Müslüman olabilmek için önce Allah’ın varlığına, birliğine, eşi, benzeri olmadığına, Hazreti Muhammet’in Allah’ın kulu ve peygamberi olduğuna inanmalıyız. Allah’ın ve peygamberinin dini, inancı, iradesi, sözü dışında olan; şaşırmışların, sapıtmışların, sapkınların söz ve davranışlarını kabul etmeyip, reddetmeliyiz. Allah’ın emirlerini tutmalı, yasakladıklarından ve şüphelilerden sakınmalıyız. Samimi, sadık olarak, iman ile İslam dinini birleştiren; özde, sözde, davranışta İslam dinini bilinçlice yaşayan olmalıyız.

İslam dinine mensup, Müslüman olabilmek için, Allah’a “Esma’ül Hüsna” çerçeveli inanmak farzdır. Allah’ın meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, Hazreti Muhammet’in peygamber ve kul olduğuna, ahiret gününe, hayrın ve şerrin Allah’ın yaratması olduğuna, kadere inanmak farzdır. Bu kavramları, İslam inancı çerçevesinde kapsamlı ve doğru şekilde bilmeliyiz ve de kabul etmeliyiz.

İslam dini; iman, ibadet, güzel ahlak, muamelat dinidir. İmanımız, dinimiz; ibadet etmeyi, İslam çerçeveli davranmayı gerektirir. Namaz kılmak, zekât vermek, oruç tutmak, hac yapmak, kurban kesmek, iyilik yapmak, kötülükleri önlemek, ilmi ve İslam dinini eksiksiz, en doğru şekilde öğrenmek, öğretmek, yaşamak farzdır.

Öyle, sadece inandım, iman ettim, demekle; hak mümin, hakiki, samimi Müslüman olmak, olmuyor! Özde, sözde, yazıda, davranışta, hareketlerimizde, eylemlerimizde, tavrımızda; Kur’ân’ı Kerim’i, peygamberimiz gibi yaşamamız gerekiyor. İnsan önce özeleştiri yapmalı. Kendini sorgulamalı. Kovuşturmalı. Muhakeme etmeli. Yargılamalı. Ben, nasıl Müslüman’ım, diyerek,  kendi kritiğini yapmalı. Müslüman ne kadar Kur’ân’a uyduğunu, peygamberimize uygun yaşadığını değerlendirmeli. Aklı, zekâyı, iradeyi doğru kullanıp; İslam dinine ne kadar uydurduğunu düşünüp, değerlendirmeli.

Müslüman, mutlaka ama muhakkak yararlı ilim, bilim, bilgi, sanat, meslek, iş sahibi olmalı. İhlâsla işini, görevini en doğru şekilde yapmalı. Dosdoğru, gerçekçi, adaletli, eşitlikçi, hak yolda mücadeleci olmalı. Ümmet ile millet ile birlikte hareket etmeli. Ayrılıkçı, bölücü, fitneci, fesatçı, nifakçı, anarşist, şiddetçi, terörist, saldırgan savaşçı olmamalı. Görev ve işini dosdoğru, dürüstçe, ilmi, teknik, onurlu yapmalı. “İslam dinine bağlı; ilmi, akıllı, zekice, sağduyulu, makul, mantıklı yaşamalı.” “Sapık felsefi akımlara, sapkın ideolojilere köle, uşak, mankut asla olmamalı.” İslam dininden başka yol, peygamberimizin önünde lider, önder asla tanımamalı. Irkçı olmamalı. Dilci olmamalı. Bölgeci olmamalı. İnsanlar arasında hukuken ayrımcılık yapmamalı.

Müslüman, insanların aklına zarar vermez. Akıllarını bozmaz. Canlarına ziyan, halel getirmez. Mallarına zarar vermez. Irzlarına, iffetlerine, namuslarına dokunmaz. Yaşam haklarını korur, kolaylaştırır. Müslüman bir melek gibidir. Peygamberimiz gibidir, olmalıdır. En güzel örnek almalıdır.

Müslüman, aklını, zekâsını, bilgisini dosdoğru kullanarak, yeniliklere kapı açar. İnsanlığın, varlığın, doğanın yararına; yenilik, değişim, gelişim yapar. Bilgi öğrenir, bilim üretir ve öğretir. Teknik ve teknolojide yükselir. Çalışırken, ibadetten de katiyen geri kalmaz. Çalışmalarında etik, ahlakı davranır. Ahlaksız iş yapmaz. İbadetsiz hayat olmaz. Olmamalıdır. Güzel ve yüksek İslam ahlakını alışkanlık etmeli. Maddi, manevi anlamda tertemiz, temiz olmalı. Kirli, pisli, pasaklı, mekruh olmamalı. İş de yapmamalı.

İnsan, iki âlemde sadece aklını, bilgisini, zekâsını, davranışlarını; ilme, İslam dinine uydurarak kurtulur. Refaha, felaha ulaşır. İslamsız bir dünya görmek isteyenler, yaşadığı dünyanın berbat, felaket, fecaat, vahşet, dehşet, korkunç, barbar haline baksın ve de ibret alsın. 5N 1K ile durumu derinlemesine kapsamlı sorgulasın.

Müslüman, sadece Hakk’a boyun eğer, teslim olur. Barışı, huzuru, mutluluğu sağlamaya çalışır. İman ve İslam bütünlüğü ile yaşar. Alçak gönüllü, ağırbaşlı, sevecen, babacan, şefkatli, merhametli,  acıyan, müşfik, koruyandır. Her tülü zalimliğe, zulme, sömürüye, haksızlığa karşıdır. Yetimi, zayıfı, güçsüzü korur ve yükseltir. Hakça olan sözünde durur. Zaten hakça olmayan söz ve söylemi olmaz. “Hak, hukuk, doğruluk, adalet, eşitlik, güzel ahlak, edep, hayâ, ibadet, ilim, bilim, dinden asla ayrılmaz. Fitne, fesat, nifak, şer ile davranmaz.”

Müslüman, anne ve babasına, akrabalarına, komşularına, arkadaşlarına, insanlara, varlıklara karşı merhametlidir, merhamet etmeyene, merhamet edilmez. İnsanlara yumuşak davranır. Kibar, nazik, nezaketli, zarif davranır. Diğerkâmdır. Bencil, hodkâm, sadist olmaz. Olmamalıdır. Müslümanların sıfatları, nitelik ve özellikleri bellidir.

“Müslüman, kendini, Rabbini, haddini, sınırlarını bilir, bilmelidir. Öyle bağını kesmiş, koparmış, aygır veya boğa gibi öte- beriye saldırmaz. Hayvanlaşmaz. Helal ve haram dairesi içinde; akılla, zekâ ile hareket eder. İlmi davranır. Öte- beriye, harama, günaha dalmaz, saldırmaz. Haddi, hududu aşmaz. Hırsız, yolsuz, hortumcu, faizci, çirkin söz ve davranışlı, yalancı, hakkı - hakikati yalanlayan, aşırıcı, gerici, stokçu, karaborsacı zalimlerden olmaz. Olursa, ondan hak mümin hakiki takma Müslüman olmaz.” Cennete sadece takva mümin ve Müslümanların gideceği buyurulmaktadır.

İnsan, nefsine, şeytana, putuna, batıla, küfre tapınmamalı. Kâfir gibi müşrik gibi münafık gibi zalim gibi olmamalı. Bu sapkınların özellikleri, nitelikleri; Müslüman özellikleri, nitelikleri ile çakışır, çatışır. Bugün, İslam gözüküp; batıla, küfre, zalimliğe, gâvurluğa hizmet eden, pek çok insan ve de ilahiyatçı vardır! Dikkatli olmalı, bilgili olmalı, bilinçli olmalı. Bu satılmış, şaşırmış, sapıklaşmış, sapkınlardan korunmalı. Bunlar, Kur’ân ve peygamberimizi eleştirmekte, yermekte, kötülemekte, akla şüphe düşürmektedirler.

“İnternete, Google’ye giriniz. 32 ve 54 farzı öncelikle öğreniniz. Sonra diğer farzları sorup, öğreniniz.”

“Haram ve günahların neler olduğunu internetten araştırıp, öğreniniz.”

“Peygamberimizin hadis ve sünnetlerini sorup, öğreniniz.”

“Öğrendiğiniz ilmi ve hak din İslam’ı yaşam tarzı edininiz lütfen!”

İslam dini, barış, esenlik dini olduğu gibi haksızlık ve saldırganlık karşısında mücadeleci bir dindir. Zalime, zulme, haksızlığa, katilliğe, katliama, saldırganlığa fırsat, imkân asla tanımaz. Ölümüne mücadele eder. Hoş olanı hoş görür. Çirkinliği, yalanı, yanlışı, kötülüğü, zalimliği, zulmü asla hoş görmez. Dünya ve ahiret, huzur ve mutluluğu için hakça, hukukça mücadele eder. İyiliği emreder. Kötülüğü yasaklar. Ahiret ve dünya dengesi kurar. Sosyal adaleti, eşitliği, hakkı, hukuku, hakkaniyeti, güzel ahlakı, edebi, hayâyı, ilmi, irfanı, mesleği, sanatı, yararlı kültürü öğrenir, öğretir ve tesis eder.

“Mümin’in binlerce faziletli, güzel, iyi sıfatı vardır. Allah’a ortak koşmaz. Alçak, kahpe, adi, kalleş, satılmışlar gibi Kur’ân ve peygamber eleştirisi yapmaz. İsraf etmez. Hakkı, hukuku sahiplerine verir. Aşırılıktan, gerilikten sakınır. Çocuklarını İslam ahlakı, ilim ve terbiye ile yetiştirir. Haksız olarak kimseyi katletmez. Katil olmaz. Yetimlere, düşkünlere, yaşlılara, çocuklara, kadınlara iyi muamele eder. Ölçü ve tartıda doğru olur. Zararlı, kötü, çirkin, sapık, sapkınlıkların arkasına takılıp, mankut gibi gitmez. Kibirli- gururlu olmaz. Zalim olmaz. Yalan yere yemin etmez. Kan dökmez. Hayırlı işlerde bulunur. Kimsenin zararına, aleyhine hareket etmez.”

“Mümin, hamt eder, zikreder, şükreder, ibadet eder, dua eder, tövbe eder, iyilik eder, kötülükleri önler. Mümin sabreder, mümin sabırlıdır. Zamanı en iyi değerlendirendir. Mümin infak eder, hizmet eder, hayır yapar, sadaka verir. Muttaki, Muhsin kul olur. Dünyada iken imtihana en iyi şekilde hazırlanır. Günah ve haramlardan sakınır. Emaneti korur. Salih amel yapar. Helal kazanır, yer içer. Alkol, içki, kumar gibi haramlarla ilgilenmez.”

“Mümin, Kur’ân’a sımsıkı sarılır. Kur’ân’ı, peygamberimiz gibi yaşar. Kur’ân ve peygamber düşmanı mundarlardan, mekruhlardan, pisliklerden uzak durur. Cehennemliklerden uzaklaşır. Cennetliklerle beraber olur. Hakka, hakikate, ilme, imana, dine, mümine düşmanlık etmez. Allah’ın dostları ile dost olur. Mümin, başkaları ile alay etmez. Öğüt verir. İlim ve din anlatır. Gerçek mümin olma azmi ile zamanı en iyi şekilde değerlendirir.”

“Mümin, çevresine, dünyaya ibret gözü ile bakar. Sabrı ve merhameti önerir. Dünyada, ahiret hazırlığı yapar. Hak ile batıl arasındaki farkı fark edip, hak yanında yer alır. Gidip de; İslam, mümin, insanlık düşmanı sapık felsefelerin, ideolojilerin yanında, içinde yer almaz. Yer alırsa, ondan takva mümin olmaz.

“Mümin ile kâfirin farkını bilir. Güzel ile çirkinin farkını bilir. Amelleri boşa çıkanların, kim olduklarını bilir. Şeytana ve şeytanlaşmışlara uymaz. Cennetlik olmak için nelerin yapılması gerektiğini bilir ve de gereğini yapar.”

Her zaman peygamberimizin yaşadığı İslam dinini inanıp, yaşayınız. Dün olduğu gibi bugünde İslam ve Müslümanları bozmaya çalışan alçak, kahpe, hainler vardır. Onlara asla aldanmayınız. İyi, güzel, yüksek, dini, ilmi ahlak sahibi olunuz. Cehalette, karanlıkta, sapkınlıkta, kötülükte, çirkinlikte, yalanda, yanlışta, materyalistlikte, münafıklıkta, kibirde, gösterişte kesinlikle kalmayınız. “Haram ve günaha kalmayınız. Kalmış iseniz, tövbe edip, hakka dönünüz. Aşağılık işler yapmayınız. Korkak, pısırık, edilgen, bilgisiz, bilinçsiz mankut olmayınız.” Sert, öfkeli, kötü zanda, olumsuzlukta olmayınız. “Kur’ân ve sünnet içinde yaşayınız. Haksızlığa hukuksal yollarla karşı durunuz.”

Anne ve babaya sevgi, saygı duyunuz. Kul hakkına dikkat ediniz. Sözünüzde durunuz. Kötü söz ve davranıştan sakınınız. Selam veriniz. En güzel örnek olunuz. Cömert olunuz. Helal kazanınız ve de ekonomik harcama yapınız. Yardımsever, hayır yapar, infak eden, esirgeyen, bağışlayan, dayanışma içinde olan olunuz. Kötülüklerden uzak durunuz ve kötülükleri hukuki yoldan engelleyiniz. Zamanın kıymetinizi biliniz. Hedef ve ideal sahibi olunuz. İleri görüşlü, öngörülü olunuz. Beden ve çevre temizliğine önem veriniz. Planlı ve düzenli olunuz. “Allah’ın yarattığı tüm olumlulukların sahibi olunuz.”

Karakter- huy, aile denilen ocakta, kurumda şekillenir. Anne karnında helal beslenen bebek, doğumunda öğrenmeye başlar. Beyni kayıt etmeye başlar. İki yaşına kadar olanları anımsayamazsa da, beyinde ki, kayıt davranışlarını etkiler. “Aile, bebek ve çocuklar için ilk eğitim, öğretim, terbiye, ahlak evidir. Ailede güzel eğitilmeyen çocuklar, okul ve camilerde tam eğitim, ahlak, güzel davranış benimseyip, alamaz.”

 Güzel ahlaktan ve hakça ibadetten değerli daha başka bir kazanım yoktur. Sabırla, çocuklarımızı en güzel şekilde eğitim, öğretim, terbiye, güzel ahlak, edep, sanat, meslek, yüksek ilim kazandırmalıyız. İslam âlimlerinin öğütlerini öğretmeliyiz.

Kalp, beyin, ruh, beden kirletilmemeli. Salih- iyi, doğru, güzel ameller yapmalı. İbadetleri doğru bilgi ile yapmalı. Niyet ve davranışlar iyi olmalı. Allah cc. Kur’ân, peygamber, gerçek ilimle aramız iyi olmalı. Salihlerle arkadaş olmalı. “Sapıtmış, şaşırmış, sapkınlar, piyasaya egemendir. Ağızları iyi laf etmektedir! Bu ahlaksız hainlere asla kanmamalı.

Müslüman, maddi, manevi anlamda sağlığa uygun yaşar. Hastalığa yakalanmamak için aşı olur. Yinede hasta olduğunda en iyi şekilde yetkin ellerde tedavi olur. Sadece kendini, ülkesini düşünmez. Küresel anlamda sorumlu olduğunun bilincindedir. Çocukların eğitim- öğretimlerine azami ölçütlerde sorumluluk duyar. Çevrecidir. Çevreyi, havayı, suyu, toprağı kirletmez. Naylon, plastik, lastik gibi maddeleri çevreye atmaz. Az kullanır ve de geri dönüşümlerini sağlar. Sosyal girişimcidir. Hiçbir olaya ilgisiz kalmaz. Dünyada zorla, köle gibi çalıştırılan 21 milyon insanın kurtarılmasına katkı sağlar. “Kölelik, ad değiştirilerek, günümüzde de devam etmektedir!”

İnsanların iş, güç sahibi olması için istihdama yönelik yatırımlar yapar, yapmalıdır. Acil kararlar alıp, gerektiğinde uygulanmalı. “Olaylar arkadan takıp edilmemeli. Mesela; “ ülkemizde hayvanları koruma yasası hala çıkarılamamıştır.” “ Hayvanlara işkence edenler 200- 300 lira gibi kabahatler kanuna göre hala, hala sözde cezalandırılmaktadır.” “ Hala çevreyi kirletenlere, önleyici bir ceza çıkarılamamıştır.” “ Hala tarım, hayvancılık, çiftçilik yapanlar; insafsızların, vicdansızların elinden kurtarılma yasası, hal kanunu çıkarılamamıştır.” “ Sebze ve meyvelerin taşınmasında ve satılmasında soğuk zincir 2019 yılı başında işlevli hale gelecek, yasası çıktı. 2020 yılı başı geçti! Hala uygulama yapılamamıştır!” “ Hala vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, bütünlük düşmanları, devlet içinde amir, memur, müdür, vekil, yönetici konumundadır!”

“Tüm vatandaşlarımıza bilgi, bilinç, kendini koruma alışkanlığı kazandırılamamış.” “ Halkımız, birbirinin hak, hukukuna saygılı davranma öğretilememiş.” “ Ülkemiz ve dünya barışı sağlanamamış.” “ 72 milyon mülteci- sığınmacı perişan durumdadır. Diğer insanlara yük halindedir. 125 milyon insan acil yardıma muhtaçtır. 37 ülkede çok acil şekilde 20 milyar dolar yardıma ihtiyaç vardır.” “ Zalim gâvurlar, dünya barışını bozmaktadır. Anarşi, şiddet, terör, çatışma, savaş çıkarmaktadır. Bunlar İslam ve Müslüman olamamanın acı sonuçlarıdır.”

Müslüman temiz olmalı. Her hal ve hareketi ile çok, çok, çok tertemiz olmalı. Çin’de, Kobra Yılanı yemekten- tüketmekten, Corona virüsü, salgın hale gelmiş! 60 milyon kişinin yaşadığı kentler karantinaya alındı. Diğer ülkelere yayılmaktadır! Türkiye’miz uçakla 30 kendi vatandaşını ve 7 Gürcü, 7 Azeri, 1 de Arnavutluk vatandaşlarını ülkemize getirip, 14 gün karantinaya alacağız. Bizler, Türk Milleti olarak; ırkçı, bölgeci, faşist, komünist, ayrımcı değiliz. İnsan olana, insanca davranırız. Hayvanlara da insanca davranıyoruz. Tüm dünyaya barış, infak, hizmet etmeye çalışıyoruz. Bu şekilde sadece biz Türk Milleti böyle davranıyoruz. Zira genlerimiz, İslâm ile insanlık ile şekillenmiştir.

Afrika’da da “Lassa virüsü” salgını başladı. Bu “Lassa virüsü de” farelerden bulaştı. Yayılmaya devam ediyor! Yanı sebep; pislik, kirlilik, haram işlerden çıkıyor! Plansız, programsız, projesiz, tasarımsız yapılan; kalitesiz, verimsiz işlerin sonu hep böyle acı ile biter, bitiyor!

Onlar helal, mundar, pis, haram olan her şeyi yemekten hastalanmaktadır. Bizlerde temiz olmadığımız için virüslü hastalıklara tutulmaktayız!  İslam dini maddi, manevi anlamda temizlik dinidir. Oysa İslam dininde ibadetin özü temiz olmak, tertemiz kalmaktır. Ama nerede o güzelim Müslümanlığı yaşayan bilgili, bilinçli, samimi Müslümanlar!

Müslüman, mucize ilahi kitap olan Kur’ân’a harfiyen uymalı. İdeal model olan peygamberimizi kendine örnek almalıdır. Aklı, zekâyı, ilmi işlevli hale getirmeli. Bilgiyi, yeteneği, aklı; beceriye dönüştürmeli. Kur’ân, hadis, sünnet, gerçek ilim merkezli düşünüp, karar vermeli. Allah’ı hakkıyla doğru şekilde tanımalı, kabul etmeli, Zikretmeli, dua etmeli, şükretmeli, hamt etmeli, ibadet etmeli, tövbe etmeli, Kur’ân ve peygamber ahlakı ile ahlaklaşmalı. Allah’ın emrini tutmalı. Yasakladıklarından sakınmalı. Helali, haramı, iyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı öğrenip; Hakk yanında, peygamberimiz yanında yer almalı. İbret almalıyı, ders çıkarmayı becermeli.

“Bugün, herkes İslam dinini anlatıyor! Solcular, sosyalistler, komünistler; Marksist’tir, Leninist’tir. Ateisttir, materyalisttir. Bunlar, İslam dinini, Müslümanlığı anlatıyor! Kur’ân, peygamber eleştiriyor! Ayetleri çarpıtıyor, saptırıyor, sapıtıyor, sapkınlaşıyor. Aslında İslam dinine inanmıyor. Ateist olarak tam anlamı ile bozamadıkları Müslümanları; fitne, fesat, nifak, çarpıtma, yalan, yanlışlarla bozmaya çalışıyorlar!”

“Diğer bozuk sözde İslam’ı fırkalar, gruplarda; materyalistler gibi davranıyor!  Gerçek anlamda Kur’ân, hadis, sünnet, peygamber, ilim, bilim anlatmıyorlar!”

“Geri kalmış toplumlarda, feodal ve ilkel toplumlarda, İslam eğitimi, öğretimi alan kişilerde; kendi kültürlerini, görgülerini, gelenek ve göreneklerini, İslâm sanarak; İslam dini ile birlikte anlatıyorlar! İlim, bilim, bilgi, sanat, meslek bilmeyen kişilerin, İslam dini anlatması doğru olmaz. Çünkü Kur’ân, bilim dallarından, bilgiden söz etmektedir. Bilim bilmeyenin, bunları doğru anlayıp, yorumlaması mümkün değildir. Bunun içindir ki, bazı sözde ilahiyatçılar, sapıkça, sapkınca konuşuyor!”

“Bilgili bir insan, sahiden, insaf ve vicdan ile aklını, zekâsını, bilgisini gerçek anlamda kullanırsa, neyin ne olduğunu anlar.” Ama şartlanmış- koşullanmış, önyargılı şekilde, kişisel çıkarları için hakkı, hakikati anlamamaya direnirse; inatla, hırsla direnirse; sapıklıkta, sapkınlıkta, yalanda, yanlışta, küfürde, batılda, tağutta kalmayı sürdürür! Batıl ile birlikte batar, yok olur, mahvolur, gider!

“Gerçek anlamda eğitimli, doğru öğretimli, hak öğrenimli insan; açık, net, doğru, dürüst şekilde düşünebilen, yazabilen, söyleyebilendir.” Hakk, hakikat şekilde; kendi ile yüzleşmesini yapabilendir. İnsanlığa, varlığa can, canan, sevgi, saygı, değer katabilendir. Ahlaklı olabilendir. Derinlemesine doğru bilgi sahibi, engin ufuk sahibi olabilendir.”

“Allah’tan, dünya ve ahiret için iyilik, hayır, cennet, af, bağışlama dilemeli. Allah’a hamt, şükür,  dua, tövbe, zikir, ibadet etmeli. Ama peygamberimizin yaptığı şekilde ibadet- kulluk yapmalı.  Kur’ân’ı Kerim’i peygamberimiz gibi samimiyetle yaşarsak, İslam dinini yaşamış oluruz.”

Yahudiler, Hıristiyanlar gibi İslam dini ile peygamberler ile ilgiyi- alakayı kesip; kendi heva, heves, nefis, keyfimiz ile hareket edersek, bu hak din olmaz.

Ya da felsefelere, ideolojilere tapınıp, putçuluk yaparsak, bu da hak din olmaz. Putperestlik olur!

Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ımızdan hidayet, takva, iffet, gönül zenginliği, peygamberimizin yaşadığı İslam dini istemeli. İslam dini dışındaki tüm batıl, küfür inanışları reddetmeli. Fitne, fesat, nifak, münafıklık, kâfirlik, ateistlik, müşriklik, zalimlikten uzak kalmalı. “Sadece Allah’a yönelmeli. Sadece peygamberimizi; önder, lider, kılavuz kabul etmeli. Diğerlerini tümü ile tamamı ile reddetmeli. Müslümanlık ancak böyle olunur.

Müslüman, maddi, manevi anlamda en temiz, çok temiz, tertemiz olmalıdır. Allah cc. Böyle olmamızı istemektedir.

Müslüman, sadece Allah’ın emirlerini tutar, yasakladıklarından sakınır. İyililiği yayar, kötülükleri engeller ve de vazgeçirir. İslam dışı, bilim dışı sapık ve sapkın düşünceler yüzünden; İslâm ve Müslüman düşmanlığı yapmaz. İki dünyasını cehenneme çevirmez. Aklını, zekâsını dosdoğru kullanarak, Hakk’a, hakikate yönelir. Allah’ın yarattığı helal, meşru, sağlıklı, doğal, taze, iyi, güzel besinlerden, gıdalardan; yeterli, dengeli ölçüde yararlanır. Batıl, küfür, tağut, tuğyan içine düşmez. Bozuk felsefi akımların, sapkın ideolojilerin beyinsiz, kafasız, zekâsız, akılsız kölesi, mankut’u olmaz. Olmamalıdır. Olanlar varsa bilsinler ki yalan ve yanlış yoldadır. Bizden hakkı, hakikati tebliğ etmesi! Herkes kendi bilir, diyelim. Herkesin inancı, inanışı kendine diyelim. “Kâfir un süresini” anımsayalım. İslam dininde zorlama, baskı, şiddet yoktur. Tebliğ, eğitim, öğretim, güzel örnek olmak vardır. Herkes yaptığından sorumludur.

Bendeniz, eşim ile birlikte 03 Şubat 2020 pazartesi günü gece saat: 23.00’de İlçemizden otobüslerle 140 kişi hareket ederek, İstanbul Havaalanı’na gidiyoruz. Salı günüde saat: 08.00’de uçakla, Medine’ye uçacağız, inşallah. 20 günlük bir Umre ziyareti görevi inşallah yapacağız. Allah cc. İnşallah kabul eder. Hakkınızı lütfen helal ediniz. Bendeniz, sizlere hak – hukukumu helâl ediyorum. Sizlere de inşallah dua edeceğim.

Mekke’de, Kâbe’de tavaf ederken, okuyacağımız, “Telbiye’yi” yazıyorum. Bilmeyenler, inşallah ezberlerler:

“ Lebbeyk, Allahümme lebbeyk,

Lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk,

İnnel  hamde  ve’n- ni’mete leke ve’l – mülk,

Lâ şerike lek.”

( Türkçesini internetten bakabilirsiniz. Makale yazım uzun olmasın, diye yazmıyorum)

Kâbe’yi ilk gördüğümüzde de, Tekbir getireceğiz ve dua edeceğiz, inşallah.

“Tekbir” de şöyledir. Bunu da bilmemiz iyi olur:

“ Allahü ekber! Allahü ekber! Lâ ilahe illa’l-lâhü vallahü ekber! Allahü ekber ve li’llâhü’l hamd.”

( Lütfen! Bununda Türkçesini internetten bakarsak, öğrenirsek, bilirsek, çok iyi olur. Ne söylediğimizi, bilmemiz çok önemlidir.)

                Yirmi günlük “Umre ziyaretim” esnasında makale yazılarımı “Gazete rize” sosyal medyasına gönderemezsem, eski yazılarımdan yararlanmanızda yarar sağlar. İnşallah gönderme, fırsatım ve imkânım olur, diye dua edelim. Esselamün aleyküm…