Antalya’nın Kaş ilçesinde kısa süre sonra hizmete girecek olan Kaş Sualtı Sanat Parkı, eko turizm faaliyetleri kapsamında dalış turizminin geliştirilmesi için yeni bir dalış ve cazibe noktası oluşturacak. Su altına indirilecek olan eserlerin Likya mitolojisinden esinlenerek, bölgeden kaçırılan yitik mirastan seçildiğini belirten Kaş Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, projeyle yılda 80 bin olan dalış yapan kişi sayısının 300 bin kişiye ulaşmasının hedeflendiğini belirtti. Antalya’nın Kaş ilçesinde, bölgeden kaçırılmış Likya uygarlığına ait tarihi eserlerin kopyalarının deniz altında sergileneceği "Likya-Kaş Su Altı Sanat Parkı"nın çalışmaları tamamlanıyor. Deniz altındaki yaklaşık 10 dönüm alanı kapsayacak sanat parkında ziyaretçilerin beğenisine sunulacak Likya’nın kaybolmuş ve unutulmuş 658 eseri dalgıçlar tarafından özenle suya indirildi. Kaş Kaymakamlığı himayesinde, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı finansmanı, Kaş Belediyesi ortaklığıyla Kaş’ta “Kaş Sualtı Sanat Parkı” kuruldu. 2016 yılında çalışmalarına başlanan projede amaç; eko turizm faaliyetleri kapsamında dalış turizminin geliştirilmesi için ilçemizde yeni bir dalış ve cazibe noktası oluşturmak. Bu amaçla proje başlangıcından bu yana akademik bir bakış açısıyla konuyla ilgili olduğu düşünülen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ulaştırma ve Liman Başkanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, İlçe Gıda, Tarım ve Orman Müdürlüğü ve değerli bilim insanlarından bir komisyon oluşturularak, bu komisyonun kararları çerçevesinde yasal izinler alındı. “600 (6 farklı çeşit) amfora üretilerek su altına indirilmiştir” Proje hakkında açıklamada bulunan Kaş Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, “Projede, su altına indirilecek eserler bilimsel bir bakış açısıyla Likya mitolojisinden esinlenerek, bölgemizden kaçırılan yitik mirastan seçilmiştir. Örneklerden biri, Xanthos Antik Kenti’ndeki Erbinna Anıtı (Nereidler) dır. Eser Charles Fellows tarafından Xanthos’tan kaldırılarak İngiltere’ye götürülmüştür. Anıt bugün British Museum’un 17. salonunda sergilenmektedir. İ. Ö 4. yüzyıla tarihlenen bu yapıda İon düzenindeki tapınak yapılar ile Likya/Anadolu sanatının en güzel örneği görülmektedir. Su altına indirilmek üzere, eserdeki Su Tanrıçaları uygun eserler olarak benimsenmiştir. Ayrıca proje ile; Patara Sütünlu Caddedeki sütünlar, Poseidon ve Atları, Chimera ve Bellaroforon Efsanesi bilimsel benzerlik esas alınarak yeniden üretilmiştir. Bununla birlikte; bölgedeki kullanım amacı esas alınarak 600 (6 farklı çeşit) amfora üretilerek su altına indirilmiştir. Belirtmek isteriz ki seçilen eserler yitik bir mirası su altında canlandırılmasıdır. Bu nedenle bilimsel uygunluk projenin en temel dikkat noktasıdır” sözlerine yer verdi. Proje ile yılda 80 bin olan dalış yapan kişi sayısının 300 bin kişiye ulaşması hedefleniyor Projenin ekosistemi önemseyen, deniz canlıları için kirlilik oluşturmayan malzemeden üretilmesi noktası konunun uzmanı bilim insanlarının görüşleri dikkate alındığını belirten Yazıcı, “Proje ile yılda 80 bin olan dalış yapan kişi sayısının 300 bin kişiye ulaşması, turizm faaliyetlerinin iki aya değil de on iki aya yayılması, bölgeye gelen ziyaretçiler, tur tekneleri için de dalış yapmadan izlenebilecek bir alan yaratılması hedeflenmiştir. Kaş Limanağzı Bölgesi fener tarafına indirilen eserler 5 metreden 20 metreye kadar yayılacak derinlikle ziyaretçilerine keyifli bir seyir sunacaktır. Eserlerin indirildiği alanda yoğun bir şekilde oluşan teknelerin çapa atma baskısı proje sayesinde engellenerek, posedonia çayırlarının korunması adına alana sabit tonozlar yerleştirilecektir” dedi. “Su altı ve su üstü faaliyetlerde gençlere yeni bir kapı açacaktır” Yazıcı açıklamasını şöyle sürdürdü: “Proje kamunun halka hizmeti ve Kaymakamlığımızın ve Belediyemizin Kaş İlçesine bir turizm yatırımı olarak, önümüzdeki yıllarda İlçemizde su altı ve su üstü faaliyetlerde gençlere yeni bir kapı açacaktır. Kaş/ Sualtı Sanat Parkı Projesinin her türlü yasal hakları ve fikri mülkiyeti Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı nezdinde Kaş Kaymakamlığına aittir. Limanağzı Fener tarafında kurulan Kaş Sualtı Sanat Parkı bazı teknik konuların çözülmesine müteakiben kısa bir süre içerinde halkımızın ziyaretine açık olacaktır.”