Gazze’ye yardım taşıyan “Mavi Marmara” gemisine yapılan saldırıyla ilgili dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi ve 3 İsrailli komutan hakkında açılan davaya devam edildi. Mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Genel Müdürlüğü’ne İsrailli komutanlar hakkında çıkarılmasını talep ettiği kırmızı bültenin akıbetinin yeniden sorulmasına karar verdi.<br/>İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar katılmazken, mağdurlar adına avukatlar hazır bulundu. Bir önceki celsede “Mavi Marmara” gemisinde keşif yapılmasına karar veren mahkeme heyeti, duruşmanın başlamasının ardından 25 Mayıs 2015’de gemide keşif yapıldığını ancak keşif raporunun henüz mahkemeye ulaşmadığını hatırlattı.<br/>Mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığı’ndan verilen cevabi yazıda sanıklar hakkında kırmızı bülten ilişkin işlemlerin devam etmekte olduğunun belirtildiğini açıkladı. Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt edilen duruşmada Yeni Zelanda, Pakistan, Cezayir ve Türk uyruklu 9 aktivist ile avukatlarının beyanları alındı.<br/>“SALDIRININ ARDINDAN CEZAEVİNE GÖTÜRÜLDÜK”<br/>Yabancı aktivistlerin ifadeleri tercüman aracılığıyla alındı. Saldırı sırasında Mavi Marmara gemisinde bulunan Yeni Zelanda uyruklu Nicola Lesley Enchmarch ifadesinde, saldırının ardından cezaevine götürüldüğünü söyledi. Enchmarch, “Cezaevinde Yeni Zelanda Büyükelçiliği’nden gediğini söyleyen iki kişi benimle görüşmek istedi. Ancak bu kişiler İsrailliydi. Ben de bunu söyleyince kendisinin bu kez İsrail’in, Yeni Zelanda fahri elçisi olduğunu ve gıda işiyle uğraşan bir iş adamı olduğunu söyledi” diye konuştu.<br/>“BENİMLE CEZAEVİNDE GÖRÜŞEN BİR İŞADAMI ŞİMON PERES’İN ARKADAŞI OLDUĞUNU SÖYLEDİ”<br/>Cezaevinde görüştüğü kişilerin kendisine kartvizitlerini verdiğini söyleyen Enchmarch, “Bu kişilerin yanındaki de İsrail hükümetinden bir yetkiliydi. İki ülkenin temsilcileri olarak benimle görüşeceklerini söylediler. Mavi Marmara gemisinde olduğum için önce beni suçladılar. Sonra bana, İsrail’e yasadışı girdiğimi söyleyerek bir belge imzalattırdılar. Bu kişiler benim pasaportumu da aldılar. İş adamı olan kişi, bana, İngiltere ve Amerika ile ticari işler yaptığını, Yeni Zelandalıları sevdiği için bu işi yaptığını ve İsrail 9’uncu Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in arkadaşı olduğunu söyledi. Bu kişi tüccar Gad Proper’dir ve pasaportunu aldıktan sonra geri vermediler” dedi. Pasaportunu geri almak için Yeni Zelanda yönetimine başvurduğunu belirten Enchmarch, Yeni Zelandalı yetkililerin yaptıkları 8 haftalık araştırmanın sonucunda pasaportun, Tayland Bangkok’ta bulunduğunu kaydetti.<br/>“İHH’NIN FOTOĞRAFÇISI GÖZÜMÜN ÖNÜNDE BAŞINDAN VURULDU”<br/>Mavi Marmara gemisinde bulunan Pakistan uyruklu Nedim Ahmed Khan ise ifadesinde Gazze’ye barış içerisinde gittiklerini belirtti. Khan, “İsrail’den farklı botlar geliyordu sonra bize saldırdılar. İHH’nın fotoğrafçısı gözümün önünde başından vurularak öldü. Şans eseri bana bir şey olmadı. Cezaevinde bize, ’İsrail’e bir daha gelmeyeceksiniz. Buraya izinsiz girdiniz’ ifadelerinin yer aldığı bir belge imzalatmak istediler. Ben de onlara ‘Biz İsrail’e zorla girmeye çalışmadık. Bizi buraya zorla siz getirdiniz. Biz insanı yardım amaçlı Gazze’ye gidiyorduk’ diye yanıt verdim" diye konuştu.<br/>“KIRMIZI BÜLTEN KARARI İNTERPOL’E BİLDİRİLSİN”<br/>Mağdurların ifadelerinin ardından avukatların beyanları alındı. Katılan vekilleri ortak beyanlarında, “Kırmızı bülten kararının İnterpol’e bildirilmesi hususunda mahkemenin kararına rağmen hala yerine getirmediğini biliyoruz. Bu konuda herhangi bir takdir yetkisi olmayan idarenin kararını yerine getirmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.<br/>KIRMIZI BÜLTEN KARARININ AKIBETİ ADALET BAKANLIĞI’NA YENİDEN SORULACAK<br/>Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, duruşmada ifadeleri alınan mağdurların davaya katılma taleplerinin kabulüne karar verdi. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Genel Müdürlüğü’nün kırmızı bültenin iletilmesi konusunda sonucun beklenmesine ve akıbetinin yeniden sorulmasına karar verdi. İsrailli komutanların gıyabi tutukluluk hallerinin devamına hükmeden mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.