Öğrencilerin başarılı olması, pek çok nedene dayanır. Öncelikle öğrenci zeki, ilgili, yetenekli, becerikli, istekli, akıllı, saygılı, ilme heves duyan olmalı. “Ebeveyninden yeterli destek görmeli.” “ Öğretmenleri azimli, gayretli, yetkin olmalı.” “ Öğrenci; okulu sevmeli. Okumayı, öğrenmeyi sevmeli. Öğretmenlerine sevgi duyup, saygılı olmalı.” “Bilgiye ilgi duymalı.” Azimli, gayretli, dikkatli olmalı. Okulda verilen dersleri dikkatle dinlemeli. Verilen ödevleri araştırarak yapmalı. “Öğretimde 6 duyu organını ve tüm vücut bölümlerini kullanmalı.” “ Öğretmenlerinden ve Rehber ve Danışmanlık öğretmeninden; başarılı olmanın yol ve yöntemini öğrenmeli.”  “Eğitim ve öğretimde başarılı olmanın yolunu, yöntemini öğreten; pek çok kitap okumalı.”

Öğrenci, dersleri dışında kitap okumalı. İletişim, bilişim, haberleşme araç- gereçlerini gelişim için kullanmalı. Gündemi takıp etmeli. Sosyal, kültürel, spor, ekonomik, fikir hayatının içinde olmalı.

Öğretmende, öğrenci gibi her anını kendini geliştirmek için kullanmalı. Öyle öğretmenler tanıyorum ki; okuldan mezun olduktan sonra tek bir yararlı kitap okumamıştır!

Öğretmenler, meslek okullarına, hasletlerine- yeteneklerine göre alınmadığından; öğretmenlerin %10’u bile başarılı değildir. Bu diğer meslekler içinde benzer niteliktedir! Hem yeteneklerine göre okul seçip, okumamaktadırlar! Hem de aldıkları öğretim yeterli değildir. Bu başarısızlıkta pek çok neden vardır.

Öğretmen, kaliteli, verimli, stratejik önemde öğrenci yetiştirememektedir!

İmam- Hatip de aynen benzer özelliktedir!

Mimar, mühendis, doktor, memur, işçi, amir, yöneticide yetkin, mükemmel değildir. Yapıkları eserler- yapıtlar; üflemekle yıkılıyor! Estetiklik ve dayanıklılık yok!

Şimdi gazetede bir haber okudum. Şöyle ki: “ Rize’de deniz üzerinde 800 yataklı Şehir Hastanesi yapılacak! Ne kadar düşüncesizce bir haber! 1965 yılından beri deniz doldurularak, Rize kenti büyütüldü! Şimdi ise o yapılan binalar; temellerinin deniz suyu ile çürüdüğünden, yıkılma ile karşı karşıyadır! Bu binalar tümü ile yıkılıp, Salarha Deresi vadisine ve Pehlivantaşı’na taşınacakmış! Milyarlarca lira heba oldu! Emekler boşa gitti! Şimdi yine aynı düşüncesizce, hastane yapılacakmış! Oysa Salarha Vadisinde; Kokulukaya Köyü ile Müderrisler Köyü’nde yeterince düz arazı var. İşte kalite olmadı mı, olan- bitenden bile ders alınmaz. İbret alınmaz.

 Derslerini zamanında, eksiksiz, harfiyen, dikkatle, araştırma- inceleme yaparak, uygulayarak yapmalı.  

“Okulda anlayamadığı, başarılı olamadığı derslerden, mutlaka özel ders almalı. Bire bir, kişiye özel verilen dersler, daha öğretici olmaktadır.”

Okula zamanında gitmeli. Ödevleri zamanında eksiksiz, kavrayarak yapmalı. Etüt kurallarına harfiyen uymalı. Dikkatli ders dinleyip, ödev yapmalı. Arkadaşları ile iyi geçinmeli. Öğretmenlere ve okul yöneticilerine, aile bireylerine, anne ve babaya yeterince sevgi, saygı duymalı.

Öğrenci kız olsun, erkek olsun, 8. Sınıftan sonra karşıt arkadaşlarına ilgi duyup, dersleri boşlamaktadır! Ya da yaramaz, haylaz öğrencilere uyup, gelecek bir hayatı berbat, perişan, rezil, başarısız etmektedir! Nefse uymadan, aklı işletmeli.  

Okul eşyalarını iyi kullanmalı. Ders araç- gereçlerini eksiksiz temin etmeli. Evimizde çalışma odasında her ders araç- gereci olmalı. Z Kütüphanesi’nden azami ölçütlerde yararlanmalı. İletişim ve bilişim araçlarını öğrenme için değerlendirmeli.

Çok temiz olmalıyız. Temizlik kurallarına hijyen ölçüsünde uymalı. Çok şık, temiz, efendi olmalı. Savurgan olmamalı. Disiplinsiz, ahlaksız, yaramaz, boş vermiş, hayta olmamalı.

Beslenmede yeterli, dengeli, sağlıklı, ölçülü, helal beslenmeli. İyi bir beslenme yaparken, haftada en az üç defa düzenli, sistemli, bilinçli spor yapmalı.

Yalan konuşmamalı. Kaba- saba, çirkin, argo, hayâsız olmamalı. Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, edep, hayâ, güzel ahlak sahibi olmalı. İlim, irfan, meslek, sanat, zanaat, sanatkâr, kültür sahibi olmalı. Güzel ahlak sahibi olmalı. “Kur’ân, sünnet içinde ilim ve akıl ile zekice yaşamalı.” Eğer böyle olunmasa; öğrencinin başarılı olması zor olur. Başarılı olsa da hayatta huzurlu, mutlu, rahat olması, hayırlı olması zor olur!

Öğrenci haram işlememeli. Günaha girmemeli. Akıllı öğrenci; harama, günaha girmez. İslam ile ilim ile akıllıca, zekice davranır.

Okulu, başarı ile bitiremeyip, sokakta, çarşıda gördüğüm eski öğrenciler; okulun yaramaz, söz dinlemez, anlamaz, kurallara uymaz öğrencileridir. Akıllıca okul hayatı geçirenler; bey, efendi, beyefendi, hanımefendi olmuşlar. Yaramaz olanlarda sokağın işlerini veya işsizlerini oluşturmaktadırlar! Belki bazılarının aklı başlarına gelmiş ama çok geç kalmışlar. Eğer akıllarını yinede doğru çalıştırırlarsa; bir kursa gidip, bir meslek öğrenme şansları vardır.

Öğrenci grup çalışması yapmalı. Doğru, dürüst, düzgün konuşmalı. Sorumluluk sahibi olmalı. Okulda, sınıfta, arkadaşları arasında geçimli, uyumlu, efendi olmalı. Kavgacı, gürültücü, haylaz, yaramaz, tartışmacı olmamalı. “Derse aktif katılmalı. Bilmediğini sorup, öğrenmeli. Çekingen olmamalı. Kendini ifade etmeli. Başarılı olabilecek hedef belirlemeli.”

Öğrenci, zararlı, kötü, çirkin alışkanlıklar edinmemeli. Sigara, alkol, uyuşturucu, kumar, oyun, eğlence peşine koşmamalı. Aksi halde başkaları bey, efendi, hanımefendi, beyefendi olurken; kendimiz zor bir yaşantının içinde kahrolur, mahvolur, yok olur, kalırız! Oysa hayat çok güzeldir. Hayatı çok güzel değerlendirmek, en güzeldir.

Anne ve baba, öğretmenler; çocuğa en güzel örnek olmalıdır. Çocuk sözden çok eylem ve davranışlardan etkilenir. Alkolik, sigara içen, kumar oynayan, küfürlü konuşan bir ebeveynin ve de öğretmenin verdiği ahlak dersi pek etkili ve yararlı olmaz.

Anne ve baba bir başka, öğretmen başka, iletişim, bilişim araçları daha başka anlatıyorsa; bu durum zihin kirliliği, bulanıklılığı yapar! Öğrenci aklının estiği gibi yapar! Anlatımda kararlılık, tutarlılık, yapıcılık, olumluluk, doğruluk, dürüstlük olmalı.

Anne ve baba veya baba, sabahleyin çocuğunu tatlı dil ile güzellikle uyandırıp, en güzel şekilde sabah kahvaltısı yaptırıyor mu? En iyi şekilde giyindirip, güler yüzle, tatlı dil ile okula gönderiyor mu?

Anne ve baba, çocuklarına iyi davranıyor mu?

Anne ve baba arasında tartışma, kavga, bağırma, şiddet oluyor mu?

Hemen her gün; akraba, komşu, tanıdık evde toplanıp; gürültü, zırıltı yapılıyor mu?

Çocuğunun kendine özel donanımlı, temiz, güneş alan çalışma odası var mı?

Beşinci sınıfa kadar çocuğun derslerine yardımcı olunuyor mu? Okulda işlenen dersler tekrar ettiriliyor mu?

Okulda verilen ödevlerin yapılmasında, kılavuzluk yapılıyor mu?

Günlük, hastalık, aylık ders tekrarları yapılıyor mu?

Üst sınıflarda, çocuğun anlayamadığı derslerden, özel ders aldırılıyor mu?

Çocuğa İslam ahlak fazilet değerleri öğretilip, yaşam biçimi yaptırılıyor mu?

Çocuğun yanında küfürlü, sövgülü, argo, haksız, hukuksuz, dedikodu konuşuluyor mu?

Çocuk helal, sağlıklı, yeterli, dengeli, yaşına uygun, taze gıdalarla besleniyor mu? Yoksa tembellikten, marketten hazır, dondurulmuş gıdalar mı yediriliyor? Bazı annelerin marketlerden son yıllarda aldığı hazır gıdaları görünce; çalışmayan, üretmeyen anne, birde hazır gıda alıyor? Makarna, pilava talim ettiriliyor. Bunlardan bir nane olmaz, diyesin geliyor!

Çocuk, mevsime uygun en güzel şekilde giyindiriliyor mu?

Çocuk, beceri geliştirici, yetenek geliştirici kurslara gidiyor mu?

Çocuk, sosyal, kültürel, sportif, yardım kulüplerinde görev alıyor mu?

Çocuk, düzenli olarak, kendine uygun spora gidiyor mu?

Çağa uygun bilgi, beceri ile donatılıyor mu?

Arkadaşları iyi, yarayışlı, ahlaklımıdır?

Anne ve baba, alkol, sigara, bağımlılık yapan madde, kumar, şans oyunları oynuyor mu?

Çocuğun dikkat süresi yeterli midir?

Zorluğa dayanıklımıdır?

Normal öğretim programlarını izleyebiliyor mu?

Fiziksel ve motor geriliği var mı?

Zamanı iyi değerlendiriyor mu?

Ders yapmada istekli midir?

Arkadaşlık yapabiliyor mu?

Kendine güveniyor, bağımsız çalışabililiyor mu?

Grup çalışması, küme çalışması yapabiliyor mu?

Sorumluluk alabiliyor mu?

Oyun kurallarına uyuyor mu?

Okuma, konuşma yeteneği ve becerisi var mı?

Türkçesi yeterli mi?

Konuşma bozukluğu var mı?

Peltek konuşuyor mu?

Mimik hareketleri var mı?

Tikli midir?

Konuşurken tutukluk yapıyor mu?

Konuşma edebini, adabını biliyor mu?

Edilgen, pasif midir?

Hiper aktif midir?

Ağrısı, sızısı, uykusuzluğu var mı?

Bağımlılığı var mı?

Kaygılı ve korkulumudur?

Öfkeli, sinirli midir?

Utangaç mıdır?

Genelde huzursuz, mutsuz mudur?

Bebeksi davranışları var mı?

Okumayı, okulu, öğretmeni, bilgi edinmeyi seviyor mu?

Ders dinlerken, not tutabiliyor mu?

Davranışlarında anormallik var mı?

Kıskançlığı var mı?

Ders dinlemeyi, çalışmayı, öğrenmeyi, öğretmeni seviyor mu?

Eleştirilere açık mıdır?

Kavgacı mıdır?

Grup kararlarına uyar mı?

Sık hastalanır mı?

Görme, işitme, konuşma, davranış bozuklukları var mı?

Hastalıkları var mı?

Soruları doğru anlayıp, doğru yanıtlayabiliyor mu?

Bir konu hakkında tartışabiliyor mu?

Jest ve mimikleri yeterli midir?

Sürekli dikkatsizliği var mı?

Öğrenme güçlüğü var mı?

Ebeveyn olarak, çocuğun ders, hal ve hareketleri konusunda, öğretmenleri ile okul yönetimi ile iletişiminiz yeterlimidir?

Bir eğitimci öğretmen, araştırmacı, gazeteci, yazar olarak; düzenlediğim, bu sorulara, düşünerek, yanıt vermenizi lütfen arz ediyorum. Eksik, olumsuz bir durum varsa muhakkak giderilmesinin; daha hayırlı, yararlı, doğru olacağını umuyorum.

Çocuğun her anı en iyi şekilde değerlendirilmeli. Bir sınıfta, bulunduğu sınıfta başarılı olamayan öğrenci, aynen devam ederse, bir üst sınıfta da başarılı olamaz. Okul dersleri sistemlidir. Birbirine bağlıdır. Ardışıktır. İlkokulda başarısız olan öğrenci, ortaokulda, lisede başarılı olamaz. “Dersler birbirinin devamıdır.” Öğrenci başarısız olmamalı. Başarıya odaklanarak, başarmalı. Her öğrenci ilgi, yetenek, beceri doğrultusunda öğrenim görmeli.

Veli, ebeveyn, öğretmen, yönetici; akıllı, zeki, bilgili, bilinçli, ilgili, sağduyulu, makul, mantıklı, öngörülü, fazilet değerlere sahip olup, olumlu, örnek davranışlarda olmalı. Kendi çocuklarına ve başkalarına kötü, çirkin, yanlış örnek olmamalı. Milli, manevi, ilmi, evrensel değerlere sahip olmalı. Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, din- iman, ahlak düşmanlarına özenmemeli. Kendimizi koruduğumuz gibi çocuklarımızı, öğrencilerimizi de bu şerli, bozuk, mankut yaratıklardan korumalı. Batıl fikirli, bozuk felsefeli, sapkın ideolojili olmamalı.

İbn Sina diyor ki: “Düşünmeden, öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir.”

Isra süresi 13. Ayet: “ Her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.”

Mahatma Gandi ( 1869- 1949) diyor ki: “ Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür.

Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür.

Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür.

Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür.

Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür.

Değerlerinize dikkat edin; karakterinize- huyunuza dönüşür.

Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.”

Mahatma Gandi ( Hindistan’ın bağımsızlık lideri): “ Sevginin olduğu yerde mutluluk vardır.”

“Mutluluk; düşündüğün, söylediğin ve yaptığının iyi, uyum içinde olmasıdır.”

İnsanlığa önerim ve öğüdüm: “ Allah’a yönelmeleri, Hakk’ın emir ve yasaklarına uygun akıllıca, zekice, ilmi yaşantı sürmeleridir. Allah’ın ve peygamberinin hoşnutluğunu, memnuniyetini kazanmalarıdır. Materyalist( maddeci) olmamaları, sapık, bozuk felsefi görüşe, sapkın ideolojilere, batıl fikirlere, küfür söz ve davranışlara düşmemeleridir. İslam’dan ayrılıp, insanlıklarını yitirmemeleridir.