Hak Mümin, hakiki güzel bilge samimi Müslüman, binlerce güzel sıfata, iyi niteliğe, doğru özelliğe, sayısız niceliğe, fazilete, erdeme, olgunluğa, ilkeye, kurala, saygınlığa sahiptirler. Allah’ın emirlerini tutar, yasakladıklarından sakınırlar. İyilikleri çok yapar ve yayarlar. Kötülükleri azaltarak, yasaklarlar. Kur’an, sünnet, bilim değerlerini kendilerine yaşam kılavuzu yaparlar. Allah’a ibadetlerini; bilgi, bilinç, samimiyetle yaparlar. İnsanlara, hayvanlara, bitkilere, varlıklara olan; sorumluluk, görev, ödev, yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirirler. Hedef koyarlar. Hedeflerine büyük bir azim, gayret, çaba ile ulaşmaya çalışırlar. Yılmazlar. Ümitsizliğe asla düşmezler. Başarmak için; ilmi, bilimsel, dinsel yol ve yöntem kullanırlar.

Hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, ar, utanma, bilim ve hak din İslam’dan ayrılmazlar. İslam dinini, peygamberimiz Hazreti Muhammed sav. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali ra. Hazreti Fatıma, Hazreti Hasan, Hüseyin ve benzerleri gibi yaşarlar.

Alemlerin Rabbi olan, Halik olan Yüce Allah’ın Kur’an’ına ve peygamberine eksiksiz uyarak dini yaşarlar. Akıl, ilim, zekâ, bilim, din- iman, irfan, hikmet, marifet, insaf, vicdan, merhamet ile yaşayışlarını sürdürürler. Bu değerler yaşanılmadan, İslam dini yaşanılmaz.

Müslüman, alemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a “Esma’ül Hüsna ad ve sıfatları temellinde inanır, kabul eder.” Allah’a ve dinine, peygamberine şirk- ortak koşmaz. İnsan öldürmez. Haksız yere bir hayvan da öldürmez. Çalmaz, hırsızlık yapmaz. Yalan söylemez. Yalan şahitlik etmez. Adaletsizlik, haksızlık yapmaz. Rüşvet alıp, vermez. Faiz alıp, vermez. Tefecilik yapmaz. Kibirlenmez. İnsanlar arasında ayrım, kayırma, haksız davranma yapmaz. İyiliği başa kakmaz. Gösteriş yapmaz. Kin, nefret tutmaz. Düşmanlık etmez. Yetime, öksüze, zayıfa hiçbir haksızlıkta bulunmaz. Kötü yazmaz, konuşmaz, davranmaz. Kıskanma, çekememezlik yapmaz. Emanetlere hainlik yapmaz. Millet, devlet, vatan düşmanlığı yapmaz. Cimri, savurganlık, çirkinlik yapan olmaz. Sövmez, küfretmez. Yalan yere yemin etmez. Fitne, fesat, nifak, bozgunculuk, ayrımcılık yapmaz. Ölçüde, tartıda hile yapmaz. Anne karnındaki çocukları öldürmez. Zina yapmaz. İçki, alkol kullanmaz. Bağımlılık yapan madde kullanmaz. Kumar oynamaz. Şans oyunları oynamaz. Büyü, sihir yapmaz. Putçulük yapmaz.

Müslüman, hiçbir yalanın, yanlışın, kötülüğün, çirkinliğin, olumsuzluğun içinde bulunamaz. Gönlünün iyi, güzel, doğru, olumlu, yararlı, Rahmanı sesine kulak verir. Bu ses; insaftır, vicdandır, merhamettir, iyiliktir, Hakk’a itaattir. Gönlünün zararlı, kötü, ziyan veren sesi ise; şeytandandır. Buna kulak vermemeli. Reddetmeli.

Müslüman, haram- yasaklanan her davranıştan uzaklaşmalı. Ticarette de böyle olmalı. 2022 yılı için ülkemizdeki, insanların en büyük düşmanı; ticarette hile, sahtecilik, karaborsacılık, hileli artırma, yüksek fiyatla mal satma, stok yapma, hileli mal üretmedir. Artık bugün itibarıyla dağlarda 150 terörist kaldı. Onlarda temizleniyor. Kar, kış, yaz demeden, temizleme harekâtına devam ediliyor. Artık ticarete yasa, hak, hukuk tanımayanlar, temizlenmeli. Millet, sahtekâr, sahteci, aç göz zenginlerin eline bırakılmamalı. Yasalar buna olanak, fırsat tanımamalı. Yasa dinlemeyenin malına, işyerine el konulmalı.

Devlet, sadece özel sektörün eline bırakılmamalı. Vicdanlı devlet, kamu kurumları da üretmeli, satmalı, pazarlamalı. Kapitalist ekonomi sistemi değil, karma ekonomi sistemi hakkıyla uygulanmalı. Bunun da normları olmalı. Ama 2000 yılı öncesi gibi karma ekonomi sistemi olmamalı. Devlet, kamu işletmelerine siyasi- politik nedenlerle, gereğinden 5 - 10 kat fazla işçi aldı. Yönetime hırsızları getirdi. Üretilen mal, eşya; millete çok pahalıya mal oldu. Hatta tüm devlet işletmeleri zarar- ziyan ettirildi. 2003 yılı öncesi hiçbir devlet- kamu işletmesi kâr etmiyordu. Bunun için özelleştirmeye gidildi. Ama özel sektör de milleti düşman yerine görüp, soyup, soğana çevirmektedir.

 Müslüman, her işinde, görevinde hakka, hukuka, ölçüye, dengeye hassasiyetle uymalı. Hak, hukuk asla çiğnememeli. Çalmamalı, çaldırmamalı. Gasp etmemeli. Hırsız olmamalı. Hırsızlık sadece çalma ile olmaz. Bunun pek çok yolu vardır. Hepsi de haramdır. Fiyatlar dondurulamaz ama fiyatlar aynı zamanda birebirine bakarak yükseltilemez. “ Cuma namazı kılınırken, iş, ticaret yapmak; haramdır. O saatte müminlerde alışveriş yapmamalı. Cumaya gidenlerin haklarını yenmemeli.” Faiz yoluyla alışveriş haramdır. Aşırı fiyat yükseltmek haramdır. Zararlı, bağımlılık yapan madde satmak haramdır. Her şey İslam dininin ilkelerine, kurallarına, kaidelerine uygun yapılırsa; hak, hukuk yerine gelir. Aksi halde zalimlik ve haksızlık olur. Bu iş ideolojik sapıklıkla, bozuk felsefi görüşlerle olmaz.

Ülkemizdeki, zenginlerin çok büyük çoğunluğu; yolsuz, hukuksuzluk, hırsızlık, yasa dışı gelir elde etme, çalma, yağmalama, gasp etme, farklı yolsuzluklarla, devlet ve milletimiz çalınmıştır. 1990- 1995 yıllarında SHP+ DYP ortak hükümetleri döneminde 4 zincir bankanın içi boşaltıldı. 1998- 2002 yılları arasında; DSP+ diğer 3 siyasi parti ortak hükümleri döneminde, Bülent Ecevit Hükumetleri döneminde, 22 özel banka zincirinin içi boşaltıldı. Devlet- kamu bankalarının da içi boşaltıldı. Müşterilerinin 60 milyar dolarını devlet ödedi. Devlet işletmeleri o zaman KİT diye tanımlanıyordu. Tüm KİT işletmeleri, kurumları çalındı. Zenginler doğru dürüst zamanında vergi vermezler. Geciktirirler. Devlet daha sonra gecikme faiz cezalarında indirim yapar. Parada enflasyonda kuşa döner! Böylece vergilerini taksitlerle öderler. Bazen de af edilir. Sigorta, SGK primleri de daha çok böyle ödenir!

Halkta aldatılarak, kandırılarak, normalin 5 katı kâr payı vaadi ile kandırılıp, tüm paralarını çaldılar. Bunu da daha çok 1990’lı yıllarda Milli Görüşçüler yaptı. Kaç hile yolu yapıldı kesin olarak bilmiyorum ama yüzlerce hile, sahtecilik, sahtekârlık yapıldı. Hala yapılmaya devam etmektedir. İşçilerin yarıdan çoğu kaçak, yasa dışı çalıştırıldı. SGK primleri ödenmedi. Bunun için emeklide olamadılar. Bugün, bu insanlar fakir, yoksul, bir ekmeğe muhtaçtır. 17 milyon insan, devletten sosyal yardım alarak hayata tutunmaktadır.

Devletimizi, milletimizi haram, günah, suç şekilde zarara uğratmaktadırlar. Halkımız gafil avlanmaktadır! Müslüman görünümlü, Atatürkçü, solcu, dini referanslı, demokrasi tellallığı gibi yapanlar; devletimize, milletimize çok zarar vermektedir. Görüyoruz ki, Müslümanlıktan söz edenler, münafıktır! Atatürkçü, solcu olanlar, haindir, devlet ve millet düşmanıdır. Artık Türkiye toplumu Müslüman toplum özelliği göstermemektedir! Müslümanlara benzer pek tarafı yoktur.

Ramazan ayı yaklaşıyor. İstanbul toptancı hallerinde 12 ve 17 çeşitlik Ramazan yardım kolileri hazırlanmaya başlandı. Koliler geçen Ramazan ayına göre tam %100 fiyat artışı olmuş! Ama bir yıl içinde; emekli, çalışan memur ancak %50 zam almış. Yanı halkımız bir yıl içinde %50 fakirleşmiş! Dünyanın en çok enflasyonu olan ülkeyiz. Bir günde aynı mala birkaç kez zam yapılmaktadır!

Bugün, televizyon haberlerini izledim. Süt ve et ürünlerine %48 zam gelmiş! Kurban bayramında bir o kadar daha zam gelir. Bir millet Müslüman değilse, Müslümanca yaşamıyorsa, o millet kanunla, yasayla, polis ile asker ile yola getirilemez. İnsan, vicdan, merhamet, ruh yoksa artık hayvanlaşmıştır. Allah cc. Dan bu milletin hidayet, irşat, feyiz, sırat-ı müstakım dilemesi ve yaşaması gerekir.

2021 yılında özel bankalar %100 ve üzeri kâr etmiş. Devlet- kamu bankaları %10 kâr etmiş. Zira hibe, teşviklerle kâr oranı eritilmiş! Olan masum, mağdur, fakir, yoksul, emeği, alın teri ile çalışana olmaktadır. Haram işleyenler de ahirette bunun hesabını mutlaka vereceklerine inanıyorum. Bu zulüm, zalimlik yapanın yanında kâr olarak kalmaz. Dünya bunun sancısını çekiyor!

Nimetlerin en büyüğü; doğru, dürüst, gerçek anlamda, Allah’ı, mesajlarını- iletisini, peygamberini hakkıyla bilip; hakça, hukukça yaşamasıdır. Allah’ın yerine tanrı, tanrıça koymamasıdır. Kitapları yerine, işe yaramayan, bozguncu kitaplar yerleştirmemesidir. Peygamberi yerine, sapık zalimleri; önder, lider, mürşit, kılavuz edinmemesidir. İslam imanını, hidayeti, irşadı, feyiz almayı, hakkı, hakikati, iyiyi, güzeli, yararlıyı, İslam dinini benimseyip, yaşamasıdır. İslam karşıtlarını, batılı, küfrü, sapıklığı, sapkınlığı, çirkini, zararlıyı, zalimi, zulmü def etmesi, reddetmesidir.

Ahzap Suresi 21. Ayette mealen Allah cc. Buyuruyor: “ Muhakkak ki, Allah resulünde, sizin için güzel örnekler vardır.”

Kalem Suresi 4. Ayette: “ Muhakkak ki, sen büyük bir ahlak üzeresin.”

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Ben ancak iyi ahlakı, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”

Bizler dinimizi bugünkü, yalancı, sahteci, sahtekâr, zararlı, bozuk, münafık ilahiyatçılardan değil; Kur’ân, sünnet, hadis, Dört Büyük Halife, seçkin sahabe, Dört büyük mezhep imamı, Ehl-i Sünnetin akaitte 2 imamı, 7 büyük fıkıh âliminden öğrenmeliyiz. Aksi takdirde bizi İslam dininden bile çıkarırlar. Bugünkülerin birçoğu satılmış mayın eşeği, av köpeği konumuna gelmişlerdir. Dinimiz, milletimiz aleyhinde kullanılmaktadırlar. Bugün pek çok ilahiyatçı şarlatandır, münafıktır. Söylediği bozuktur. Söylediğini yaşamamaktadır. Bunlar dünyayı bu hale getiren, kötü şer güçlerin mankutlarıdır. İslam dini adına anarşi, şiddet, terör, hırsızlık, yolsuzluk yapmaktadırlar. Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, vatan bütünlüğü düşmanıdırlar. Cahil cühela olan bir kısım halk kesimi de bunlara uymaktadır!

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Allah’a inandım de, dosdoğru ol.”

“ Bütün işlerinizde geri kalıp, ileride gitmeden, orta yolu tutunuz ve dosdoğru olunuz. Biliniz ki, hiç biriniz yaptığı ameller sayesinde Cehennemden kurtuluşa eremez. Evet, bende kurtulamam. Şu kadar var ki, Allah’ın rahmet ve lütfuyla beni bağışlarsa, o başka!”

“ Ölenin ardından, yas tutarak, yanaklarını döven, yakalarını yırtan ve cahiliye geleneği olarak; bağırıp, feryat eden kimse bizden değildir.”

“ … Benim için yeryüzü temiz ve namaz kılmaya uygun kılınmıştır.”

Ülkem, devletim, milletim, İslam ümmeti adına çok şikâyetim vardır. Önce kendi ülkemden şikâyetçiyim. Bütün sorunların başı;

1-      İyi, güzel, doğru, dürüst, insanlıklı, İslam’ı, yarayışlı, azimli, gayretli, çaba gösteren, bilgili, bilinçli, becerikli, olumlu, yapıcı, etkin, yetkin, vatansever, hakka ve hakikate hizmet eden, Müslüman yetiştiremiyoruz.

2-      Böyle bir azim, gayret, çaba da yok! Sistem bozuk, rejim kötü, üretim berbat olmaktadır. Öyle ki, İlahiyat okuyanlar bile; hımbıl, tembel, görevini dürüst yapmayan, Müslüman gibi insan yetiştirmeyendir.

3-      Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 150 bin görevli memuru, imam hatibi var. Kurslarında hocaları var. Denetimsiz, kontrolsüz, teşvik edilmeyen, durumdadır. Kırsalda bir ay, 2 ay göreve gelmediklerinde, halk şikâyetçi oluyor. İmam hatip görev yerinden alınıyor. Ama bir başka yenisi, sanki şikâyetçi oldunuz gibi cezalandırılıyor! Kentlerde de bir camide birçok imam hatip, müezzin görevlisi var. Onlarda başka işlerde ücretli çalışıyorlar. Kırsalda zaten imamlıktan, öğreticilikten başka her işi yapıyorlar. Ben bu durumu sosyal medyada ve yazılı basında 40 yıldır yazıyorum. Ama değişmiyor. Ülkemde yararlı işler bilerek, kulaktan tutuluyor, tutturuluyor.

4-      Benim sadece kalbinin bir damarı açık, 4 damarı tamamen kapalıdır. İkinci bir By Pass yapmıyorlar. Dört kez anju oldum. Açamadılar. EECP adında bir cihaza 35 kez girmem gerek. Ama cihaz yok! Onlarca kez sosyal medyada paylaştım. Benim sosyal medyam, devletin, hükumetin en başındaki görevlilerce de takıp ediliyor. Özel sayfalarına yazdım. İlgilenen yok! Ama dünya aferin desin, diye her yıl 170 ülkeye, kurum ve kuruluşlara hibe yardım yapıyoruz. Desinler, görsünler, gösteriş olsun, diye yapıyoruz. Bunu onlarca kez dünyaya duyuyoruz. Oysa benim ülkemdeki insanlar çok berbat, perişan, rezil durumdadır.

5-      Sosyal medya yabancıların şirketidir. Daha çok Amerika n şirketidir. Terör aleyhinde yazdığımda bile yayımlanmıyor. Son 6 yılda sayfamı 20 kez kapattılar. Bir sürede açtırmadılar. Dünya daha çok pisliğe, kötülüğe, yıkıcılığa hizmet ediyor.

6-      30 yıl beş sınıflı ilkokullarda sınıf öğretmenliği yaptım. Her yıl bir veya iki defa müfettiş gelir. Sınıfa girer. Derslerden teftiş ederek, öğrencilerin öğrenim durumunu ölçüp, değerlendirir. Ben 30 yıl içinde sadece bir müfettiş tarafından Din Kültürü ve Ahlak bilgisi teftişi yapıldım. O da inançlı, Trabzonlu bir müfettişti. Beraber Hersek köyü tarihi camisine öğle namazına gittik. Diğer müfettişler Din dersinden teftiş etmezlerdi. Bunu bilen solcu öğretmenler hiç Din dersi vermezlerdi. İlkokullarda 4. Ve 5. Sınıflarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi haftada 2 ders saati olurdu.

7-      Şimdilerde Din dersine ilahiyat mezunu öğretmenler girmektedir. Ama bunlarda da imamların çoğunluğu gibi azim, gayret, hedef, çaba pek yok! Bu durum bir ilgisizlik, devlet politikasıdır. Laik, seküler, ideolojik anlayışla bilerek yapılan, uyutma işidir.

8-      Ülkemde yapıcılar, olumlu işler yapanlar olduğu gibi; anarşistler, teröristler, yıkıcılar, bozguncularda çok etkindir. Ülkemde 123 tane terör örgütü vardır. Bu 123 terör örgütünün 100 taneden fazla siyasi uzantısı parti bulunmaktadır. Ülkemin; ikinci, üçüncü, dördüncü etkin siyasi partisi; yıkıcı, bölücü, hain Ermenilerden, Rumlardan, Yahudilerden ve diğer bozuk kişilerden oluşmaktadır. Ben, ırkçı değilim. Hangi ırktan olursa olsun ama vatansever, milletsever olsun. Ama değiller! İttihat Ve Terakki terör örgütü aynen işlevini sürdürmektedir!

Müslüman, aslı ile astarı ile içi ile dışı ile hal ve hareketleri ile hak mümin hakiki samimi Müslüman olur, olmalıdır. Başka türlü, aksi halde Müslüman olunmaz. Öyle Müslümanım, demekle söz yerini bulmaz. Müslümanlığın ilkeleri, kuralları, kaideleri, usulü, edebi, adabı vardır. Bugün, Müslüman olduğunu söyleyen toplumlar, Müslümanlığı değil ilkelliği yaşamaktadır. Akıl eksik, bilgi yetersiz, meslek, sanat, kültür yeterli değildir. Sadece tavşan gibi çok doğurmasını bilmektedirler. Cümle aleme; rezil, rüsva, kepaze olmaktadırlar. Ekmek, su, yemek, giyecek, ev, barınak yok! Durmadan doğurmaya devam etmektedirler.  Mülteci- sığınmacı olmaktadır. Akılsızlıkları, cehaleti, cahilliği yüzünden, başkalarını da zor, güç duruma düşürmektedirler.

Müslüman, ilmin, bilimin, hak din İslam’ın, tekniğin, teknolojinin, inovasyonu, algoritmayı, yapay zekâyı- robotu bilip, uygulamalı. Çağın gereklerine uymalı. Başka ileri toplumlardan geri kalmamalı. Müslümanlara aşırılık, gerilik, saçmalık, sapkınlık yakışmaz, yaraşmaz.

Müslüman, münafık- riyakâr, münakaşa- tartışmacı, kavgacı, geçimsiz, yalan ve yanlış tutumlu asla olmaz, olmamalı. İnsani ve İslam’ı değerlere sahip olmalı. güzel ve yüksek İslam ahlaklı olmalı. sabır, sebat, iyilik, yiğitlik, dürüst olmalı. İslam adına her türlü fedakarlığı, özveriyi yapmalı. Söylemleri hak, hukuk olmalı. söz ve davranışları birbirine uymalı. Münafık ve kâfirler gibi sözün eri olmayan, yanar döner, dönek olmamalı.

Müslüman, ihtiyaç sahiplerini gözetmeli. Ama Türkiye’miz gibi hep vermekle, infakla olmaz. Zira dökme su ile değirmen dönmez. İlim, bilim, teknik, teknoloji, üretme, satma, kazanma bilgisi, becerisi kazandırmalı. Bugün İslam toplumlarından bazıları üretmeyi, çalışmayı, kazanmayı, iş yapmayı, ihtiyaçlarını üretmeyi beceremiyor. Zira yeterli eğitim- öğretim almamış. Öğrenim görmemiştir. Burkalı, çarşaflı, peçeli bir kadının iş, sanat, meslek, üretme hayatı olmaz. Bu Müslümanlık değildir. Müslüman kadın; havada, karada, denizde etkin, aktif, becerikli, üretken, atılımcı, cesur olmalı. kocası öldüğünde de ayakları üzerinde durmalı. Devlet kapısında ve sokakta dilenen olmamalı. Bu durum, Müslümanlara yakışır bir durum değildir. dilenme dinimizde hoş değildir.

Müslüman, nankör olmaz, olmamalı. Ülkemiz ve milletimiz için yapılan yararlı yatırımlara karşı gelmemeli. Bizde muhalefet her yararlı işe, işleme, uygulamaya karşı çıkar. Engellemek için elinden geleni yapar. Avrupa kıtasını, Asya kıtasına yanı Anadolu’yu, Trakya’ya bağlayan 6 tane asma köprü ve tünel yapıldı. Her biri engellenmeye çalışıldı. Bu hafta 1915 Çanakkale Köprüsü için aleyhte çalışmalar devam ediyor. Akılsız düşüncede olanlarda, bu yıkıcı, olumsuz tutumlara, her zaman destek veriyor. Bu kansızlık, haram düşünce sahibi olmaktan gelmektedir.

Müslüman, kötümser, yıkıcı, nankör, nimeti inkar, anti sosyal, narsist, narsizm, sadist, kinci, nefretçi, intikamcı, kıskanç, ruh hali bozuk, vicdansız, acımasız, insafsız olmaz, olmamalı. Olursa Vladimir Putin, Hitler, Musollini, Mao gibi olur. Bunların canları cehennemdedir. Müslüman, bir milimetre bile zalim kâfir gavurlara benzer sıfatta olmaz, olamaz, olmamalı.

Müslüman, heva, heves, zevk, keyif, kin, öfke, nefret, inat, hırs, hiddet, şiddet, ruh bozukluğu, olumsuz söz ve davranış sahibi asla olamaz. Münakaşa, çatışma, sataşma, saldırma içinde olmaz. Nefsini- kendini terbiye etmeli. Güzel ahlak, terbiye, eğitim, bilgi sahibi olmalı. ilim, irfan, güzel ahlak, edep, haya sahibi olmalı. inancı İslam olmalı. İslam’dan sapma olmamalı. Zalim, zulmeden, kin tutan, imansız, vicdansız olmamalı. İyimser olmalı. ümit var olmalı. umutsuzluğa düşmemeli.

Müslüman mutlaka ama muhakkak, illaki, öğrenimli, eğitimli, sportif olmalı. Askeri eğitimden, tarım, hayvancılık, bilim, teknik alanında her türlü öğrenimi, eğitimi görmeli. Kadını eve kapatıp, avluya çıktığında burkaya sokmamalı. Bu tesettür değildir. Bu İslam değildir. Bu İslam anlayışı değildir. Bu ilkellik bile değildir. Bu tamamen bir sapık, sapan, sapkınlıktır. Bu akılsız kafasızlıkta olanların düşünceleri önemsenmemeli. Bugün bu akılda olan ülkelerin %98’i açtır. Açıktır, giyimsizdir. İç savaş ve dış savaş içindedir! Cahillikten, cehaletten birbirini yemektedirler. Ya da yenilmeye çalışılmaktadırlar! 1979 yılından 2022 yılına kadar en az 30 İslam ülkesi onlarca yıl süren savaşı yaşamıştır. Müslüman adı olan ahmaklar birbirini acımasızca katletmişler. Sonra elin zalim katil katliamcı gâvuru gelip, hepsini, katletmiş, sürmüştür.

Belki bunları tam doğrulukta, mertlikte yazıyorum, diye pek çok sözde Müslüman beni acımasızca eleştirecek, yerecektir. Zaten beni anlayanların, ahmaklar olmayacağını, biliyorum. Anlayanlar; akıllılar, zekiler, bilinçliler olacaktır. Ahmaklar hiçbir zaman doğru ve gerçeği anlayamayacaktır.

İnsan ahlak, fazilet, erdem, insani değerlere sahip olmalı. Bu yanlışlara iyimser bakmamalı. Bu gibiler sıkı düzgün bir eğitime tutulmalı. İç disiplin sağlanmalı. Bu tipler otoriter, totaliter, baskıcı, zorbadır. Bunların İslam ahlak ve davranışları yoktur. İnsanları kendilerini denetleyecek bilgi, bilince erişmesi sağlanmalı.

Müslümanın sadece İslam dininin 5 temel esasını, şartını yerine getirmekle olgun, iyi, güzel, yarayışlı Müslüman olması mümkün değildir. Müslüman, bilimin, en az 15 temel bilim dalını bilmeli. En az bir bilim dalında yüksek uzman olmalı. Üretmesini, çalışmasını becermeli. Çocuklarını güzel yetiştirmesi için pedagoji bilmeli. Sosyal pedagoji bilmeli. Bilmesi için öğrenmesi gerekir. Sadece çocuk doğurmak, doğurtmak yeterli değildir. Ekmeğini, giyeceğini, işini, mesleğini, yetkinliğini, etkinliğini sağlayamayan, bir ebeveynden bir nane olmaz, olmamaktadır.

İşin profesyonel uzmanı olmalı. Amatörce, cahilce işler yapmaya kalkışmamalı. İslam dinini bilinçli yaşamalı. Başkalarına öğretebilecek bilgiye sahip olmalı. Felsefe, psikoloji, sosyoloji, edebiyat, tarih, coğrafya gibi temel bilimlerde bilgili olmalı. Bugün, İslam toplumundaki, kadın ve erkeklerin yarıya yakını kendi yaşını bilmiyor.

Bir gün önce sokağımızda bir depoda yangın çıktı. Hava soğuk! Kar yağıyor! Dört genç depoda yatıyor! Elektrik ocağından yangın çıkardılar. İşte onların anne ve babaları da ebeveyn! Çocuk doğurmuş! Komşumuz yangından iç çamaşırla kurtulan gençlere sabahın 05.00’inde giyecek vermiş. Bu gibi iskele babası bile olamayan anne ve babaları eleştiriyorum ve kınıyorum. Bakabileceğin, yetiştirebileceğin kadar çocuk yap! Sen de kendini yetiştir! Adam ol, insan ol! Bugün her bilgiye, her mesleğe ulaşmamızın olanağı vardır. Cep telefonlarında bile onlarca kütüphane dolusu bilgi yüklenmiştir. Ama cahil toplum sinemayı, filmi, radyoyu, televizyonu, akıllı telefonu, interneti boş işlerde kullanıyor. Çok yazık!

Bencil, egoist, hodkâm, sadist, narsist olmakla gelişilmez. Cömert olmalı. Diğerkâm olmalı. Rehberlik, danışmanlık, kılavuzluk yapmalı. Psikolojik danışmanlık yapmalı. Yapabilmeli. Kendine hayrı olmayanlar, bu gibi yardımları yapamazlar. İnsan huy, karakter, ahlak olarak güzelliğe, bilgiye erişince, yardımcı olur.

İnsan dediğin, hoşgörü, iyilik, yardımseverlik, dostluk, kardeşlik, ahlak güzelliği gerekir. Yumuşak huylulukla davranmalı. Kaba saba, çirkin, hırçın, hiddetli, şiddetli olmakla işler halledilmez. Gönül almalı. Gönlü hoş kılmalı, hoşnut kılmalı. Candan, arkadaşça, dostça davranmalı. İyilikle, candan iyi davranmayla, yumuşaklıkla, arz etmekle halledilmeyecek pek iş kalmaz. Öküz, manda gibi davrananlar, işleri çözümsüz yapar. Durumu güzellikle anlat! Saygılı ol ki, saygın olasın. Saygı göresin.

Kötü duygu ve düşüncelerini, niyetlerini bastır! Nefsi isteklerini engelle! Müslüman, niyet, duygu, düşünce ve eylemde harika ve harikulade olmalı. Anarşi, şiddet, terör, çatışma, sataşma, şiddet, hiddet gösteren ham cahil cühela çapulcudur. Müslüman, hiç bir konuda sapma göstermemeli.