Kur’ân-ı Kerim her derde deva, her hastalığa şifa, güçsüzlüğe dermandır.

Kur’ân; ilim, akıl ile peygamberimiz gibi anlayıp, yaşandığında, her sorunu çözer. Her soruna çare olur.

Kur’ân, birlik, beraberlik içinde, ortak akıl kullanılarak; birey, aile, ekip, toplumlar ve devletler olarak yaşanıldığında, hiçbir sorun çözümsüz, çaresiz kalmaz.

Kur’ân bir bütündür. Bütünü ile yaşanmalıdır. Öyle aklımıza geldiği, işimize geldiği şekli ile anlayıp, yaşamamalı.

Kur’ân yaşantısında peygamberimizi örnek almalı. Model yapmalı. Şaşırmışların, sapıtmışların, sapkınların, sapıkların yoluna düşmemeli!

Kur’ân, İslam dininin ilk ve birinci kaynağıdır. İkinci kaynağı; hadis, sünnet ve peygamberimizin yaşantısıdır.

Kur’ân’sız, peygambersiz, âlimsiz, İslam dini olmaz.

İslam dininin farz ibadetlerini mutlaka yapmalıyız. İslam’ın beş temel şartı denilen; günde 5 defa vakit namaz kılmak, diğer farz namazları eda etmek gerekir. Orucumuzu Ramazan ayında peygamberimizin tuttuğu gibi tutmalıyız. Zekâtımızı yine bildirilen şekilde vermeliyiz. Haccımızı yine istenilen şekilde yapmalıyız. Kurbanımızı yine belirtilen şekilde yerine getirmeliyiz. “ Farz, vacip, sünnet ibadetleri yaparken, mutlaka ama muhakkak haramlardan da sakınmalıyız. Aksi halde ibadet yapmanın bir anlamı, önemi, yararı, kârı, kazanımı olmaz. Haramlar, günahlar, ibadetlerden gelen sevabı silip, götürür! Siler götürür! Hem ibadetlerimizi mutlaka yapmalıyız. Hem de haramlardan, günahlardan muhakkak kaçınmalıyız.

Hiçbir şeyde aşırılık, gerilik içinde olmamalıyız. Aşırılık dini bozar. Gerilik din değildir. Sapkınlık, sapıklık, şaşırmışlık, anlayışsızlık, vurdumduymazlık içinde olmamalıyız. İslam dinini önemseyerek, benimseyerek, isteyerek, eksiksiz yaşama azminde olmalıyız. İbadetlerde de aşırı gitmemeliyiz. Bağımlılık içinde olmamalıyız. Her ibadeti bilgi ile bilinçle, olması gereken gibi, peygamberimiz gibi eda etmeliyiz. Duada bile aşırı gitmemeliyiz. “Allah cc. Bizlerin aşırılık, gerilik içinde olmamamızı istemektedir.” Sırat-ı müstakim, dosdoğru orta hak yolda olmamız istenmektedir. Vasat- doğru,orta halde olmalıyız.

Allah’a en güzel adları ile dua etmeliyiz. Allah cc. Tövbeleri kabul eder. Duaları kabul eder. Samimi, içten, isteyerek, sözlü ve fiili dua etmeliyiz. Allah’a yönelmeliyiz. Duanın ve tövbenin kabulü için gereken koşulları öğrenmeliyiz. İslam dini bilgi ile öğrenilir ve yaşanılır. Allah’ın rahmetini dilemeli. Azabından, gazabından sakınmalı.

Allah cc. İle dost olmalı. Allah cc. Dostları ile dost olmalı. Allah’tan Salih- iyi amel işleyip, cennet, hayır, iyilik istemeli. Allah’tan akıl, zekâ, ilim güç, kuvvet istemeli. Sağlık istemeli. Tabii ki isterken de, gereğini yapmalı. “Cennet, ibadet ve iyiliğin karşılığıdır. İslam dininin yaşanılmasının karşılığıdır.”

İbadet etmek ve iyilik yapmak; Yüce Allah’ımızın emridir. Allah’ın emri ve öğütlerini dinlemezlik asla yapmamalı. Asi olmamalı. İsyankâr olmamalı. Sapık, sapkın, Allah cc. Düşmanı, materyalist gibi olmamalı. Onlara hiçbir şekilde benzememeli. Onlarla beraber olmamalı. Müslüman sadece Allah cc. ile ve de Allah cc. İle beraber olanlarla birlikte olur. Şaşırmış, sapıtmış, sapıklaşmış, gaflette kalmışlarla beraber olmaz.

İslam dininde tövbe etmek, istiğfar etmek, af ve bağışlanma dilemek en öncelikli ibadettir. Gerçek anlamda tövbe etmeli. Allah cc. Tövbeleri kabul eder. Allah cc. Çok tövbe edenleri sever. Salih- iyi- güzel amel işleyenlerin günahlarını Allah cc. Bağışlar. Kusurlarını örter.

Allah’ın tövbeleri kabul edeceğine dair 15 tane ayet vardır. Bizler her zaman istiğfar – af dilemeliyiz.

Allah cc. Şirkin dışındakileri affedeceğine dair 6 ayet vardır. Allah cc. Bağışlayandır. Affedendir. Tövbeleri kabul edendir. İslam dininden dönüp; zındık, mürtet, kâfir olunsa, dahi tövbe etmeliyiz. İşlediğimiz her günaha af dilemeli. Tövbe etmeli. Bağışlanma dilemeli. Bunu içtenlikle yapmalıyız. Peygamberimizin sahabesi- arkadaşlarının çoğunluğu; küfürden, batıldan dönüp, ümmetin en hayırlısı oldular.

Allah’a hamt etmeli. Yalnız Allah’a hamt etmeli. Hamdın şeklini bilerek, hamt etmeli.

Kur’ân’da hamt etme ile ilgili 47 tane ayet bulunmaktadır.

Allah’a şükretmeli. Şükür nimetleri artırır. Şükretmekle ilgili Kur’an’da 16 tane ayet vardır. Şükretmeyenler, hamt etmeyenler, tesbih etmeyenler; nankördür, kâfirdir. Allah cc. Bilmezler. Allah’tan başka ilahlar- tanrılar edinmişlerdir.

Allah’ı zikretmeli. Anmalı. Allah’ı zikretmekle ilgili 13 tane ayet bulunmaktadır.

Hamt etmek, şükretmek, zikretmek, secde etmek önemli ibadetlerdir.

Allah’a “secde” etme ile ilgili 22 tane ayet vardır. Kur’ân çok iyi öğrenilip, doğru bilinmeli. Peygamberimiz gibi yaşamalı. Seçkin, efdal, makbul sahabe- ashap gibi yaşamalı.

Müslüman, Allah’a sığınmalı. Yaratıkların kötülüklerinden Allah’a sığınmalı. Kötülerin, gecenin, büyücülerin, kıskançların, şeytanın, şeytanlaşmışların, kâfirlerin şerrinden Allah’a sığınmalı. Allah’a sığınmanın nasıl olduğunu öğrenip, yaşamalı. İslam dini ilimle, akıl ile zekâ ile bilgi ile peygamberimiz ile Kur’ân ile âlimlerle öğrenilir. Her bilgi bir âlimle, öğretmenle, eğitimci ile öğrenilir.

Allah’ın nimetleri çok fazladır. Bunlara hamt etmeli, şükretmeli. Anmalı. Allah’ın nimetlerini bilmeli. Nankörlük, inkârcılık, başkalarından bilme gibi yanlışlık, hata içine düşmemeli.

Hak mümin ve hakiki Müslüman öyle dünyada başıboş değildir. Dünyada ödevleri, sorumlulukları, yükümlülükleri, vazifeleri vardır. Tebliğ etmek, hak din İslam dinini bildirmek, duyurmak, ulaştırmak, iletmek, öğretmek ile görevlidir. İnsanları irşat etmeli. Uyarmalı. Doğru yolu göstermeli. Feyiz vermeli. En güzel örnek, rol model olmalı.

Müslüman tebliğ etmekle görevlidir. Tebliğ ve irşat ile ilgili Kur’ân’da 150 taneden fazla ayet vardır.

“Asıl görev; tebliğdir. İslam dinini bildirmek, duyurmak, ulaştırmak, öğretmektir. Korkutma ve müjdeleme ile tebliğ etmeli. İnsanlara İslam dinini öğrettikten sonra müminin görevi biter, son bulur. Hidayet erdirme işi insanın kendine ve Rabbine kalmış iştir. Öğüt verme bir görevdir. İslam dinine davet etmeli, çağırmalı. Sözü güzellikle, iyilikle, üslubu ile söylemeli. Sert, kötü davranmamalı. Ayrım yapmamalı. Tebliğ karşılığında ücret almamalı. Karşılık beklemeden tebliğ etmeli. Olmadık vaatlerde bulunmamalı. Etkili, dosdoğru, gerçek söz kullanmalı. Tebliğ ederken, hakaret ve saldırılara sabretmeli. Gaza, öfkeye, kışkırtmaya gelmemeli. Peygamberimizi ve güzelim âlimleri örnek almalı. Tebliğ edilen kişiye güven vermeli. Peygamberleri örnek almalı. Davete inanan kişilere tebliğ etmeli. Kaşarlanmış, kızıllaşmış, kâfirlikte aşırı gidip, alçalmış; dinlemeyen, doğru yola isyan eden, zalim gâvurlara tebliğ etmemeli. Allah cc. Böyle söylüyor.”

Allah cc. Peygamberimize hitap ederek; “De ki,” diye başlayan 28 ayet vardır. Böylece Allah cc. Peygamberimize tebliğ ve irşadın nasıl olacağını anlatıyor. Diğer peygamberlere de aynı şekilde öğretmişti.

“ Hazreti Musa, Hz. İlyas, Hazreti Lüt, Hz. Şuayıp, Hazreti İsa, Hz. İbrahim as. Hz. Yusuf, Hz. İsmail, Hz. Nuh, Hz. Hud, Hz. Salih, Hz. Süleyman peygamberlere de hitap ederek, nasıl anlatma yapacağını öğretmişti. Allah cc. Söz söylemenin kurallarını, güzelliklerini, yumuşaklığını öğretti. Yapmadığın bir sözü söyleme. Yapılamayacak bir sözü söyleme! Söz söylerken adaleti gözet. Doğru konuş. Boş ve yararsız söz söyleme. Etkili, doğru, yararlı, alçak sesle söz söyle. Verilen söze uy. Verilen sözü yerine getir. Kötü söz söyleme. Münafıklar, kâfirler, müşrikler, zalimler verdikleri söze uymazlar. Sözlerinde durmazlar.”

“Çirkin, kötü, zararlı, yararsız, sövgülü söz söyleme. Putlara sövmekten sakınınız. Fısıldayarak konuşmayınız. Yaldızlı sözler aldatır. Zalimler ve din düşmanları yaldızlı, süslü, nefse hoş gelen söz söylerler. Böylelikle insanları aldatırlar. Onlara kanma, aldanma, inanmayınız. Onların sözleri hoşa gider ama sözleri ile sadece aldatırlar. Sözlerinde durmazlar. Kötü söz söylenen yerde durmayınız. Münafıklar kalplerinde olmayanları dilleri ile söylerler. Söylediklerini yapmazlar. Kandırma, aldatma için süslü sözler, nefse hoş gelen sözler söylerler.”

Yalan konuşmayınız. Yalandan sakınınız. Yalan yere yemin etmeyiniz. Yalancı tanıklık etmeyiniz. Yalan en büyük günahlardandır. Müslüman yalan söylemez.

“İyiliği emredin. Kötülükten sakındırın. Müslüman’ın ilk ve başlıca görevi budur. İyiliği emretmek ve kötülüklerden sakındırmak, Müslümanların görevlerin başında gelir.” Hayırlı ümmet, iyiliği emreder. Kötülüklerden sakındırır. Bu konuda onlarca ayet vardır. Ama Müslümanlar, İslam dinini yaşamadığı gibi bu görevi de aynen ve hakkıyla yapmamaktadırlar. Bunun için başlarına pislik yağmaktadırlar. Müslümanlar ve insanlık bunun için perişan durumdadır. Allah hidayet, akıl, fikir, din- iman, ilim ile yaşama nasip eder, inşallah. Daha doğrusu; yaşama isteği oluşur, inşallah.

“Peygamberlerin başta gelen görevlerinin başında; iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak gelmektedir.”

Allah cc. Yolunda hak yol ve yöntemlerle mücadele etmeli. Hakkı hakikati kurmak, zalimliği ve haksızlığı önlemek için her türlü hakça savaşı yapmalı. Allah cc. Kendi yolunda savaşmayı onlarca ayette istemektedir. Cihat yapılmasını istemektedir. Mal ile saldırganlarla savaşma istemektedir. “Savunma savaşı yapılması emredilmektedir.” Savaştaki tutum anlatılmaktadır. Birlik ve beraberlik içinde, sabrederek, sebat ederek, samimiyetle, güçlü şekilde savaşmak istenmektedir. Mal ve canla savaşılması istenmektedir. “Savaşa hazır olunması istenmektedir. Barışı sağlamak için güçlü olma istenmektedir.” Savaşın hikmetleri anlatılmaktadır. Casuslara- ajanlara ve düşmanlara karşı uyanık olmak istenmektedir. “Hak, batıl savaşının kaçınılmaz olduğu anlatılmaktadır.” Peygamberlerin savaşları anlatılmaktadır. Kâfirler batılın savaşını yaparlar. Zalimdirler, zulmederler. Onlardan kaçmamalı. Zalimlerin ve münafıkların savaş hileleri, tutumları anlatılmaktadır.

Allah cc. Savaşta, barışta müminlere yardım eder. Allah cc. İman edenlerin yardımcısıdır. Savaşta ve barışta Allah’tan yardım istemeli. Allah’a güvenmeli. Kâfirlere karşı Allah’tan yardım istemeli. Allah’a dost olmalı. Allah cc. Dostlarının yardımcısıdır. Allah cc. En güzel dost ve en güzel yardımcıdır. Allah’ın yardımı sabredenlerle beraberdir. Peygamberimiz zamanında Allah cc. Müminlere yardım etti. Yenilgi durumunda onlara emre itaatsizlikten ders verdi. Zafer inanlarındır. Zafer Allah’tandır. Zafer İslam’ındır.

Mümin ölürse şehit, kalırsa gazi olur. Şehitlerin ödülü büyüktür. Şehitler cennettedir. Gazilerin ödülü büyüktür. İslam dininde her konu hakkında yeterli bilgi vardır.

Kur’ân ve peygamberimiz yeterli açıklamaları yapmaktadır.

İslam’da, Kur’ân’da düşmanın barış isteği olumlu karşılanır. Mümin savaştan taraf değildir. Barış daha hayırlıdır. İnsanların arasını düzeltmek daha sevaptır. Dargınları barıştırmak çok sevaptır. Allah cc. Kur’ân’da böyle buyuruyor.

Allah cc. Sad süresi 46. Ayette; yurt sevgisi, vatan sevgisinden önemle söz ediyor. Müslüman, vatanını, milletini, ümmeti, insanları, bitkileri, doğayı, âlemleri çok sevmelidir. Bu yaratıklar insanın hizmetine sunulmuş. İnsana emanet edilmiştir. Koruması emredilmektedir. Dünya ve evrenin Allah cc. cş. Tarafından koyulan düzenin bozulmaması istenmektedir.

Kur’an, evlenmekten, evlenmenin faziletlerinden, evlenmede bolluk bereket var olduğundan, kızların nikâh yapmasından, boşanmaktan, müşriklerin nikâhından, geçici nikâhtan, zina etmekten, mehirden, bir kadınla evlenmenin öneminden söz etmektedir. Evlenme, boşanma, emzirme, çocuk yetiştirme, aile yuvasından, kadın ve erkeğin hak hukukundan, anne ve babaya iyilik etmekten, ailenin kutsallığından, namustan, zina ve fuhuştan söz etmektedir. Yeterli bilgi sunmaktadır.

Kur’ân örtünmeden, tesettürden, kadınların örtünmesinden, erkeklerin giyiminden söz etmektedir. Müminlerin örtünmeleri farzdır. Allah cc. Emridir. Bir hayvan gibi açık, üryan, çıplak gezemez. Bu benzetme bilemem doğru oldu mu? Allah cc. Yarattığı hayvanlara da doğal örtü yapmıştır. Örtüsüz, tesettürsüz kadın ve erkek düşünülemez. İnsan düşünülemez.

Allah cc. Hemen her konuda gereken kadar, ışık olacak kadar bilgi vermiştir. Peygamberimiz bu bilgileri daha da açmış. Açılımını yapmış. Güzel bir eğitimci, öğretmen, belletici görevini yerine getirmiştir.

Kur’ân’da devlet idaresi- yönetimi konusunda da ayetler gönderilmiştir. Devletin yönetiminde müşavere- danışma yapılmasını, istişare- ortak akıl kullanılmasını istemiş. Yeryüzünde hak, hukuk, doğruluk, hakkaniyet, adalet, güzel ahlak, ilim ve din hükümleri ile davranılmasını emretmiştir. İnsan, yeryüzündeki Allah’ın hükümlerini yaşayan ve yaşatan kişidir. Allah’a itaat etmek her insanın, müminin görevidir. İnsan, Allah’a itaat etmekle görevlidir.

Allah’a ve peygamberine itaat edilmesi hakkında onlarca ayet vardır.

Allah cc. Peygamberimize itaat edilmesi hakkında 25 ayet bildirilmiştir. Mümin yöneticilere itaat edilmesi emredilmektedir. Kâfirlere, gâvurca davrandıkları sürece itaat edilmemesi istenmektedir.

Allah’a, peygamberine itaat emredilmektedir. Haksız isyan ve haksız tecavüz edilmemesi emredilmektedir. Şeytan hakka - hukuka isyan edilmesini emreder. Bunun içindir ki; şeytanı, şeytanlaşmışları dost ve yoldaş edinenler, hep bozguncu olurlar. İsyan ederler. Haksız yere kan dökerler!

Müslüman birey, makam ve mevkie istekli olmaz. Makam ve mevkileri de zalimlere ve gâvurluk edenlere bırakmaz. Bugün dünyamızda gerçek ve dosdoğru mümin kişiler; devlet, halk yönetiminde bulunmamaktadır. Hakça, hukukça davranmayanlar, devlete ve millete egemendir. Bunun içindir ki, devlet yönetimi perişandır. Millet çok kötü yönetilmektedir. İnsanlığa kan kusturulmaktadır.

1917 yılından itibaren komünist, zalim, dinsiz, ateistler; topluma sahip olmaya, toplumları egemenliği altına alıp; haksızlık, korkunç dehşet veren vahşetler yaptılar. Komünizmi, sosyalizmi 50 taneden fazla ülkeye terör ile sindirme, korkutma, darbelerle yaydılar. Benim tahminim 1917 – 1991 yılları arasında 200 milyondan fazla insanın ölümüne, doğanın yok olmasına neden oldular! İnsanlık tarihi, komünizm- sosyalizm, Marksizm kadar daha vahşi bir devlet, halk yönetimi görmemiştir. Komünizm, vahşi kapitalizme karşı, alternatif olarak ortaya çıktı, denmektedir. Ama ikisi de Siyonist Yahudi kaynaklıdır.

Kapitalizmde komünizm gibi materyalisttir. Din- iman, Allah, peygamber, ahlak tanımazlar.

1915 yılında doğan, dünyaya gelen “Rockefeller,” 1900’lu yılların zalim kapitalistidir. Aynı dönemde yaşayan ve bu zalim kapitalist gibi olan “Rothschıld” adlı kapitalistte, pislikten para kazanan kişidir. Zalimlikle, zulümle, kötülükle, çirkinlikle, insan onuru çiğneyerek, savaşları destekleyerek, sömürerek, anarşi, şiddet, terör çıkararak zengin olmuşlardır. İnsanlık düşmanı bu kişiler, halk hiç olanları görmeden, halkın sırtında bir kene, içinden bir şerit, tenya, solucan gibi beslendiler.

“Bu zalim kapitalistler, okullara yardım adı altında bağış yaptılar. Okullara yerleştiler. Kendi pisliklerini gizleyen, öğretiler yaptılar. Medya, basın, yayın kurdular. Kendilerini iyi gösterdiler. Petrol için ülkeleri işgal ettirdiler. Yöneticileri, beyinleri kendilerine tutsak, köle ettiler. İnsanları mankuta çevirdiler. Kendilerini öven yazılar yazdırdılar. Karşıtlarını, hakkı, hakikati susturdular. Her türlü pislik yaparak, hakkın- hukukun sesini kestiler. Tam bir faşizm uyguladılar. Savaşlar, anarşi, şiddet, terör oluşturdular. Savaştan her yönü ile gelir, çıkar sağladılar. Bankalar kurarak, sömürüyü artırdılar. Küresel ekonomide söz sahibi oldular. İsyanlar, savaşlar, çatışmalar çıkarmak için; fitne, fesat- bozgunculuk, ayrılıkçılık oluşturdular. Bu gibi hak, hukuk, insanlık düşmanlarına kanan, aldanan, inanan ahmak, avanaklardan olmamak için; bilgili, bilinçli mümin olmalı.”

Komünistlerden, zalim kapitalistlerden, ırkçı, din düşmanı faşistlerden, bozuk felsefelerden, sapkın ideolojilerden, insanlık hiçbir zaman hayır, iyilik, yarar görmedi. Görmüyor, görmeyecektir!

Dünyada hiçbir ülke, devlet; iyi, güzel, doğru, dürüst, adil, eşitlikçi anlayış ile yönetilmemektedir. Hiç birinde Kur’ân, sünnet, İslam, ilim ruhu yoktur. Bunun okumamışlıkla ilgisi yoktur.

Ülkemizde okullaşma oranı artık %100’e ulaşmış durumdadır.

2019 yılında üniversiteye giriş sınavlarına giren, öğrencilerin %85,1’i, yanı 753 bin yeni mezun öğrenci üniversite okumaya hak kazandı. 72 bin öğrencilik boş kontenjan da kaldı. Onun içinde ek yerleştirme yapılacak. Böylece okuma oranı üniversite olarak %90’ı geçecek. Ama insanın ne, nasıl, neyi, niçin, neden okuduğu, kazanımları önemlidir. Ülkemiz ve dünya, vahşi doğal hayvan parkından daha berbat durumda ise, olayları kapsamlı ve derinlemesine sorgulamalı.

Allah’ın hukuku; birey, aile, devlet, toplum tarafından gözetilmeli. Allah’ın dinine uyarak yaşamalı. İlahi kanun Kur’ân’dır. Allah’ın hükmü ile hükmetmeli. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeli. Allah’ın adaleti, hükmü ile hükmetmeli. Allah cc. Böyle istiyor.

Allah cc. hikmet- sınırsız bilgi sahibidir. Hüküm sahibidir. Haksızlık etmez. Adaletli yöneticiler, hâkimler- yargıçlar istemektedir. Hakkı, hukuku ayakta tutacak, devlet yöneticileri istemektedir. Helal ve harama eksiksiz uyulmasını istemektedir. Helal, haram bir olmaz, buyurmaktadır. İyi, doğru bilgi sahibi olma istenmektedir. Allah’ın sınırını aşmama, sınırları koruma istenmektedir. Şımarık, aşırı davranmama, çaresizlik içinde olmama istenmektedir.

Allah cc. Yalan, iftira söylememeyi emretmektedir. Yalan yemin, yalan tanıklık, kötü olanı reddetme, haksız yere yemin etme, olur- olmaz şeye yemin etmeyi yasaklamaktadır. Kâfirlerin ve münafıkların yalan yere yemin ettiklerini buyurmaktadır.

İnsanlara, köle ve tutsaklara özgürlüğünün verilmesini istemektedir. Adaletle hükmetmeyi emretmektedir. Allah, adaleti emreder. Adaleti yerine getirmeyi emreder. Adaletle hükmetmeyi emreder. Adaleti korumayı emreder. Adaletli yargıçlar ister. Adaletle hükmetmeyi ister. Her işte ölçü, tartıya, adalete uyulmasını istemektedir. Sözleşmelerin adaletle yazılmasını istemektedir. Söz söylerken adaletle söylenmesini, zalim olunmamasını, zulüm yapılmamasını istemektedir. Allah zulmü, haksızlığı yasaklamıştır. Allah haksızlık etmez. Zulme karşı birleşmeyi istemektedir.

Kötülük yapanlar kendine zulmeder. Zalimdirler. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, zalimdirler. Allah’tan yüz çevirenler zalimdirler. Zalimler hidayete eremezler. Zalimlerin dostluğu yoktur. İnkâr edenler zalimdir. Zalimler lanetlenmiştir. Zalimler kurtuluşa eremezler. Allah’ın azabı zalimleredir. Bu sözler Allah’a aittir. Ayetlerden almaktayım.

Allah cc. Vasiyet ve miras konusunda da yeterli açıklamalarda bulunmaktadır. Mirasta kadın ve erkeklerin hak sahibi olduklarını buyurmaktadır. Miras konusunda kadınlara zor kullanılmaktan sakınılması emredilmektedir. Mirasta akraba asıldır. Yetimlere, yoksullara da miras bölünürken verme istenmektedir. Hak, hukuk yenmemesi istenmektedir.

Bugün zalimler, Allah’ın hükümlerini beğenmemekte, yermekte, Kur’ân hükmü isteyenleri mahpus ile cezalandırmaktadırlar! İşte bu zalimliktir, gâvurluktur.

İnsan özgürdür. Özgür olmalıdır. Düşüncelerini özgürce açıklayabilmelidir. İnsanlık bu halde perişan, rezil, rüsva ise bu zalimler yüzündendir. Zalim olmayan tek bir devlet yöneticisi yoktur. Hepsi zalimdir. Hak, hukuk, doğruluk, adalet, dürüstlük, eşitlik, güzel ahlak, edep, hayâ, insan haklarına uygun devlet, millet yönetmemektedir. Aslında bu zalimler zulmetmekte, suç, günah işlemektedirler. Bu dünyada bazıları cezalarını çekmelerine rağmen, ahrette de yaptıklarının karşılığını eksiksiz göreceklerdir. Bunda zerre kadar şüphe yoktur. Zerre miktarı iyilik ödül, zerre miktarı kötülük cezasını muhakkak bulacaktır. Kur’ân böyle açıklıyor. Allah cc. Böyle söylüyor. Söylüyorsa, dosdoğrudur.

Kur’ân, insan yaratılışına en uygun şekilde Allah cc. Tarafından gönderilmiş, yaşam, kılavuz kitabıdır. Kur’ân, yaşanıldığında iki âlemde huzur ve mutluluğa erişilir. Aksi halde günümüzdeki korkunç dehşet veren vahşetler olur. Kur’ân’da zina edenlerin, hakaret edenlerin, katillerin, eşkıyanın, hırsızların, iftirada bulunanların, öldürenlerin, intikam alanların, kasten öldürenlerin, hata ile öldürenlerin, kan dökenlerin, haksız yere öldürenlerin cezaları belirtilmiştir. Her biri hakkında açık, net,anlaşılır ayetler bulunmaktadır.

Kur’ân, ilim öğrenmeyi, bilgi edinmeyi, bilgi ile yaşamayı emreder. Doğru yola götüren bilgi edinmeyi emreder. Boş, zararlı, kötü yola götüren bilgilerden sakınmayı öğütler. Sapıklığı, sapkınlığı reddeder. Bilgi sınırlıdır. İnsan beyin kapasitesi de sınırlıdır. İnsanın boş bilgi edinmemesini ister. İleri görüşlü, bilgili, yetenekli, becerikli, bilgi alanlarında uzman olmasını ister.

Müslüman, Allah’tan ilim istemeli. Bilgili olmayı istemeli. İlim öğrenmek ve öğretmek bir üstünlüktür. Âlimler- bilginler üstün kişilerdir. Başkaları ile karşılaştırılamayacak kadar üstündürler. Tabii ki, doğru, yararlı, üstün ilimden ve ilmi ile yaşayandan söz ediyoruz.

Allah cc. 10 ayette bilginlerin üstünlüğünden söz ediyor. 5 ayette cahillerden yüz çeviriniz diyor. İki ayette bilgiyi yaşantıya uygulamayı istiyor. İki ayette bilmediğimizi sorup, öğrenmeyi istiyor.

Çok da soru sormamayı öğütlüyor. Besmele ile okumaya başlamayı öğütlüyor. Kalemi kullanmayı öğütlüyor. İlmin derecelerini açıklıyor. Bildiğini öğretiniz, buyuruyor. Bilmeden hüküm vermeyiniz, diye uyarıyor. Olanlardan ibret almayı, dersler çıkarmayı anlatıyor.

Allah cc. 35 ayette namaz kılmayı emrediyor.

Allah cc. iki ayette kadınların örtünmesini emrediyor.

Allah cc. 25 ayette yaratmadaki ibretleri anlatmaktadır.

Pek çok ayette yaratmadaki hikmetleri anlatıyor.

Onlarca ayette yok olan milletleri, toplulukları anlatmaktadır.

25 peygamberin yaşantısını açıklamaktadır.

Allah cc. Okumayı, ilim öğrenmeyi, gezip, görmeyi, ibret ve dersler almayı onlarca ayette buyurmaktadır. Pek çok örnekler vermektedir. Mümin ile kâfiri onlarca ayette karşılaştırmaktadır. Zalim kâfirlerin Gayya cehennem çukurunda sonsuza dek kalacaklarını açıklamaktadır.

Allah cc. Münafıkların, kâfirlerin, müşriklerin, zalimlerin sözleri, kalpler, anlattıkları, yaptıkları farklıdır, buyurmaktadır. Onlara aldanıp, kanmama, hak yoldan sapmama emredilmektedir. Put edinmeme, putlara, insanlara tapınmama emredilmemektedir. İnsanları putlaştırmama emredilmemektedir.

Allah’ın rızasını- hoşnutluğunu kazanmak için Kur’ân’ı peygamberimiz gibi yaşamayı emrediyor. Bu konuda onlarca ayet vardır. Her isteyen kendi nefsince, şeytanca çalıp, oynayamaz. Eğlencesini ibadet sayamaz. Dinin ilkelerini, kurallarını koyan, Yüce Allah’tır. Anlatarak, öğreterek, yaşayarak öğretende peygamberimizdir. Bunun dışında yapılanlar; boştur, yararsızdır, ödülsüzdür, İslam değildir. Batıldır. Bugün inanç ve inanışların batıl, küfür, sapkın olanlarını izliyoruz. Allah cc. Akıl, fikir, doğru ilim versin, diyoruz.

Akıllı olma, akıl yürütme, bilgisi olma, bilinçli olma, akıl erdirme, salim- temiz akıl sahipleri, olayların ve bilginin farkında olma, tam olarak anlama, düşünmek, ibret almak, dersler çıkarmak, düşünmek, derinden düşünmek, kafa yormak, bilim ve teknik öğrenmek konusunda yüzlerce ayet vardır.

Allah cc. Pek çok ilim- bilim dalından söz etmektedir. Bunları daha önce yazdığım için tekrar yazmayacağım. Yeri, gökleri, uzayı, evreni onlarca ayette anlatmaktadır. “İnsanın yaratılışını 100 kadar ayette anlatmaktadır.” Canlıların yaratılmasını açıklamaktadır. Tarım, hayvancılık, denizcilik, ziraat yapma, çeşitli sanat dalları, gemicilik, dokumacılık, madencilik, sanayi, inşaat gibi pek çok meslek, sanat dallarından söz etmektedir.

Kur’ân, geçim yollarının helal, meşru, doğru, dürüst, alın teri, hukuksal, çalışarak elde edilmesini istiyor. Çalışırken, ahreti de düşünmeli. Ahrette ve dünyada hesabını verebileceği düşünülerek, geçim sağlanmalı. Ticarette ölçü, tartı, denge, adalet olmalı. Ziraat- çiftçilik, hayvancılık, avlanma doğru, dürüst, helal yolla yapılmalı. Denizde, karada, havada helal geçim sağlanmalı. Haram kazanç yolları denenmemeli. Haram iki dünyada asla huzur ve mutluluk getirmez. Hırsızlık, rüşvet, stokçuluk, zorla alma, gasp, asla olmamalı. Allah cc. 730 kadar davranışı haram, günah kabul etmiştir. Bunları öğrenip, bu haramlardan sakınmalı.

Zenginler infak etmeli. Adalet ve ekonomik eşitlik ya da yakınlık sağlanmalı. Zekât vermeli. Vergi vermeli. Fakir ve yoksulları koruyup, gözetmeli. Ekonomik yakınlık veya eşit işlem sağlanmalı. Savurganlık, ekonomik davranma, tutumluluk öğretilip, sağlanmalı. İsraf olmama yanında cimrilikte etmemeli. Her olayda orta ve dosdoğru yol izlenmeli. Aşırılık ve gerilik içinde yaşamamalı. Yemede, içmede sağlık kurallarına ve din ilkelerine uygun davranmalı. Haram, sağlıksız, doğal olmayan, taze olmayan, zararlı gıdalar yememeli, içmemeli. Bilgi ile bilinçle yaşamalı.

Kur’ân’da, İslam dininde helal nedir? Haramlar hangilerdir? Sağlıklı ve meşru yaşama nasıl olur? Öğrenip, ona göre yaşantımızı düzenlemeliyiz. Dünyada İslam dinine ve ilme uygun yaşayamayanların, huzurlu ve mutlu olması ne bu dünyada ne de ahrette mümkün değildir. Dünyanın zevk, eğlencesine aldanıp, ahreti kaybetmemeli. Dünya hayatı oyun ve eğlencedir. Kâfirler, dünyayı ahretten üstün tutarlar. Onlar iki dünyalarını da kaybetmektedirler. Onlara benzememeli. İki dünyaya helalinden hak edip, kazanmalı. Dünya ile ahret arasında bir denge kurmalı. Dünya, ahretin tarlasıdır, bunu asla unutmamalı. Sınavı kaybetmemeli.

Ecelin ne zaman geleceği, ölümün çok yakın olduğunu asla unutmamalı. Mümin için uzun ömür hayırlıdır. Günahkâr için kısa ömür daha hayırlıdır. Dönüş muhakkak Allah’adır. Allah cc. Huzuruna çıkmaya hazırlanmalı. Kıyamet gününde rezil, perişan olmamalı. Kıyametin kopma zamanı bilinmez. Ama kıyamet mutlaka olacaktır. Her varlığın hayatı sınırlıdır.

Bizler dünya hayatına ve ahiret hayatına çok bilgi ile bilinçle, dikkatle, özenle hazırlanmalıyız. Gaflette, sapkınlıkta, sapıklıkta, şaşırmışlıkta, bilgisizlikte asla olmamalıyız. İlim ile akıl ile zekâ ile din- iman ile hareket etmeliyiz. Cenneti iki dünyada yaşamak mümkün olduğu gibi cehennemi iki dünyada yaşamak da mümkündür. Allah cc. Bizlere hidayet isteme arzusu verir, inşallah. Hidayet nasip eder, inşallah. Cenneti nasip eder inşallah. “Her olay sebep- sonuç ilişkisine bağlıdır.” “Herkes hak ettiğini görür ve bulur.” Kendimizi ahmaklar gibi teselli etmemeli. Avutmamalı. Boşuna teselli etmemeli.

“Hiçbir değer karşılıksız değildir. Değerli ödüller karşılıksız verilmez.”

Allah cc. En doğruyu söylüyor. Aksisini söyleyen mutlaka yalan söylüyor.

Lütfen! Allah cc. Ve peygamberinin yolundan, izinden; ilimle, temiz akılla, zekâ ile doğru- dürüst uzman aklı kullanarak gidiniz. Bu yolda samimi olmayanları asla, katiyen, kesinlikle, asla ve kat’a; önder, lider, mürşit, yandaş, yoldaş olarak kabul etmeyiniz. Birlikte, beraber olmayınız. Bizden söylemesi! Herkes yaptığının ve yapmadığının karşılığını eksiksiz mutlaka görecektir. Kur’ân esas alınarak, bu metin yazılmıştır.