AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Biz,  Mansur Yavaş'ın vekili olmadığı halde, avukatlık ilişkisi olmadığı halde, yasal alacak- verecek ilişkisi olmadığı bir şahıstan, alacak iddiası ile ortaya koyduğu 600 bin dolarlık senedin sahte çıktığını ve sahteciliğin, Yargıtay'da kesinleştiğini ifade ettik. Kendisi de basın toplantısında bu gerçeği yalanlayamadı. Soru şudur; hangi hizmetin ve bağlantıların karşılığı olarak alacak ortaya çıkmıştır? Kendine güveniyorsa vereceği iki cümledir. Uzun uzun lafı dolandırmak, örtbas çabasıdır" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyerek, Millet İttifakı CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'ın 'sahte senet' ile icra takibi yaptığı iddialarını değerlendirirken, Yavaş'ın dün basın toplantısındaki sözlerine de cevap verdi.
'SAYGIDEĞER' İFADESİNİ KULLANMADIM
Çelik, "Beyanlarında bizim sanki kendisinin ihtilaflı olduğu bu kişiyle ilgili olarak bir tarafgirlik tutumu sergilediğimizi söylüyor. Kendisinin ihtilaflı olduğu bir kişi ile ilgili olarak ben 'saygıdeğer' ifadesini kullanmadım. Bu kişiyi tanımıyoruz. Saygıdeğer bir iş adamı mıdır, kriminal bir kişi midi, bu konuda bilgi sahip değiliz. Belli meseleler mahkemelere intikal etmiş. Hakim değiliz, savcı değiliz. Bizim gündeme getirdiğimiz mesele; CHP'nin niye sustuğudur" dedi.
'YILLARCA NİYE DOSTLUK YAPTI?'
Çelik, "Mansur Yavaş'ın daha önce dostu olan şimdi ise ihtilaflı olduğu bu kişinin saygıdeğer bir kişi olup olmadığını bilecek kişi yine Yavaş'ın kendisidir. Yıllarca dostluk yaptığı bu kişi ile ilgili, AK Parti’ye, 'böyle bir kriminal kişiyi niye savunuyorsunuz?' diye suçlamaya kalkıyor. Burası bir kürsüdür, iftiralara karşı mücadele edilen bir kürsüdür. AK Parti Genel Merkezi burası. Bu kürsü sivil siyasetin gelişmesi için mücadele eden bir kürsüdür. Yıllarca niye dostluk yaptı, sonra niye aralarında hasımlık meselesi çıktı? Bu Mansur Yavaş’ın meselesidir, bizim meselemiz değil" diye konuştu.
'GERÇEĞİ YALANLAYAMADI'
Basında günlerdir bu meselenin konuşulduğunu hatırlatan Ömer Çelik, Mansur Yavaş’ın sorulara yanıt veremediğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti:
"AK Parti büyük bir partidir, bir dünya markasıdır. AK Parti’nin Mansur yavaş diye bir meselesi yoktur. Bizim meselemiz; saygıdeğer Ankara seçmeninin karşısına CHP’nin nasıl bir aday ve yaklaşımla ortaya çıktığı ve bunu nasıl içine sindirme meselesidir. Mansur Yavaş’ın vekili olmadığı halde, avukatlık ilişkisi olmadığı halde, yasal alacak-verecek ilişkisi olmadığı şahıstan, alacak iddiası ile ortaya koyduğu 600 bin dolarlık senedin sahte çıktığını ve sahteciliğin Yargıtay’da kesinleştiğini ifade ettik. Kendisi de basın toplantısında bu gerçeği yalanlayamadı. Soru şudur; sahte bir senetle alacak takibi yapmıştır. Yargıtay’da bu kesinleşmiştir. Bizim sorduğumuz sorunun haklılığı ortadadır. Kendisi de yalanlayamadı. İftira, tezgah gibi bir takım manipülasyonlar bizim kapımızdan içeri giremez. Bu konuda daha deneyim sahibi olanlar var. Etrafına bakmasında fayda var. Bu mahkeme kararıyla sabit. Biz hayal mahsulü bir durumdan bahsetmiyoruz."
'AYNI ŞEYİ KILIÇDAROĞLU DA YAPIYOR'
Çelik, hakkında kesin mahkeme kararı olan kişiyi Ankaralının önüne aday çıkarma konusunda sorumlu olan kişinin Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyledi. Çelik şöyle konuştu:
"Ankara’ya aday gösterdiği şahsın, kriminal kişinin arkadaşı olduğunu sürekli olarak görmezden gelerek iddiayı ortaya koyuyor. Burada mahkeme kararı var. 'Kriminal' dediğiniz kişi adayınızla bağlantılı. Biz soru soruyoruz. Cevap verebilir. Yaptıklarına güveniyorsa ifade edebilir. Çirkin ifadelere başvurmanın alemi yok. Bu kişiden alacağını nasıl bir hizmet karşılığı elde etmiştir. Fatura var mıdır? Ne karşılığında 600 bin doları hak ettiğini sormak herkesin hakkıdır. Hangi hizmetin ve bağlantıların karşılığı olarak alacak ortaya çıkmıştır. Kendine güveniyorsa vereceği iki cümledir. Uzun uzun lafı dolandırmak, örtbas çabasıdır. Dolayısıyla kendisine güvenen bir kişinin de uzun uzun lafı dolandırmasına  gerek yok."
Çelik, AK Parti Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki'nin 1994'ten bu yana kamu görevi yaptığını ve birçok defa mal beyanında bulunduğunu, kendisinin adresine göndereceklerini belirtti.
'DAVAYI HEYECANLA BEKLİYORUZ'
Çelik, Mansur Yavaş'ın konu ile kendileri hakkında suç duyurusunda bulunacağına ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine de "Sakın vazgeçmesin. Bu konuların mahkemede de görüşülmesi, kamuoyunun önünde daha açık ve net bir şekilde konuşulması için dava açma sözünden sakın geri adım atmasın. Bu davayı heyecanla beklediğimizi ifade etmek isterim" diye konuştu.
‘NETFLİX DİZİSİ GİBİ
Ömer Çelik, "Bu ilk olarak 11 Aralık tarihinde ortaya çıktı. Netflix dizisi gibi o günden bugüne, hikaye o kadar hızlı gelişiyor ki, Netflix dizisi gibi sezon sezon ilerliyor" dedi.
İSRAİL BAŞBAKANI'NIN AÇIKLAMASI
Ömer Çelik, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili açıklamalarını da değerlendirdi. Çelik, "Netanyahu Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında 'diktatör' ifadesi kullandı. Kendisine yakışan bu ifadeyi iade ediyorum. 'Diktatör' demesinin altyazısında şu vardır; seçimle işbaşına gelen demokratlığından Netanyahu rahatsızdır, Filistinli mazlumlara sahip çıkmasından rahatsızdır. Kendi vatandaşlarını birinci ve ikinci sınıf olarak nitelendirmesini kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Netanyahu ırkçı yaklaşımına devam ediyor. Ondan övgü gelse utanç duyardık" dedi.

FOTOĞRAFLI