DAEŞ militanlarının Kerkük’e saldırmasının ardından PKK’lı teröristlerin karışık ortamdan yararlanarak kente girdiğini belirten Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği (TKÜUGD) Başkanı ve Kerkük Sesi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Güngör Yavuzaslan, "PKK’nın Kerkük’te ne işi var, orası bir Türkmen kenti. Buna çok dikkat çekiyorum bu bir provokasyondur. Türkmenlerin yaşadığı, Osmanlı paşalarının mezarları olan Kerkük Kalesi’ne konuşlandılar" dedi.<br/>Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği (TKÜUGD) Başkanı ve Kerkük Sesi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Güngör Yavuzaslan, DAEŞ militanlarının Kerkük’e saldırmasının ardından kente PKK’lıların geldiğini ifade ederek, açıklamalarda bulundu.<br/>Yavuzaslan, PKK’lı teröristlerin bölgedeki durumdan faydalanarak kendini DAEŞ ile mücadele ediyor gibi göstermeye çalıştığına dikkat çekti. Yavuzaslan, PKK’nın bu şekilde kendini meşrulaştırmak istediğini belirtti.<br/>“Kerkük’te 150 civarında PKK’lı bulunuyor"<br/>Ortadoğu ve Türkmenler üzerine çalışmalar yapan ve bölgeden yeni gelen Güngör Yavuzaslan, “Şu anda Musul’u kurtarma operasyonu var, bir savaş yaşanıyor. PKK terör örgütünün Irak’ın kuzeyinde uzun yıllardır varlığı var. Irak’ın Sincar bölgesindelerdi son günlerde de Kerkük’e yakın bölgelere gelmeye başlamışlardı. Hatta bu saldırılardan önce de peşmergenin Talabani’nin izniyle kentin içinde PKK’lılar silahlı olarak bulunuyordu. Dün sabah saat 4 sularında DAEŞ’in uyuyan hücreleri kentte harekete geçti. Bir kısmı Hafiçe bölgesinden geldi, içerideki teröristlerle buluşup merkezdeki polis, güvenlik güçleri başta olmak üzere saldırılarda bulundular. Gün ışıdığında Kerküklüler, Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Kerkük halkı bir savaşla bir terör saldırısıyla uyandılar. Bunu bahane eden Kerkük’te bulunan PKK’lılar da DAEŞ’e karşı savaşacağız, mücadele edeceğiz diye başta Kerkük Kalesi olmak üzere belirli noktalara konuşlandılar. Şu an bizim tahminlerimize göre Kerkük’te 150 civarında PKK’lı bulunuyor. DAEŞ Irak’ın kuzeyinde Musul’u kontrol ediyor, kontrol etmediği bölgelerde de uyuyan hücreleri ya da militanları var. Kerkük’e çok yakın Hafiçe bölgesi şu an DAEŞ’in elinde. Musul savaşını bölgeye yaymak istiyor. Karşısındaki güçlere karşı bu savaşı sadece Musul’da yapmak istemiyor. Kendine göre bir strateji yaptı, Kerkük’ü harekete geçirdi, aynı saatlerde Bağdat’ta da eylem yaptı. Kerkük’ün değişik bölgelerinde bunu yaymak istedi” dedi.<br/>“PKK’nın yönettiği üst akıl, PKK’yı legalleştirmek istiyor”<br/>Sözlerine devam eden Yavuzaslan, “PKK’nın yönettiği üst akıl, PKK’yı legalleştirmek istiyor, PKK DAEŞ’le mücadele ediyor. Terörist değil ama PKK terör örgütüdür, olmaması gereken yerlerdedir. PKK’nın Kerkük’te ne işi var orası bir Türkmen kenti. Buna çok dikkat çekiyorum bu bir provokasyondur. Türkmenlerin yaşadığı, Osmanlı paşalarının mezarları olan Kerkük Kalesi’ne konuşlandılar. Kerkük Kalesi’nde Türk subaylarının Osmanlı subaylarının ’burası gurbet değil vatandır’ diye mezarlarda yatan Osmanlı subaylarının olduğu yerlere geldiler. PKK ortalığı karıştırmak istiyor. Bir Türkmen-Kürt çatışması çıkartmak istiyor. Oradaki Türkmenleri hedef alıyor, tehdit ediyor sık sık. Türkiye’nin çok uyanık olması lazım. Ben alandan yeni geldiğim için Türk, Kürt, Arap insanların mesajlarını iletmek istiyorum. Bir an önce Türkiye’nin bölgeye müdahale etmesine masum, sivil insanları korumasını istiyorlar. DAEŞ ve PKK’lı teröristlerden kurtulmak istiyorlar. Musul’u kurtarma operasyonunda iki gündür bir yavaşlama var. Herkesin gözü Kerkük’te eğer Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi bir bölge kurtarılacaksa Türkiye’nin içinde olduğu bir Dicle Kalkanı Operasyonu başta Telafer bölgesine yapılmalı. Çünkü Telafer’e çok yakın Sincar’da PKK’lılar var, bunlar aynı Kerkük’e girdikleri gibi Telafer’e DAEŞ’ten kurtaracağız diye müdahale edebilir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başta Başika’da olmak üzere ABD savunma bakanıyla dün görüşüldü” ifadelerini kullandı.<br/>Bölgedeki halkın Türkiye’den talepleri olduğunu ifade eden Yavuzaslan, “Irak’ın hem merkezi hem bölgesel karar vericiyle görüşüp buraya bir müdahale etmesi lazım. Bunu bölge halkı masum insanlar bekliyor. Elinde silah olan DAEŞ’li PKK’lı teröristlerin kendilerini öldürmeden burada bir katliam yapmadan Türkiye gibi Ortadoğu’da karşılığı olan bir devletin başta Türkmenler, Araplar ve Kürtlerin büyük bir sevgisi olan bir devletin Fırat Kalkanı gibi yapıp güvenli bir bölge oluşturmasını talep ediyorlar. Uluslararası olarak bu bizim hakkımız, teröristler burada Kandil’de, Sincar’da en son Kerkük’e geldiler. PKK’lı teröristler var burada DAEŞ ile mücadele için diye verilen silahları gelip burada bizim içeriye girip bizim askerimize, polisimize sivil halkımıza kullanıyorlar. Uluslararası hukuk gereği bizim güvenliğimizi sağlamak gibi bir hakkımız doğdu. Şunu gördük, Türkiye’nin güvenliği bugün Kerkük’ten Fırat Kalkanı’nda gördük Halep’ten başlıyor” ifadelerini kullandı.<br/>“PKK, bu yangından faydalanmak istiyor”<br/>“Biz bir NATO ülkesiyiz, NATO üyesi bir ülkenin güvenliği söz konusudur” diyen Güngör Yavuzaslan, "Türkiye bunun diplomatik çalışmalarını yapıyor. Lozan’dan doğan hukukumuz ulusal hakkımız var. Türk kamuoyunda Kerkük hassasiyeti olan vatanperver insanların da bir beklentisi var bunun karşılığı aynı Irak halkında da var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin buraya kalıcı olarak bir müdahale etmesi gerekiyor. Ortadoğu’da bir sürü ölen insanlar var biz Türkiye’de buna seyirci kalamayız. DAEŞ’in dışarıya mülteci olarak gidenler arasında mültecileri var. Bunlar çocuk canlı bombalar da olabiliyor ya da cep telefonuyla emir bekleyecek hücreleri oluyor. Kerkük’te olduğu gibi bir anda ortaya çıkıyor. Bu uyuyan hücreler Türkiye’de de var. Sırf Irak’ta, Suriye de değil, bunlara karşı uyanık olmamız lazım. DAEŞ şunu düşünüyor ben Musul’u ya da Rakka’yı kaybedersem bölgeyi yangın yerine çevirmeyi istiyorum. PKK da bu yangından faydalanmak istiyor" şeklinde konuştu.