Müslüman, bilgili, bilinçli, hak değer yargıları ile hakça, hukukça; doğru, dürüst, düzgün, ilmi, dini yaşayan olmalı. Dini yaşayışta; doğru bilgili, samimi, azimli, gayretli, merhametli, adil olmalı. Doğru, dürüst, düzgün, maddi ve manevi anlamda tertemiz insan olmalı. Başkalarının yaşam hakkını savunmalı ve de korumalı. Mazlumları, masumları, güçsüzleri; katil, zalim saldırganlardan korumalı. Yaşam hakkı kutsaldır. Mutlaka korunmalı. Zalime, katile, asla saldırgana fırsat, imkân vermemeli.

Müslüman, eğer İslâm, Kur’ân, sünnet, ilim, akıl, zekâ ile niyet eder, düşünürse, hareket ederse; doğru, dürüst ve yararlı insan olur. İslam dinine düşmanlık ederek, ilmi göz ardı ederek, sapkınlara uyarak; insan, insanlıklı insan, insaniyetli insan olmaz, olamaz, olamayacak!

İnsan, aklını, canını, malını, mülkünü, ırzını, iffetini, neslini korumasını becermeli. İslam dinini, ilmi şekilde yaşayarak, fazilet değerleri ile iyileşmeli, güzelleşmeli. Dini bilgi ile akli bilgileri kazanım haline getirerek, yaşam tarzı etmeli. İman, İslam, ilim, sanat değerleri ile olgunlaşmalı. Hayatın helal ve meşru değerlerinden yararlanarak, iki âlemde kurtuluşa ermeli.

Hakka, hakikate uymayıp da, gidip; zalim, katil, sapık, sapkın faşistlere, komünistlere, zalimlere, kapitalistlere, bozuk felsefi akımlara, sapkın ideolojik rejimlere uyanların; doğru - dürüst, yararlı insan olmaları mümkün değildir. Bu sapkın, zalim kişiler, dünyanın altını, üstüne getirmektedir! Okumaktan yararlanamayanlar, bari olup- bitenlerden ders alsınlar, ibret alsınlar. Ama ders ve ibret alamamaktadırlar! Zira akıl ve zekâlarını yanlış bilgilerle işlettiklerinden, sürekli yanlış yapmaktadırlar.

İslam dini değerleri evrenseldir. Bencil değildir. Diğerkâmdır. Bölgeci değildir. Sömürüye, sömürgeciliğe, haksızlığa, zalimliğe asla geçit vermez. Irkçılığa, bölgeciliğe, sapkın düşünceye karşıdır. Herkesin hak ve hukukuna saygılıdır. Herkesin hak ve hukukunu korur. Anne, baba, kardeş, akraba, komşu, insan hukukuna azami değer ve önem verir. Bir karıncayı, bir kuşu, otu, ağaç dalını gerekçesiz yok eden kişiden; olgun mümin ve hakiki anlamda Müslüman olmaz.

Müslüman, sorumlu, ödevli, görevli, hakça, hukukça davranan kişidir. Müslüman, doğrudur, dürüsttür, düzgündür, temizdir, adildir, merhametlidir, acıyandır, şefkatlidir, müşfiktir. İnsana ve varlıklara elinden gelen yardımı yapar. Elindeki nimeti paylaşır. Bütün insanları korur, gözetir, yaşatmaya çalışır. Asla sapkın, sapık, katiller gibi zalim değildir, olmaz, olamaz.

Müslüman, Allah’ın emir ve yasaklarına, peygamberimizin örnek yaşayışına göre akılla, zekâyla, ilimle yaşar. Gidip de Nazilere, faşistlere, komünistlere, kapitalistlere uymaz. Onların katilliğini, katliamını, barbarlığını, vahşiliğini, dehşetini, sapkın adi felsefelerini örnek almaz. İdeolojilerini yaşam tarzı yapmaz.

Solculuğun temeli; Marksizm’dir. Leninizm’dir. Stalin’izdir. Darvin’iz imdir. “Solcu, Atatürkçü, Kemalist değildir. Olamaz, olmaz.” Olursa, solcu olmaz. Özgürlükçü, demokrat da değildir. Sadece özgürlük ve demokrasiyi kullanarak; hiçbir insan hakkına izin vermeyen, “diyalektik materyalizmi” devrim ile kan ile terör ile getirmeyi hedeflemişlerdir.

Solcu komünistler, bulundukları ülkeyi, devleti, milleti; anarşi, şiddet, terör ile yıkarak, komünizm rejimini getirmeyi amaçlamışlardır. Kanlı devrim hedeflerler. 1991 yılı öncesi 50 taneden fazla ülke; komünist, sosyalist olmuş. Hiç biri isteyerek komünist olmamış. Terörle, işgalle, darbeyle komünist yapılmıştır. On milyonlarca insanı katletmişlerdir! Faşistlerden, Nazilerden çok daha katil ve katliamcıdırlar!

Ülkemizde olan komünist terör örgütleri ve siyasi uzantıları; bölücüsünden, yıkıcısına kadar işbirliği içindedirler. 1970 yılında kurulan illegal terör örgütü; DDK, KUK, KAWA bölücü terör örgütleri, Marksist olduklarından, diğer tüm Marksist terör örgütleri ile işbirliği, dayanışma içindedir. Siyasi uzantıları da işbirliği içindedir.

PKK taşeron, katil, Marksist, kullanılan terör örgütü;  ASALA, DDK, KUK, KAWA örgütlerin yerini almış. PKK 1978 yılında “Apocular” diye kurulunca, diğerleri ortadan kaldırılmıştır. Bu kafasız, akılsız, zekâsız, hainler; emperyalist, Siyonist, şer odakların kuklalarıdır. Mankutlarıdır. Vekâlet savaşçılarıdır. 1968 yılından günümüze kadar, 52 yıldır, ülkemizde ve çevre ülkelerde halkımıza çok büyük zararlar vermektedirler. Yüz binden fazla insanımızı acımasızca; Türkiye, Irak, Suriye, İran’da katletmektedirler!  Bunlar yasal ve yasa dışı farklı şekilde örgütlenmişler. Toplum içindedirler.  Devlete girmişler. Yeri geldiğinde dindar, yeri geldiğinde Atatürkçü, özgürlükçü, demokrattırlar. Bukalemun, münafık gibi hareket ederler. Sonunda her gâvurluğu yaparlar!

Dünyadaki tüm solcular- komünistler örgütlüdür. İşbirliği içindedir. Çatı örgütleri vardır. Bir merkezden kullanılırlar. Ülkemizdeki solcular ırkçıdır. Kürtçüleri, Türkçüleri vardır. İkisi de milli, manevi değerlerimize karşıdırlar. İffet değerlerimizi yıkmaya çalışırlar. İşbirliği içindedirler. Siyasi uzantıları da, terör örgütleri de işbirliği yaparlar. Müslümanları da kullandıkları gibi Atatürkçüleri de alabildiğinde mankut gibi kullanmaktadırlar. Bilgisiz, bilinçsiz, öngörüsüz olanlar, mal gibi davar gibi kullanılmaktadır.

Ülkemizde 123 kayıtlı yasadışı terör örgütü ve 100 kadar siyasi devamı, binlerce derneği, meslek odaları bulunmaktadır! Bendeniz bu katillerin içinde okudum. Mesleğimi yaptım. 21 Kasım 1978 Çarşamba günü, okulda 200 komünistin saldırısına uğradım. Sürekli haracımı aldılar. Zorla seminerlerine katıldım. Beyin, kalp, ruh, bedenlerinin; İslam, Müslüman, insanlık, vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, milli, manevi değer düşmanı olduklarını bilirim. Her değeri  kullanırlar. Hiçbir sözünde samimi değillerdir. Aldatma, kandırma, tuzağa düşürme, kullanma amaçlı hareket ederler. Hak, hakikat, hukuk, adalet, eşitlik, insanlık düşmanıdırlar. Bencildirler. Egoisttirler. Her nimetin sadece kendilerinin olmasını isterler. Ama komünist rejimde; uşak, parya, mankut, köle, maraba, eşek gibi kullanılırlar. Komünistlikte ağalık sadece yönetim üst kadrosunda, askerde, poliste, üst siyasilerde ve bürokrattadır. “Üstler ezen, halk ezilendir.” Hiçbir sivil toplum örgütü, özel girişimcilik, dernek, vakıf, sendika yoktur. Hak, hukuk da yoktur. Mal, mülk, servette yoktur. Böylesi bir lanet rejim dünya üzerinde daha hiç gelmemiştir. “En çok insan katledende bu adi, alçak rejimdir. Nazizm mi, faşizmi ikinci sırada bırakmıştır. Benim gençliğim, bu rejimlerin uygulanma döneminde geçmiştir.

“Müslüman, âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına harfiyen uyarak, yaşar.” “Gidip de sapkın, zalim, katil kişilerin görüşlerini yol,  yaşam tarzı edinenlerden de; olgun, hakiki mümin ve Müslüman olmamaktadır. Bu kişiler, milli ve manevi değerlerin düşmanlığını yapmaktadır! İnsanlara ve tüm varlıklara, tüm hak değerlere zarar vermektedirler.” Kendi milli, manevi değerlerini bırakıp, düşmanın yanında, önünde, arkasında yer alarak; hasımlık ve yıkıcılık yapmaktadır! Savaş halinde bile Türk, Türkiye, millet, vatan, devlet, bağımsızlık düşmanlığını açıktan; kavga, şiddet, terör yaparak, yapan; alçak, kahpe, kalleş, hain, sapkınlar ülkemizde de çoktur!”

Müslüman, vatanına, milletine, devletine, bayrağına, bağımsızlığına, özgürlüğüne, milli ve manevi değerlerine, iffet değerlerine; hainlik, kalleşlik, alçaklık, kahpelik, adilik, şerefsizlik, düşmanlık asla yapmaz. Zaten yapmamaktadır. Ama ülkemizde birileri var ki, bu değerlere sürekli düşmanlık yapmaktadır. Kendi öz vatanının değil de; kalleş, alçak, katil, katliamcı düşmanlarımızın yanında yer almaktadır. Hükümetlerin, milletimiz lehine, yararına çıkan tüm yasaları, Anayasa Mahkemesi’nde iptal ettirmiştir. “Belediyelerin, üniversite öğrencilerine verdiği bursları iptal ettirmiştir.” “ İki defa TBMM’den çıkan başörtü takma yasağının kaldırılmasını, Anayasa Mahkemesi’nde iptal ittirmiştir.” Yüzlerce halkımız lehine olan yasaları iptal ettirmiştir. O zamanlar Anayasa Mahkemesi, hainlerin noteri gibi çalışmıştır!

Ülkemiz, sapkınların; anarşi, şiddet, terör, yıkıcılık yapmaları, düşmanlarla işbirliği yapmaları, gâvurluk yapanların yollarını açmaları yüzünden çok zor duruma kalmaktadır. Bu alçaklar, millete askeri darbe yaparlar! Darbede, yarım milyondan fazla insana her türlü zulmü, haksızlığı yaparlar. Ülkemizdeki, 123 terör örgütü ile dolaylı, dolaysız işbirliği, eylem birliği, dayanışma içinde olurlar. Her türlü örgüt ile birbirlerine destek verirler.

Şu anda ülkemiz, tüm iç ve dış organize terör örgütleri ile ülkemiz içinde, Irak, Suriye, Somalı, Libya’da silahlı mücadele halindedir. Ülkemiz içinde özellikle FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C ile amansız bir mücadeleyi, yurt içinde ve dışında amansız şekilde sürekli yapmaktadır. Sadece terör örgütleri ile değil, ülkemize saldıran, Suriye rejimi ile çatışma halindedir. “Suriye’nin kullanılan rejimi, kendi halkını yok etmeye çalışmaktadır! Sadece ülkemiz bu imha etme saldırısına karşılık vermektedir. Suriye’nin onlarca saldırısına, sadece misli ile karşılık veriyorduk. 27 Şubat 2020 günü “Bahar Kalkanı Harekâtı” adı altında hava ve karadan harekât başlattık. Bu harekât sekiz gün sürdü. Bugün, 06.03.2020 gününün ilk dakikaları için “ateşkes” kararı Rusya ile yapılan müzakereler sonucu alındı. Ama ateşkes sürmez, devam etmez! Zira kalleş, alçak, kahpe, yüzsüz hainler; sözlerinde, anlaşmalarında durmaz.

Bu zalim, sapkın siyasi örgütler ve terör örgütleri hiçbir zaman milletimizin, devletimizin yanında olmadı. Bu zor durumda bile düşmanlarımızın yanında yer almaktadır. “Bahar Kalkanı Harekâtı” sürerken, TBMM’de en büyük kavgalı dövüşü çıkarmaktadırlar. MİT elemanlarının, yurt içi ve dışında adlarını vererek, öldürtmektedirler! Devlet sırrını açıklayıp, devletimizi ve milletimizi zarara uğratmaktadırlar.

Bunu sadece milletimize, devletimize karşı yapmıyorlar. Ümmetinde düşmanlığını yapıyorlar. Afganistan, Bosna Hersek, Çeçenistan, Azerbaycan, Doğu Türkistan, Kafkasya, Keşmir, Myanmar- Arakan Müslümanları, Mora Müslümanları, Irak halkı, Suriye halkı, Yemen halkı, Filistin, Mısır’ın seçilmiş Hükümeti, Libya halkı, Cezayir halkı, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yaşayan Müslümanların katledilmesi, Kosova, Kırım, Gürcistan’ın Rusya tarafından saldırıya uğraması halinde de; hep saldırgan, zalim, gâvur yanında yer aldılar!

İmanlı, İslam’ı kişilerin yüzlerce yardım kuruluşu dernekleri vardır. Adlarını saydığım onlarca ülkeye, halka, devlete; bizim yardım kuruluşlarımız elinden gelen her türlü yardımı yaptı, yapıyor. Hala 150 ülkeye her türlü insani yardımı yapıyoruz.  “Bendeniz de, hayır, yardım dernek ve vakıflarda gönüllü görev aldığımdan, olayları yakinen takıp etmişimdir.” İşte bu sapkın, fitne, fesatçı siyasiler, örgütler; bu yardımları önlemeye çalıştılar. “Yardımlar çalınıyor! Yerine ulaşmıyor, diyerek; fitne, fesat ile milletimizin azmini kırmaya çalıştılar.”

Tarihe not düşmek için şu bilgileri çok kısa aktaralım: “ Ülkemiz, 1968 yılından beri yoğun komünist- solcu terör altındadır. Bu terörü, sol siyasiler ve sol- komünist yasa dışı ve yasal örgütler beslemekte, korumaktadır. Bölücü sol terör ile diğer solcular; işbirliği, dayanışma, yardımlaşma, koruma içinde yıkıcı eylemler yapmaktadır. Benim, 65 yıldan beri gördüğüm; sol- komünistlerden; vatansever, milletsever, Müslüman sever, insanlık sever olmayışlarıdır. Zira bunların mankut gibi kullanılmasını, yabancılar yapmakta, bizim düşmanlarımız yapmaktadır.

1968 – 1980 yılları arasında milletimizin en dinamik 10 bin vatansever gencimizi, bu SSCB, Çin ve diğer komünist ülke yanlıları katletti! Yurt dışı kaynaklı, Ermeni ASALA terör örgütü katletti! Komünist terör örgütlerinden, 10 farklı ad ile anılan, terör örgütleri katletti! Bu yetmezmiş gibi DDK, KUK, KAWA, PKK, YPJ gibi farklı adlarla anılan bölücü Marksist komünistler katletti! Bu güzel, aziz, şehit yurdumuzda zarardan, kötülükten başka bir hayırları, iyilikleri olmadı. Şu anda, an itibarı ile askerimiz, polisimiz; ülke içinde, Irak’ta, Suriye’de amansız, sürekli bu kahpe, alçak, katil, katliamcılara karşı mücadele vermektedir.

Suriye’de İran ve Rusya tarafından korunan ve ortak saldırılarda bulunan, rejim askerlerine karşı 27 Şubat 2020 günü, Türk askeri harekâta geçti. 05 Mart 2020 gününe kadar, 8 gün devam etti. Birkaç askerimiz ve bir İHA’mız düşürüldü. Bizde rejime büyük kayıplar verdirdik. Rusya, Suriye hava sahasını bize kapadığından, savaş uçaklarımız giremedi. F 16 savaş uçaklarımız, Türkiye hava sahasında uçarak, 40 km. içerdeki hedefleri vurdu. Üç tane Suriye uçağını havadan vurdu.

Suriye’nin diğer kayıpları 05 Mart 2020 günü itibarı ile şöyle oldu: “ 3 tane savaş uçağı, 3 tane İHA, 8 tane helikopter, 151 tank, 8 hava savunma sistemi, 99 top, 16 tank savar, 80 zırhlı araç, 10 mühimmat deposu, 8 silah ve bomba yapan fabrika, 34 silahlı pikap taşıdı, 47 obüs, 52 ÇNRA,60 araç vuruldu.3,138 rejim askeride öldürüldü.

 İmha etmeyi şu araçlarla yaptık: “ Ülkemiz hava sahasından, F 16 savaş uçaklarımız vurdu. Suriye hava sahasına giremedi. SİHA’larımızdan 100 tanesi hep birlikte hareket ederek, silahlı düşman hedeflerini yok etti. Tanklarımız, obüslerimiz, çok namlulu roket atarlarımız, 40 km. mesafede olan düşman hedeflerini sürekli ateş altına tuttu. Kahraman, cengâver, vatansever askerlerimiz ilerledi. Rejim askerleri, toplama terör elemanlarından, İran ve Rus eşkıyalarından oluşmaktadır. Önümüze çıkan saldırgan gerilettirildi. Şu anda barış imzalandı. Ama Soçi ve Almata’da 14 kez, Rusya ve İran ile 14 kez bir araya gelip, anlaşma yapılmıştı. Anlaşmaya uymadılar. Defalarca heyetler görüşmüştü. Devlet başkanları görüşmüştü. Anlaşmaya uymadılar. Bunu Avrupa ve Amerika’da aynı yapmaktadırlar. İçten pazarlıdırlar. Yüzsüdürler. Sözlerine, anlaşmalara uymazlar.

Ülkemiz, İdlib’de toplanan 4 milyon halkı, Rus, İran, Suriye rejiminden korumak için harekât yapıyoruz. Hem insani bir durumdur. Hem de saldırılardan kaçan sivil halk, ülkemize sığınmaktadır. Ülkemizde şu anda 3,7 milyon koruma altında Suriyeli sığınmacı vardır. 399 bin Suriyeli de, barışı sağladığımız Afrin ve Cerablus çevresine döndü. O bölgeleri, ülkemiz; Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekâtları ile aldı. Onardık. Yaşanabilir, hale getirdik. Ülkemizdeki, Suriyeli sığınmacılardan, 399 bin kişi ülkesine döndü.

Savaşı emperyalistler çıkarmaktadır. Derdi bizi vurmaktadır. Batı savaşı çıkarmakta ve sürdürmektedir. Burada hedef; Türkiye’ yede zarar vermektir. Bizde sığınmacıları serbest bıraktık. Daha önce izin vermeyip, geçenleri %97 oranında yakalıyorduk. Düzenli, düzensiz göçmenlerin Avrupa’ya geçmelerini serbest bıraktık. Avrupa kızıştı! Zor durumdan geçiyoruz. Bizler, devletimizin, milletimizin yanındayız. Elin zalim, katliamcı, barbar, gâvurluk yapan, vahşi katliamcılarının yanında; insan, Müslüman olarak, asla, katiyen, kesinlikle olmayız. Biz, doğru bilgilerle, değerlerle, insani, ilmi, evrensel bilgilerle, akıllıca, zekice, öngörülü şekilde yaşarız.