“ Ey iman edenler! Hep birlikte barışa girin.” “ Şüphesiz bu sizin ümmetiniz tek bir ümmettir. Rabbinizde benim. O halde yalnız bana ibadet edin.”
Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “Allah, ümmetimi dalalette- sapkınlıkta birleştirmez. Allah’ın eli cemaatin üzerinedir. Cemaatten ayrılan, ateşe ayrılmış olur.”
Peygamberimiz sas. Buyurdu: “ Kim ne olduğu belli olmayan bir raye- ırkçılık altında savaşırsa, kavmi için gazaplanır ve kavmi için savaşırsa, onun ölümü cahiliye hali üzere bir ölüm olur.”
Allah cc. Al-i İmran süresi 31. Ayette mealen buyuruyor: “De ki; eğer Allah’ı seviyorsanız, bana itaat edin ki, Allah’ta sizi sevsin.”
Bir insan samimi, yeterli, takva Müslüman ise, o dünyada pek zorluk çekmez. İşlerini planla, programla, İslam dini ve bilimle dosdoğru akıl kullanarak, hareket eder. Geleceği şimdiden planlar. Yeterli eğitim- öğretim alır. Meslek ve teknik beceri kazanır. Vasıflı, nitelikli eleman olarak çalışır. Öyle düşük ücretle, asgari ücretle çalışan vasıfsız elemanlar gibi olmaz. Helalinden kazanır. Tüketirken de ekonomik, düşünceli, planlı, gerektiği yerlerde, israf etmeden harcama yapar. Nimetleri israf etmeden kullanır. Çevreye, hiçbir varlığa asla zarar vermez. İsraf, ahlaksız bir davranıştır. Düşüncesiz hareket etmektir. Bugün düşüncesizce kredi kartları ile harcama yapanlar, borca girmektedir. Borcun altında ezilmektedir. İnsan, ayaklarını yorganına göre uzatmalıdır. Ben 35 yıldan beri kredi kartım olmasına rağmen, kredi kartı ile alışveriş yapmam. İnsan kredi kartını daha düşüncesizce kullanmaktadır.
Günümüzde, dünyada ve ülkemizde gıda maddelerinin %35’i israf edilmekte, çöpe gitmektedir. Bu çöpe gitme nedeni ise çok farklı sebeplerle yapılmaktadır. Yemeden, içmeye, sözden davranışa, sağlıktan zamana, bilgiden çevreye her konuda ve her alanda israf edilmektedir. Emekler boşa gitmektedir. Enerjiler boşa harcanmaktadır. Hainler her şeye, doğaya, ormanlara, devletin ve milletin malına çok çeşitli yollarla zarar vermektedir.
Her değerimiz düşüncesizlikler nedeniyle israf olmaktadır. Sularımız, denizlerimiz, ırmaklarımız, havamız, vaktimiz, ekmeğimiz, yemeğimiz, ilmimiz, birikimlerimiz, insanımız yetersiz ve yanlış düşünceler nedeniyle israf olmaktadır. Oysa İslam dininde her çeşit israf haramdır, günahtır. İnsan tükenirken tükenmemeli. Kendini boş yere harcamamalı.
Günümüzde her çeşit bilgiye en hızlı şekilde ulaşılabilmektedir. Hak ve hakikati, ilmi, irfanı, mesleği, sanatı öğrenebilmektedir. Yeter ki, istesin. Azmetsin. Gayret etsin.
Mümin, İslam’ın dosdoğru yolundan sapmamalı. Kur’an, sünnet, ilim merkezli yaşamalı.
İmanın ve İslam’ın şartlarını en doğru şekilde öğrenip, yaşamalı.
Kur’3an’dan sapanlar, sünnet tanımayanlar, yalanlayanlar, mümin ve Müslüman olmaz.
Dünya hayatının sapkınlığı, çarpıklığı, şaşkınlığı, sapıklığı, şaşırmışlığı içinde olanlar, kolayca hak yolu bulamazlar. Bu dünyada şaşkınlıklıları ile mutlu, huzurlu olduklarını sanıyorlar. Dünyaları felaket, ahretleri fecaat olmaktadır.
Anne ve baba, öğretmenler, imamlar, bilgililer hakkı, hakikati öğretmekle sorumludur, yükümlüdür. İletişim, bilişim, haberleşme, öğretme, eğitme görevlerini eksiksiz yerine getirmelidir. Çocuk, genç yetiştirmek, bir ekip, takım işidir. Hele bu teknoloji, yapay zekâ, bilgi çağında insan eğitmek çok kolaydır.
İslam ahlakını, hayâsını, edebini, saygısını, sevgisini öğretmeden, insan yetiştirilemez.
İlk vahiy gelmiş gibi her Müslüman azimle, gayretle, istekle İslam dinini öğrenip, yaymaya çalışmalı. Bunun için İslam dinini en doğru şekilde öğrenmeli. Birkaç yabancı dil öğrenip, çağın iletişim, bilişim, haberleşme araçları ile dünyaya ulaştırmalı. Hiç bu kadar iletişim araçları verimli olmamıştı. Bir cep telefonu ile bile dünyanın her tarafına canlı yayın, sesli, yazılı, görselli yapmak mümkündür.
Müslüman, İslam yaşantısı ile maddi, manevi anlamda kendini temizlemeli. Günahlardan, cehaletten arındırmalı. Madden tertemiz olmalı. Manen tertemiz olmalı.
Cennete giden yol sadece ve ancak İslam dini yaşantısı ile olmaktadır. Diğer sapkın felsefe, ideolojik görüşlerin cenneti yoktur. Cehennemi vardır. Cehennem dediğimiz; ateş, duman, irin dolu ateş çukurudur. Bu duruma inanmamak, gerçeği yok saymak, mümkün değildir. doğru ve gerçekler inkar etmekle yok olmaz. İslam imanı- inancı olan ve İslam dinini takva şekilde yaşayanlar, cennete gidecektir. İmansızlarsa cehennemi boylayacaklardır.
Salih- iyi- güzel amellerinin başında; yüce Allah’ın yap dediğini yapmak, yapma dediğini yapmakla başlar. Kişi böylece cennet yoluna girer. Haramlardan ve şüphelilerden uzak durmak esastır, asıldır.
Bir Müslüman, İslam dinini doğru öğrenmeli.
Haramları öğrenip, sakınmalı.
Helalleri öğrenip, yaşamalı.
Bugün de, dünde Kur’ân’ı yanlış anlayanlar, yorumlayanlar oldu. Bu yanlış anlama; ileriki, zamanlarda da devam edecek. Çünkü yanlış anlayanlar, yorumlayanlar, mezhep kurmuşlar. Cemaat oluşturmuşlar. Tarikatlar kurmuşlar. Üniversitelerde akademisyen, medreselerde hoca olmuşlar. Bunun böyle yanlış olmasının ilk nedenlerinden biri; Kur’ân’ı Peygamberimiz sas. Gibi anlamamalarıdır. Herkes kendi aklına göre yorumlar yapmasındadır. Akıl, nakil ile kullanılmamaktadır.
Niyet, duygu, düşünceler; Kur’ân ce sünnete uygun olmadığında, ortaya yanlış açıklamalar çıkmaktadır.
Allah cc. Ayetlerinde, Müslümanların şu şekilde konuşmasını istiyor:
“Müslüman, Kur’ân, hadis, sünnet, ilim merkezli hareket etmeli.
Doğru, dürüst, kibar, nezaketli, zarafetli, anlaşılır konuşmalı.
Konuşmalar kırıcı, incitici olmamalı.
Adalet ve dürüstlük esas alınmalı.
Yumuşak ve tatlı dil kullanılmalı.
Etkili ve anlaşılır konuşmalı. Karşıdakinin anlama düzeyi dikkate alınmalı.
Etki edici konuşmalı.
Güzel ve düzgün sesle konuşmalı.”
Kur’ân’ı dosdoğru anlayabilmek için, peygamberimizin dini hayatını- yaşantısını çok doğru bilmek gerekir. Bizlere Allah cc. Namaz kıl, Ramazan orucu tut, zekât ver, hac yap der, ama bunları yapabilmek içinde; peygambere uy, der. Peygamberimizin dini yaşantısını dikkate almayanlar, bu ibadetleri ya hiç yapmamaktadır. Ya da kendi uydurmalarıyla İslam dinine uymayan şekilde hareketler, ayinler- ritüeller yapmaktadır.
Müslüman bilgili, bilinçli, bilge, dünyayı takıp eden olmalı. Olayların iç yüzünü doğru öğrenmeli. Yumuşak huylu, alçak gönüllü, ağır başlı, zeki olmalı. Sert, anormal, dengesiz, ölçüsüz davranmamalı. Fazla uyumamalı. Günde 7- 8 uyuma yeterlidir. Zamanını en iyi şekilde değerlendirmeli. Kendini en iyi şekilde yetiştirmeli. Özellikli, nitelikli, vasıflı, kalifiye insan olmalı. Sıradan boş paslı teneke gibi olmamalı. Olumlu olmalı. Terbiyeli, güzle ahlaklı, nezaketli, zarafetli, kibar olmalı. Düzenli, tertipli olmalı. Akıllıca hareket etmeli. Az yemeli. Spor yapmalı. Adil ve dosdoğru olmalı. Centilmen olmalı. Sağlıklı olmanın yollarını öğrenmeli.
Her zaman en iyisini, güzelini, dosdoğrusunu, yararlısını, zarar vermeyeni yapmalı. Kul hakkına dikkat ederek, iş, işlem yapmalı. Allah’a olan görevlerimizi eksiksiz yerine getirmeli. Âlemlerin Rabbi yüce Allah’ın hoşlanmadığı hiçbir işin, olayın içinde olmamalı. Peygamberimizin sas. Beğenmediği işler içinde olmamalı. Devletin yasalarına uymalı. Uymamazlık yapıp da, kendimizi berbat duruma düşmemeli.