İnsanların sahip oldukları temel hak ve özgürlüklerine insan hakları denir. İnsan hak ve hürriyetlerinde, insanlar arsında hiçbir şekilde ayrım yapılmaz. Tüm insanlar; insan haklarında, özgürlüklerinde, özgürdür ve serbesttir. Sadece başkalarına zarar verme, yıkıcılık yapma hak ve hürriyeti olmamaktadır. Hürriyetler, başkalarının hürriyetlerinin başladığı yerde biter.

İnsanlar eşit doğar ve inancının, ibadetinin, gelenek, görenek, adet ve törelerinin gereğini istediğinde yapar. Hiç kimsenin inanç, ibadet, yaşayışına müdahale edilemez. İslam dini herkese hak, hukuk, özgürlük hakkını tanır, korur, gözetir, ilerletir.

Kur’ân; “insanlara, inananlara hitap eder. İnsanların iki dünyada huzuru, mutluluğu için gerekenleri önerir, öğütler, emreder.”

Tutuklu ve hükümlülerin, sağlıkçıların, hasta olanların, çevrecilerin, öğretmenlerin, öğrencilerin, işçi ve memurların, eğitim- öğretim görenlerin, gençlerin, yaşlıların, çocukların, yargı mensuplarının, basın, yayın, iletişimci, bilişimcilerin, herkesin; hukuk çerçevesinde, örgütlenme, yaşama, kötü muamele görmeme hakkı vardır. Hiç kimse bir başkasına işkence edemez. Kötü davranamaz. İnanç ve ibadetine karışamaz, müdahale edemez. Faşist, komünist, zorba, diktatör gibi asla davranamaz. Müslüman olmaya bile zorlayamaz; dayatmada bulunamaz. “Bir kişi zorla Müslüman edilemez. Zorla mümin edilmek istendiğinde, mümin değil ancak münafık olur.”

Halk, kişi hak ve hürriyetleri konusunda bilgilendirilmeli. Başkalarının kötü amaçlarına alet edilmemesi, istismar edilmemesi sağlanmalı.  Halkla iletişim ve ilişki kurularak, bilgilendirme, bilinçlendirme yapılmalı. “İnsan hakları eğitimi herkese verilmeli. İnsan hakları ihlalleri mutlaka ama muhakkak sınırlandırılmalı. İnsan haklarını çiğneme konusunda kimseye ödün vermemeli. Her ilde, İlçede insan hakları ihlallerini araştıran, kurullar oluşturulmalı. Her türlü ayrımcılığın önüne geçilmeli. İnsanlara, vatandaşlara hoşgörü, nezaket, kibar, efendice davranılmalı.”

“Toplumda herkes hak ettiği cezayı adil hukuk çerçevesinde almalı. Öldürme, yaralama, işkence, kaçırma, çalma, hırsızlık etme, rüşvet alıp- verme, yalan söyleme, iftira, söz taşıma, insan kayırma, kibirlenme, iyiliği başa kakma olmamalı. Gösteriş için iş yapmamalı. İsrafçı olmamalı. Yalan tanıklık etmemeli. Kin, nefret, intikam alma yapmamalı. Azmamalı, azıtmamalı. Zalimlik, zulüm yapmamalı. Kötü söz ve davranışta bulunmamalı. Kıskanmamalı, çekemezlik etmemeli. Cimri, pinti, israfçı olmamalı. Bozgunculuk, yıkıcılık, bölücülük, kavga, anarşi, şiddet, terör yapmamalı. Olgun, mükemmel, muazzam, muhteşem, harika, harikulade, şahane, iyi, yüksek hak mümin; hakiki, samimi, takva Müslüman olmalı.”

İslâm dini, insan haklarını korumak, kollamak, geliştirmek, iki âlemde huzurlu, mutlu etmek için gönderilmiştir. İnsanın doğuştan ve hayattan gelen hak, hukuku vardır.  Bu hak, hukuk, Yüce Allah cc. Tarafından, İslâm dininde, Kur’ân’da açık tümcelerle belirtilmiştir. Kur’ân ve diğer İlahi kitaplar ve emir olan sayfalarda; insan hakları, insan hukuku hakkında açık ayetler bulunmaktadır. Bunları her insanın öğrenmesi bir ödev, görev, sorumluluk, yükümlülük oluşturmaktadır. “Ölçüde, tartıda, iş de olması gerekeni eksiksiz yapmalı. Alkol, içki, kumar, falcılık, büyü, sihir, şans oyunları, putçuluk yapmamalı. Kötü ve zararlı alışkanlık yapmamalı. Sapık felsefi görüşlere, sapkın ideolojilere, bozuk inanç ve inanışlara aldanıp, bağlanmamalı. İslam dini dışındaki inanç, inanışlara yönelmemeli.”

“Allah’ın emirlerini yapmalı. Öğütlerini dinlemeli. Yasakladıklarından sakınmalı. Anne ve babaya, akrabaya, arkadaşlara, komşuya en güzel şekilde davranmalı. En güzel İslam ahlaklı olmalı. En güzel karakterde- huyda olmalı. Güven vermeli. Sabırlı olmalı. Sabretmeli. Sevgi, saygı ile hareket etmeli. İslam dinine ve hak, hukukun kurallarına sıkı sıkıya bağlı olmalı. Tembel olmamalı. Miskin olmamalı. Aciz olmamalı. Zaaf içinde olmamalı. Yararsız, boş, lanet işlerle ilgilenmemeli. Sıkıntıya, derde, kuruntuya düşmemeli. Üstesinden gelinmeyen işleri Allah’a havale etmeli. Borçlanmamalı. Sıkıntıya düşürecek, borçlanmaya girmemeli. Gelire göre ekonomik harcama yapmalı. Asla, katiyen, kesinlikle, asla ve kat’a zalim olmamalı, zulmetmemeli. İsyancı, hakkı, hakikati, doğru ve gerçekleri inkârcı kesinlikle olmamalı.”

“Tüm insanlar, hiçbir ayrım gözetmeksizin, yalnızca insan oluşundan; haklara, hukuka sahiptir. Herkes hukuk karşısında eşittir. Adil, adaletli davranılması zorunludur. Adil olmayan, hukuki davranmayan kişiler zalimdir. Zalimler cehennemliktir!”

“Allah cc. Adildir. Adaletlidir. Adil davranılmasını, adaletli olunmasını emretmektedir. İnsanlar arasında hiçbir şekilde ayrım yapılamaz. Ayrıcalık tanınıp, adalet sizlik, hukuksuzluk yapılamaz. Herkes hukuk karısında eşittir. İnsanlar arasında ırk, cinsiyet, bölge, renk, din, dil, yaş, makam, mevki, statü ayrımı yapılmadan; soruşturma, kovuşturma, yargılanma yapılmalıdır. Asla kişiye özel işlem yapılamaz. Köken, kariyer, makam, mevki, düşüncesinden ötürü ayrımcılık veya ayrıcalık katiyen tanınamaz.”

“İnsan hakları, insan hukuku ta Hz. Âdem Peygamberden başlamış. Allah cc. Âdem Peygambere gönderdiği sayfa emirlerde, insan hakları konusunda ayetler bildirmiştir. Âdem peygambere adları, hakları, hukuku, ibadetleri, emir ve yasakları bildirmiştir. Bu durum tüm peygamberlerde devam etmiştir. İslam dini; önce insan diye başlar. Önce insan, önce inananlar der ve devam eder.”

“İnsan haklarının olmadığı dünya; dün olduğu gibi bugün ki gibi cehenneme döner, dönmektedir! Bugün insan haklarının sözleri, yazısı, söylemi var ama uygulaması yeterli olmadığından; korkunç dehşet veren vahşetler, barbarlıklar, haydutluklar, anarşi, şiddet, terör, terörizm, teröristlik, eşkıyalık, vahşilik, katliamlar, insanlık suçları alabildiğine işlenmektedir! İnsan ile birlikte; adalet, insanlık da öldürülmüş, katledilmiştir!”

İslam değerleri öğretilmemiş, benimsetilmemiş, içselleştirilmemiş, özümsetilmemiştir. Tüm sapık, sapkın, zalimler; en büyük düşman olarak müminleri, Müslümanları, İslam dinini görmektedir. Adalet, hoşgörü, saygı, sevgi, insani ve İslami değerler yok edilmeye çalışılmaktadır. En değerli varlık, en güzel varlık olan insan, en baş düşman olarak görülüp, hedefe konulmaktadır.

Zalimin olduğu yerlerde hiçbir insan hakkı, hukuku yoktur! İnsan olduğunu söyleyen zalimler; sivrisineklerden, yabani ve vahşi hayvanlardan çok daha fazla zarar vermektedir! Bakteri, virüs, mikroplardan çok daha fazla insan katletmektedir! İnsani bu kadar zararlı, kötü, tehlikeli eden; yalan, yanlış, zararlı, çirkin, bozuk olan fikirleridir. Yanlış inanışları, batıl olan düşünceleridir.

Kurtuluş: “İnsani; insanlıklı, İslam’ı bilgilerle eğitmekte, öğretmekte, yetiştirmektedir. Her iyiliğin, güzelliğin, yararlılığın, olumluğun başı; insani maddi, manevi, İslam’ı bilgilerle yetiştirmektedir. Aksi halde hiçbir canavarın yapamadığı kadar zararlı olur, olmaktadır!”

Müslüman, bir başka güzellikte, iyilikte, yararlılıktadır. Arsızlık, yersizlik, ahlaksızlık, cahillik, gönül kırma, incitme yapmaz. Ağırbaşlı, alçak gönüllü, iyi ve yüksek İslam ahlaklıdır. Maddi, manevi, ruhi anlamda çok, çok temiz, tertemiz, en temizdir. Samimi, dindar özelliği ile yüksek kişiliğe sahiptir. Her zaman ümitli, huzurlu, mutlu olmasını becerir. Akıl, ilim, İslam ile zekice yaşar. Anlayışlıdır. Günah, haram işlediğinde, yanlışını giderir, hemen tövbe eder. Hak, hukuk diler. Dünyada, cenneti kazanmak için azim, gayret, tutarlılık ve kararlılık ile hak yolda yaşar. Aklına, kendine sahip olur. Sabırla ve doğru bilgilerle kullandığı aklı ile onurlu yaşar. Altından kalkamayacağı işlerin altına girmez. Yazı, söz ve hareketlerine dikkat eder.

Müslüman, Allah’ın emir, öğüt, yasaklarını dikkate alarak, hak yolda yaşar. Ahmakça, aptalca, akılsızca işler yapmaz. Her yaratılmışın, canlının, cansızın hak ve hukukuna saygılı davranır. Sürekli diğerkâm davranır. Bencil, egoist, hodkâm, sadistçe asla davranmaz. Kötü, zararlı, çirkin, olumsuz, yalan ve yanlış içinde bulunmaz. Başkalarını huzurlu, mutlu, rahat, huzurlu etmek için var gücü ile hakça, hukukça çalışır. İnsanları, hayvanları, dostları mutlu, huzurlu etmeye çalışır. Bunu sadece e Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapar.

Dünyanın doğal güzelliğine, doğallığına, çevreye asla zarar vermez. 2020 yılı Ocak ayı başından beri Korona virüsü salgını pandemi şeklinde tüm dünyayı olumsuz etkiliyor. İnsanlar toplu olarak, maskesiz bir mekânda bulunmuyor. Taşıtlar akaryakıtı daha az kullanıyor. Fabrikalar çalışmıyor. Tüm dünyanın çehresine, çevreye can geldi. Hava kirliliğinden; Bursa, Uladağ’ın 1,850 metre yüksekliğinden, teleferikten, İstanbul görünmüyordu. Artık buradan İstanbul, İstanbul’dan Uludağ görünüyor.

Hindistan’daki Ganj nehri pislik akıyordu. Zehir, kirlilik, kimyasal madde akıyordu. Hindularda bu ırmağa girip, günahlarından arınıyordu! Ama Hindistan’da da sokağa çıkma yasağı olduğundan, fabrikalar çalışmadığından, ırmak kirlenmedi; Ganj da kendini temizledi.

Oysa mümin bilgili, bilinçli olur. Bu şekilde dünyayı, evreni kirletmez. Akıllı, zekice, ilmi, dini davranır. Çevresine zarar vermez. Bu pandemi salgınlar hep insanın dünyaya verdiği zararın, yaptığı kötülüğün bedelidir, karşılığıdır!

Bu ay içinde Hükümet ve muhalefet, TBMM’den infaz yasası çıkardı. Bendeniz, infaz yasasına, ceza affına karşıydım. Cezasını çekmeden, cezaevlerinden çıkanların %35’inin yine suç işlediğini yazmıştım. Doksan bin kişi cezaevlerinden çıkmaya başladı. Mafya, çete liderinden tutunda, katile kadar çıkıyor! Çıkanlar, çıktığı gün suç işliyor! “Hanım eşinin boğazını kesip, cezaevinde yatan çıktığı gün, 9 yaşındaki kızını döverek, duvarlara çarparak öldürdü!”

 “Bir başkası, kamu malı olan merayı kullanma anlaşmazlığı yüzünden Manisa, Salihli’de akrabalarından dört kişiyi pompalı silahla vurarak öldürdü! Bir kişiyi de silahla yaraladı!” Evet, bu gibi korkunç dehşet veren vahşetler devam ediyor. Vahşet, dehşet, katliam, katillik, cehalet, cahillik paçadan akmaya devam ediyor! Allah cc. Islah etsin. Islah etme isteği insanda oluşsun.

İnsan, dini ahlak, terbiye, anlayış, doğru eğitim almalı. Sert olmamalı. Anlayışlı ve yumuşak olmalı. Beş duyuyu akıl, ilim ve din ile işletmeli. Sinirlenmemeli. Gerilmemeli. Hak yolda hakça, hukukça davranmalı. İnsan haklarına uygun davranmalı. İşlerini hukuk ile çözmeli. Çözemediğini, Allah’a havale etmeli. Hile, sahtekârlık, sahtecilik, dolandırıcılık, hukuksuzluk yapmamalı. İnsaf, vicdan ile davranmalı. Sitem etmemeli. Bağırmamalı. Öfkelenmemeli. Kızmamalı. Devletin merası için 4 bireyi katletmemeli! Birini de yaralamamalı. Bu vahşet olayları gösteriyor ki; devlet, cezaevlerindeki insanları yeterince eğitmiyor, ıslah etmiyor, insanlıklı yapmıyor. Hazırdan, dürüst insanların emekleri ile hala suç işleme potansiyeli olanları; bedavadan, beleşten besliyor. Oysa buradaki kişiler, kendi emekleri ile beslenmeli. Eğitim- öğretim görüp, insan olmadan, çıkarılmamalı.

İslam’ın yaşanmadığı toplumlarda huzur, mutluluk, sağlık, esenlik, barış, kardeşlik oluşmaz. İslam’ın değerleri hiçbir beşeri felsefede bulunmaz. Hak ile batıl, iyilik ile kötülük bir olmaz. İslam değerleri ile tüm olumsuzluklar, olumluya dönüşür.

İyilik, güzel ahlaktır. İyilikle kötülükleri yok etmeli. İslam değerleri olmayanın; faydası, yararı, hizmeti, gidişatı iyi sonuç vermez.

Yaratılışın ana gayesi; “Allah’a ibadet etmek, yaratılanlara iyilik etmektir.”

İman; “Hakk’a ibadet etmek, güzel ahlaklı olmak, iyilik yapmak, insaflı, vicdanlı, merhametli olmak, fedakârlık yapmak, dosdoğru ve adil davranmaktır.”

İslam olan kişiden hiçbir varlık zarar görmemeli. Melek gibi olmalı. Başkalarına maddi, manevi anlamda zararlı olan, has mümin, gerçek anlamda Müslüman olmaz. Doğru düşünüp, doğru karar verip, dosdoğru eylemde bulunmalı.

Müslüman; aklını, zekâsını doğru bilgilerle işletmeli. Allah’ın emirlerini tutup, yasakladıklarından sakınıp, kaçınmalı. Allah’a ibadet etmekten, alıkoyan; tüm melanetlerden, lanetlerden, batıldan, yanlıştan, küfürden, şirkten uzak kalmalı. Allah’tan dosdoğru yol olan sırat-ı müstakimi, hidayeti ısrarla istemeli. Batıl olan her şeye “lâ” demeli. Hak olanı benimsemeli. Özümsemeli. İçselleştirmeli. Samimiyetle yaşamalı.