Dosdoğru ve gerçek İlahi bir din olan İslam dini üzerine olunuz ki; hak, hakiki,  has, muttaki, takva, vera bir mümin Müslüman olasınız. Allah’a karşı görev ve sorumluluklarınızı eksiksiz yaşayınız. “Allah’ın emirlerini tutunuz. Yasakladıklarından sakınınız. Yarattığı her varlığa iyilik, hizmet, infak ediniz.” Birbirinizle yardımlaşınız. Dayanışma içinde olunuz. Paylaşınız. Birbirinize destek olunuz. Her iş ve görevde; hak, hukuk, adalet, doğruluk, hakkaniyet, güzel ve üstün ahlak ilkelerine uyunuz. Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük değerlerine harfiyen bağlı kalınız. Gerçekçi olunuz. Adil ve eşitlikçi olunuz. Herkese en güzel şekilde davranınız. Zalimlerden, gâvurluk yapanlardan, uzak durunuz.

Müthiş güzellikte olan Kur’ân ve peygamber ahlakı üzere yaşayınız. Peygamberimizin hadis ve sünnetleri üzerine yaşamınızı sürdürünüz. Sünnetlere riayet ediniz. İbadetleri, Kur’ân üzere, peygamberimizin yaptığı gibi yapınız. İslam’ın her hükmünde, emrinde, yasaklarında; hak, hakikat, hikmet, sır vardır. Anlamaya çalışınız. İlim, hikmet, irfan sahibi olmak için ömrünüzü değerlendiriniz.

Allah cc. Peygamberimize; “ Sen müthiş güzellikte en yüce bir ahlak üzeresin Habib’im,” diye buyurmuştur. Peygamberimizin ahlakı, Kur’ân ahlakıdır. Kur’ân’ın hayata geçirilmesidir. Allah’ın farz, vacip kıldığı farz ibadetleri eksiksiz yapmalıyız. Sünnetlerde Allah’tandır. Sünnetleri de eda etmeliyiz. İbadetleri genç yaşta yapmaya başlamalıyız. Yaşlanıldığında pek çok ibadet hakkıyla ve layığıyla yapılamaz duruma geliniyor. İnsan vücudu ibadet yapmaya güç yettirilemiyor. İslam’ın 5 Temel Şartı denilen; namaz, oruç, hac, zekât ibadetlerini genç yaşta eda etmeli. Kelime-i şahadet ve Kelime-i tevhidi, zikir olarak devamlı anlayarak, kabul ederek, zikretmeli.

Müslüman, en bilgili, çok bilgili, bilgin, bilge olmalı. İleri görüşlü, derin, geniş görüşlü, marifet sahibi olmalı. Sanat, meslek sahibi olmalı. Teknik, teknoloji bilmeli ve de üretmeli. Bilim üretip, bilimi gerçekleştirmeli. Teknolojiyi de, hayatta kullanabilmeli. Ferasetli- hemen anlama- çabuk kavrama becerisi olmalı. Günümüz hanzo, gerzek, aptalları gibi olmamalı. Batılın ve batmışların ardına; lider, önder, mürşit diye takılmamalı. Sadece gerçek ilmi- bilimi, sanatı, hikmeti, Kur’ân’ı rehber, mürşit etmeli. Sadece en büyük önder, lider, mürşit olan peygamberimizi örnek almalı. Aksi halde kullanılan mal, davar, araç, gereç, piyon, alet, materyalden başka bir şey olmaz.

Allah’ı mutlaka hakkıyla bilinmeli. Onun istediği tarzda yaşamalı. Peygamberi örnek alınmalı. Peygamberimize benzemeli. Onun ahlakı ile yaşamalı. İslam dinini yaşadığı gibi yaşamalı. İmanlı, İslamlı olgun mürşit insan olmalı. Dünya ve ahiret huzur ve mutluluğuna erişmek için İslam dinini peygamberimiz gibi yaşamalı. İslam dinini ilmin anlayışı ile kavramalı. Müslüman’ca düşünüp, yaşamalı. Asla sapıtanlardan, zalimlerden ve gâvurluk yapanlardan, ateistlerden, komünist, faşist, kapitalist, ırkçı, dinci zalim katillerden olmamalı. Kur’an- ı ve peygamberimiz gibi doğru anlamalı. “Kur’ân şaşmaz, şaşırmaz, sapıttırmaz. Sapanlar varsa, o kendi nefsine, şeytana ve şeytanlaşmışlara uyma nedeni ile olmaktadır.”

Allah’ın bize emanet bıraktığı her şeye, varlığa sahip çıkmalı. Koruyup, gözetmeli. Kur’an, peygamber sünneti, varlık âlemi bizlere emanettir. Emanete hainlik etmemekle görevli ve sorumluyuz. Kur’ân ve sünnete sımsıkı sarılmak zorundayız. Aksi halde sapıtmış, azgınlaşmış, ateist kızıl gâvurluk yapanlara benzeriz! Kaliteli, verimli, yüksek standartlı olmalıyız. Sapıtmış serseri çapulcu katil komünistlere zerre kadar asla benzememeliyiz. “Kur’ân hidayete- dosdoğru yola kılavuzluk yaparak götürür. Farklı, eşsiz, benzersiz İlahi kitaba uymalıyız. Bu yolda yaşamalıyız. Hiçbir insan Kur’ân ve peygamberi tanıyıp, ona uymadan hidayete- dosdoğru yolda olamaz.”Ateist komünist katil, ırkçı faşist, sömürücü vahşi kapitalist, sapıtmış putperest, dinci katil, katliamcı, insanlık dışı barbar, vahşi, dehşet saçan yaratık olur!” Önyargılı, kötü niyetli, çirkin duygulu, bozuk düşünceli bireyler; İslam dinini anlamadı, anlayamaz, anlamamıştır.” Dünya tarihini iyi öğrenip, ders ve ibret almalı.

Dünyanın en vahşi katil komünistlerini, faşistlerini, haçlılarını, putperestlerini çok iyi, her yönü ile tanımalı. “Kur’ân, herkes için bir öğüt, ikaz- uyarı, müjdeleyici, korkutucu, hakkı batıldan ayıran İlahi kitaptır. Ölçüyü, dengeyi, tartıyı, çözümü öğretir. Kur’an’ı çok iyi anlamalı. Yaşam tarzı yapmalı. Tefekkür ederek okumalı, anlamalı, yaşamalı. Bilgi, bilinçlenmede değerlendirmeli. İbret ve ders almalı. Kur’ân ve peygamberden ayrılıp; zalim, kâfir- ateist, müşrik, münafık olmamalı. Nefisle, şeytanla, şeytanlaşmışlarla amansız bir mücadele vermeli. İnkârcı, dinsiz, imansız, Allah tanımazlardan katiyen olmamalı. Kur’ân’ı tefekkür ederek, sorunları düşünüp, anımsayarak, akıl erdirerek, fıkıh ederek, bilinçli olarak, ibret ve ders alarak, saygın kabul ederek, kalpten- yürekten, bütünlük içinde, ders yaparak, dünü- bugünü düşünerek, Allah cc. Rızası için okumalı ve yaşamalı.”

“Kur’ân’ı okuyup, ona sımsıkı yapışarak yaşamalı. Hayat rehberi yapmalı. Kur’ân ile hükmetmeli. Kur’an’a insanları çağırmalı. Onunla başkalarının kötülüklerine karşı mücadele etmeli. Kur’ân’a ekleme, çıkarma yapılamaz. Ciddiye almalı. Ayetleri zalimler gibi çarpıtmamalı. İnkâr etmemeli. Hafife almamalı. Kur’ân ve peygamberimizin ahlakına sahip olmalı. Kur’ân’dan ilham almalı. Onu merkeze koymalı. Ondan önemli, değerli, elzem, lüzumlu, doğru hiçbir şeyin olmadığını unutmamalı. Kur’ân, el kitabımız, başucu kitabımız olmalı. Onunla Allah’a peygamberimiz gibi kulluk etmeli. Böylece esfel-i safilin durumuna düşmekten kurtulup, eşref-i varlık durumuna yükseliriz.”

“Kur’ân, Müslümanlar için bir rehberdir- kılavuzdur. Kur’ân’a uymayandan, mümin Müslüman olmaz. Kur’an, tüm insanlığa rehber, kılavuzdur. Kur’ân, akıllılar için doğruya ulaştıran İlahi kitaptır. Kur’ân’dan önyargılılar, kötü niyetliler feyiz alamaz. Kur’an, insanlığın kurtuluş reçetesidir. İlmin esası, insanlığın can damarıdır. Karanlıklar aydınlığa, zalimlik merhamete, pislik temizliğe Kur’ân ile dönüşür. Kur’ân’sız güzel konuşma, doğru hareket etme, yararlı olma, iyi olma asla mümkün değildir. Kur’ân, gönüllere şifa, zihinlere aydınlık ve güzellik, insana huzur ve mutluluk kazandırır. Kur’ân’sız kalanlara, birey, aile, toplum ve devletlere bir bakınız! Ne halde olduklarını, niçin olduklarını 5N1K olarak sorgulayınız. Ama dinsiz imansız, ideolojik sapkınlar, putperestler bu sorgulamayı hiçbir zaman doğru yapamadıklarından; o sefil, zelil, rezil, rüsva, kepaze, acınacak haldedirler. Anlar azcık düşünceli olsa; gözleri görecek, kulakları duyacak, kalpleri hakka hakikate açılacak. Rahmetten yararlanacaklar. Küfür, batıl, sapıklık, nifak, ideoloji, putperestlikten, azgınlıktan, sapıklıktan kurtulacaklardır. Ama hiç hidayet istememekte, dilememektedirler! Küfür ve batıl anlayışlarında ısrarla gitmektedirler.”

Kur’ân, hakkı, hakikati- doğru ve gerçekleri, adaleti, hakkaniyeti, güzel ahlak, edep, hayâyı öğretir ve belletir. İnsana sorumluluk bilinci kazandırır. Vatan, millet, ümmet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, mücadele bilinci kazandırır. Müminler için kılavuzdur ve müjdedir. Zalimler için korkutucudur. Uyarıcıdır. Kur’an’ı anlamak farzdır. “Yaratan Rabbinin adı ile Kur’ân-ı oku ve yaşayınız.” Kur’an-ı çok iyi anlayıp, peygamberimiz gibi yaşamalı. Aklını kullanan kimseler, Kur’an, sünnet, ilim, bilim, sanat, meslek dışında kalmaz. “Bilenler, her zaman üstün olur. Diğerleri sapıkça, ahmakça, manyakça, aptalca konuşur ve iş yapar. Nefse, şeytana, şeytanlaşmışlara karşı Kur’an ve sünnet ile mücadele etmeli. İlmin tüm hakikatlerini kullanmalı.” Gerçek Müslüman, tüm zararlı öğelerden üstündür. Onlara karşı her zaman zafer kazanır. Zalimler yenilmeye, yok olmaya mahkûmdur. Bizlere düşen göre; hakkı tutup, kaldırmaktır. Bugün ülkemizde sapıtan hainler, hak ve hakikatten sayı – nicelik olarak fazla olmaya başladı! Bu Müslümanların tembelliğinden, uyuşukluğundan kaynaklandı.”

“Allah’ın âlemlerin yaratıcısı, yaşatıcısı, öldüreni, tekrar dirilteni, her şeye egemen olanı olduğunu, bir olup, eşi- benzeri, dengi olmadığını bilmeli. Materyalist, pozitivist görüşe düşmemeli. Hiçbir batıl, sapık, sapkın, azgın, çürük, lanetli düşlünce sahibi olmamalı. Zalimleşip, gâvurluk yapanlardan olmamalı. İslam dışına, gerçek akıl, ilim dışına düşen herkes kötülüğün, çirkinliğin, yaramazlığın, yanlışın, batılın içine düşer! Her zaman ilmin, bilimin, hikmetin, sanatın, marifetin, adaletin, rahmetin içinde olmalı. İlmin, sanatın yaşanması ile hikmet ortaya çıkar. Sanata, mesleğe de mutlaka sahip olmalı. Allah’ı, Kur’ân’da bildirilen şekilde tanımalı, anlamalı, kabul etmeli. Her sorun, dert, bela, problem; mutlaka akıl, ilim, İslam, ortak uzman aklı ile çözülür. Bu güzelim ilmi ve doğru fazilet değerleri her an ve halde kullanmak gerekir. Her ıstırap; akıl, ilim, İslam ile giderilir. Kötülükler, çirkinlikler, yanlışlıklar, İslam’ın yaşanmadığı durumlarda ortaya çıkar. İslam yaşandığında, tüm olumsuzluklar, yalan, yanlışlıklar azalmaya, yok olmaya başlar. “İnsan ne kadar İslam dininden uzaksa, o kadar yanlışlık, olumsuzluk içindedir. Tam hakkıyla ve layığıyla İslam yaşantısı olanları, zalimler, gâvurluk yapanlar, haklı gerekçelerle eleştiremez.”

Dünyada bir imtihan- sınav içindeyiz. Sınavda başarılı olmamız için; aklı doğru kullanıp, ilmi, dini doğru dürüst yaşamalıyız. Yaşamasak, başarılı olmamız, yaşamadığımız oranda azalır. Her konu ve alanda tedbir ve önlemlerimizi eksiksiz almalıyız. Boşluk bırakmamalıyız. İlahi yasalar- tabiat- doğa yasaları değişmezdir. İlahi yasalarda yaşamamız için gerekeni harfiyen yapmalıyız. Yapmamız kaçınılmaz olan görevlerimizi eksiksiz yapmalıyız. Ölüme hazırlıklı olmalıyız. Dünyaya boş geldik, boş veya pisliklerle gitmemeliyiz. Allah’ın genel yasaları değişmez. Genel kural, kaide, kanunları değişmez. Bizler o yasalara göre yaşantımızı düzenlemeliyiz. İmkânlara göre rızkımızı helalinden kazanmalıyız. Başkalarına el açmamalıyız.

İlim, meslek, sanat sahibi olup; azim, gayretle, ekmeğimizi mutlaka çıkarmalıyız. Herkes farklı biçimde, şekilde, tipte, özellikte, nitelikte yaratılmıştır. Önemli olan herkesin dünyada kendini geliştirme azminde olması ve bunu başarmasıdır. Herkes yeteneklerine göre öğrenim, eğitim görmeli. Yeteneklerini beceriye dönüştürmeli. Kazancını israf etmeden, gereği üzere ölçülü, dengeli, tartılı, lüzumu üzere orta halde harcamalıdır. Birikimde bulunmalıdır. Ülkemizde insanlar, 1983 yılından beri, ara kesintiler olsa da, daha çok kazanmakta, çok daha fazla israf etmektedir. Buna da bir dur, dur, dur, demeli. Nimete şükretmeli. Allah’a hamt etmeli, dua etmeli, zikretmeli, ibadet etmeli. Her varlığa iyilik etmeli, hizmet etmeli. Merhametle, şefkatle, müşfiklikle, acımakla; insancıl, Müslüman’ca davranmalı. Asla adileşip, alçalmamalı. Hainleşip, kahpeleşmemeli. Katı olup, katil, katliamcı olmamalı. Allah’ın her varlığı bizlere emanettir. Koruyup, gözetmeli. Yaşamalarına katkı sunmalı. Düşünmeli, tefekkür etmeli. Düşünmeden okumak, faydasızdır. Öğrenmeden düşünmek tehlikelidir! İnsan ne yaparsa kendi yapar ve kendine yapar!

Allah cc. İsra süresi 13. Ayette mealen buyuruyor: “ Her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.”

24 Haziran 2018 Pazar günü ülkemizde Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi var. 59 milyon vatandaşımız oy kullanacak. Herkes verdiği oydan sorumludur, mesuldür. “Yapıcılara oy verildiğinde, hükümetin yaptığı her hayırlı, iyi, güzel, doğru, dürüst, yararlı, olumlu işten sevap alır.” “ Yıkıcılara oy verdiğinde, yıkıcıların yaptığı her işten; haram, günah, vebal alır.” Hakkı hakikati, iyiliği, hizmeti, infakı engellemeye çalıştıklarından, zalim olurlar. Oyları karşılığı onlara oturduğu, yattığı, uyuduğu, durduğu yerde günah yazılır! “Hak, hakikat, hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, iyilik, güzel ahlak, edep, hayâ, vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük taraftarlarına oy vermeli.  Zalim ve terör karşıtlığına oy vermeli. İlmin, bilimin, dinin, evrensel değerlerin yaşatılması için oy kullanmalı.” Zalimlerden, ateistlerden, zorbacılardan, cuntacılardan, din –iman- insanlık düşmanlarından olmamalı. Ülkemizi çalıp, soyanlara destek olmamalı.  Pislik yapmaları ile geri bırakanlara destek çıkmamalı.

Batıl, küfür, insanlık, insaniyetlik, insancıllık, vatan, millet, devlet düşmanlarına oy vermemeli. Terör ile kol kola, birlikte olanlara oy vermemeli. Direkt ve dolaylı destek olmamalı. Aksi halde millet olarak tüm iffet değerlerimizi kaybederiz! Oy verme işi çok sorumluluk isteyen, çok önemli bir olaydır. Doğru hareket etmeli. Terör uzantılarına ve teröristlere oy vermemeli. Bu adilerle, katillerle, katliamcılarla işbirliği yapan, her kim olursa, olsun; onlardandır. Zalim olur. Zalimler cehennemin dibindedir!

İttifak; “uyuşma, söz bir etme, birlikte davranış içinde olma, sözleşme yapma,” anlamına gelmektedir.

Müttefik; “ uyuşma, birleşme, aynı düşüncede olma, birbirine uygun olma,” anlamına gelmektedir.

Bu hainler, 1839 yılından beri etkindir, etkendir, etkilidir, aktiftir. Ülkemizin çok geri kalmasını sağladılar! Her türlü hainliği, düşmanlığı yurt içi ve dışındaki düşmanlarımızla beraber yaptılar. Yapmayı hala sürdürmektedirler.

  “1948 yılında Nuri Demirağ, yaptığı savaş uçaklarını Türkiye’mize, kendi ülkesine satamadı. Satılanların 50 tanesi Kayseri Havaalanı’na gömüldü. 200 tanesi de parçalanıp, sökülüp, toprağa gömüldü! 24 yıl içinde 250 tane savaş uçağı yapılmıştı. Nuri Demirağ, yurt dışına uçak satmak için anlaşma, sözleme yaptı. Ama bu satışta, üretimde 1948 yılında engellendi. Böylece savaş uçağını üretemez, satamaz hale geldik.” O zaman savaş uçağını üretmeye devam edebilseydik, bugün sivil ve savaş uçağında dünyada ön sıralarda olurduk. Oysa şimdi yolcu ve savaş uçağımızı üretemiyoruz!

Amerika ve toplamda 9 ülke ile ürettiğimiz F35 adlı çok gelişmiş savaş uçağını, 9 ülke olarak ortak ürettik. “Gövde” kısmını biz yaptık, yapıyoruz. 800 milyon dolarda para verdik. ABD gâvurun, şeytanın, domuzun büyüğü; dün senatoda karar aldı. “F35 uçakları Türkiye’ye verilmeyecek. Hiçbir silah satışı yapılmayacak.” Sorsan Amerika ile stratejik ortak, ittifak, müttefikiz.

1961 yılında “Devrim” adlı yerli, milli otomobil yaptık. Ama deneme, test sürüşünde, kahpe alçak hainler, depoya az yakıt koydular. Gösteri esnasında durdu. Çalıştırılamadı. Bundan bir şey olmaz, dediler. Üretimini sürdürmediler. Yıl 2018 oldu. Hala yerli otomobilimiz yok. 2021 yılında inşallah elektrikli otomobil üreteceğiz.

Ülkemizde 7(yedi) farklı markada otomobil şirketi, 15 çeşit otomobil üretmektedir. Bu markalar; Fiat, Renault, Honda, Ford, Hyundai, Toyota, Isuzu markalarıdır. Dünyada otomobil üretme bakımından 15. Sıradayız. 1,3 milyon yılda otomobil üretiyoruz. Ülkemizde otobüs, kamyon, minibüs de üretilmektedir. Ama hep yabancı fermalara aittir. Traktörler yerlidir. 2002 yılından sonra askeri alanda kendi silah ve mühimmatlarımızı %65- 85 oranında üretmeye başladık. Bu 5 yıl içinde bütünü ile %85’e ulaşacak, inşallah. 600 çeşit malzeme, araç, gereç üretiyoruz. Son 10 yıl içinde askeri alanda silah üretimine 60 milyar dolar harcadık. Yine bu alana yatırımlar devam etmektedir. Çünkü müttefik, dost, ittifak halinde olduklarımız; Batı, NATO ülkeleri bizlere silah vermiyor. Doğu ülkelerinden de aldığımızda, onlardan aldınız, diye bahane edip, vermemeyi sürdürmektedirler.

1978 yılında ülkemiz ile İtalya işbirliği ile savaş uçağı üretimi yapılacaktı. Masaya oturuldu. Yemekler yendi. Karar alındı. Ama yine bu iş de bozuldu. “Bu girişimler hep CHP döneminde bozuldu.” O gün bugün hala yapmayacağız, yaptırmayacağız. Yıkacağız, bozacağız. Satacağız. Her yapılana karşı çıkıyorlar. Bazen de başarılı oluyorlar. Halkı kışkırtıyorlar. Böylece etkili oluyorlar. Her yatırıma karşıdırlar. Ama zararlı, kötü, çirkin, bozuk, fitne, fesat yatırımı olursa, kendileri yaparsa, kurban keserek açıyorlar. Genelevleri bile kurban keserek açmaktadırlar.

Ak parti Hükümeti, T.C. Hükümeti olarak, 58. Hükümeti 03 Kasım 2002 Pazar günü yapılan seçimlerde %34 oy aldı. 18 Kasım 2002 günü hükümeti devraldı. Kendinden önce, 1923 yılından sonra 57 hükümet kuruldu. Ak Parti 2018 yılına kadar 8 hükümet kurdu. Hep tek başına iktidar oldu. Koalisyon hükümeti hiç olmadı. 16 yıldır hükümet olarak iktidardadır. “ 79 yılda yapılan yatırım ve kalkınmayı 3,5 kat artırdı.

 Bugün CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki: 1923 yılından 2002 yılına kadar, 79 yılda, Türkiye’de hükümetler toplamda 713 milyar dolar yatırım yaptı. Ak Parti Hükümeti ise 16 yılda, 2 trilyon 94 milyar dolarlık yatırım yaptı.” Bu parayı nereye harcadı? Böylece CHP’de Türkiye’nin 79 yılda yaptığı tüm yatırımların toplamından 3,5 kat daha fazla yatırım yaptığını açıklamış oldu. Ama onlar görmezler, işitmezler, duymazlar, hakkı hakikati konuşmazlar. Beyinleri anlamaz. Kalpleri hissetmez. Her zaman hakkı hakikati gizlerler. Üstünü örtmeye çalışırlar. En doğruyu Allah cc. Ve Müslümanlar söyler.

 ( Ak Parti, pek çok alanda hiç olmayanları yaptı, gerçekleştirdi. Bazı alanlarda 5-10-20-50 kat gelişme oldu. Şu an itibarı ile 235 milyar dolarlık yatırımlar devam etmektedir. Hem özel sektör hem de kamu- devlet sektörü yatırımları sürdürmektedir. Ülkeler, devlet- kamu, özel sektör şeklinde yapılan yatırmalarla daha çok yol alınmakta, kalkınma, gelişme, ilerleme, yükselme sağlanmaktadır. Komünist ülkeler, özel sektöre yatırım yapma olanağı vermediğinden, 1991 yılında 50’den fazla komünist devlet çöktü.)

Yanı, ittifak edenlere, müttefik olanlara bakıp, çok iyi değerlendirme yapmalı. Ülkemizdeki 123 terör örgütü yanında olanlarla, iç ve dış düşmanlarla bir, beraber, ortak hareket edenlerle, bir olmamalı. Onlara hiçbir şekilde, direkt ve dolaylı hiçbir destekte bulunmamalı. Ben, Allah’ın bana yüklediği sorumluluğu- mesuliyeti, görevi, ödevi, yükümlülüğü yerine getirmeye çalışıyorum. Yanı tebliğ ediyorum. Tebliğ etme farzdır. Herkes yine kendi bilir. Yine İsra süresi 13. Ayeti hatırlatıyorum. İnşallah hayırlı olur.

Hazreti Ali r.a: “ İyilere yaklaş ki, onlardan olasın. Kötülerden uzaklaş ki, şerrinden kurtulasın.”