MERSİN (İHA) – Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, sağlık turizminde yıldızı parlayan bir hastane haline geldi. Özellikle Ortadoğu ülkelerinden ciddi oranda başvuru alan hastane, bu alanda emin adımlarla ilerlerken, Başhekim Uzm. Dr. Bahar Aydınlı, “Kulvarda biz de varız” dedi.

Türkiye’nin ilk şehir hastanesi olma özelliği taşıyan Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, henüz 3 yaşında olmasına karşın, sağlık turizminde yaptığı atılımlarla yurt dışında tanınır ve tercih edilir bir hastane oldu.

Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Bahar Aydınlı, sağlık turizmi kapsamında yaptıkları çalışmaları ve kat ettikleri mesafeyi İHA muhabirine anlattı. Sağlık turizmine dahil olabilmek için SKS ve verimlilik denetimlerinden 85 puan üstü ile ‘Sağlık Turizmi Yetki Belgesi’ alınması gerektiğini belirten Başhekim Aydınlı, Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesinin denetimleri başarıyla geçtiğini ve yetki belgesi aldığını söyledi.

“Özellikle Ortadoğu ülkelerinden ciddi başvuru var”

Sağlık turizmine, hastanenin açılışından yaklaşık bir yıl sonra potansiyeli görerek başladıklarını dile getiren Aydınlı, “Özellikle Ortadoğu’da Cezayir, Fas, Irak ve Lübnan’dan bize ciddi bir hasta başvurusu var. Türki Cumhuriyetlerinden ve Almanya’dan da gelenler var. Onlar kendi sigortaları üzerinden de gelebiliyorlar. Mersin, Ortadoğu’ya çok yakın, kültür olarak da çok yakınız, Mersin’i de seviyorlar. Gelen ilk hastamız Cezayirliydi ve ileri derecede tümör hastasıydı. Maalesef o hastamızı kaybettik, fakat aile sunduğumuz hizmetten o kadar memnun oldu ki, gittiğinde bizim adımıza orada tanıtım yaptı, arkasından 7 hasta geldi Cezayir’den. Çünkü biz onların burada kendi ülkelerinde olmalarını sağlamaya çalıştık” diye konuştu.

“Hastalarımızı VIP bölümünde ağırlıyoruz”

Tanıları ve doktorlarının uygunluğuyla bu hastaları hastanenin en üst katındaki VIP bölümünde ağırlayarak tedavilerini yaptıklarını kaydeden Aydınlı, birbirleriyle iletişim kurabilmeleri için mümkün olduğunca aynı ülkeden olanları yan yana yatırdıklarını, hastanenin wifi hizmetinde de yararlandırdıklarını ifade etti. Bir Sağlık Turizmi Birimi ve tercümanları olduğunu dile getiren Aydınlı, birim görevlilerinin bu hastalarla direk iletişime geçip, hastaneye geldikten sonraki sağlık hizmetlerini günlük olarak takip ettikleri bilgisini verdi.

Yurt dışından gelen hastaların, gerek sosyal medya üzerinden gerek Sağlık Turizmi Birimine bireysel başvuruyla gerekse hastanenin web sitesine mail atarak kendilerine ulaştıklarını belirten Aydınlı, “Biz onlarla iletişime geçiyoruz. Ellerinde bulunan tanıları alıp bizden tedavi alıp alamayacakları konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yaptığımız tüm organizasyonları artık USHAŞ bizim adımıza yapacak”

Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Uluslararası Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin (USHAŞ) kurulmasıyla hastayla ilgili yaptıkları organizasyonun tamamının artık buradan yapılacağı bilgisini veren Aydınlı, “Daha önce hastaların tüm havaalanı organizasyonlarını biz yapıyorduk ama artık USHAŞ bunları bizim adımıza yapacak. Ankara Şehir Hastanesinde uygulama pilot olarak başladı ama şu an USHAŞ’ın yaptığı planlamayla 8 hastane daha pilot olarak belirlendi. Bu 8 hastaneden biri de Mersin Şehir Hastanesi. Bizim hastayla ilgili yaptığımız tüm organizasyonları artık USHAŞ üstlenecek ve bununla ilgili de planlama yapacak. USHAŞ ayrıca yurt dışında merkezler kuracak. Hastaları orada tespit edip, bütün teknik altyapıyı hazırlayıp ondan sonra hastaları getirecekler” şeklinde konuştu.

“Kulvarda biz de varız”

Kamu hastanelerinin sağlık turizminde adım adım ilerlediğini vurgulayan Başhekim Aydınlı, şöyle devam etti: “Biz emekliyoruz, yeni ayağa kalktık. Özel sektörde bu uzun yıllardır devam ediyordu. Biz kamu hastaneleri olarak teknolojik olarak yarışabiliriz ama fiziki koşullarda yarışamıyorduk. Şehir hastaneleriyle birlikte kamu hastaneleri bir çağ atladı, bu kadar teknolojik altyapı, bu kadar uygun fiziki koşullar, biz niye yapmayalım? Tabi ki biz de yapar hale geldik. Bu konuda da ‘varız’ diyebilmenin yolu, tüm şartları sağlamamızla mümkün. Yetki belgemiz var, yapacak hekimimiz var, teknolojik altyapımız çok uygun, fiziki koşullarımız da uygun. Artık biz diyoruz ki özel hastanelere, ‘kulvarda biz de varız’. Bunun için de yasal prosedürleri bekliyoruz. Bütün ülkelerden bize ulaşan hastaları tedavi etmeye hazırız.”

Yurt dışından gelen hastaların mağduriyetlerini gidermek için hastane yer alan tüm ATM’lerde ve PTT ofisinde döviz değişimi yapabilmelerini sağladıklarını söyleyen Aydınlı, “Hastane sınırımıza giren herhangi bir turistin sağlığı ya da sağlık turizmi hastası, kayıt olduğu an Sağlık Turizmi Birimimize SMS düşüyor ve hastayla eşleşiyorlar. Hemen yanına bir tercüman hizmeti sağlıyoruz. Özellikle Arapça eğilimli bir topluma hitap ediyoruz ama diğer dillerde de USHAŞ’ın bize verdiği destekle tercümanlık hizmeti vermeye başlayacağız. Önümüz açık. Biz de varız diyoruz, olacağız da inanıyoruz” dedi.

“Ülkelerinde 1-3 yıl bekleyen hastalar bizde beklemeden tedavi alıyor”

Özellikle medikal onkolojide akıllı immünoterapide ciddi başvuru aldıklarını dile getiren Aydınlı, radyasyon onkolojisinde radyoterapi amaçlı, ortopedik cerrahide, bazı kadın doğum ameliyatlarında başvurular olduğunu söyledi. Aydınlı, “Özellikle Ortadoğu’da hastalar onkoloji tedavisi için 1-3 yıl arasında bekliyorlar. Kanser o kadar beklemiyor ama. O tedaviyi alana kadar kanser ilerliyor. O nedenle bize çok fazla kemoterapi ve radyoterapi için hasta geliyor. Bize geliyorlar, biz de tedaviyi alıyorlar, çünkü beklemiyorlar. En fazla tercih onkoloji, kardiyoloji, radyasyon onkolojisi, ciddi anlamda ortopedi ve fizik tedavide oluyor” diye konuştu.

Sağlık hizmetini Avrupa ülkelerinden çok daha uygun fiyatlarla verdiklerinin de altını çizen Aydınlı, bunun da bir tercih nedeni olduğunu kaydetti.

Ortadoğu’da artık Mersin Şehir Hastanesi olarak tanındıklarını ifade eden Aydınlı, “Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak 3 dilde bir kitapçık bastırdık. Bunları farklı kuruluşlar bizim adımıza gittikleri yerlerde gösterdiler ve kitaptaki adreslerden bize ulaşıp gelenler oldu. Aslında sağlığın tanıtımı yoktur ama bu hastaların tanıtıma ihtiyacı var. bbizi bir şekilde öğrenmeliler, duymalılar. Yapabiliyoruz. Yapabildiğimizi de anlatmak istiyoruz. Ben özellikle kanser hastalarının 1-3 yıl beklemelerini kabullenemiyorum. Biz ya da bir başka sağlık turizmi yapan sağlık tesisinde bu hizmet alınabiliyorsa o hastalar ulaşmalı bize. Ulaşmalı ve biz o tedaviyi verebilmeliyiz. Süre geçince o hastaları kaybediyoruz. Biz o süreyi kaybetmek istemiyoruz. Biz sağlık turizminde sağlık hizmeti sunuyoruz, sunmaya da devam edeceğiz. Bu konuda bakanlığımızın öngördüğü bütün yollarda yürümeye hazırız” şeklinde konuştu.