İnsan, değerini, önemini, üstünlüğünü, faziletlerini; hak inancından, güzel ahlâkından, Hakk’a ibadetinden, insanlara ve varlıklara iyiliğinden, muamelatından alır. Eğer ilmin fazilet değerleriyle, hak din İslam ilkeleriyle, bilimin kazanımlarıyla, aklı ve zekâyı dosdoğru ve yararlı kullanmasıyla, onurlu bir yaşam tarzı edinmişse; iki âlemde rahattır, huzurludur, mutludur, kurtuluştadır.

İnsan, bilgili, bilinçli, onurlu, hassasiyetli, hak bir Mümin ve gerçek bir Müslüman olursa; iki âlemde en ideal yaşantıda insandır. Sadece Allah’a iman eder, bilinçli şekilde namaz kılar, oruç tutar, zekât verir, Kur’ân’ı Kerim’i aynen peygamberimiz gibi yaşar, haccını, umresini yapar, ahiret gününe, kaza ve kadere iman eder, Allah’ı zikreder, peygamberlere, meleklere inanır ve hak yolun hak yolcusu olursa; iki âlemde huzurlu, mutlu olur.

Müslüman, öncelikle dünyaya gelişini, yaratılış gayesini, amacını, hedefini öğrenip, harfiyen yerine getirmeli. Allah’a kullukta, sevgide, saygıda, itaatte, taatta, ibadette, zikirde, tövbede, duada, emirlerini tutup, yasakladıklarından sakınmada, eksiksiz görevini yerine getirmeli. Allah’ın yarattığı tüm varlıklara karşı görev, sorumluluk, ödev, yükümlülük, iyilik, hizmet, yardım, infaklarını eksiksiz yerine getirmeli. Kardeşlik ve anlayış içinde, kardeşçe, barış içinde yaşamalı.

Müslüman, Allah’a teslim olmalı. Ona sımsıkı bağlanmalı. Emir ve yasaklarını tutmalı. İsyan içinde; berbat, harap, perişan, fecaat, perişan olmamalı. Aklı, zekâyı, beyni, kalbi en mükemmel şekilde kullanmalı. Sapıklığa, sapkınlığa düşmemeli. Allah’ın ve peygamberinin yolundan ayrılıp, ona- buna tapınıp; köle, mankut olmamalı. Hak yol İslam’da kalarak, pozitif ilmin fazilet değerlerini akıllıca, zekice, bilgiyle, bilinçle, samimiyetle yaşamalı. Herkese hayır ve iyilik yapmalı. Doğru tanıklık etmeli. Yalancı, iftiracı olmamalı. Sağlık, esenlik, afiyet içinde; imanla, İslam ile barış ve kardeşlik içinde en güzel şekilde yaşamalı. Gerektiğinde özür ve af dilemesini becermeli. Kibir, gurur, böbürlenme, fors, büyüklük taslama ahmaklığında asla olmamalı. Af dileme, bağışlanma dileme, mağfiret dileme, haram ve günahlarımıza tövbe etme, bir olgunluk ve üstünlük alametidir. Bir alametifarikadır.

Müslüman, barış, esenlik, selamet, kardeşlik, güven içinde en güzel şekilde yaşamalıdır. Sapkın azgınlar gibi, sapık serseriler gibi; anarşist, şiddetçi, bölücü, ayrımcı, hain, kalleş, kahpe, alçak, katil, katliamcı mankut olmamalı. Başkaları tarafından kullanılan, istismar edilen; alet, malzeme, piyon, mal, kafasız, beyinsiz, kalpsiz olmamalı. Bu alçak durumlara düşmemek için bilgiyle, bilinçle, din- imanla, akılla, zekâyla yaşamalı. Bu gibi düşük düzeyde olanlara, doğrudan veya dolaylı hiçbir şekilde destek vermemeli. Onlara bir zerre kadar bile olsa, benzememeli. Hak duygulu, hak niyetli, hak düşünceli, hak davranışlı olmalı. Hak sözlü olup, hakça davranmalı. Yalan- dolan, sahtecilik, sahtekârlıkla hareket etmemeli. Yalan yere yemin etmemeli. Allah’ın dini dışında sapık ideolojilere, sapkın felsefi görüşlere aldanıp, kanmamalı. Haram, günah, mekruh, müfsit işler, suç asla yapmamalı.

Allah cc. Kendi hak dini olan İslam dinine, Kur’ân ve sünnete uyarak, yaşayanları sever. Dosdoğru olanları, adaletli olanları, tövbe edenleri, güzel davrananları, kendine ibadet ve kulluk edenleri, taat edenleri, iyilik edenleri, kendine isyan etmeyenleri, sabredenleri, maddi ve manevi temiz olanları, hak ve hukuktan ayrılmayanları sever. Zalimleri ve hakkı, hakikati inkâr edenleri sevmez.

Fitnecileri, fesatçıları- bozguncuları, kibirlileri, günahkârları, nankörleri, hainleri, kalleşleri, katilleri, katliamcıları, inkârcıları, israf edenleri, zalimleri, müşrikleri, kâfirleri, vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük düşmanlarını sevmez. Mankutları, anarşistleri, şiddetçileri, teröristleri, sabırsızları, saldıranları, saldırganları, dünyanın düzenini bozanları sevmez. Kalbi katı olanları, gaddarları, haydutları, vahşileri, barbarları, yıkıcıları, dünyanın düzenini ve aile düzenini bozanları sevmez. Devlete, millete, vatana, insanlığa, varlığa zarar- ziyan verenleri sevmez. Sömürücüleri, hak, hukuk yiyenleri, kul hakkına girenleri sevmez. Kendi emirleri ve yasakları doğrultusunda yaşamayıp, isyankâr zalim olanları sevmez.

İslam, Allah’ın hak dinidir. Sadece hak din İslam dinidir. Allah’ın dinine göre yaşayanda en ideal, üstün, mükemmel insandır. Müslüman dosdoğrudur. Dosdoğru olmak durumundadır. Adildir, adaletlidir. Ağırbaşlı, alçak gönüllü, iyilik eder, saygılı, sevgi, dolu, bağışlayıcı, olumlu düşünen ve olumlu ve de yararlı işler yapandır. Cesaretlidir, cömerttir. Çalışkandır. İnsan olanlarla dosttur. Fedakâr, cefakâr, dayanıklıdır. Güven evrendir. Emin insandır. Hoşgörülü, merhametli, şefkatli, müşfik insandır. Dengeli, ölçülü, ilmi, dini işler yapar. Kanaatkârdır. Açgözlü, nankör, doymak bilmeyen, cimri, pinti değildir. Kusurları ve hataları örter. Konukseverdir. Kibar, efendi, nezaketli, zarafetli, ince, özür dilemesini becerendir. Hak, hukuka uyar. Özverilidir, diğerkâmdır.

Müslüman, saygılıdır. Görgülüdür. Selamlaşır. Sevgi doludur. Nimetlere şükreder. Hamt eder. Dua eder, zikreder, tövbe eder. İbadet eder. Taatta bulunur. Maddi, manevi anlamda tertemizdir. Yardımlaşır, paylaşır. Allah’a, insanlara, varlıklara karşı görevlerini öğrenir ve de yerine getirir.

Müslüman, haram, günah, suç işlemez. Olumsuz, kötü, çirkin, yalan, yanlış, bozuk, kaçık, acımasız, aldatıcı, hırsız, yolsuz, hortumculuk, ara bozuculuk, fitne, fesat, nifak yapmaz. Alaycı, bencil, cimri, pinti, dedikoducu, emanete hainlik eden, hilece, sahteci, sahtekârlık yapmaz. Yalan, iftira, doğruları yalanlayan, gerçekleri gizleyen olmaz. İnatçı, israfçı, kıskanç, kibirli, kinli, öfkeli, kızgın, şiddetçi, saldırgan, uyumsuz, geçimsiz olmaz. Küskün, dargın, kaba- saba, lakap takıcı, gösterişçi, sövücü, küfürcü, tembel, miskin, zalim, cahil, cühela, çapulcu asla olmaz, olmamalıdır. Vahşi, barbar, Vandal, katil, katliamcı, vatan, millet, devlet, bayrak, din- iman düşmanı olmaz, olmamalı. Olursa, ondan gerçek ve doğru- dürüst bir mümin Müslüman olmaz. Müslüman, aklını, din – iman, ilim, bilim ile kullanır. Hata, yalan, yanlış yapmamaya çalışır. Hata yaparsa, farkına varır, pişmanlık duyar, tövbe eder. Yapılanda, yanlışta, hatada, vahşette, sapıklıkta, sapkınlıkta ısrar etmez. Hak yol İslam’ın dışına çıkmaz, çıkmamalı. Çıkıp da, haramın, günahın, suçun, pisliğin içine batmamalı. Zalimlerden, kâfirlerden, müşriklerden, münafıklardan, Anadolu tabiri ile gâvurlardan asla olmamalı. Aklını dosdoğru kullanmalı. Adil olmalı. Merhametli, şefkatli, müşfik olmalı.

Müslüman’ın, İslam dinine göre iki ana başlıkta görevleri, sorumlulukları, ödevleri, yükümlülükleri bulunmaktadır. Bu iki ana başlık şöyledir:

Allah’a karşı görevleridir. Bunlar, Allah’ı Esma’ül Hüsna ile kabul edip; sevgi, saygı, itaat, taat, ibadet, dua, tövbe, kulluk etmektir. Farz olan ibadetleri yapmaktır. Haram, günah olan davranışlardan sakınmaktır. Peygamberimiz gibi Allah’a kulluk etmektir.

Allah’ın yarattığı; insan, hayvan, bitki, varlıklara karşı dinimizin istediği gibi davranmaktır. Kul hakkına girmemektir. Allah’ın kullarına hiçbir haksızlık etmemektir. Toplum düzenini, sosyal hayatı bozmamaktır. Doğaya, çevreye, atmosfere zarar, ziyan vermemektir. Devletin sosyal hayatı, toplumsal hayatı düzenlemek için koyduğu meşru yasalara uymak da gereklidir, vaciptir, haktır, hukuktur. Trafikte kırmız ışığa dikkat etmektir. Çalıştırılan işçinin hakkını, hukukunu vermektir. Sosyal sigortasını zamanında ödemektir. Çevreyi kirletmemektir. İnsanlara hiçbir şekilde haksızlık etmemektir. Hayvanları, doğayı, Allah’ın dilsiz kullarını kollayıp, gözetmektir. Bunlarda dinin kapsamına girmektedir. Kadınları, çocukları korumaktır. Zarar vermemektir. İnsanlara zarar, ziyan vermemektir. Dinimiz o kadar kapsamlı, geniş, derin olaylara bakmaktadır ki, insanın yaratılışından, ahiretin sonsuzluğuna kadar yasaları koymuştur. İslam dinimizi dosdoğru anlamalı. Dosdoğru yaşamalı.

Müslüman, aklını çok doğru şekilde işletip, zekâyı yeterince geliştirip, kullanmalı. Pozitif ilimlerle birlikte İslam’ı ilimleri de öğrenmeli. Sadece Kur’an, İslam dinine giriş kitabıdır. Kur’ân’ı uygulama, gerçekleştirme, hayata pratiğini yapmak için şu kavramları da tam, doğru, yeterince öğrenmeli. Müslüman, dinimizin farz, vacip, sünnet, müstehab, mubah, haram, mekruh, müfsit, israf, hak, hukuk kurallarını bilip, yaşantısına uygulamalı.

Müslüman, en güzel İslam ahlakı, edebi, hayâsı, hakkaniyetinde olmalı. Temizliğe çok özenle dikkat etmeli. Sıfır atık ve kirlilikle yaşamalı. Dosdoğru olmalı. Adil, adaletli olmalı. İyilik, yardım, yardımlaşma, paylaşma, dayanışma yapmalı. Hoşgörü esas olmalı. Sözünde durmalı. Mert olmalı. Özverili, diğerkâm olmalı.

 Müslüman, menfaatçi, çıkarcı, kinci, duyarsız, cimri, pinti, kötü, çirkinlik yapan olmamalı. Düşmanlık yapmamalı. Adam, insan kayırma yapmamalı. Hoşgörüsüz olmamalı. İkiyüzlü, hain, alçak, kahpe, kalleş, ihanetçi olmamalı. Acımasız olmamalı. Her varlığa merhamet etmeli, acımalı. Akıl, kalp, beyin, ruh, beden, çevre temiz olmalı. Aldatan, aldatılan olmamalı. Sorumluluk sahibi bilge, bilgin, dindar olmalı. Başkalarının hak, hukukuna saygılı olmalı. Saygısız olmamalı. Bağışlayıcı, affedici olmalı. Zalim, zulmeden olmamalı. Asla haksızlık, hukuksuzluk yapmamalı.

Müslümanların, İslam dininden aldığı sıfatları, özellikleri, nitelikleri, doğrulukları, olumlulukları, hayırları, harikalıkları, mükemmellikleri yazmakla bitmez, tükenmez. Allah’ın ilmi, dini sonsuzdur. Bu güzelim olumlulukları da sonsuzdur.

En çok zaman ayırdığımız olayları izlemekten; ders almıyor, ibret almıyor, konular hakkında yeterince düşünmüyor, bilgilenip, bilinçlenmiyoruz! Okumuyoruz, sormuyoruz, danışmıyoruz, bilgilenmiyoruz, bilinçlenmiyoruz. Bilmediğimizi öğrenmiyor. Konuları derinlemesine öğrenmeden, hareket ediyor. Harekete geçiyoruz. Sonunda az- çok büyük zararlar görüyor, ziyan ediyoruz! Doğrulardan, gerçeklerden çok daha fazla yalanlara inanıp, aldanıyoruz. Bilmeden hareket ediyoruz. Oysa ülkemizde ve dünyada Allah’ın yasakladığı binlerce fiil- eylem rahatlıkla yapılıyor! Daha çok dine uygun yapılan işler, işlemler; laiklik, seküler, ideoloji adı altında yasaklanıyor. Laik, seküler, din dışı hareket etme öğretilip, reklam ediliyor. Din, iman, Müslümanlık düşmanca tavır görüyor.

Sizlere, iki âlemde zarar- ziyan görmemeniz için, izninizle, birkaç öğüt içerikli bilgi sunmak istiyorum:

1-      Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, ülke bütünlüğü, din- iman düşmanlığı yapanlardan; dost, kardeş, arkadaş, iyilik yapan; olmaz, olmamaktadır. Bunların süslü, püslü tuzak sözlerine aldanıp, kanmamalı. Onlara kananlar, insanlığından çıkıyor. Anarşist, şiddetçi, terörist, vatan ve milletimizin düşmanı olmaktadır. Sakın, milli, manevi, dini, ilmi değerlere düşman olanlara aldanıp, kanmayınız. Onlara hiçbir şekilde benzemeyiniz. PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C gibi terör örgütlerine aldanıp, kananların uğradığı zararları, ziyanları derinlemesine tarih sürecinde değerlendirip, ders ve ibret çıkarınız.

2-      Öncelikle Türk devleriyle, İslam ülkeleriyle, mazlum halklarla ve devletlerle iletişim kurup; yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, birlik ve beraberlik içinde olun. İşbirliği, güç birliği yapın.

3-      Farz ve sünnet dışına çıkıldığında, iki âlemde mutlaka zarar görürsünüz! Kitap ve sünnet dışına asla çıkmayınız. Bilmeden, danışmadan, devletin yasalarına uymadan, hareket etmeyiniz. Hak, hukukunuzu arayamaz, zavallı hale düşersiniz!

4-      Helal kazanıp, helal yolda harcayınız. Başkalarının size sunduğu pembe hayallere, yalanlara kanmayınız. Ülkemde milyonlarca kişi, yalana uydu. Kaybetti. Kendi zarar gördüğü gibi devletimizi, milletimizi de zarara uğrattı.

Örneğin: “Bankalar resmi ve normal olarak %95 yıllık faiz veriyordu. Özel bankalar ise, biz %150 faiz veriyoruz, diye reklam ediyor. Pek çok kişi böyle reklam eden 26 bankaya paralarını yatırıyor. Bu bankalardan 4 tanesinin içi, 1994 yılında boşaltılıyor. 22 tanesinin içinde 1997 yılı sonrasında boşaltılıyor. Yanı paralar birileri tarafından çalınıyor. Devlet, 50 bin liraya kadar olan mevduatı, garanti kapsamında olduğu için ödüyor. Diğerleri hırsızın elinde kalıyor! Bu hırsızlığı sadece faizli bankalar yapmıyor. Faizsiz finanslarda yapıyor. Hisse senedi veren Konya merkezli 72 şirkette yapıyor! Milyonlarca yurt içi ve yurt dışındaki vatandaşlarımız zarar ediyor! Ama aradan 10-15 yıl geçiyor. Yine aynı tuzağa milyonlarca insanımız düşüyor! Olup- bitenlerden ders alan yok. İbret alan yok! Aklını, zekâsını doğru işleten pek yok! Kanaat yok! Aç gözlülük çok!”

Kapitalistler, devleti, milleti, 5 kuruşluk simit gibi harcayabiliyor! Dövizin, altının, borsanın inip- çıkması ile operasyonlar yapılıyor. Değeri düşük iken topluyorlar. Pahalatıp, satıyorlar! Böylece devlet, millet büyük zarara uğratılıyor. Sermaye, para, kapital; hileci şer güçlerin elindedir. “Sonunu görmediğin, kesin hesap olmayan işlere para yatırmamalı.”

 Size bilgi ve ders olsun, diye kısaca gördüklerimi, bildiklerimi yazmaya çalışıyorum. Şöyle diyelim:

1-      1980’li yıllarda ülkemizde ilk defa yasal alt yapısı olmadan, “banker” olayı çıktı. Banker Kastelli ile birlikte yüzlercesi türedi. Yüksek faiz veriyoruz, diye milyarlarca, o zamanın parasıyla katrilyonlarca para halktan topladılar. Paraları geri vermediler. Yasal durum oluşmadığı için, para verenlerde parasını geri almadı. Onlarda ceza yemedi, alamdı.

2-      1990’lı yıllarda yüksek kar payı veriyoruz, diye reklamlar yapıldı. Yine yasal dayanağı olmayan finans kurumları, şirketler; yurt içi ve dışındaki vatandaşlarımızdan katrilyonlarca para topladılar. Sadece Konya merkezli 72 şirket ülkemizin en büyük şirketleri oldular. Alınan paralar geri verilmediği gibi kar da dağıtılmadı. Para verenler hala, aradan 30 yıl geçmesine rağmen paralarını geri alamadılar.

3-      Şimdi geldik, 2021 yılına! Bugün, 01.05.2021 günüdür. Yine halkı milyarlarca lira dolandırmak isteyenler faaliyettedir. Şimdide kripto para, dijital para, hayalı para olayı çıktı! Tüm dünyada birkaç şirket, birkaç farklı kripto parayı piyasaya sundu. Dünyanın hiçbir yerinde geçerliliği, hukuksal yanı, devletlerin tanıması yok! Halkın mağduriyetleri olunca, önlem almaya çalışılmaya başlandı. Ülkemizde Thodex adlı bir şirket, kripto para %50 bin kâr dağıtıyor, diye haberlere çıkıyor. Hemen internet, dijital üzerinden 400 bin kişi para yatırıyor. Şirket bir anda 2 milyar para topluyor. Şu anda şirketin sahibi yurt dışına kaçmış. Ama şirkette olan bazı insanlar tutuklanmış.

4-      Yine kripto para toplama için Vebitcoin adlı şirket, yine kripto para, “Biscoin” adlı para adı altında para topluyor. Hemen 90 bin kişi para yatırıyor. Aylık 800 milyon lira para topluyor. Ama banka hesaplarında sadece 31 milyon para çıkıyor. Para yatıranlar her zaman olduğu gibi kazıklanıyor! Aç göz olmamalı. Kanaatkâr olmalı. Devlet bankalarının en fazla %18 yıllık faiz verdiği bir ülkede yüzde binlerle kâr, faiz verilmez. Aklı doğru işletmeli.

5-      Bu hırsız haramiler devleti de 2003 yılına kadar tümüyle soydu. Devletin KİT denilen işletmeleri, kurumları, kuruluşları, sanayisi, malı, mülkü vardı. 2003 yılına kadar hiçbir tanesi kâr etmedi. Kim görevlendirilirse, soydu. Devlette 1983 yılından beri bunları 100 milyar dolar karşılığı, büyük çoğunluğunu sattı. Sattı da kendini yine kurtaramadı. Hala soyulmaktadır. Soygunun 1001 çeşitten fazla yolu uygulanmaktadır. Haramı, günahı, dini- imanı, hesap gününü öğretmezsen, kanunları işletemezsen; sonu böylece felaket, fecaat, hüsran olmaktadır.