AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, “Bu verdiğimiz mücadele çetin bir mücadele, zorlu bir mücadele. Sadece dışarıda olsa üstelik insanın anlamlandırması daha kolay olabilir ama aynı zamanda içerideki hainlerle verdiğimiz mücadele” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Samsun’un Bafra ilçesinde Ali Kale Turistik Tesisleri’nde mahalle temsilcileriyle bir araya geldi. Karaaslan yaptığı konuşmada, “Türkiye’de ve dünyada yaşanan çok yeni gelişmeler var. Bu anlamda Türkiye’nin dik duruşunda gösterdiği özellikle uluslararasında gelişmeler var son dönemde. Hep diyoruz ya büyük bir mücadele veriyoruz. Görünen o ki vermeye devam edeceğiz. Bu topraklarda yaşadığımız sürece. Bu topraklarda yaşamaya devam edeceğiz. Bu verdiğimiz mücadele çetin bir mücadele, zorlu bir mücadele. Sadece dışarıda olsa üstelik insanın anlamlandırması daha kolay olabilir ama aynı zamanda içerideki hainlerle verdiğimiz mücadele. Bu kelimeyi çok bilinçli bir şekilde kullanıyorum. İçerideki hainlerle de verdiğimiz bir mücadele var. Bu vatana, bu toprağa ve bu vatana ihanet içinde olanlar sadece dışarıda değil. Dolayısıyla bu verdiğimiz mücadelenin ne kadar ulvi bir mücadele olduğunu kendimize hatırlatalım. Böyle mücadele verilirken biz bir yandan da gelişmemize yönelik kalkınma hamlelerini, yatırımlarımızı durduruyor muyuz? Yani bu mücadele büyük zaten biz onlara biraz kalsın diyor muyuz? Hayır. Eğer Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımız, liderimiz, genel başkanımız böyle bir lider olsaydı FETÖ hain darbe girişimden tam 45 gün sonra Yavuz Sultan Köprüsü’nün açılışını yapmazdı. O bir meydan okumaydı. O dik duruşun başka bir simgesiydi, göstergesiydi. Biz hala buradayız, varız demenin bir başka yoluydu. İşte bugün de geçmişte olduğu gibi var olma mücadelemizi eserlerimizle taçlandırıyoruz. Yola devam demenin her geçen gün kazandığımız gücü eserlerimizle somutlaştırıyoruz. Mücadele tamam aynı zamanda eser üretme tamam. Ülkeyi kalkındırma tamam. Peki yeter mi, yetiyor mu bu bize. Zaten biz bunca dertle uğraşıyoruz, aynı zamanda müthiş çalışmaları hayata geçiriyoruz. Son 20 yılda Türkiye’de yapılamayanları yapıyoruz deyip dünyadaki zulümlere sessiz kalıyor muyuz, kalmıyoruz. Bugün Arakan’dan Myanmar’a. Bugün Filistin’de ağlayan bir çocuğun gözyaşına uzanan el Türkiye’den uzanıyor. Dolayısıyla bu coğrafyada yaşamak zor. Zorlu çetin bir yolculuk demek ama aynı zamanda da o gönül genişliği, o vicdanlı ülke olmak, bütün dünyaya merhamet dağıtmak tıpkı ecdadımızın bize öğrettiği gibi , tıpkı dinimiz, tıpkı inancımızı bize gösterdiği yolu olduğu gibi bir ülkeyi hakikaten dünyanın vicdanı haline getirebilmek. İşte Cumhurbaşkanımızı dünya lideri yapan da bütün bunların toplamı herhalde ve daha niceleri. Ve biz onun yol arkadaşlarıyız diyoruz. Türkülerde, sahnelerde, meydanlarda bunu gururla söylüyoruz. O zaman o yol arkadaşlığının hakkını verebilenlerden olmalıyız” şeklinde konuştu.