Dünyanın en iyi, en güzel, en dürüst, en medeni milleti olmak için; milli, manevi, dini, ilmi, insanı, evrensel tüm değerlere sahip olup, benimsemeliyiz. İçselleştirip, özümsemeliyiz. Birey, aile, toplum, devlet olarak; “Allah’ın emirlerini yerine getirmeliyiz. Yasakladıklarından sakınmalıyız. Allah’a karşı görev ve sorumluluklarımızı harfiyen yaparken, insanlara ve de varlıklara karşı görev ve sorumluluklarımızı eksiksiz yerine getirmeliyiz.” Bu azim, tutarlılık, kararlılıkta; en güzel şekilde, olgun ve onurlu şekilde yaşamalıyız.

Bilgili, bilinçli, samimi, takva Mümin ve Müslüman olarak; hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel Yüksek İslam ahlakı, edep, hayâ, bilim, hikmetten zerre kadar ayrılmamalıyız. Kendimizi, haddimizi, Rabbimizi, sınırlarımızı bilerek, sorumluluk içinde hakkaniyetçe davranmalıyız.

“Müslüman, öncelikle âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ı, Esma’ül Hüsna ile tanımalı. Kur’ân ve peygamberine sevgi ve saygılı olmalı.” İmanın ve İslam dininin bildirilen ilke, emir, kural, kaide, usullerine eksiksiz uymalı ki; şaşıranlardan, sapıtanlardan, sapkınlardan olmamalı. İslam dini bir inanç, ibadet, güzel ahlak, muamelat, yaşam dinidir. İçinde binlerce bilgi bulunmaktadır. Hak dini öğrenmek için belli bir öğretim ve eğitim görmeli. Bilmeden anlaşılmaz. Anlaşılmadan yaşanılmaz.

“Müslüman önce haram- yasak olan hal, hareket, eylem ve davranışlardan uzaklaşmalı. Batıla, küfre, harama, günaha lâ demeli. Olmaz, kabul etmiyorum, benimsemiyorum, reddediyorum, demeli. Sonrasında yapılması gereken farz ve sünnet ibadetleri yapmalı.” Öyle hem ibadet yapıp, hem de haram- günah işlemek, akıl işi değildir. Hem fosseptikte olup, hem de ben temizim, demek, doğru değildir. Akıl işi değildir. Aklı başa toplamalı.

“Müslüman, hem Allah’a eş- ortak- şirk koşmaz. Hem de Allah’ın dinine eş- ortak bulmaz.” Allah’a sevgi, saygı duyar. İtaat eder, taat eder. Emirlerine uyar. Yasakladıklarından sakınır. Öncelikle anne ve babasına itaat eder. Onları hiçbir şekilde incitmez. Sevgi, saygı, barış içinde dostça yaşar. Kardeşlerine, akraba, komşu, arkadaş, insanlarla, hayvanlarla da barış içinde yaşar. Haksızlık etmez. Haksızlığın olduğu yerde; barış, huzur, mutluluk, rahatlık, kolaylık yoktur, olmaz.

Peygamberimizin peygamberliğine inanır, itaat eder. Allah cc. Peygambere uy! O, sizin için güzel örnektir, buyuruyor. Allah cc. Peygamber sav. Kur’ân tanımayandan, mümin ve Müslüman olmaz. Kâfir, gâvur, kızıl ateist, deist komünist vahşi olur. İnsanlığın ve varlığın başına bela olur.

“Müslüman, merhametlidir, sevgi, saygı, şefkat, müşfik doludur. Kimseyi kırmaz, incitmez. Aldatıp, kandırmaz. Zalimlik, zulüm- haksızlık yapmaz. İnsan yaralamaz, öldürmez. Bir arıya, karıncaya, çiçeğe, böceğe zarar vermez.”

Müslüman, yalan söylemez. Yalan tanıklık etmez. Yalan söylemek, her yanlışın, sapkınlığın, sapıklığın başıdır. Kâfirler, hakkı, hakikati yalanladıkları, kabul etmedikleri için kâfir olmuştur. Yalan söylemediğimiz gibi yeminde etmemeliyiz. Müslüman insan, dosdoğru yazar, konuşur, söyler. Bunun için kendini ispatlamak için yemin etmez. Kötülük, çirkinlik, hayâsızlık, arsızlık, utanmazlık yapmaz. Müslüman, asıl ve esaslı; harika, harikulade, şahane, muazzam, muhteşem, mükemmel, etkin, yetkin, hak insanıdır. Hukuk insanıdır. Öyle kumar, alkol, içki, bağımlılık yapan zararlı madde kullanmaz. Tefecilik, faizcilik, karaborsacılık, stokçuluk, fahiş fiyata mal satma gibi halkın, hak ve hukukuna zarar verici davranışta bulunmaz.

Müslüman, hırsızlık, sahtecilik, sahtekârlık, yankesicilik, soygunculuk, dolandırıcılık, hak hukuk çiğneme yapmaz. Çünkü bu davranışlar yasaklanan haram davranışlardır. Alışverişte hile yapmak, fahiş fiyatla mal satmak, bozuk mal satmak, hainlik, alçaklık, kahpelik, kalleşlik, düşmanlık yapmak haramdır. “Meşru olmayan, suç olan, günah olan tüm davranışlar yasaklanmıştır. Bunların sayısı 700 kadardır.”

Kan içmek, leş yemek, domuz yemek, besmelesiz kesilen mubah hayvan eti yemek haramdır. Boğulan hayvan eti, kendiliğinden ölmüş mubah hayvan eti yemek de haramdır. Sövgülü, küfürlü, çirkin konuşmak, davranmak, yazmak da haramdır.

Müslüman, akıllı, akil insandır. Hak ile batılı, doğru ile yanlışı birbirinden ayırdığı için alametifarika olan akil insandır. Akıl, insanda var olan İlahi bir kuvvettir. Bu aklı kullanana; akil insan denilmektedir. Sen akil insan ol! Akılsızlardan, düşüncesizlerden, sapkın sapık serserilerden asla olma!

İslam dini; hak, hakikat, doğru, gerçek olan, Rabbani bir İlahi dindir. İslam dini, Müslümanların; doğru, dürüst, net, güvenilir, samimi olmalarını istemektedir. Müslüman öncelikle çok doğru, dürüst olmalıdır. Kurtuluş; doğru, dürüst ve güzel ahlaklı olmaktadır. Bozuk, çürük, yalan, yanlış, yıkıcı olmak; Müslüman âdeti, özelliği, niteliği değildir. Müslüman, güven, sevgi, saygı, merhamet, adalet, müşfik olmalı. Özde ve sözde dosdoğru olmalı. Yalancı, iftiracı olmamalı.

“Doğruluk insanı iyiliğe, iyilikte insanı cennete götürür. Yalancılık insanı kötülüğe, kötülükte insanı cehenneme götürür.” Yalancı olandan, Müslüman olmaz. Çünkü yalancı; hakkı, hakikati söylemez. Yalancı, hak ve hakikatin üstünü örter. Yalanı yayarak, İslam ve Müslüman karşıtlığı oluşturur.

Müslüman, Kur’an ve sünnet- peygamber özelliklidir. Temiz olanlardan yer, içer, giyer, beslenir. Temiz işler yapar. Dikili taşlar ve putlar üzerine kesilen, kurbanlardan yemez, içmez. Putçu hiçbir davranışı kabul etmez. Putu gördüğünde; Kelime-i Tevhit veya Kelime-i Şehadet getirir. Ölü hayvan eti- leş yemez. Kanını içmez. Domuz ürünleri yemez. Sağlığına zarar verenlerden yemez, içmez. İffetlidir, namusludur. Harikadır, harikuladedir. Tüm duyu organlarını ve vücut organ ve de bölümlerini hak üzere kullanır. Büyü, sihir, kumar, içki, uyuşturucu, zararlı işlerden uzak durur. Başkalarını kıracak, inceltecek iş ve işlemlerin içinde olmaz. Başkaları için yalan, iftira söylemez. Kin, nefret, intikam, aç alma gibi kötü davranışlarda bulunmaz. Lakap takmaz. Yalan yere yemin etmez. Hiçbir varlığa zarar vermez.

Müslüman, her işini; tartı, ölçü, denge, hassasiyet üzere yapar. Sözünün eri harika insandır. Başkalarının sırrını açıklamaz. Başkalarını zor durumda bırakmaz. İnsanların arasını açmaz. Yeryüzünde fitne, fesat, nifak, bozukluk, bozgunculuk, ayrımcılık, yıkıcılık çıkarmaz. Ortalığı karıştırmaz. Anarşi, şiddet, terör, saldırı, saldırganlık yapmaz.

Müslüman, devleti yönetirken, bilim ve hak din ilkeleri üzerinden; hak, hakikat, dürüst ve adilce yönetir. Böyle yönetmediği bir ailede, toplumda, devlette huzur ve mutluluk sağlanamaz. Bugün dünyanın berbat durumda olması, bu bozukluğun sonucudur.

Müslüman, her işte, işlevde dosdoğru, orta haldedir. Cömerttir. Cimri değildir. Cömertlik demek de; eli açıp, savurmak değildir. Müslüman, dosdoğru, gerçekçi, ilmi, dini denge, ölçü, hassasiyet durumda olmalıdır. Ölçü; Kur’ân, denge sünnet olmalı.

Müslüman, büyüklük, kibir, gurur, fors taslamaz. Müslüman dosdoğru, adil, eşitlikçi davranır. Kimseye haksızlık etmez. İyice bilmediği işlerin, uygulamaların arkasına düşüp, gitmez.

 Bugün, insanlar bilmediğinin arkasına giderken, öyle zararlara uğramaktadır ki; kendini, ailesini, sevdiklerini mahvetmekte, perişan etmektedir. Örneğin:

·         On yıl kadar önce kripto para denilen bir para alıp, satma işi çıktı. Devletler bunu tanımıyor. Geçerliliği resmiyette yok! Devletler, hükümetler bu konuda yasa çıkarmamış. Bazıları tamamen yasaklamış. Bazıları yasa çıkarmaya çalışmaktadır. İnsanlar, evini, arabasının satıp, kripto paraya veriyor. İnternet üzerinden, sanal yazışma ile resmi olmayan alımlar, satımlar yapıyor. Sonrasında sadece ülkemizde bile milyonlarca kişi parasını kripto paraya kaptırıyor! Kripto para işinden haksız kazanç sağlayanlar ya yurt dışına kaçıyor ya da cezaevine giriyor. Bugünlerde ülkemizde kripto para ile ilgili yasa çıkarma hazırlıkları var. Ama devlet çok geç kalıyor. Olayları, olguları arkadan bile takıp edemiyor!

·         1980 yılı başında da “banker” olayı çıktı. Bankerliğin yasası yoktu. Banker Kastelli lakabı ile piyasadan para toplamaya başlandı. Bu bankerlik olayı arttı. Milletten ahmak olanlar, bankerlere soyuldu. Devlet ağzını açıp baktı.

·         Borsa olayı da soygun yeridir. Şirketlerin adı altında milletin parası borsada toplanıyor. Alım ve satım işlemleri yapılıyor. İşi bilen sermaye sahipleri, zayıfların parasını vurgun yaparak alıyor. Ucuz alıp, pahalıya satıyor. Devletler haksız olan bu olayları teşvik ediyor!

·         Altın olayı da soygun yeridir. İner, çıkar. İnerken, sermaye sahipleri toplar. Çıkarken, sermaye sahipleri satar.

·         Faizcilikte haramdır. Halkı soyan sermaye sahipleri vardır. Dünyada enflasyon üzerinden faiz veren yoktur. Dünyanın 125 ülkesinde enflasyon altında faiz verilir. Bu ülkemizde de hep böyle olmuş, olmaktadır. Bir soygun, sömürü vardır. Enflasyon üzerinde faiz vermek, haramdır. Enflasyon altında faiz vermek de haramdır. Burada haksızlıklar vardır. “En doğrusu; banka, halkın parasıyla yaptığı işlere müşteriyi ortak yapmalıdır. Doğru, dürüst işler yapmalıdır.”

·         Dünya üzerinde her yıl 35 bin kişi köpekler tarafından yaralanır, öldürülür! Ama kısıtlayıcı yasanın uygulanması, 14 Ocak 2022 de başladı.  Devlet yasa çıkarmakta, geç kalmakla birlikte, yasa uygulamakta da gevşek davranmaktadır. Bunun için toplumda düzen, nizam, intizam sağlanamamaktadır.

“Müslüman, akla, zekâya, bilime, dine- imana, Müslümanlığa aykırı, zıt işlerin içinde olmamalı.”

                Soyut değerlere, işlere para vermemeli. Para verdiğinde, eline; madde, maddi, görünür bir değer resmiyette geçmeli. İşler resmi olmakla beraber meşru, helal, varlık, madde kazanç geçmeli.

                “Bugünlerde sanal satışlar yapılmaktadır. Bunu sosyal medya üzerinden, sanal medya şirketleri yapmaktadırlar. Sadece İstanbul’un kamu yerleri, caddeleri, sokakları, tarihi binaları, yerleri satılmaktadır. Para, dolar karşılığı satılmaktadır. Bunun hiçbir resmi, tutarlı, geçerli tarafı yoktur. Galata Kulesi, Ayasofya Camisi, Sultan Ahmet Camisi, asma köprüler, Kız Kulesi gibi 22 bin yer sanal ortamda para ile satıldı. Bu hayâlı satışa; “metaverse” deniyor. Metaverse; gerçek ötesi, gerçek dışı anlamlarına gelmektedir.” Bu olayda da devletler hala uyumaktadır. Birileri haram, suç para kazanmakta, ahmaklarda dolandırılmaktadır. Devletler,  uyanık haram, suç işleyenlerin yanındadır. Kimse henüz müdahale etmemiştir.”

“Müslüman, iyice bilmediği konuda hareket etmez, etmemeli. Haram, hayâlı, boş, zararlı işlerle ilgilenmemeli. Başkalarının hakkında kötü düşünmemeli. Ne ise öyle düşünmeli. İkiyüzlü davranmamalı. Kötü, günahkâr, yalan, sahteci, dolandırıcı, aldatıcı, lanetli, haram, günah, suç işler yapmamalı. Zalimlik, zulüm- haksızlık asla yapmamalı.”

Müslüman, yasak, kaçak, yalan, yanlış, tehlikeli, kötü, çirkin, zararlı, hainlik, alçaklık, kahpelik, katillik, katliamcı, vahşilik, haydutluk, barbarlık, pis, mundar, aldatıcı, dalkavuk, hilekâr, zalimlik, zulüm asla yapmaz, yapmamalı.

Müslüman, değerli, önemli, kıymetli, iyi, güzel, yararlı, hak, hakça, hakkaniyetçe, adil işler yapar. Devletine, milletine, vatanına hainlik yapmaz. İnsanlara, hayvanlara, varlıklara, çevreye, doğaya asla zarar vermez. Kötülük yapmadığı gibi kötülerden yana da kesinlikle olmaz, olmamalı. İnsanlık, varlık aleyhinde iş, işlem yapmaz. İsraf- savurganlık yapmaz. Cimri olmaz. Müslüman, olgun, yetişmiş, medeni, dost ve kardeş insandır. Barış, sevgi, saygı, hoşgörü yanlısıdır. Öfkeli, kızgın, saldırgan olmaz. Dargın, küs olmaz. “Müminler, birbirini kardeş ve dost bilir. Müslüman olmayanların hak ve hukukuna daha fazla dikkat eder. Herkesle hoş geçinir. Zorunlu işleri en güzel şekilde yapar.”

Allah cc. Ahkaf Süresi 31. Ayette buyuruyor: “ Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine uyun! Ona iman edin ki, günahlarınızı bağışlasın ve sizi elem (ağır, acı) dolu bir azaptan( şiddetli ve acı sıkıntı)  kurtarsın.”

Hazreti Ömer r.a. anlatıyor:  Bir gün, bir yabancı gelip, peygamberimizin yanına oturdu. Peygamberimize şöyle dedi: “ Bana İslam dinini anlatır mısınız? – Peygamberimizde, ona şunları anlattı: “ İslam, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Hazreti Muhammed’in Allah’ın kulu ve Resulü olduğuna tanıklık etmendir. Namazı dosdoğru kılman, zekâtı tastamam vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yettirebilirsen, hac yapmandır. Kebeyi ziyaret etmendir.

İkinci sorusunda da, imanı bana anlatır mısınız? Diye sordu.  Peygamberimizde; imanı, ona şöyle anlattı: İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanmandır. Bir de, kadere, hayır ve kötülüğün, Allah’ın yaratması olduğuna iman etmendir.

Soruyu soran yabancı, üçüncü soruyu da sordu ve şöyle dedi: Peki ihsan nedir? Onu da anlatır mısınız? İhsan; Allah’ı görüyormuş, gibi O’na ibadet etmendir. Sen, Allah’ı görmüyorsan, Allah, seni mutlaka görüyordur.”

Müslüman, hidayet üzere olmalı ve de hidayet üzere yaşamalı. Hidayet: lütfederek, yol göstermek, doğruyu- hakikati göstermek anlamlarına gelir.

Allah cc. Yunus Süresi 108. Ayette buyuruyor ki: “ … Ey insanlar! Şimdi size Rabbinizden hakikat (bilgisi) gelmiş bulunuyor. Bundan böyle her kim doğru yolu izlemeyi ( hidayeti) seçerse, bunu kendi lehine seçmiş olacaktır. Her kim sapıklığı (delaleti) seçerse, yine bunu kendi aleyhinde seçmiş olacaktır. “

Zümer Süresi 3. Ayet: “ … Yalancı ve inkâra sapmış kimseyi, Allah kesinlikle doğru yola yönlendirmez.”

İnsan nasıl niyet ederse, ne düşünürse, hidayet ve sapkınlıktan hangisini tercih ederse, ona kavuşur.

Müslüman, hakka, hakikate, doğruya, gerçeğe, Allah’a, Kur’ân’a, peygambere sav. Hak din İslam’a, ilme, irfana, hikmete, yüksek ve güzel İslam ahlakına, hakkaniyete, edebe, adaba, hayâya yönelir. Her şeyi yerli yerine, azaltmadan, abartmadan, dosdoğru şekilde yapar. Boş, zararlı, yararsız, yalan, yanlış, akılsız, dinsiz, ilimsiz, hikmetsiz iş yapmaz. Sabırsız, aceleci, dikkatsiz, özensiz, tembel davranmaz. Edebe, adaba, görgü kurallarına uyar. Ahlaksızlık yapmaz. İnsanlarla iyi, uyumlu geçinir. İyi ve uygun hayat sürer. Sevgi, saygı gösterir. Faziletli insan olur. Eğitimli, öğrenimli, terbiyeli, yüksek ahlaklı olur. Barış içinde yaşar. Hak ve hakkaniyetten ayrılmaz. Aklını dosdoğru kullanır. Vahiyden, doğruluktan, adaletten, toplum değerlerine saygılı olmaktan ayrılmaz. Merhametli, şefkatli, müşfik olur.

Adaletli olur. İslam dininin en büyük değerlerinden biri; adaletli olmaktır. “Adaletin karşıtı; sapmadır, haksızlıktır, zulümdür.” Her konuda her alanda adaletli olmalı. Her yerde her koşulda adaletli olmalı. Aklı, bilgiyi, adaleti dosdoğru işlevli hale getirmeli. Uzlaştırmada adaletli olmalı. Mahkemede, davranışlarda adaletli olmalı. Karıncaya, arıya, böceğe, her varlığa sevgi, saygı ve adaletle davranmalı. “Allah cc. Adaletli olmayı emrediyor. Adaletin en iyisi; mazluma yardım etmektir.”

Adaletli olmak için iyi bir eğitim- öğretim, terbiye, güzel ahlak, insaf, vicdan, sosyal kontrol, değerler eğitimi, ahlakı davranış, etik davranış, edep, hayâ eğitimi almalı. Bozuk, sapkın kişi adaletli olmaz, olamaz. Lafını eder, kandırır; sonrasında haksızlığa uğratır. Zalim sapkın, ahlak düşmanlığı yapar. “Ahlak eğitiminin onlarca çeşidi, yol ve yöntemi vardır. Bunun ilmini ve eğitimini almalı. Ahlakı tutarsızlık içinde kesinlikle olmamalı. Ahlak; vahye dayalı olmalı. Dini temelli olmalı. Ahlakı tutum ve davranış olmalı. Sadece ahlaklı insan, güzel insandır. Ahlak kurtuluşa götürür.”

 Dün, bugün, yarın insanların çektiği, ahlakı davranışın olmayışındandır. Ahlakın olmadığı yerde; anarşi, şiddet, terör, çatışma, savaş, haksızlık, hukuksuzluk, vahşilik vardır. Haydutluk, eşkıyalık, pislik, olumsuzluklar vardır. Ahlaksız insandan; dost, arkadaş, kardeş olmaz. Barış olmaz. Huzur ve mutluluk içinde rahat, kolay yaşanılmaz. Allah’ın hak dinine, imanına, ilme, irfana, hikmete, hidayete ererek; adaletli, iyi, güzel, dosdoğru, akıllı, zekice, en güzel ahlaklı şekilde yaşantı sürmeyi hedefleyip, hedefe ulaşmak için azmetmeli, gayret etmeli.