Adına sloganlar yapılmıştı. Rize’de futbola başlamış, Sarıyer’de kendini göstermiş, Beşiktaş’ta büyümüş, Fenerbahçe’de devleşmişti. Lefter’in kıskandığı, Turgay Şeren’in korktuğu futbolcuydu o.

Futbol tarihine adını altın harflerle yazdıran Şenol Birol’un verdiği kulüpler tarafından aranıp sorulmalıydı. Vefa sadece İstanbul’da bir semtin adı olmamalıydı. Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin başkanları onu transfer edebilmek için renklerine katmak için yarışırlardı. Top ceza sahasında onun ayağına geldi mi, tabelacılar da tabelayı değiştirmek için hazırlanırdı. Öylesine bir efsane haline gelmişti ki yeni doğan çocuklara onun adı veriliyordu. Gazeteler spor sayfalarında onu manşet yapıyor. Ünlü yapımcılar peşinden koşuyor, adına çekilen filmde başrolü Fatma Girik ile paylaşıyordu.

(Şenol Birol ve Güneşspor  (1954) Ayaktakiler: Mehmet Ali, Recep Kulak, Sedat Hüseyinoğlu, Musa Dal, Şenol Birol, Recep Ayvaz (Ayvazağa), Aynur Çolak, - , Oturanlar: Musa Ayvaz, Ali, Erol)

UNUTULMAYI HAK ETMİYOR

Rize’mizi futbol dünyasında en üst noktada temsil ederken tarihe not düşen, efsaneler arasında yer alan saygı değer Ağabeyimiz Şenol Birol günümüzde Rize’de sağlık sorunları yaşıyor. O şaşalı günlerinde peşinden koşan Büyük başarılarına imza attığı Beşiktaş ve Fenerbahçe cephesinden aranmıyor, sorulmuyor. Rize ilinin büyük bir değeri olmasına karşın bu şehrin yöneticileri de bu konuda gerekeni yerine getirmelidir. Beşiktaş tarihinde bir sezonda en çok gol atma rekorunu hala elinde tutuyor. O dönem doğan erkek çocuklara onun adı veriliyordu. “Şenol Birol Gol” filmi ile şöhretini futbol sahalarından Yeşilçam’a taşıdı. 82 yaşında olan Şenol Birol memleketi Rize’de yaşıyor ve ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele ediyor. Oğlu Murat babasını biran bile yalnız bırakmıyor ve kendisiyle ilgileniyor.

(Şenol Birol ıslık çalan vuruşlarından birinin yapıyor)

BİR ŞENOL BİROL DAHA GELMEZ

Çankırı, Zonguldak ve Rize’de kendisinin yetiştirdi, 1958-59 sezonunda Sarıyer formasıyla attığı goller onu, ülkenin en çok konuşulan forvetlerinden biri haline getirdi. Başta Beşiktaş olmak üzere Galatasaray ve Fenerbahçe de genç golcüyü renklerine bağlamak için harekete geçti. Ancak Şenol’un tercihi Beşiktaş'tan yana oldu. Forvetteki partneri Birol’la birlikte attığı goller yüzünden tribünlerde, “Şenol-Birol gol” tezahüratı yapılmaya başlandı. Şenol Birol Metin Oktay'ın ünlü 38 gol kaydettiği 1962-63 sezonunda 34 golle ikinci olmuştu Bu sayı Şenol’a “bir sezonda en çok gol atan Beşiktaşlı” unvanını da kazandırıyordu. 1962-63 sezonu bitiminde Birol’la birlikte Beşiktaş’tan ayrılıp Fenerbahçe’ye transfer oldu. “Şenol Birol Gol” tezahüratı artık Fenerbahçe taraftarının dilinden düşmüyordu. Fenerbahçe forması altında iki kez şampiyonluk yaşadı.

(Şenol Birol Klasığı Beşiktaşlı Şenol Birol’un Fenerbahçe’ye attığı kafa golü defans oyuncusunun ayaklarının arasından filelerle buluşuyor.)

TAÇSIZ KRAL’A KARŞI ŞENOL BİROL GOL….

Bir rakip takım asının, Metin Oktay’ın “Taçsız Kral” filminden hemen sonra Fenerbahçeliler de kendilerin film piyasasında göstermişlerdi. En münasip konu adeta ikiz kardeşler haline gelmiş Şenol –Birol’u perdeye aksettirmekti. Ancak filmin başlaması ve çekiminde geç kalınmış, sezon açılmıştı. Bazen maçtan bir evvelki geceler bile çekimine devam edilen film Şenol Birol’un çok zamanını almıştı. Kendilerine eşlik eden Fatma Girik ile birlikte ise filmin çekiminde neşe içindeydi. Nejat Saydam'ın yönettiği "Şenol Birol Gool"ün öyküsü, balıkçılık yapan iki kardeşin üzerine kuruludur. Daha sonra bir takıma yedek futbolcu olarak transfer olan kardeşler, bir maçta sakatlanan futbolcuların yerlerine girince yaşamları değişiyordu. İki ünlü futbolcunun karşısındaki yıldız da Fatma Girik'ti..Ünlü futbolcuların oynadığı filmlerin bir özelliği, maç dışı sahnelerde "figüran" olarak takım arkadaşlarını da görebilmeniz. Örneğin "Taçsız Kral"ın bir sahnesindeki Galatasaray ve Milli Takım kaptanı Baba Gündüz (Kılıç) gibi. Başrollerini Beşiktaşlı Birol Peker'le Şenol Birol'un paylaştığı "Şenol Birol Gool" adlı filmde ise Fenerbahçeli Şükrü (Binand) ile Ogün'ü... Futbol dışında Şenol ve Birol, birer dükkan açmışlardı.. Ancak ticaret hayatında birbirlerinden ayrılıyorlardı. Birol Kadıköy’de bir tuhafiye dükkânında müşterilerin kabul ederken Şenol ondan epeyce uzakta, Teşvikiye’de bir mezeci dükkânında iş ortağı eski Fenerbahçeli Mikro Mustafa ile birlikte günlerini geçiriyordu. 1966 yılında ayrılık vakti gelmiş çok sevdiği ve en çok sevildiği arkadaşından ayrılmıştı. Kader onu İzmir’e Karşıyaka’ya götürecekti.

(Fenerbahçe’nin 1963-64 sezonu forveti Lefter Küçükandoniadis, Nedim Doğan, Şenol Birol, Birol Peker ve Aydın Yelken)

GOL KRALI ŞENOL BİROL

3. Lig’le 1968’de profesyonelliğe adım atan Rizespor’un kuşkusuz en renkli portresi Şenol Birol’du. Uzun yıllar Beşiktaş, Fenerbahçe ve Karşıyaka takımlarının Birinci Lig’de formalarını giyen, ortaya koyduğu üstün performansla A Milli Takım’ın da asları arasına katılan Şenol Birol, birikim küpü olarak döndüğü memleketi Rize’ye bu ilk sezonunda antrenör futbolcu olarak hizmet etmenin onurunu yaşadı. Üstelik Şenol Birol, takım arkadaşlarının hem teknik direktörlüğünü yapmış, hem de kaptanlık pazubandını koluna takarak Yeşil-Beyazlı forma ile sahaya çıkıp ter akıtmıştı. Şenol Birol, sergilediği bu onur ve vefa yüklü futbol mesaisini, 1968/69 sezonunda Rizespor hesabına atılan 38 golün tam yarısına (19 gol) imza atarak perçinleyecek, gol kralı olacaktı. 1968-69 sezonunda Rize, Altındağ’ı da Rize Şehir Stadı’nda gole boğarken (5-1) bu galibiyette, büyük pay üç gole imzasını atan Şenol Birol’a aitti. Aynı Şenol, başkent deplasmanındaki 3-1’lik Barbaros maçının rövanşında da sahneye çıkmış, attığı üç enfes golle adeta ‘Skor tabelası benden sorulur’ demişti.

ŞENOL BİRL’UN ONURLU MESAİSİ

O günlerde Türk futbolunun nabzını tutan ünlü Fotospor dergisi de, bu olaya Şenol Birol özelinden yaklaşıyor ve şu ifadeleri kullanıyordu; “Yılların futbolcusuydu. Adına sloganlar yapılmıştı. Rize’de futbola başlamış. Sarıyer’de kendini göstermiş, Beşiktaş’ta büyümüş. Fenerbahçe’de devleşmişti. Sonra kader memleketine Rize’ye, Rizespor’a döndürmüştü. Yeni takımının başarıları peşinde koşuyordu...

(Şenol Birol’dan bir Milli takım hatırası. Fotoğrafta Şenol Birol ayaktakilerden 3.sırada, milli takımda birlikte top koşturduğu Turgay Şeren ise ayaktakilerden son sırada yer almaktadır.)

Çakı gibi bir delikanlı idi

2004 yılında Fenerbahçe’deki evinde ziyaret ettiğim Birol Peker’in, Şenol Birol’u anlatırken gözler doluyor, hüzünleniyordu, Birol Peker, Şenol Birol’u şöyle anlatıyordu :”Çakı gibi bir delikanlı idi, topun nereden ve nasıl gelebileceğini atacak adamdan daha iyi bilirdi. Futboldaki bu üstün meziyetleri, sosyal yaşantısında da onunla beraberdi. Dert ortağı idik birbirimizin. Bana ufacık bir şey olsa benden çok üzülürdü. Kardeşten daha yakındık. Yan yana oynadığımız zaman garip bir kuvvet gelirdi içime, istediğim gibi oynardım. İkimiz de yıllarca destek olmuştuk yek diğerimize..

(Sinemada Neş’e Bir rakip takım asının, Metin Oktay’ın “Taçsız Kral” filminden hemen sonra Fenerbahçeliler de kendilerin film piyasasında göstermişlerdi. En münasip konu adeta ikiz kardeşler haline gelmiş Şenol –Birol’u perdeye aksettirmekti. Ancak filmin başlaması ve çekiminde geç kalınmış, sezon açılmıştı. Bazen maçtan bir evvelki geceler bile çekimine devam edilen film Şenol Birol’un çok zamanını almıştı. Kendilerine eşlik eden Fatma Girik ile birlikte ise filmin çekiminde neşe içindeydi.)

SANTRASI YAPILAMAYAN GOL

Birol Peker Şenol’un bir golunu şöyle anlatmıştı. Birol Peker, topu almış, tam sürecek, pas atacak, 15 metreden kopup gelen Şenol topa topa 35 metreden öyle bir çakıyor ki 90’a takılıyor top… Birol “Sanki gökten indi yanıma” demişti bu gol için. Müthiş bir sol ayağı vardı Şenol’un… Yine Şenol’un unutulmayan bir golü var. Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye Birol’la beraber o yıl transfer olmuşlar. İlk yarının son maçı… Beşiktaş beş puan önde… Maçın bitimine beş saniye var. Şenol on sekiz üstünde yakaladığı topa vurdu ve golü attı. Hakem golü verdi ve maçı bitirdi. Santrası bile yapılmayan goldü bu. Fenerbahçe o maçta aldığı hızla şampiyon olmuştu.

(Şenol Birol’un Jübilesi çok muhteşem olmuş, Rize tarihi bir gün yaşamıştı. Şenol Birol 9 Temmuz 1971 tarihinde son kez sahaya çıkmıştı. Jübilesin İstanbul karması ile Rizespor karşı karşıya gelmişti.)

İlk üç sezonda 42 golü rakip ağlara bırakan Şenol’un Beşiktaş formasıyla en başarılı dönemi 1962-63 sezonuydu. Son haftaya kadar Galatasaray’la şampiyonluk için çekişen Beşiktaş, son maçında ikincilikte kalırken Şenol sezonu 41 maçta 34 golle tamamladı. Bu sayı Şenol’a ‘bir sezonda en çok gol atan Beşiktaşlı’ unvanını da kazandırıyordu. 1962-1963 sezonu bitiminde Birol’la birlikte Beşiktaş’tan ayrılıp Fenerbahçe’ye transfer oldu. Kafa golleri ile tanınan Şenol Birol, Fenerbahçe ile iki şampiyonluk yaşadı. 154 maçta 24 gol attı. Şenol Birol, yan yana oynadığı Birol Peker ile birlikte Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarlarının yıllarca dilinden düşmeyen `Şenol, Birol, Gol` sloganının doğmasına neden olmuştu. Şenol Birol ikilisi futbol sahalarındaki marifetlerini Yeşilçam`da da göstermiş ve `Şenol, Birol, Gool` filminde Birol Peker ve Fatma Girik ile beraber başrolde oynamıştı.

(Şenol Birol başarılarından dolayı dergilere kapak oluyor, basında sürekli yer alıyordu)

Şimdi bize düşen adını futbol tarihimize altın harflerle yazdıran, bu alanda şehrimizi en yukarılara taşıyan Şenol Birol’un yanında olmaktır. Vefa’nın sadece bir semt adı olmadığını göstermektir.