bayramda yapılması müstehap olan işlerdir. Bayram günleri sevinç günleridir. Bu günlerde sevinçli ve güler yüzlü görünmek tavsiye edilmiştir.

Bayram günleri toplum şuuru bütünleşir. Toplum fertleri birbirleriyle sevinip kaynaşır. Hayatın bitmek tükenmek bilmeyen sıkıntıları içinde bunalan, bitkin ve yorgun hale gelen insanları bayramlar dinçleştirir ve çalışma azimlerini artırır. Bu günlerde akraba ve komşularımızla olan ilişkilerimiz kuvvetlenir, birlik ve kardeşliğimiz güçlenir. Bayram sabahı camilerimizi dolduran kalabalıkların hep birlikte ve içtenlikle yüce Allah’a yönelmeleri, O’ndan af ve bağış dilemeleri ayrı bir önem taşır. Çünkü böyle bir amaçla bir araya gelen, aynı iman ve heyecanı taşıyan toplulukları yüce Allah’ın rahmeti kuşatır ve onları affeder. Bu günlerde annemizin-babamızın ellerini öpüp hayır dualarını almalıyız. Dinimizde Allah’a ibadetten sonra anne ve babaya saygı ve iyilik emredilmiş, onlara karşı “öf” demek dahi yasaklanmıştır. Akraba ve komşularla tebrikleşerek, karşılıklı sevgi ve saygı duyguları aktarılmalı, karşılaştığımız herkesle selâmlaşarak tebrikleşmeliyiz. Tanıdıklarımızı ziyaret ederek hatırlarını sormalı ve gönüllerini almalıyız. Hasta hanelerde ve evlerde yatan hastaları görmeli, şifa dileklerimizi sunmalıyız. Yetimlerle ve kimsesiz çocuklarla ilgilenip onları okşamalı ve onlara anne ve baba gibi davranmalıyız. Çevremizdeki yoksullara ve bakıma muhtaç çocuklara yardım ellerimizi uzatmalı, onların da bayram sevinci yaşamalarını sağlamalıyız. Bizden hayır dua bekleyen ölülerimizin mezarlarına giderek onlara dua etmeli, ruhları için hayır ve hasenatta bulunmalıyız. Her zaman olduğu gibi bayram günlerinde de İslâm’ın emrettiği şekilde çevremizdeki insanlara iyi davranmalı, incitici ve zarar verici davranışlardan sakınmalıyız. Bütün bunlar, toplumu oluşturan fertleri birbirleriyle kaynaştırarak milli birliğin sağlanmasında ve toplumu rahatsız eden ayrılık ve düşmanlıkların yok olmasında etkili olur. Bu vesileyle, başta aziz milletimiz olmak üzere, hepinizin kurban bayramını tebrik ediyor, daha nice güzel bayramlara sağlıkla, huzurla erişmemizi Allahü teladan niyaz ediyorum.

Bu mübarek bayramın ülkemize, bütün İslâm âlemine ve tüm insanlığa, barış, hakiki kardeşlik, iyilik ve hayırlar getirmesini diliyorum.