Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, “Uluslararası faaliyetlerle gerek öğrenci faaliyetleri olsun, başka faaliyetler olsun biz aslında sizler aracılığıyla kendimizi yeniden keşfediyor, yeniden medeniyetimizin derinliğinin farkına varıyor ve bu çerçevede kendimizi yeniden inşa ediyoruz” dedi.<br/>Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) desteğiyle Sınır Tanımayan Gençlik Derneği tarafından düzenlenen seminerde Amerikalı Akademisyen, Siyaset Bilimci ve Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Norman Finkelstein ‘Kurgu ve Gerçek Arasında Filistin-İsrail Sorunu’ konusunda bir konuşma yaptı.<br/>Vefa Sosyal Gelişim Merkezi’nde gerçekleşen seminerin açılış konuşmasını ise YTB Başkanı Doç Dr. Kudret Bülbül yaptı. Uluslararası öğrencilerin Türkiye’de eğitim alıyor olmasından büyük mutluluk duyduğunu belirten Bülbül, “Biz çok uzun bir medeniyet yürüyüşünün çocuklarıyız. Horasan’dan başlayıp değişik ülkelerde konaklayan ve sonra Türkiye’ye gelen buradan da dünyanın değişik yerlerine açılan çok uzun bir medeniyet yürüyüşünün çocuklarıyız. Ama son 200 yılda maalesef bu medeniyet yürüyüşümüzü bir ölçüde unutmuşuz. Bir ölçüde kendimizi tanıyamaz hale gelmişiz. Uluslararası faaliyetlerle gerek öğrenci faaliyetleri olsun, başka faaliyetler olsun biz aslında sizler aracılığıyla kendimizi yeniden keşfediyor. Yeniden medeniyetimizin derinliğinin farkına varıyor ve bu çerçevede kendimizi yeniden inşa ediyoruz. O açıdan ortak iyiyi, ortak geleceği inşa etmek adına sizler birlikte olmak önemli bir olay” diye konuştu.<br/>“6-7 MİLYON DİASPORADA YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZ İÇİN YOĞUN FAALİYETLER YÜRÜTÜYORUZ”<br/>Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın 3 temel alanda faaliyet yürüttüğünü ifade eden Bülbül, şunları kaydetti:<br/>“Bir alanı yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız. 6-7 milyon diasporada yaşayan vatandaşlarımız için yoğun faaliyetler yürütüyoruz. Bir çalışma alanı soydaş ve akraba topluluklar, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Afrika dediğimizde birkaç yüz milyonluk bir alana işaret ediyor ve bu alanda da çalışmalarımız devam ediyor. Üçüncü bir çalışma alanımız uluslararası öğrenciler. Burada hedef kitlemiz hemen hemen tüm dünya. Çünkü dünyanın her tarafından uluslararası öğrenciler kabul ediyor. Onları Türkiye’ye getiriyor ve Türkiye’de eğitim alarak memleketlerine dönmelerini, memleketlerine hizmet etmelerini Türkiye ile ilişkilerini geliştirmelerini arzu ediyoruz.”<br/>“DÜNYANIN HER TARAFINDAN TÜRKİYE ARTIK ÖĞRENCİLER İÇİN BİR EĞİTİM ÜSSÜ HALİNE GELİYOR”<br/>Başvuruların online olduğunu ve bu yıl 5 bin kişiye burs vereceklerine değinen Bülbül, “Bu 5 bin kişi için 182 ülkeden 155 bin sisteme kayıt yapıldı. Yani Kuzey Kore gibi zaten başvurunun mümkün olmadığı birkaç ülkeyi düşünürseniz dünyanın her tarafından başvuru alan bir ülkeyiz. Bu son derece sevindirici bir olay. Dünyanın her tarafından Türkiye artık öğrenciler için bir eğitim üssü haline geliyor” dedi.<br/>‘Uluslararası Öğrenciler Sosyal Bilimler Kongresi’nin 16 Mayıs 2015 tarihinde başlayacağını hatırlatan Bülbül, “19 Mayıs’ta ise uluslararası öğrencilerin katılımıyla ‘Uluslararası Öğrenciler Dünya Kupası’ futbol turnuvası yapıyoruz. Pek çok ülkeden katılımlar oldu. Cumhurbaşkanımızın katılımıyla inşallah kupayı da vereceğiz. Bu tür faaliyetler devam ediyor” ifadelerini kullandı.<br/>FİNKELSTEİN, İSRAİL’İN FİLİSTİN HALKINA KARŞI UYGULADIĞI POLİTİKALARI ELEŞTİRDİ<br/>Açılış konuşmasının ardından, İsrail’in Filistin halkına karşı uyguladığı politikaları eleştirmesiyle tanınan Finkelstein, “Kurgu ve Gerçek Arasında Filistin-İsrail Sorunu” konusunda yaptığı konuşmada, İsraillilerin Filistinlilere yaptığı birçok şeyin sadece yanlış olmakla kalmadığını belirterek, bunların sadece suç olmakla kalmayan, canavarca işlenmiş suçlar olduğunu ifade etti.<br/>İsrail Derneği tarafından yayınlanmış bir raporu okuduğunu anlatan Finkelstein, şöyle konuştu:<br/>“Bu derneğin raporu İsrailli askerlerin ifadelerine dayanan bir rapor. Özellikle geçtiğimiz yaz Gazze’de görev yapan İsrailli askerlerin beyanatından hareketle hazırlanmış bir rapor. Bu rapor yaklaşık 220 sayfalık bir rapor. Her bir asker aynı şeyi söylüyor. Diyor ki, ’Biz Gazze’ye girdik ve gördüğümüz herkese öldürmek üzere ateş ettik. Nerede bir Filistinli evi görürsek görür görmez havaya uçurduk ve yok ettik.’ Yani böyle bir şey karşısında hiçbir şey yapmadan bunları okuyabilmek mümkün değil. Okudukça beni rahatsız eden bir şey. Sizi çok daha sinirlendirecek şey ne olacak biliyor musunuz? Dünyanın buna gösterdiği sizi daha da sinirlendirecektir. Gazze’ye gerçekleştirilen saldırı 8 Temmuz 2014’te başladı. 51 gün sürdü. Her gün ABD Başkanı Hükümetine soruldu ‘bu konuda ne düşünüyorsunuz’ denildi. Her gün aynı cevap verildi bu soruyu sorunlara, ‘İsrailliler diyor ki Başkan Obama’ya İsrail kendi kendisini savunma hakkına sahip bir ülkedir. İsrail’in meşru müdafaa hakkı vardır.’ Askerleri Gazze sokaklarında gördüğü her insana ateş etti. Kendi kendinizi böyle mi müdafaa edersiniz, masum insanları katlederek mi. Gazze’deki insanların yüzde 80’i artık mülteci haline geldi veya mülteci çocukları haline geldiler. Anavatanlarını kaybettiler. Ahlaksız yasa dışı ve insanlık dışı bir kuşatmaya tabi tutuluyor 8 yıldır.”