Müslüman; harika, harikulade, en ideal, muhteşem, muazzam, mükemmel, şahane, olgun insandır. Böyle insan olmalıdır. Değerlerini, ideallerini; Allah’tan, peygamberimizden - peygamberlerden, hakiki ilimden, aklını doğru işletmekten, zekâsını, beynini kirletmemekten almaktadır. Müslüman, ilim ile sanat ile doğru bilgi ile yararlı kültür ile aklını en güzel şekilde işlevli hale getirmekle, zekâsını ideal kullanma ile ideal insan olur.

“Müslüman, Allah’a hamt eder, şükreder, ibadet eder, dua eder, zikreder, tövbe eder, itaat eder.” “Allah’ın emirlerine uyar, yasakladıklarından sakınır.” Sadece Allah’ın emir ve yasaklarına uyar. Sapıkları, sapkınları, zalimleri kendine rol model etmez, örnek almaz. Allah’ın yolu varken; sapkınların yollarında yürümez. İzindeyiz, demez. Önder, lider, mürşit olarak kabul etmez. Rehber, kılavuz edinmez.

“Müslümanlar, Allah’ın emirlerini; akıl, zekâ, ilim ile anlar ve peygamberimiz gibi yaşar.” “İnsanların, İslam dinini; okuma, öğrenme, öğretme, bilme, yaşama sorumlulukları vardır. İslam dini evrensel, dosdoğru, gerçekçi, ilahi, semavi bir dindir.” Sadece önyargısız, samimi, anlayışlı olanlar; İslam dininden yararlanır. Art niyetliler, önyargılılar,  İslam dininin gerçekliği karşısında kudurmuş, kokmuş sırtlana benzer! İslam, Müslüman, insanlık düşmanlığı yaparlar. İslam olmayanlar, genelde; insanlıklı, insani, insancıl, merhametli, şefkatli, müşfik davranamazlar.

Müslüman, Allah’tan başka tapılan, izinde- yolunda yürünen, ilah edinilen; her şeyi reddeder. Sadece Allah’a ibadet eder. Kelime-i tevhit bizlere bunu anlatıyor. “Allah’tan başka tapılan, inanılan her şey reddedilir. Sadece Allah’a ibadet edilir. Allah; birdir, tektir, eşsizdir, benzersizdir. Esma’ül Hüsna’yı bilmekle, Allah cc. Daha iyi tanınır.”

Cahil, cühelalık ancak ilim, İslam, akıl, zekâ, doğru bilgileri yaşamakla yok edilir. Cahillik, şirk, batıl inanç ve inanışlar, sadece; akıl, ilim, zekâ, din ile yok olur. “Din düşmanlığı yapanlarda, zerre kadar aklı, zekâyı, bilgiyi doğru kullanma yoktur. Doğruların üstünü örtmekle, hakkı- hakikati inkâr etmekle meşguldürler. Allah’ı ve emir ve yasaklarını duyduklarında, çılgına dönerler. Kinleri, nefretleri artar. Dünyanın en kalitesiz, zararlı, vahşi, korkunç dehşet saçan, yaratıkları, bu sapkın zalimlerdir.”

Allah’ı tanımayandan, peygamberlerine inanmayanlardan, dinine inanmayanlardan, doğruluk ve insanlık beklenilmez. Allah’ın ve peygamberinin bildirdiği şekilde inanmalı, ibadet etmeli, iyilik yapmalı. Öncelikle ibadet olarak; vakit namaz, farz namaz kılmalı. Zekât vermeli. Ramazan orucu tutmalı. Hac yapmalı. Allah’ın yarattığı varlıklara iyilik yapmalı. Kısacası hem Allah’a, hem yarattıklarına karşı bildirilen şekilde görevlerimizi eksiksiz yerine getirmeliyiz.

Müslüman, Kur’ân’da bildirilen ayetlere, doğrulara, gerçeklere kuşkusuz inanır, inkâr edemez. İnkâr eden kafir, müşrik olur.

Mümin, Allah’ın eşi, benzeri olmayan, ibadet edilecek, tek hak ilah olduğuna kuşkusuz inanır. Ayetlerine, kitaplarına, peygamberlerine iman eder. Allah’ın tüm evreni tek başına yarattığı, idare ettiğine inanır. Allah’a ortak, eş edinilmez. Allah’ın yolunu bırakıp, sapkın, sapık yollara sapılmaz. Müşrikler gibi Allah’tan başka ilahlar edinilmez. Allah’ın ad ve sıfatları doğrultusunda, Allah cc. Tanınır, kabul edilir. Allah’ı tanıtan ayetlerle Allah cc. Bilinir, kabul edilir.

Allah’a eş koşanların, batıl yollara sapanların, hiçbir ibadeti, iyiliği kabul edilmez. Kur’ân ve sahih sünnetlerle ibadet edilir. Kendi heva, heves ve kurgularla ibadet edilemez. Din, bir oyun- eğlence değildir. “Allah’ın hak yolu dışında yol tutanların, tüm ibadetleri, iyilikleri boşa gitmektedir.” “Bunları, En’am süresi 88. ayet, Tevbe süresi 17. ayet, Nisa süresi 48. Ayet, Maide süresi 72.Ayetten öğreniyoruz.”

Şirke düşene, cennet haram kılınır! Herkes aklını başına toplayıp; tapındıkları, uydukları zalimleri reddedip, Hakk’a, hakikate sımsıkı sarılmalıdır.  Kurtuluş sadece ve ancak İslam dinini samimice, takvaca yaşamaktadır.

Allah cc. İnsanları sadece kendine ibadet etmeleri için yaratmış. İnsanlara görev ve sorumluluklar vermiş. Bunu insanlara öğretmek için ayetler ve peygamberler göndermiştir. “Kur’ân’ın elçisi, öğreticisi, eğitimcisi, tebliğcisi Peygamberimiz Hazreti Muhammed’dir. Bunu bırakıp, sapkın, zalim, sapık materyalistlere inanmak, yollarını yaşam tarzı edinmek, izindeyim, yolundayım, demek; doğru bir davranış değildir. Tamamıyla yanlıştır.”

“ Dini, ideolojik duruma sokmakta sapkınlıktır.” Bugün bu sapkınlar; “Radikal İslamcı” adı ile anılıp, terör yapmaktadırlar. Elin zalim, katil gâvurlara kulluk edip, mankutları olmaktadır. Müslümanları katletmektedirler!

İnsan ister materyalist kâfir olsun, ister İslam dinini yalan, yanlış, bozuk şekilde öğrensin; iyi insan, güzel mümin olmaz. “Bugün materyalist, Marksist, Leninist, komünist PKK ile dinci diye anılan El Kaide, Deaş, El Nusra, El Şebab, Boko Haram, Hizbullah terör örgütleri arasında icraat bakımından hiçbir fark yoktur. Her ikisi de masum, mazlum, sivil halkı katletmektedirler! Savaşın da bir kuralı, hukuku vardır. Bunlar hak, hukuk, namus, iffet, ırz, can, mal, nesil güvenliğini de yok etmektedirler. Tamamı ile alçak, kahpe, katil, katliamcı, zorba, şiddetçi, terörist, haydut, eşkıya, hak- hukuk tanımayan, hayvan altı yaratık durumundadırlar. Emperyalistlerin, Siyonistlerin, şer güçlerin vekâlet savaşlarını yapmaktadırlar. Komünizmin, faşizmin, kapitalizmin tutulmuş adi savaşçılardır. Bunları çok iyi tanıyıp, anlamak gerekir.”

Günümüzde, Müslümanların bazıları küçük ve büyük şirk içindedir. İnancı, ibadeti eksiktir, bozuktur! İslam akaidini doğru, eksiksiz öğrenmelidir.

Allah’ı, emir ve yasaklarını, Kur’an ve peygamberimizden doğru öğrenmeli.

Namazın içindeki ve dışındaki farzları eksiksiz uygulamalı.

Her Müslüman gerekli doğru bilgilere ve amele sahip olmalı.

Her Müslüman, İslam ahlakında olup, maddi- manevi anlamda tertemiz olmalı.

Müslüman, helal daire içinde hijyen yaşamalı. Haramdan kaçınmalı. Temizliğe azami ölçütlerde dikkat etmeli. Mutlaka temiz, hijyen yaşamalı.

Müslüman, İslam dinine sımsıkı sarılmalı. Davanın sadık erlerinden olmalı. Doğru, dürüst, düzgün, cömert, vefalı, sadakatli, iffetli, iyi geçimli, güçlü, yardım eden, paylaşan, güzel ahlaklı, edepli, hayâ sahibi olmalı. İslam’ın tüm fazilet değerlerini yaşam tarzı edinmeli. Selami yaymalı. Güler yüzlü, tatlı dilli, doğru konuşan ve dürüst iş yapan olmalı.

Müslüman, elleri, ayakları, bedeni ile çok temiz olmalı. Yemekten önce ve sonra el ve ağzını, yüzünü mutlaka yıkamalı. Hem de iyice sabunla yıkamalı. Bugün bu yıkama, temizleme işine Müslümanların %5’i bile uymamakta, yapmamaktadır!

İki hafta önce Umre görevi için Medine ve Mekke’deydik. Medine’de ikinci sınıf bir otel olan “Es Selam Marmara” otelinde kalıyorduk. Tuvalet lavabolarında sıvı sabun vardı. Sıcak hava ile kurutma ve de kâğıtta vardı. Yemekten önce ve sonra el yıkayan %5 kişi yoktu. Yüzlerce kişiden sadece birkaç kişi ellerini yemekten sonra yıkıyordu. Oysa mescitten gelmişti. Veya mescide gidecekti. Mescit ortamı da hijyen değildi. Otelde hijyen değildi.

Mekke’de 4. Sınıf bir otel olan “Hadi otelde” kalıyorduk.  Bu otelde 17 gün kaldık. Tuvaletlerde, lavabolarda sıvı sabun hiç olmadı.

Otellerde pencere havalandırması yoktu. Klimalar tavandan, temizlenmeyecek şekilde yapılmıştı. Odalara ayakkabı ile giriliyordu. Halılar kirliydi. Yemek konulan tepsilerde temiz değildi. Diyanetin kontrolü yetersizdi. Mescitte de Diyanet görevlileri %90 oranında görev yapmıyordu. Namaz kıldırmıyorlardı. Bunu da itirazıma ve isteğime rağmen sağlayamadım. Türk toplumunda, imam ve öğretmenlerde de bile el yıkama alışkanlık haline gelmemiş!

Müslüman böyle olursa, Budist, Yahudi, Hıristiyan nasıl olur? – Çok daha berbat durumdadırlar! İnsanlar bu yüzden “sürekli salgın virüs hastalığına” yakalanmaktadır! Şu anda dünyanın 120 ülkesinde “Korona virüs” insanları öldürmektedir! Umre bile yasaklandı. Ülkemizde de dün “Korona virüs” görüldü!

İslam dininde temizlik esastır. Farzdır. İmanın yarısı temizliktir. Temizlenmeden ibadet olmamaktadır. İnsanlar ne oranda Müslüman’sa, o oranda maddi, manevi anlamda temizdir.

Müslümanlar, inançlarını yitirdiklerinde, büyük ve küçük günah işlemektedir!

 İnsan öldürmek çok büyük günahtır. Müslüman’ın hiç yapamayacağı lanetli, haram iştir.

Haram yemek, hak yemek büyük günahtır.

 Meşru savaştan kaçmak büyük günahtır.

İftira, yalan söylemek büyük günahtır.

Faiz alıp, vermek büyük günahtır.

Anne ve babaya, akrabaya, komşuya, insanlara, hayvanlara haksızlık etmek büyük günahtır.

Yalan tanıklık etmek, yalan yere yemin etmek, iffetsizlik, namussuzluk etmek, içki içmek, kumar oynamak büyük günahlardandır.

Kan içmek, leş yemek, domuz ve diğer helal olmayan- temiz olmayan hayvanları yemek, besmelesiz hayvan kesmek haramdır. Dünyada salgın hastalıkların büyük çoğunluğu, helal olmayan hayvanların etlerini yemekten başlamaktadır. Hıristiyanların domuz yemesinden, Budistlerin her canlı hayvanı yemesinden, her zaman salgın hastalıklar olmuş, olmaktadır. Bazı hayvanlar çok virüs hastalığı yaymaktadır.

Haram olan davranışları en kolay şekilde internetten öğrenmek mümkündür ve de çok kolaydır. Eğitime, öğrenime, öğrenmeye, bilgi edinmeye zaman ayırmalı. Cahil cühela olarak kalmamalı.

İnsanlar, İslam dinine ilgisiz, bilgisiz, vurdumduymazdır. Ne ilmi ne de dini yaşamaktadır. İlim ve din bilende yaşamamaktadır. Kendi akılsız nefsine, zevkine, keyfine, heva ve hevesine göre yaşamaya çalışmaktadırlar. Bu akılsızlıkla devam edilirse, insanlar ve varlıklar; savaşlarla, virüslerle, bakterilerle, mikroplarla yok olacaktır! Veba, kuş gribi, domuz gribi gibi salgın hastalıklarla büyük kayıplara uğrayacaktır. “Bir virüs çıkıyor. Aşısını bulmak zaman alıyor. Aşı bulunsa bile virüs mutasyona uğruyor. Böylece aşı da işe yaramamış oluyor!”

Büyük Veba Hastalığı salgını; 1347 – 1351 yıllarında Avrupa’da başlamış. Bu kıta da 25 milyon insanın ölümüne neden olmuştur. O dönemde nüfus çok artmış. Kıtlık olmuş. Kıtlığın ve yoksulluğun ardından Veba salgın hastalığı başlamış. Diğer kıtalara yayılmış!

Veba’nın Çin’de başladığını söyleyen kaynaklarda vardır. Farelerin, Veba hastalığını yaydığı söylenmektedir. İngiltere’de bir milyon, Venedik halkının %75’i ölmüş. Ortadoğu ve Afrika’ya yayılmış. Veba’dan 100 milyon kadar insanın öldüğü söylenmektedir. Veba hastalığı 19. Yüzyıla kadar devam etmiş.

 1700 yılına kadar Veba dışında da büyük salgın hastalıklar da olmuş!

Veba, 19. Ve 20. Yüzyılda Asya’da da tekrar görüldü. Bu hastalığa “ Yersinia Pestis’ adlı bakterinin neden olduğu, açılan mezarlarda buluna mikroplardan anlaşıldı.

1918 yıllarında görülen domuz gribi, kuş gribi hastalıklarından 50 milyon kadar insan öldü!

Dünyada yüzlerce küresel boyutta salgın hastalıklar meydana gelmiş.

Günümüzde de aradan 10 yıl geçmeden farklı bir virüs türüyor. Salgın hastalık haline geliyor. Öyle ki, Deve sütünden, kanatlı hayvanlardan, domuzdan bile salgın hastalık mikropları tüm dünyaya yayılarak, ölümlere neden oluyor.

Korunmamız çok kolaydır. Önce insanlar olarak çok temiz, hijyen yaşamalıyız. İslam ve ilimde istenilen gibi yaşamalıyız. El, ağız, üst- baş, çevre temizliğine dikkat etmeliyiz. Evimiz, işyerimiz, mekânımız, şehrimiz, çevremiz, dünyamız çok temiz olmalı. Sağlıklı, temiz, taze, doğal, yeterli, dengeli beslenip, sportif yaşamalıyız.

“Doğada avcılık yapıp, av hayvanı yememeliyiz.”

“ Kontrolsüz kümes hayvanlarını, yaban ve ahır, ağıl hayvanlarını yememeliyiz.”

“ İslam dininde haram olan hayvanların etlerini yememeliyiz.”  

“Domuz, ahır, ağıl, kümes hayvanlarını hep bir arada bulundurmamalıyız.”

 “ Köpeklerle, kedilerle bir arada yaşamamalıyız.” Bu hayvanlar, insanlara binlerce zararlı virüs, bakteri, mikrop; bulaştırmaktadırlar!”

Dünyada en çok bulaşıcı hastalık çıkaran ülkeler; Çin ve Güney Asya, Latin- Güney Amerika - Amazon Bölgesi, Avustralya, Afrika- Sahra altı bölgeleridir. Hem temizlik yetersiz, hem de beslenme şekli çok kötü durumdadır. Çok çocuk yapma, protein azlığı, eğitimsizlik başta gelmektedir. İnsanlar sadece salgın hastalıklardan ölmemektedir! Diğer hastalıklardan ve yaşamda kurala uymamaktan onlarca kat daha fazla insan ölmektedir! İlim, bilim, bilgi, İslam, akıllı yaşama, zekâyı kullanma yoksa hayatta kalma zor olur, zor hatta olanaksız olmaktadır!

Korona virüsü nedeni yüzünden, Çin’de 20 bin hayvan pazarı kapatıldı. Hayvan pazarı dediğimiz; sığır, koyun, geçi, manda, tavuk, ördek sadece satılmıyor! Yılan, kedi, köpek, kurbağa, salyangoz, fare, yarasa, domuz, böcek; aklına ne geliyorsa; satılıyordu. Güney Asya, Budist toplumda aynen böyledir. Biz bunları sosyal medyada izliyoruz.

Allah cc. Buyuruyor: “Temiz olan gıdalardan yiyiniz, içiniz. Yemede, içmede savurganlık yapmayınız. Hatta mubah, helal olan hayvanların nasıl kesileceğini bile Allah cc. Bizlere açıklıyor.”

Birkaç hafta önce hükümetimiz, hayvan haklarını geliştirme, koruma adına yasa çıkardı.  Köpek ve kedilerin evde, apartmanda beslenmelerini serbest bıraktı. Bu hayvanların toplu taşıma araçlarında taşınmasına izin çıkardı! Oysa bu hayvanlar binlerce zararlı mikrobu barındırmakta, bulaştırmaktadır!

Okullarda kedi, köpekleri sınıfa alma yapılmaktadır! Bunu medya günlerce reklam etmektedir. Amaçları; çocuklara, insanlara hayvan sevgisi kazandırmakmış! “Fındık” adlı bir köpeği mezarlıkta bulup, önlük giydirip, sınıfa, okula almışlardı. Sonra hastalanarak, ölmüş! Veterinerler bile kurtaramamış! Hangi hastalıktan öldüğü söylenmedi. Çocuklara, insanlara ne gibi hastalık bulaştırabileceği anlatılmadı!

İnsan aklını, zekâsını, ilim ve İslam dini ile birlikte işlevli hale getirip, yaşantı sürdürmeli. “Mikroptan uzak durulmaz. Mikrobun oluşmasını, doğmasını engellemeli.” İnsan yaptığı yanlışların, kötülüklerin cezasını mutlaka çeker. Herkes ilim, İslam öğrenip, medenice yaşamalı. İlmi ve İslam dinini öğrenip, yaşam tarzı edinmeli. İki dünya kurtuluşu sadece bundadır.