Müslüman kendi hak dinini öğrenip, yaşamalı

İslam dinini hakkıyla ve layıkıyla yaşamak; hem Allah’a olan görevlerimizi yerine getirmek, hem de insanlarla, varlıklarla ilişkilerimizde, dinimizin hayat yüklü iletilerini kılavuz edinmektir.

Abone Ol

İslam dini; sosyal, kültürel, bilgisel, etkinlik dinidir. Bencilliği ve bireyselliği kabul etmez. Namaz, oruç, zekât, hac, kurban etme gibi ibadetlerde, toplumsal birliktelik vardır. Bu ibadetleri yaparken, hem Allah’a ibadet edilir. Hem insanlarla; tanışma, paylaşma, yardımlaşma, dayanışma içinde olunur.

İslam dışı yaşantıda birlik, beraberlik, dostluk, akraba ve komşuluk ilişkileri pek kalmadı. İnsanlarla dostane ilişkiler azaldı. Selam verme, hal - hatır sorma, gönül alıcı muhabbetler etme, şefkatli, merhametli, müşfik davranma ne yazık ki, azaldı. Merhamet, acıma, fedakârlık, özverili olma, diğerkâmlık, kanaatkârlık, tatlı sözler, gönül almalar pek yapılmıyor. Bunun nedeni, sebebi; Allah’ı tanımama, Allah’ın dinine uymamaktan kaynaklanmaktadır.

Sokak röportajlarında halka soruluyor: “ Kelime-i tevhit, Kelime-i şehadet nedir? Pek bilen yok!

Kıblemiz, kitabımız, peygamberimiz, dinimiz soruluyor. Pek anlayan yok!

Şükretmek konusunda, neden şükredeyim, diyor. Bunlar toplumun kaymak tabakasını oluşturan; hak bilgisinden yoksun, zavallılardır! Bunlara aldanıp, kanmamalı.

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Bir kişinin faydasız işleri terk etmesi, iyi Müslüman olmasındandır.”

Hak dinimiz İslam; hayatı en iyi, güzle, doğru, yararlı, anlamlı, hayırlı, değerli olacak şekilde yaşamamızı emrediyor. Faydası olmayan işlerde bulunmamayı, vakti israf etmemeyi, emekleri israf etmemeyi emrediyor.

İslam dinimizin kıymetini, değerini bilmeyenler, anlamak istemeyenler hep kötü, çirkin, yanlış, berbat işler yaparlar. Hem başkalarına zarar- ziyan verirler. Hem kendileri dünya ve ahirette zarar görürler. Bu hakkı, hakikati anlamak istemeyenlere, ahirette de yardım edecek, hiçbir kimse olmayacaktır. Ama mümin ve Müslüman olanlara, her varlık yardım edecektir. Canlı, cansız her varlık iyi tanıklıkta bulunacaktır.

İslam dinini yaşamayanlar, çok kul hakkına girmektedir. Bunlar günümüzde de, vatana, millete, devlete, kurumlara, insanlara, topluma çok büyük zararlar vermektedir. Kul hakkına girmektedirler. Bunu daha önce teröristler ve çalan, hırsızlık yapanlar yaparken, bugün materyalistlerin elinde olan belediye yönetimleri yapmaktadır. Devlet bunların suç iddianamesini hazırlayıp, mahkemelere sundu.

Bir Müslüman ömrü boyunca, gece- gündüz farz, sünnet ibadetlerini yapsa, hem de helal- haram bakmasa, kul hakkına girse, gideceği yer cehennem olur. Kul hakkına girmemeli. Bugün ise materyalistler en çok kul hakkına girmektedir. Onlar helal- haram, ahiret, sorgulama, yargılama inanmadıklarından, her pisliği düşüncesizce yapmaktadırlar. Çok yazık olmaktadır. Dünyada kendilerini ve evlatlarını da mahvetmektedirler. Ahirette ise cehennemde hesabını eksiksiz vereceklerdir.

Gerçek anlamda İslam dinine inananlar, harama bulaşmaz. Kanaatkâr olurlar. Şükreder, hamt eder, teşekkür eder. Çalışıp, helalinden kazandığı ile yetinir. Yetmiyorsa, ailece çalışır.

Müslüman insan, aklını ve yüreğini iyilik, hayır yolunda kullanır.

Müslümanlığı beğenmeyenler, ömrünü haram elde etmek için kullanır. Dünyasını berbat, ahiretini cehennem ateşi yapar.

Olgun mümin; Allah’ın hoşuna gitmeyecek işler yapmaz. Duygu, düşünce, söz, eylemleri hak üzere olur. Batıla, küfre, haram, pisliğe bulaşmaz. Aklı, insafı, vicdanı hak yolda kullanır. Kusurlarını gidermek için var gücüyle çalışır.

Kur’ân ile ilimle kendini terbiye eder.

Müslüman kişi su gibi değerlidir. Değerli olmalıdır. Su gibi değerli, kıymetli, önemli, vazgeçilmez, yenilenme, temizlenme, kutsa olmalı. Herkes nasıl suyu istiyorsa, herkes Müslümanları istemelidir.

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ ( Kıyamet gününde) kulun ilk önce hesaba çekileceği şey, namazıdır.”

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Kimse, hakkı olmayan bir karış yeri bile almasın. ( Alırsa), Allah, kıyamet gününde yedi kat yeri onun boynuna dolar!”

İnsanların vereceği en kıymetli şeyin; su olduğunu peygamberimiz açıkladı. İnsanlara su vermeyi ihmal etmeyiniz. İklim değişikliği nedeniyle su daha da kıymetli hale geldi. Suyu mutlaka biriktiriniz. Suyu muhakkak depolayınız. Suları kesinlikle kirletmeyiniz. İçme suyu miktarı fazla değildir. Dünyanın her suyu doğrudan kullanılamamaktadır. Son 2 yılda ülkemiz hem zirai don yaşadı. Hem de kuraklık yaşadı. Çok gölet, barağımız olmasına rağmen kuraklık yaşadık. Bu durum ülkemizde sebze, meyve fiyatlarını artırdı. Ülke olarak su zenginiyiz, derken, su kıtlığına düştük. Bugün 24 Kasım 2025 Öğretmenler günüdür. Birçok ilimizin 10 günlük su kullanımı kaldı. Barajlar kurudu. Göller, göletler, akarsular kurudu. Suda yaşayan balıklar ve diğer canlılar öldü. Eğer son 23 yılda yapılan 500 taneden fazla baraj olmasaydı, insanlar çok susuzluk çekerdi.

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Kasas süresi 28/55. Ayette mealen buyuruyor ki: “ Onlar, boş söz işittikleri zaman, ondan yüz çevirirler. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size. Esen kalın. Bizim cahillerle işimiz yok, derler.”

Müslüman faydasız işler yapmaz. İyi bir Müslümanın özelliği; faydasız iş yapmamasıdır. Müslüman hayırlı, iyi, güzel, yararlı ve anlamlı işler yapar. Allah cc. Böyle buyuruyor. Müslüman boş işlerden, asılsız söylerden, yalan bilgilerden, boş ve zararlı düşüncelerden uzak durur. İdeolojik saplantı içine düşmez. Sözümüz, aklımız, zekâmız, vicdanımız, ahlakımız olgun Müslümanın ki gibi olur. Kâfirlere, müşrikeler, münafıklara, zalimlere hiçbir yönüyle benzemez. Onları taklit etmez. Ederse, onlar gibi olur.

Mümin ve Müslüman, Allah’ın hak diniyle, ilimle, irfanla, hikmetle hareket eder. İslam, Müslüman, Peygamber sas. Karşıtlarıyla olmaz. Onları önder, lider, mürşit edinmez. Bugün İslam düşmanlarını önder, lider, mürşit edinenler; İslam karşıtı olmuşlardır. Fikir olarak sapkın, sapık olmuşlardır.

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Mümin, cana yakındır. İnsanlarla yakınlık kuramayan, kendisiyle yakınlık kurulamayan kimsede hayır yoktur.”

Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Muhakkak İslam temizdir. Öyleyse sizde ( madden ve manen) temizlenin. Zira cennete ancak temizler girer.”

Müslüman uyanık, dikkatli, bilgili, bilinçli olmalı. Zalimlere, müşriklere, kâfirlere, münafıklara, haram ve günah işleyenlere, hiçbir şekilde destek olmamalı. Eğer destek olursa, zalimin işlediği günahtan kendine de günah verilir. Zira destekçisi olmasaydı, zalim; haram, günah suç işleme cesaretini bulamazdı. Terör örgütlerinin destekçisi olmasaydı, terör yapamazlardı. Terörist olarak kalamazlardı. Hırsız, yolsuzluk yapan, çalan, rüşvet alan, irtikâpta bulunanlara destek olanlar olmasaydı, bunca zarar- ziyan veremezlerdi.

Filimlerde, sinema ve televizyon dizi filmlerinde izliyorum. Yaptıkları işler, eylemler daha çok haram, günah, suç işlemekten oluşmaktadır. İnsanlara kötü örnek olmaktadırlar. Kötülüğü, çirkinliği, haramları, günahları, suç işlemeleri yaymaktadırlar. Hem de zevk, keyif, eğlence halinde haram- günah işlemektedirler. Öyle ki, Türk filmlerini izleyen ülkelerde ki, sosyologlar, Türk filimler halkımızın ahlakını bozuyor, demektedirler. Kâfir, gâvurun daha filimden şikâyette bulunuyor. Filimlerde bin bir çeşit haram, günah, suç işlenmektedir. Sonrada toplum neden, niçin, niye bozuldu. Kavgalar, dövüşler, öldürmeler, hırsızlıklar arttı denilmektedir. Hala nelerin sebep olduğu anlaşılamamış!

2025 yılının ilk 9 ayında 295 Kadın yeni ve eski eşleri tarafından öldürülmüş! Bu durum protesto ediliyor. Ama sorunların ortadan kaldırılması için hiçbir çaba gösterilmiyor. Sorunların temeline inip, temelden hallolması için çaba yok.

Bir siyasi partinin 18 belediye başkanı ve yasadışılığa yardım, yataklık edenler tutuklanıyor. Bu siyasi partinin genel başkanı, bu durumu protesto etmek için 8 ayda 71 protesto mitingi düzenliyor. Her bir mitinge taraftarlarından yüz binlerce kişi katılıyor. Hem de hak, hukuk, adalet diye bağırıyorlar. Hırsızlara, yolsuzluk, haksızlık, rüşvetçilik, haraç alma, irtikâp… Yapanlara destek veriyorlar. Oysa 1950 yılında elde edilen servet hırsızlığının bir benzeri de bugün bu şekilde yaşanmaktadır. Bu duruma destek verenler, işlenen günaha ortak olmaktadırlar.

Zalimlere destek verenlerde, zalimdir.

Allah cc. Bir ayetinde mealen buyuruyor: “ Bir İnsanın hayatını- yaşamını kurtaran, bütün insanların hayatını kurtarmış gibi sevap alır. Bir insanın ölümüne sebep olanda, bütün insanları öldürmüş gibi günah alır.”

Düşünün! Katilleri, katliamcıları, soykırımcıları! Sonları çok kötü, acı, berbat, felaket, fecaat olacaktır!

Düşünün hayat kurtarıcıları! Sonları çok iyi, güzel, huzurlu, mutlu, rahat olacaktır.

Hakiki mümin ve Müslüman, dost, can, ciğer kardeşlerim! Müslüman adı dışında, hiçbir ad, sıfatla kendinizi tanıtmayın. Müslümanların adı, sanı; mümin ve Müslümanlıktır. İslam olmaktır. Bunun dışında sağcı, solcu, ırkçı, kapitalist, liberal, sosyalist, kapitalist, faşist, diktatörlük, feminist, LGBT, Batıcı, felsefi ve ideolojik tanımda olanlar; İslam, Müslüman düşmanıdır. İslam, Müslüman düşmanlığı yapmaktadırlar.

Batıl Batılıların, batıl Doğuluların yaptığı yanlışlıkları, sapkınlıkları tanımayanlar; onlara uşaklık, mankutluk yapmaktadırlar. Bu aklı kıtlar Müslümanlara dost olmazlar. Bunları her kıtada katlettikleri milyonlarca Müslüman vardır. Avrupa, Asya, Afrika, Amerika kıtası, Okyanusya kıtasında on milyonlarca Müslüman, yerli halk katledilmiştir. Hala da katletmektedirler!

Bosna- Hersek Müslümanları, Kosovalılar, Rusya’da yaşayan Müslümanlar, SSCB ‘de yaşayan Müslümanlar, Çin de yasayan Müslümanlar, Hindistan da yaşayan Müslümanlar, Afrika da yaşayan Müslümanlar, Türkiye de yaşayan Müslümanlar… Çok acımasız şekilde katledilmiştir.

Batılılar 2 bin yüzlüdür. Balık, balıkçıl kurtarma operasyonlarını tüm dünyaya televizyonlardan yayanlar, milyonlarca Müslümanı ve mazlum, masum insanalar katletmektedir.

Batıl batı dünyasında kendileri içinde barış yoktur, olmamıştır. Hele Müslümanlar öldürülmesi gereken yaratık olarak görülmüştür. Hırsızlık, gasp, yağma, ağır suç işleme, ırza geçme, soygun, intihar, çocukların evden kaçması, kızlara tecavüz edilmesi, hamile bırakılması, gayrı meşru doğumlar, LGBT ile içi cinsel sapkınlıklar, evlilik dışı çocukların yapılması gibi yüzlerce çeşit insanlık dışı sapıklık, sapkınlık yapılmaktadır.

2025 yılı itibarı ile olsun, öncesi zamanlar için olsun; en vahşi, korkunç dehşetler yapan ülkeler özellikle şunlardır:

1- ABD ülkesi emperyalist, saldırgan, vahşet yapan, sömüren, sömürge ve işgal eden Batı ülkesidir.

2- İngiltere emperyalist, sömürgeci ülkedir. 2025 yılı itibarıyla BM’de kayıtlı 193 ülke, devlet vardır. Bu yıllarda okul kitaplarında şöyle yazmaktadır: “ Biz İngiltere olarak 172 ülkeyi sömürge etmişizdir.

3- Fransa hala sömürge ülkelerine, 16 ülkeye sahiptir. 26 ülkeden, 16 ülkeye düştü.

4- Rusya bir yabani Ayı gibi hala hareket etmektedir. Birkaç yılda bir komşularına savaş açmaktadır.

5- Çin hala insan olamadı. Olamazda! Zira sapkın düşünceliler saldırgan sapkın olur. Çin de milyonlarca Müslüman hala köle gibi muamele görmektedir.

6- İsrail Siyonist Yahudilerini kınıyorum. Ömrüm boyunca 30 kadar savaşı izledim. İsrail kadar vahşi, korkunç dehşet veren zalimlik, katillik, katliam, soykırım görmedim. Yuh diyorum! Bunlar insan olamazlar. Bu akılsızlıklarla insan olamazlar.

Burada yazdığım 5 ülke aynı zamanda Birleşmiş devletlerin 5 daimi üyesidir. Onların bir, bir olayı veto ettiğinde, karar geçmemektedir. Demokrasi diye insanları uyutanlar, kendileri en kötü, zalimliği yapmaktadır. Bu zalim kâfirlere aldanmamalı. İnanmamalı. Kanmamalı. Uymamalı. Dalgasına kapılmamalı. Dünyanın başına bela olan özellikle bu ve türevleri zalim ülkelerdir.

Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in sas. Hadis-i şeriflerini kısaltarak, özetle yazmak istiyorum. Şöyle ki:

- “Bizden başkasına benzeyen bizden değildir.

- Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Muhalefet edin. Onlar sizlere dost olmaz. Dostluk yapmaz.

- Müşriklere muhalefet edin.

- Kim bir kavme benzerse, onlardandır.”

Bir Müslüman, bilgili, bilinçli, içtenlikli, uyanık olmalı. Her duruma karşı önlemli olmalı. Hem akılsızca, düşüncesizce büyük günahları işleyip, hem de ibadet eden olmamalı. Bu şaşırmışlık içinde olan doğru- dürüst, samimi Müslüman olamaz. Allah cc. Ve insanlar böyle bir kişiyi sevmez.

Müslüman, farz, sünnet ve ek ibadetleri yaparken, günahlardan da azami ölçüde kaçınmalı, sakınmalı.

Bir Müslüman şu günahlarda, haramlarda bulunmamalı:

“ Allah’a şirk- ortak koşmamalı. Allah’a şirk koşan mümin olmaz.

Haksız yere insan öldürmez.

Namuslu kadınlara iftira etmez.

Zina yapmaz.

Sihir, büyü, fal gibi boş işlerle meşgul olmaz.

Yetim malı ve de başkanın hakkını yemez. Kul hakkına dikkatsizlik etmez.

Anne ve babaya kötü davranmaz.

Kâbe’de günah işlemez.

Faiz yemez.

Hırsızlık, çalmak, gasp, yağma yapmaz.

İçki, uyuşturucu, bağımlılık yapan madde kullanmaz.

Devamlı günah işleme alışkanlığında olmaz.

Akraba, komşu, insan hak – hukukuna riayet eder.

Yüce Allah’ın emirlerini yapar. Yasakladıklarından sakınır. İyilikleri artırarak, yayar. Kötülükleri azaltarak, herkes gücü oranında yasaklar…”

Müslüman bir taraftan farz, sünnet, ek ibadetleri yapar. Diğer taraftan günahlardan uzaklaşır. Nasuh tövbesi yapar. Hem batılı terk eder, hem de hak ibadetleri yerine getirir. Ama bunları içtenlikle, bilgiyle, bilinçle, hakkıyla yapmalı.

Namaz kılmalı.

Zekât vermeli.

Ramazan orucu tutarlar.

Hacca giderler. Hacca gidemezse, umreye giderler.

Müslüman, farz, vacip, sünnet, mendup, israf, nafile ibadet- ek ibadet, mekruh nedir, bilmelidir. Bilgisizce ibadet olmaz.

Müslüman, namaz sürelerini ve anlamlarını öğrenmelidir. Okunan sürelerin anlamlarını öğrenmek çok kolaydır. Beynimize boş, gereksiz, yararsız, zararlı fikirler koyacağına, lazım olan bilgiler edinmeli. Türkçe ibadet gibi lak laklar, ibadet etmeyenler, ibadete karşı olanların bozgunculuk yaygaralarıdır. Onların Allah cc. Kur’an, peygamber sas. İslam dini ile ilgileri yoktur. Karışıklık, beyin kirletme, kalp bozmak için çıkardıkları fitne, fesat, nifaklardır.

2025 yılı itibarı ile iletişim, bilişim, haberleşme olanakları en çok ve yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunu da daha çok sapkın olan sapık fikirliler yapmaktadır. Müslümanlar sindirilmiş, korkutulmuş, fikirleri Allah bullak edilmiştir. Etkin olmaya çekinmekte, korkmaktadır.

İslam dini hakkında her konuda en az 10 kitap- kaynak okumalı.

Dünya gündemini takıp etmeli.

Boş paslı teneke gibi olmamalı.

Beyni, kalbi, aklı dosdoğru yararlı bilgilerle doldurmalı.

Ancak İslam, mümin ve Müslüman olanlar hidayete erer. Hidayete ermek demek; doğru yola gitmek, doğru yolu göstermek, dosdoğru yol, doğru kılavuzluk yapmak gibi anlamlara gelir. Sadece hidayete erenler, dünya ve ahiret huzur, mutluluğuna erişir. Doğru yola varmak isteyen kişiler, kendi istekleri ve Allah’ın isteği ile hidayete vardırlar. Kur’ân ve Peygamber sas. Doğru yola iletir. Kur ’ansız doğru yola ulaşmak mümkün değildir.

Doğru yola ulaşamayanlar; Kur’an, sünnet dışında yol arayanlar, bulanlardır. Bunlar delalet, sapıklık, sapkınlık içindedir. Hidayete eremeyenler; doğru yolun zıddı olan sapıklık, sapkınlık, delalet içindedir. Bunlar şaşırmış, sapıtmışlar. Doğru sözleri ve eylemleri pek olmaz. Zarar- ziyan verirler. Bu sapkın fikirliler akıllarını, beyinlerini doğru kullanmazlar. Doğruyu, gerçeği kavrama, benimseme istekleri yoktur. Kur’an ve sünnetten kaçınırlar. Hidayette olanalar gıpta ile bakmazlar. Cennet, cehennem, ahiret düşünceleri ya yoktur ya da çok sığdır.

Dosdoğru yol sadece ve ancak Kur’ân, sünnet yoludur. Diğer felsefi, edebi inanışlar, sapıklıktır. Sapkın düşünceliler ilmi- bilimi de yanlışta kullanırlar. Hikmet, irfan tarafına değer vermezler.

İslam’ın dosdoğruları ile ilmin- bilimin- doğru bilginin doğrularını, gerçeklerini, yararlı taraflarını birlikte anlamalı. Hayatta yaşamalı. İslam dininden ve bilimden asla ayrılmamalı.