Mersin Barosu avukatlarından Hibe Gökalp, başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişilerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılabileceğini söyledi.

Gökalp, son zamanlarda sıklıkla karşılaşılan ’marka hakkına tecavüz’ konusunda bilgiler verdi. Marka tescilinin, markanın başka kişi ve işletmelere karşı koruyucu bir unsur olduğunu belirten Gökalp, "Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. İsim, sözcük, şekil, renk, harf, sayı ses, mal ve ambalaj biçimini kapsamak üzere ayırt edici her türlü işaret marka kapsamına dahildir. Markanızın tescil aşamasında bu ayırt edici olma unsurları önem arz etmektedir" dedi.

"Marka tecavüzü suçtur"

Marka tescilinin o markayı başka kişi ve işletmelere karşı koruduğuna işaret eden Gökalp, "Bu alana ilişkin taklit marka üretimi, taklit marka satışı gibi çeşitli şekillerde marka hakkına tecavüzler yaşanabilmektedir. Bu türlü çeşitli marka tecavüzlerine karşı çeşitli marka korunma yolları bulunmaktadır. Marka tecavüzü öncelikle bir suçtur. Marka tecavüzünün suç konusu oluşturup ceza davası açılması için şikayet yoluna başvurma hakkında marka avukatı tarafından hukuki bir yardım alabilirsiniz, sınai mülkiyet hakları, fikri haklardan farklı olarak, tescil edilmekle ortaya çıkarlar. Sınai hakların elde edilmesi için tescilsiz tasarımlar gibi istisnalar dışında, tasarım ve markaların tescil edilmeleri gerekmektedir. Tescil, marka üzerindeki hakları ispatlayan ve marka ihlalini engelleyen en önemli araçtır" diye konuştu.

Marka hakkına tecavüz sayılan haller

Marka hakkına tecavüz sayılan hallerle ilgili de bilgi veren Gökalp, şöyle devam etti; "Tescilli marka hakkı, sahibine birtakım haklar verir. Örneğin marka sahibi, markasının kendisinden izinsiz kullanılmasını engelleyebilir. Marka sahibinin izni olmaksızın belirtilen şekillerde kullanılması, marka hakkına tecavüz sayılmaktadır. Markanın izinsiz kullanımı, markanın yalnızca isim gibi özelliklerinin tamamının izinsiz kullanılması şeklinde değil, örneğin bir işaretin reklamda, internetteki alan adlarında, iş ile ilgili herhangi bir unsurda kullanılması da bu markasal nitelikte olduğu için markaya tecavüz sayılır. Gerçekleştirilen bir çok reklam veya üretilen ürün, markanın izinsiz kullanımını oluşturabilmektedir. Bu sebeple nelerin izinsiz kullanım kapsamına girdiği hakkında avukat yardımı almanız faydalı olabilir. Tescilli marka ile aynı olan işaretin tescil kapsamına giren mal ve hizmetlerde kullanılmasını, marka hakkına ihlal olarak düzenlemiştir. Marka sahibinin izni olmaksızın, bir markanın aynısının veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kullanılarak taklit edilmesi, marka hakkını ihlal eder. İltibas, markanın, aynı veya benzer işaretler kullanmak suretiyle işaret ile tüketicide asıl marka arasında bağlantı bulunduğunu kişilerin zihninde uyandırmaya sebep olacak nitelikteki benzerliklerdir."

Markanın sulandırılması konusuna da değinen Gökalp, "Bu tabir markanın korunması ile ilgilidir. Örneğin bir markanın logosunun izinsiz olarak, kar amacı dahi güdülmeden kullanılması bazı durumlarda markayı zedeleyebilir. Markanın faaliyet gösterdiği alandan farklı bir alanda kullanılması dahi bu tecavüzü oluşturabilmektedir. Örneğin beyaz eşya alanında Türkiye çapında tanınmış bir markanın logosu bir bisiklet üzerinde kullanılması, markanın sulandırılması olarak değerlendirilerek, marka tecavüzünü oluşturur" ifadelerini kullandı.

Hukuki korunma yolları

Marka tecavüzüne uğrayan kişi ve ya işletmelerin hukuki açıdan izlemesi gereken yolu da anlatan Gökalp, "Marka sahibinin, markasına taklit, benzerlik, iltibas gibi sebeplerle, mevzuatta sayılan kişiler tarafından Türk Patent Enstitüsü kararlına itiraz edebilirler. Kişiler Türk Patent Enstitüsü kararlarına itirazı kendileri veya vekilleri vasıtasıyla yapabilirler. TPE’nin kararının bildiriminden sonraki iki ay içinde yazılı dilekçe veya internet ortamında itiraz yapılabilir. Resmi marka bülteninde yayınlanan marka başvurularına, marka sahipleri daha önce tescilli markalarına benzediği, eskiye dayalı kullanımları ve buna benzer marka üzerindeki hakları gerekçesiyle itiraz edebilirler. Markaya tecavüz sebebiyle açılacak davalar arasında ’tespit davası, markaya tecavüzün meni davası, marka tecavüzü maddi manevi tazminat davası açmak, marka tazminat davası, itibar tazminatı davası, ihtiyati tedbir talebi’ yer almaktadır" şeklinde konuştu.

Marka hakkına tecavüz suçunun cezası

Marka tecavüz suçunda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanabileceğini belirten Gökalp, şöyle devam etti; "Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan kaldıran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Yetkisi olmadığı halde başkasına ait marka hakkı üzerinde devretmek, lisans veya rehin vermek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Marka hakkına tecavüz suçu şikayete tabidir. Failin ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içerisinde yetkili cumhuriyet başsavcılığına müracaat ederek şikayet hakkı kullanılabilir.”