Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sav. Gibi harika, harikulade, şahane, iyi, güzel, dosdoğru, dürüst, yararlı, değerli, Kur’an’ı Kerim’e göre yaşayan olmalı. Hakkı, hakikati, hakkaniyeti, güzel ve üstün olan İslam ahlakını, edebini, hayâyı, inancı, ibadeti, infakı, İslam muamelatını uygulayan olmalı. İnsanlara, varlıklara yardımı, dayanışmayı, paylaşmayı, merhameti, şefkati, sevgiyi, saygıyı, müşfik olmayı esas alan olmalı. Allah’ın yarattığı âlemde; koyduğu düzeni, nizamı, ölçüyü, dengeyi bozmayıp, koruyan olmalı. Yaşayışımızda; Kur’an, peygamber, ilim, bilim, meslek, sanat, kültür, akıl, zekâ, anlayış, duygudaşlık bulunmalı. En mükemmel, muazzam, muhteşem, olma hedeflenmeli.

Peygamberimiz, iyi, tam, olgun, dosdoğru, gerçek bir Mümin ve Müslümandı. İyiliği, güzelliği, doğruluğu, dürüstlüğü, yararlılığı, yardımı, merhameti, şefkati, merhameti, dayanışmayı, paylaşmayı, efendi insan olmayı Suffe Okulu’nda, mescitte, sohbetlerinde, iletişim ve diyaloglarında öğretirdi. Kardeşliği, dostluğu, iyi muamele etmeyi öğütlerdi. İnen, Kur’ân ayetlerini aynen sahabe olan arkadaşlarına bildirir, ezberletir, yazdırırdı. Kur’ân’ı sahabeye açıklayıp, yorumlardı. Gelen ibadet emirlerinin yapılmasını öğretirdi. Peygamberimizde ibadet emirlerinin yapılmasını, ayrıca Cebrail- Cibril as. Dan öğrenip, ashaba öğretirdi.

Peygamberimiz, güvenilir, çalışkan, merhametli, sabırlı, hoşgörülü, yardım etmeyi seven, insandı. Elinde olanı ihtiyaç sahiplerine sonuna kadar verirdi. Diğerkâm insandı. Peygamberimiz, yardımsever insandı. Yardım etmeyi önerir, tavsiye ederdi.

Peygamberimiz, insanlara çok değer verir, çok özenle, nezaketli davranırdı. Peygamberimiz sosyal hayatta çok kibar, nezaketli, zarafetli, ince insandı. Ama düşman saldırısı olduğunda da, kendini ve inananları korumak için çok cesaretli, kahraman insandı. Yerine göre davranmasını bilir ve becerirdi.

Peygamberimiz, hakkı, hukuku, doğruluğu, dürüstlüğü, hakkaniyeti, güzel ahlakı, edebi, hayâyı, hakça mücadeleyi, kul hakkını anlatır ve kendi bu değerlerle yaşardı. Kul hakkı demek, sadece borç para alıp, vermemek, değildir. İnsanlar ve de varlıklar arasında oluşan her türlü haksızlık, hukuksuzluk kul hakkıdır. Kul hakkı çok önemlidir. Kullar arasında bir haksızlık olduğunda, Allah cc. Bağışlamaz. Kul, kuldan af dileyip, bağışlama dilemeli. Helalleşmeli. “Başkasına haksızlık etmek, zalimliktir. Zalimler cehennemde olacaktır. Allah cc. Böyle buyuruyor.”

Peygamberimiz, hem Allah’a karşı olan görevlerini, sorumluklarını eksiksiz yerine getirir. Hem de kullara karşı olan sorumluluklarını harfiyen yerine getirdi. Peygamberimiz, hakkı, hukuku gözetirdi. Verdiği sözde dururdu. Eşleriyle, ailesiyle iyi geçinirdi. Büyüklere saygılı, çocuklara sevgi ve ilgi duyardı. Her insanın gönlünü kazanırdı. Hal, hatır sorar, ihtiyaçlarını giderirdi. Kuşu ölen çocuğa bile başsağlığına giderdi. Hiç kimseyi küçümsemezdi. Çok cömertti. İbadetleri, Cebrail as. İn öğrettiği şekilde yapardı. Komşu, akraba, arkadaşlarıyla iyi geçinirdi. Sorunlar olduğunda çözerdi.

Peygamberimiz, her namaz vakti mescide gider; vakit namaz, Cuma namazı, bayram namazı kıldırırdı. Cemaate vaiz eder, Kur’ân okur, Kur’ân açıklaması, yorumu yapardı. Suffe Okulu’nda ders verirdi. İslam dinini en ince detayına kadar anlatırdı. Hayat bilgisi, sosyal bilgiler dersi verirdi, verdirirdi. İslam dininde, Kur’ân ’da farzlar, vacipler, sünnetler, müstehaplar, mubahlar, haramlar, mekruhlar, israflar, müfsitler, günahlar, sevaplar anlatılır, yaşam tarzında yapılmasının sağlanmasına çalışılırdı.

Müslüman olmak için Kelime-i Tevhit veya aynı anlama gelen Kelime-i Şehadeti bilerek, kabul ederek, söylemek gerekiyor. Müslümanlığın ilk şartı bunları söylemektir. Müslüman olduktan sonra sorumluluk, ödev, görev, yükümlülük başlıyor. “İlk görev ve ilk önemli ibadet olan namaz kılmalı.” Vakit namaz, Cuma namazı ile göreve başlamalı. Namaz kılmadan olmaz. Müslüman olmanın ilk yapması gereken vakit namazı kılmaktır. Namaz kılmadan olmaz. Namaz kılmak, vakit namaz, Cuma namazı kılmak farzdır. Namazda mazeret- özür olmaz. Keyfi namaz kılmamak olmaz.

Namaz kılan sağlıklı Müslüman, Ramazan orucu tutmalı. Oruç tutmak da namaz kılmak gibi farz ibadettir. Olmazsa, olmazdır. Bunları yapmak, Allah’ın emridir. Allah cc. Emrederse, mutlaka ama muhakkak yapılmalı. Sağlıklı Müslümanlar oruç tutmalı. Oruç tutamayanlar, maddi durumu iyi ise fidye vermeli. Fitre vermeli.

Zekât vermekte, İslam’ın ilk 5 şartından birisidir. Allah cc. Namaz kılmakla, zekât vermeyi aynı ayette, 27 ayette birlikte emretmiştir. Namaz kılmak, Allah’a olan şükrün, hamdın duası, karşılığıdır. Zekât vermek, fakire, yoksula ve diğer insanlara olan borcun ödenmesidir. Sosyal dengeyi sağlamadır. Bu ibadetlerin pek çok hikmeti ilahisi vardır.

Hac yapmak da ömürde bir defa farzdır. Peygamberimizde bir defa hac yapmıştır. Sağlıklı ve maddi durumu yerinde olan özgür Müslümanlar ömründe bir defa hac yapmalı. Hac yapamayanlar, umre yaparak, o mübarek yerleri ziyaret etmelidir.

Peygamberimiz, onlarca hayvanı kurban eder, fakir- fukaraya etini dağıtırdı. Toplumda sosyal, kültürel sorumluluklarını İslam dairesi içinde yerine getirirdi. İman etmenin sorumluklarını, Müslüman olmanın gereklerini harfiyen yapardı. Cömertlikte eşine benzer başka bir insan yoktu. Tutum ve davranışları İslam dinine uygundu. Sevgi, saygı dolu diğerkâm insandı. Aynı zamanda ulu bir peygamberdi.

Peygamberimiz, ibadetlerini eksiksiz yapar, zikreder, dua eder, tövbe eder, Kur’ân okur, iyiliği yapardı. Eşi, akraba, komşularıyla iyi geçinirdi. Kendi ile barışık, başkalarıyla barışık yaşardı. Öfkelenmez, kızmaz, taşkınlık, aşırılık, gerilik içinde olmazdı. Dosdoğru olan orta yolu izlerdi.

İbadetleri, Allah’ın bildirdiği, öğrettiği şekilde yapardı. Öyle kendiliğinden namaz, oruç, zekât, hac, kurban yapmazdı. İbadetleri, sahabeye örnek olacak şekilde yapardı ve öğretirdi. İnsan ilişkilerinde örnek kişiliğe, davranışa sahipti. Aile hayatı örneklik yapıya sahipti. Hoşgörü, yardımlaşma, barış içinde yaşama, İslam ahlakını yaşama, adaletli olmada öncü örnekti.

İnsanlara her yönü için ideal bir örnekti. Peygamberimizin hayatı konusunda çok kitap okumalı. Öğrenmeli. Yaşamalı.

Kur’an’ın öğrettiği şekilde Allah’a inanırdı. Allah cc. Vardır, birdir, eşi- benzeri yoktur. Kur’an’da bildirilen Allah’ın sıfatlarına inanırdı.

Peygamberimiz, Kur’an’ı ezbere bilirdi. Doğru açıklar, yorumlar yapardı. Ümmet, Kur’ân’ı peygamberimizden öğrendi, ezberledi. İnsanlara yüksek ahlaklı olmayı öğretti. Maddi, manevi temizliği öğretti. Doğruluğu, dürüstlüğü, İslam terbiyesini, ahlakını, edebini, hayâsını, sevgi, saygısını öğretti. İbadet yapmayı öğretti.

Müşriklerin baskılarına karşı direnç, savunma, hücum yapmayı başarıyla becerdi. Peygamberimiz sadece 40 yaşından sonra, peygamberliğinin başlamasıyla iyi, yüksek ahlaka sahip olmadı. Peygamberimiz, çocukluğu ile birlikte tüm hayatı boyunca en yüksek, güzel ahlaklıydı. Hiç İslam dışı, sapkınca davranmadı.

İbadetleri yaparken, Kur’an merkeze alınmalı. Peygamberimiz örnek alınmalı. Öyle kendi bildiğimiz, heva ve hevesimizden, aslı -astarı olmayan, yapılan hareket ve davranışlar, ibadet sayılmaz. İbadet olarak kabul edilmez.

Müslüman, imanın, İslam’ın, Kur’an hüküm ve şartlarına uygun yaşar. İlmi yaşar. Akılla, zekâyla yaşar. Aklını dosdoğru kullanır. Aklını, ilim ve İslam ile kullanabilirse, doğru kullanmış olur. İslamsız, dinsiz bir düşünce, doğru düşünce ve eylem olmaz.

Müslüman, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, kaza ve kadere, ahiret gününe inanır, iman eder. Müslüman olunca da ibadetlerini İslam dairesi içinde yapmaya başlar. Namaz kılar, oruç tutar, zekât verir, hac yapar. Diğer ibadetlerden de kurban eder, umre yapar. Böylece İslam dinindeki ibadetleri, iyilikleri yapmaya devam eder. Devam ettikçe ahlaken güzelleşir.

Müslüman, namaz kılabilecek kadar Kur’an’dan dua, ayet, süre ezberler, bilir. Öyle bilmeden, ibadet olmaz. İbadetlerin ilkeleri, kuralları, kaideleri vardır. Tadili erkânı vardır. İslam, ilim, bilim, bilgi, bilinç, samimiyet denidir. Öyle kendi heva ve hevesimizden geldiği şekilde ibadet olmaz. İslam, Allah’ın dinidir. Allah’ın istediği, emrettiği şekilde yapılmalıdır. “Allah cc. Peygambere uyun, buyurmaktadır.”

Peygamberimizin Mekke’deki evi, Kâbe’ye 100 metre kadar uzaklıktadır. Kâbe’den, Safa ile Merve giriş kapısından çıkışta hemen karşımızda peygamberimizin oturduğu ev bulunmaktadır. Şimdi o evin yerinde temsili iki katlı bir beton bina yapmışlar. Bina şu anda kütüphanedir. Yapılan bina eski halini andırmadığından pek dikkat çekmemektedir. Tarihi eserlerde o derece değişiklik, başkalaşım olmamalı.

Peygamberimiz bu evinden 7 kilometre uzağında ki, Hıra Dağı, Nur Mağarası’na yaya giderdi. Mağara dağın tepesindedir. 04- 25 Şubat 2020 günleri arasında eşim ile birlikte Umreye gittik. Peygamberimizin yaşadığı, gezdiği yerleri, Mekke ve Medine’de gezdik, ziyaret ettik. İbadet görevimizi Allah cc. Rızası için elhamdülillah yaptık. Allah cc. Kabul eder, inşallah.

Peygamberimizin Medine’de yasadığı evin yeri; şu anda kendinin mescidi ve kabri şeriflerinin bulunduğu yerdir. Hemen yanı başında, 50 metre uzaklıkta Cennet’ül Baki kabristanlığı vardır. Burada sahabe mezarları vardır. Ama sahabe mezarlarını, Vahabi sapkın anlayışı mahvetmiş! Kimin nerede mezarı olduğu belli değil! Tarlaya çevirmiş! Peygamberimizden başka türbe, kabir bırakmamışlar. Sadece Hazreti Ebu Bekir ile Hazreti Ömer’in kabri, peygamberimizin kabri yanındadır. Osmanlı eserlerini de yok etmişler. Osmanlı ve Müslüman düşmanlıkları vardır.

Peygamberimiz, gelen ayetleri insanlara öğretirdi, ezberletirdi, yazdırırdı. İbadetleri de kendine öğretildiği şekilde sahabeye öğretirdi. İman bilgisi, İslam bilgisi, ibadet bilgisi, İslam öğretisi, varlık bilgisi, dünya ve ahiret bilgisi, insan ilişkileri, dua, ibadet şekilleri, ahlakı değerler, İslam ahlakı, edebi, hayâsı, muamelatını öğretirdi. Kendi de en güzel örnek olurdu. Kur’an’ı okur, açıklar, yorumlardı. Biz ibadetlerin yapılışını, peygamberimizden öğreniyoruz. Kur’an’da yeterli açık, geniş yapma öğretilmemektedir. Kur’an’da peygamberimizin anlattıkları, yaptıkları farz ve sünnetler olsa, ciltler dolusu kitap yeterli olmaz. Peygamberimize bütün bunları 3,500 defa- kez Cebrail- Cibril gelerek bütün bu bilgileri öğretmiştir.

Peygamberimiz, akıl ile izan ile zekâyla, dosdoğru düşünce ve davranışlarıyla, Allah’ın hak sözleri olan Kur’an’ı Kerim’i bilgiyle, ilimle, irfanla yaşadı. Çevresindekilere öğretti. İnsanlara, mümin ve Müslümanlara en güzel örnek oldu. Bizde, peygamberimizi örnek alarak yaşamalıyız. İman ve İslam dairesi içinde; akılla, zekâyla, bilgiyle, ilimle, irfanla yaşantı sürdürme azmi ile davranmalıyız. Tek kurtuluş yolu sadece ve ancak budur. Allah cc. Kur’an, peygamberin önüne hiç kimseyi geçirmemeli. Ondan başkasına uymamalı.