Müslüman akıllı, zeki, bilge, samimi, uyanık, hak dine uyan, bilimsel hareket eden olmalı. Şaşırıp, sapıtmamalı. Sapıtıp, sapkınlaşmamalı. Kur’an, sünnet, bilim yaşam ölçüsü olmalı.
Müslüman aşırılık, gerilik, dengesizlik, ölçüsüzlük, anormallik, gevşeklik, umursamazlık, başıboşluk içinde olmaz. İtidalli, dengeli, ölçülü, derin düşünceli davranır.
Âlemlerin Yüce Rabbi Allah cc. Âlemleri belli bir ölçüye, dengeye, düzene, nizama, sisteme göre en mükemmel şekilde yarattı. İnsanında kendisi gibi ölçülü, dengeli, itidalli davranmasını istedi. Öyle ki, ibadetlerde, iyilik yapmada, hayırda bile ölçülü, dengeli olmasını istedi. Bozuk, kötü, çirkin, zararlı olmamasını emretti.
Müslümanların davranış ölçüleri bellidir. Ölçüleri; Kur’ân, sünnet, akıl, zekâ, bilim, sağduyu, hak, hukuktur.
Müslüman her türlü aşırılıktan, dengesizlikten, ölçüsüzlükten, gerilikten, bozukluktan, anormallikten, hayvani davranıştan, zarar- ziyan vermekten uzak durur. Kendine ve başkalarına, akrabalarına ve devletine ve de milletine zarar evrenden; iyi, doğru, dürüst insan olmaz. Olmadığını görüyoruz. Anarşist, şiddetçi, terörist, saldırgan, bozuk, kaçık, serseri kılıklı olmaktadırlar. Ceza almaktadırlar. Kendileri dâhil, aile halkı ve sevenleri de zarar görmektedirler.
Başkalarını ve kendilerini bozanlar, enkaz hale getirenler, sapkın olanlardır.
Davranışlarda dengeli, ölçülü olmalı.
Hareketlerimiz doğru, dürüst, hakça, hukukça olmalı.
Asla aşırılık, gerilik, gevşeklik içinde olmamalı.
Kendimizi aşırı zorlama içinde bulundurmamalı.
Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ ile hakça davranmalı.
Haram, günah, suç işlemede Allah’tan korkmalı.
Takva sahibi, muttaki olmalı. Diğerkâm olmalı. İsar olmalı.
Kur’ân’a, Peygamberimiz gibi uyan, olgun kişi olmalı.
Tövbe etmeli. Kendimizi ölçme ve değerlendirme yapmalı. Otokontrol yapmalı.
İyiliği ve kötülüğü seçme konusunda insanın tam anlamıyla hürriyeti- özgürlüğü vardır. Akıl vardır. Rehberler vardır.
Eğer bir insan hakiki anlamda mümin ve Müslüman değilse, Rabbine yakın bir kul değildir.
Din samimiyettir. Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Din özü samimiyettir.”
İslam dininin özünü samimiyet, içtenlik oluşturur. Samimiyet; insanın içi ile dışının, özü ile sözünün bir ve uyumlu olmasıdır. Samimiyet, bütün söz ve davranışlarında Allah’ın rızasını gözetmektir. Samimiyet, iman ve ibadetlerimizi her türlü gösterişten korumaktır.
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası için yapılan amelleri kabul eder.”
İnsan dini düşüncelerini istismar etmemeli. İstismar Allah’ın rızasını- hoşnutluğunu kazanmayı engeller. İstismarcılar, Allah rızasını kazanmak için hareket etmez. İstismar Allah’ın rızasını kazanmaktan uzaklaştırır. Dini istismar edenlerin hiçbir doğru, gerçekçi temeli yoktur. Haindirler, sapkındırlar. Kur’ân ve sünnetten uzaktırlar.
Müslümanlıkta samimi olmayanlar, her türlü zalimliği, kâfirliği, gâvurluğu yaparlar. Referansı İslam, Müslümanlık olmayanlar her tülü yalanı, iftirayı, düzenbazlığı yaparlar. Bunda da bir sakınca görmezler.
Dini istismar edenlerde, kâfirler gibi her türlü kötülüğü bir sakınca görmeden, yaparlar.
Bugün 15 Temmuz 2025 Çarşamba günüdür. Fetö Terör Örgütünün darbe girişiminde bulunup, başarısız oluşunun, 9. Yıldönümüdür. Devletin içinde bin bir münafıklıkla girmiş. Sonrada devleti yıkmaya, milleti parçalamaya başlamış. 253 kişimiz şehit olmuş. 2640 kişi de yaralanmış, gazi olmuş. Fetullah Gülen denilen örgütün başı Amerika’ya 1999 yılında kaçmış. Orada örgütlenmeyi devam ettirmiş. Bir yıl öncede ölmüş! Cenaze töreni canlı yayınlandı. Bende canlı izledim. Hala internette video görüntüleri bulunmaktadır. Cenaze töreni, Hristiyanlığa- Protestan Mezhebine göre düzenlendi. Tabutun üzerine 6 köşeli İsrail sembolü da konuldu.
Bu kâfir gâvur gibi onlarca münafık oldu. Halkımızı ikiyüzlülükle kullandı.
Şuurlu- bilinçli olmayan Müslümanlar ya da çıkarını Müslümanlığın önüne tutan zavallı Müslümanlar güvenivermezler. Bunlar birileri tarafından kullanılırlar. Başka ülkelerin ajan örgütleri tarafından kullanılırlar. Hatta İSRAİL, MOSSAD örgütü tarafından kullanılan, T. C. Vatandaşları şu anda cezaevindedir.
Bu ay içinde İsrail, İran’a saldırdı. Saldırılarda İnsansız Hava Araçları kullandı. Bu araçları İran’a parçalar halinde taşıdı. İran’da monte edip, saldırılarda etkin olarak kullanıldı. Ülkede satın alınacak it varsa, onu satın alacak zalim mutlaka çıkar.
Bir insanın beynine, doğru ve gerçekçi bilgileri koymalı.
Gönlüne hak sevgisini yerleştirmeli.
Midesini helal gıdalarla doyurmalı.
Eğer bu böyle yapılırsa, insan sorun olmaz.
Yapılmazsa, insan sorun olur. Başa çıkmak zor, güç olur.
Bugün tüm dünyada baskın kültür; İslam karşıtı olan sapkın, sapık ideolojilerdir. İslam ve Müslümanlar tehlikeli görülmektedir! Tüm felsefi, beşeri inanışlar, İslam dinini düşman kabul edip, ortak eylem içindedirler. Kendilerine yeni inanışlar, inançlar, batıl ve yaramaz felsefi düşünceler seçip, kabul etmişlerdir. İslam gibi görünen toplumlar, aslında birer İslam düşmanıdır. İslam’ın etkisi, kullanılışı, yaşantısı yoktur. İslam kardeşliği yoktur. İslam olduğunu söyleyenler bile birbirinin gözünü oymaktadırlar! Birbirine sahip çıkma, koruma, gözetme yapmamaktadırlar. Laiklik, demokrasi, sosyalizm, komünizm, kapitalizm, liberalizm, ırkçılık, ateizm, deizm gibi sapkın ideolojilerle İslam, Müslüman düşmanlığı yapılmaktadır.
Deizm; her türlü vahyi, risaleti, mucizeyi, ilhamı, kısacası; vahyin bildirdiği Allah’ı inkâr ederek, sadece kendi hayal ettiği, Allah’ı yaratıcı kabul eder. Dini inkâr, eder, yalanlar. Âlemleri, Allah’ın yarattığını kabul eder. Ama yarattığına karışmaz, der.
Bir diğer sapkın felsefe olan ateizm ise; Allah, peygamber, din- iman tanımaz.
Yahudilik, Hristiyanlık ise Allah’a eşler koşar.
Putperestlik ise, kendi tapındığını, tanrı kabul eder. Saçmalıklarla kendini mahveder.
Bunların hepsi de beyinlerini saçma fikirlerle doldurmuşlardır. Gönüllerinde bozuk düşünceler ve düşmanlıklar vardır. Mideleri de haramlarla dolmuştur. Böyle olunca, insanlıktan çıkmışlardır.
Dünyada insan sayısı 8,5 milyara ulaştı. Ama bu sayı tam kesin bir sayı değildir. zira ekmeğini, suyunu, barınağını henüz kazanamamış bir ülkenin, doğru nüfus sayısı yapması mümkün değildir. bugün bazı ülkeler açlığın pençesinde ölmektedir. Nijerya ülkesi 200 milyar nüfuslu, ensiz barksız durumdadır. Terör içindedir. Sayım yapacak teknolojiye, beceriye sahip değildir. dünyanın en fakir ülkeleri; sahra altı Afrika ülkeleri, güney Asya ülkeleri, güney Amerika ülkeleridir. Bunlarda hiçbir iş, işlem doğru değildir. İlkel yaşantı içindirler. Sadece Müslüman halklar perişan değildir. Müslüman olmayan halklarda rezil durumdadır.
Bugün Müslümanların çektiği çile, dert, bela, yokluk, yoksulluk, anarşi, şiddet, terör, çatışmalar; iyi Müslüman olmayışlarından kaynaklanmaktadır. Bilgili, bilinçli Müslüman olmayışlarındandır.
Müslüman olmayanlar; 20-30-34 ülke olarak Müslüman ülkeleri işgal etmektedir.
Irak’a 34 Batılı kafir gavur zalim, katliamcı ülke 2003 de saldırmıştı.
Suriye’ye 72 ülke 2011 yılı sonrasında saldırgan ve işgalci davranmıştı.
Afganistan 2002 yılı sonrasında 30’dan fazla ülke tarafından işgal edildi.
Libya 20’den fazla Batılı- Hıristiyan ülkeler, 2011 yılı sonrasında tarafından işgal edildi. Bunlar hep Batılı- Hristiyan ülkeler tarafından katliam yapıldı.
Batılı zalim kâfir gâvurlar, mazlumları yok etmek için olanak oluşturmakta, fırsat kollamaktadır. Ama Müslümanlar buna hazırlıklı olmaları gerekirken, birbirlerinin kuyusunu yemektedirler. Birbirleri ile çatışmaktadır. Birbiri kuyusunu kazmaktadırlar. İnsanların, Müslümanların her farklılığını çatışma, savaşma, yok etme aracı olarak kullanmaktadır. Aklı doğru işletmeyenlerin başına pislik yağar. Yağmaktadır. Önce doğru bilgi, bilinç edinmeli. Sonra huzurlu, mutlu yaşamalı.