Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de ilk petrol bulunan yerin bundan 135 yıl önce yine Akdeniz’deki İskenderun olduğunu hatırlatarak, "Bu defa da Abdülhamid Han gemimizi ya Allah bismillah diyerek Gazipaşa’nın 55 kilometre açığındaki Yörükler-1 kuyusuna uğurlayacağız. Yörükler-1 kuyusu, Doğu Akdeniz’deki kapsamlı iş planımızın ilk adımıdır. İnşallah sizlerden de hayırlı bir haberi en kısa sürede bekliyoruz" dedi.

Mavi vatandaki filonun ’en güçlüsü’ olan Abdülhamid Han sondaj gemisi, Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı’ndan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle Akdeniz’e uğurlandı. Abdülhamid Han sondaj gemisine helikopterle iniş yapan Erdoğan, gemide yaklaşık 1 saat boyunca yetkililerden brifing aldıktan sonra uğurlama töreninin yapılacağı alana geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in de katıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün buradaki bu fotoğrafın, Türkiye’nin son 20 yıllık serencamının adeta bir özeti olduğunu söyledi. Çok heyecanlı olduğunu belirten Erdoğan, "Heyecanlı olduğum kadar da geleceğe bakışımız ve bu noktada ufkumuz çok daha aydınlıktır. Son 20 yılda ülkemize asırlık eser ve hizmetler kazandırdık. Sözümüzün somut örneği olan Abdülhamid Han sondaj gemimiz, Türkiye’nin enerji alanındaki yeni vizyonunun da sembolüdür. Daha önce paramızla dahi yaptıramadığımız sismik araştırmaları, bakın sondaj demiyorum, sismik araştırmaları sondaj faaliyetlerini keşfedilen kaynakların ekonomiye kazandırılması süreçlerini artık kendi imkanlarımızla yürüttüğümüz bir döneme girdik. Az önce Bakanımızın da rakamlarıyla ifade ettiği gibi bugün, Abdülhamid Han sondaj gemimizle Türkiye farklı bir yere gelmiştir. Türkiye’nin dünyanın önde gelen petrol ve doğal gaz sondajcılarından biri haline gelmesini sağlayan herkese şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

"4 sondaj gemimiz, 2 sismik araştırma gemimizle artık biz de bu alanda varız"

Şüphesiz bugünlere bir anda gelinmediğini kaydeden Erdoğan, "Uzunca bir süre kimi zaman sinsi oyunlarla, kimi zaman iyi niyetli ama cesaretsiz tercihlerle, kimi zaman açıkça ihanetlerle oyalandık. Vakit ve kaynak kaybettik. Ülkemizin 2023 hedeflerini belirlerken öncelikle çözmemiz gereken sorunların başında enerjide dışa bağımlılığımızın geldiğini gördük. Yıllarca açılıp üzeri betonla kapatılan kuyuların sebep olduğu yılgınlığı ortadan kaldırmak için kendi insan gücümüzle, kendi veri altyapımızla ve kendi teknolojik araçlarımızla bu süreci yürütme kararı aldık. Şimdi varız. 4 tane sondaj gemimiz, 2 sismik araştırma gemimizle artık biz de bu alanda varız" ifadelerini kullandı.

"Adeta su altında bir enerji üssü kuruyoruz"

"Denizlerde dünyada eşine az rastlanır bir sondaj filosuna sahibiz" diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, "Gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra Akdeniz ve Karadeniz’de sondaj çalışmalarına başladık. Fatih sondaj gemimizi ’her arayan bulamaz ama unutmayın bulanlar arayanlardır. Bu şekilde göreve uğurladık ve bir süre sonra da müjdeli haberi aldık. Karadeniz’de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük doğal gaz rezervi ülkemize ve milletimize maddi karşılığının çok ötesinde bir moral vermiş, bir dönüm noktası olmuştur. Karaya ulaştığında bu gazı kullanılabilir hale getirip, sistemimize aktaracak doğal gaz işleme tesisimizin temelini geçtiğimiz yıl attık. Haziran ayında da denize boru döşeme işlemine başladık. Sığ kısımlardaki boru döşeme işlemini bitirdik. Derin kısımlardaki 165 kilometrelik kısmın 100 kilometresini tamamladık. Denizin iki bin 200 metre altında yürütülen bu işlemlerle adeta su altında bir enerji üssü kuruyoruz. Fatih gemimiz halen Türkali-10 kuyusundaki sondaj çalışmalarını sürdürüyor. Yavuz gemimiz Türkali-4 kuyusundaki üst işlemleri gerçekleştiriyor. Kanuni gemimiz de Türkali-6 kuyusunun alt tamamlama işlemlerini hamdolsun bitirdi. Böylece Karadeniz gazının ilk etabı için gereken 10 kuyudaki işlemleri birer birer bitirerek buradan gelecek doğal gazı 2023 yılında milletimizin hizmetine vermeyi planlıyoruz" ifadelerini kullandı.

"2022 enerji faturamızın 100 milyar doları bulacağı göz önüne alındığında, yürütülen çalışmaların ve elde edilen sonuçların manası daha iyi anlaşılacaktır."

Aynı anda 3 sondaj gemisinin çalıştığı bu sahanın, dünyada üretime en hızlı hazırlanan saha olarak kayıtlara geçtiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti; "Denizlerde elde ettiğimiz başarıyı karadaki keşiflerle taçlandırmak istiyoruz. Bu amaçla hem yeni kuyu açma hem daha önce açılıp üzeri kapatılmış kuyuları tekrar üretime kazandırma faaliyetlerimizi kesintisiz devam ettiriyoruz. Üretimimiz 65 bin varile ulaştı. Hedefimiz yıl sonuna kadar 150 kuyu daha açarak bu rakamı katlayarak arttırmak. Küresel ekonomik krizde adeta bir silah haline dönüşen doğal gaz ve petrol kaynaklarımızı ne kadar kısa sürede, ne kadar çok arttırabilirsek, bu kritik süreçte o derece avantaj kazanacağız. Hem enerji bağımsızlığımızı temin, hem cari açığımızı kapatma bakımından bu çalışmaları çok önemli görüyoruz. Sadece 2022 enerji faturamızın 100 milyar doları bulacağı göz önüne alındığında, yürütülen çalışmaların ve elde edilen sonuçların manası daha iyi anlaşılacaktır."

"Abdülhamid Han gemimizi, Gazipaşa’nın 55 kilometre açığındaki Yörükler-1 kuyusuna uğurlayacağız"

Abdülhamid Han gemisinin en son teknoloji ile edilmiş 7. nesil diye ifade edilen bir sondaj gemisi olduğunu ifade eden Erdoğan, şu bilgileri verdi; "Diğer üç sondaj gemimizden daha üstün özelliklere sahip bu gemiyi ilk defa Türkiye olarak biz kullanacağız. Taşucu limanımızda gemimizin sondaj öncesi tüm hazırlıkları bitirildi. Bugün Abdülhamid Han gemimizi ’Mavi Vatana’, yeni sondaj rotamız Akdeniz’e yolcu ediyoruz. Ülkemizde ilk petrol bulunan yer bundan 135 yıl önce yine Akdeniz’deki İskenderun’dur. Bu defa da Abdülhamid Han gemimizi ya Allah bismillah diyerek Gazipaşa’nın 55 kilometre açığındaki Yörükler-1 kuyusuna uğurlayacağız. Yörükler-1 kuyusu, Doğu Akdeniz’deki kapsamlı iş planımızın ilk adımıdır. Milletimizin duası, Abdülhamid Han sondaj gemimizde gece gündüz ter dökerek arama yapacak arkadaşlarımızla birlikte olacaktır. İnşallah sizlerden de hayırlı bir haberi en kısa sürede bekliyoruz. Gemimiz buradaki sondaj çalışmalarını bitirince durmayacak. Diğer kuyulara geçecek. Bu şekilde bulana kadar aramaya devam edeceğiz."

"Şımarıklıklarını artıranların sonu, bir gün kafayı duvara çarpıp kendine gelmek olacaktır"

"Akdeniz’de yaptığımız arama ve sondaj çalışmaları kendi egemenlik alanlarımızdadır. Bunun için kimseden izin veya icazet almaya ihtiyacımız yoktur" diyen Erdoğan, şöyle devam etti; "Abdülhamit Han gemisi çalışmalarına başladığında, arkalarına aldıkları ağa babalarına güvenerek bize efelik etmeye yeltenenler muhtemelen çıkacaktır. Biz onları ciddiye almayıp kendimize müsavi ve muhatap görmedikçe şımarıklıklarını artıranların sonu, bir gün kafayı duvara çarpıp kendine gelmek olacaktır. Ne kuklalar, ne kuklalar ne de onların iplerini ellerinde tutanlar Akdeniz’de hakkımız olanı almamızı engelleyemeyecek. Gerçi Akdeniz’de Abdülhamid Han ismiyle karşılaşan birilerinin aklına herhalde önce Gazi Ethem Paşa ve Dömeke Savaşı gelecek. Onlar anladı. Üzerinden henüz bir asır mücadeleyi ne yaparlar? Hatırlarlar. Ama hiç merak etmesinler, hiç korkmasınlar. Bizim ilkemiz ne hakkımızı yedirmek ne de kimsenin hakkına göz dikmektir. Büyük ve güçlü Türkiye vizyonu öylesine kuşatıcı ve kapsamlıdır ki, her gün ay yıldızlı bayrağımızın korkusuyla yatıp kalkanların hezeyanlarıyla uğraşmaya vaktimiz yoktur. Biz kendi işimize bakıyoruz. Ve bakmaya devam edeceğiz."

"Haklarımızı korumak için gerektiğinde dişe diş mücadele vermekten çekinmedik, çekinmeyeceğiz"

Konuşmasını, "Kendi işimizi, kendimiz göreceğiz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" diye sürdüren Erdoğan, "Bu çabalarımıza destek verecek herkesle de birlikte çalışmaya, birlikte yol almaya. hazırız. Uluslararası anlaşmalarla garanti altına alınmış olan haklarımızı, hariçten gazel okuyarak, uydurma haritalarla yok saymak isteyenlere bu lokmanın onların boğazından geçmeyecek kadar büyük olduğunu da hatırlatmak isterim. Haklarımızı korumak için gerektiğinde dişe diş mücadele vermekten çekinmedik, çekinmeyeceğiz. Türkiye’nin dostluğunun ve müttefikliğinin özellikle karşısında yer almaktan çok daha değerli, çok daha kazançlı, çok daha doğru bir yaklaşım olduğunu görmek için son dönemdeki gelişmelere bakmak yeterlidir. Kısaca söylemek gerekirse, bizimle birlikte yol yürüyen kazanır. Bize karşı yol yürüyen ise kaybeder. Bu duygularla Abdülhamit Han sondaj gemimize yolun açık, sondajın bereketli olsun diyoruz. Gemi personelimize başarılar diliyoruz" dedi.

"Filonun en güçlüsü"

Yedinci nesil olmasının yanı sıra 238 metre uzunluğu, 42 metre genişliği ve çift güvenlik sistemiyle öne çıkan sondaj gemisi Abdülhamid Han, filosunun teknik açıdan hem en donanımlısı hem de en uzunu olarak ’Mavi Vatan’daki hidrokarbon arama çalışmalarına önemli bir güç katması bekleniyor. Çift kule ile aktif konumlandırma sistemine sahip 200 mürettebat kapasiteli geminin, 12 bin 200 metreye kadar sondaj yapabilme yeteneği olduğu biliniyor.

Güney Kore’deki Okpo Limanı’ndan yola çıktıktan sonra 19 Mayıs’ta Mersin’in Taşucu Limanı’na ulaşan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından adı ’Abdülhamid Han’ olarak açıklanan gemideki çalışmalar tamamlandı. 2,5 aydır Mersin’in Taşucu Limanı’nda kalan Abdülhamid Han sondaj gemisinin bakım, geliştirme ve güncelleme çalışmalarının bitmesiyle teknik donanımı ve fiziki özellikleriyle ’Mavi Vatan’daki filonun ’en güçlüsü’ olarak bugün Akdeniz’e açıldı.