AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, eğitim ile ilgili bugün Meclis Başkanlığı’na sundukları yasa teklifine ilişkin, "İlkokula başlama yaşı 66 aydan 69 aya çıkıyor. Sözleşmeli öğretmenler görev aldıkları zaman 4 sene sözleşmeli, artı 2 sene de 4 yılın sonunda kadroya geçtikleri zaman aynı yerde görev yapmak durumundalar. Bu süreyi '3+1' olarak revize edilmesini teklif ediyoruz" dedi.
Muş, Meclis Başkanlığı'na sunulan yeni eğitim yasası teklifi ile ilgili ayrıntıları açıkladı. Milli Eğitim ile ilgili 19 maddelik yasa teklifinin içeresinde ilkokula başlama yaşının 66 aydan 69 aya çıktığını anlatan Mehmet Muş, diğer ayrıntıları şöyle açıkladı:
"Ortaöğretim ile yüksek öğretim yurtları ile alakalı tüm izinleri Milli Eğitim veriyordu. Yeni düzenleme ile yüksek öğretim ile ilgili yurtların izinlerini Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın vermesini teklif ediyoruz. Organize sanayi bölgelerinde özel ve gerçek tüzel kişilerin özel mesleki eğitim merkezlerinin açılabilmesi için yeni bir düzenleme yapıyoruz. Sözleşmeli öğretmenler görev aldıkları zaman 4 sene sözleşmeli, artı 2 sene de 4 yılın sonunda kadroya  geçtikleri zaman aynı yerde görev yapmak durumundalar. Bu süreyi '3+1' olarak revize edilmesini teklif ediyoruz. Dolayısıyla 3 yıl sözleşmeli, artı 1 yıl da kadroya atandıktan sonra bulunduğu yerde görev yaptıktan sonra tayin isteme hakkına sahip olacaklar. Buraya Diyanet İşleri'ndeki sözleşmeli personeli de dahil ediyoruz."
ASKERLİK KANUNU TEKLİFİ
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Muş, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden asker alma kanuna ilişkin, "Yarından itibaren askerlik kanunu ile ilgili görüşmelere devam edeceğiz. Milli Savunma Bakanımız teknik konularda askerlik kanunu ile ilgili siyasi parti gruplarımıza bilgiler verdi. Geldiğimiz nokta; siyasi partilerden gelen öneri ve tavsiyeler vardı, onları da değerlendirdik. Cuma'ya kadar teklifin, TBMM Genel Kurulu'ndan geçmesini bekliyoruz. Tabii Genel Kurulu'nun takdirinde" bilgisini verdi. Muş, Asker Alma Kanunu'nda bazı maddelerde değişikliğe gidileceğini de sözlerine ekleyerek, çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
İMAMOĞLU VE YILDIRIM'IN CANLI YAYINI
23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçiminden önce, Cumhur İttifakı Adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı canlı yayın programını değerlendiren Mehmet Muş şöyle dedi:
"Kamuoyunun beklediği benim nazarımda 3 tane önemli konu olduğu kanaatindeyim. Bunlara Ekrem Bey cevap veremedi. Bunların başında, 29 bin gibi bir oy açıkladı kendisi. Bu farkla 'kazandık' demişti. Bizim itirazlarımız neticesinde yeniden sayımlar sonucunda fark 13 bin 700'lere kadar düşmüştü. Biz oyların tamamının  sayılması için müracaatta bulunduk, teklif ettik. CHP de tamamının sayılmaması için itirazlarda  bulunmuştu. İki adayın hemen hemen eşit oy aldığı, küsuratların oynadığı bir seçimde eğer bir hata ortaya çıkıyorsa bu her iki aday arasında eşit olarak bölünür. 10 tane hata ortaya çıkıyorsa 5 oy Ekrem Bey lehine, 5 oy Binali Bey lehine çıkması lazım. Ama burada öyle olmuyor. Neden Binali Yıldırım lehine düşüyor da Ekrem Bey lehine düşmüyor."
'EKREM BEY İNKAR YOLUNA GİTTİ'
Muş, Ordu’da yaşanan VIP tartışması ile ilgili Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyundan gerçekleri sakladığını savunarak, "Kamuoyu, Ordu’da yaşanan hadise ile ilgili tatmin edici cevap beklemekteydi. Ekrem Bey, burada da inkar yoluna gitti. Ekrem Bey 82 milyon milletimizden  özür dilemelidir. Millet, yalan söyleyen birine İstanbul'u emanet etmeyecektir" diye konuştu. İmamoğlu'nun, 2014 yılında yapılan yerel seçimlerinde verdiği vaatleri yerine getirmediği gibi, harcanan kaynağı da açıklayamadığını savunan Muş, "Bu konularda Sayın Binali Yıldırım’ın sorularına yanıt verememiştir" diye konuştu.