AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı Özlem Zengin, HDP’nin barajı geçmesi yönünde belli odakların var gücü ile çalıştığını belirterek “Bende HDP’yi siyasetin süt çocuğu olarak görüyorum. HDP’ye müthiş bir koruma kollama var” dedi.
AK Parti İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı Özlem Zengin, seçim çalışmaları kapsamında Başakşehir’de iş kadınları ve iş adamları ile biraya geldi. Gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Zengin, özellikle CHP ve HDP’ye sert sözlerle yüklendi.
“SİYASETE GİRME NEDENLERİMDEN BİRİDE BAŞÖRTÜSÜDÜR”
Başörtülü kadınların geçmişte büyük sıkıntılar yaşadığını belirten AK Partili Zengin, “Benim siyasete girmemin en önemli nedenlerinden bir tanesi başörtüsü meselesidir. Başörtülü kadınlar olarak Türkiye’de çok büyük sıkıntılar yaşadık. Mezun olduğumuz okuldan diploma alamadık. Daha düne kadar bize diplomamızı vermiyorlardı. Yüksek lisans yapmak için gidip okuldan notlarımızı alamıyorduk. Çocuğumuzu üniversiteye bir programa götürürken kapıdan bir veli olarak geçemiyorduk. Bugüne gelindiğinde o sorunların çözüldüğünü görüyoruz” dedi.
“HUKUKUN KAFASINA SİLAH DAYADILAR”
Zengin, 17-25 Aralık’a ilişkin açıklamalarda bulunarak, “Hukukun kafasına silah dayadılar. Ama tetiği çekemediler. 17 Aralık sürecini ben bu şekilde görüyorum. Gerçekten dehşet verici bir süreçti. Yargısal anlamda yapılmak istenenler, ardından insanları hapse tıkma telaşları, fezlekeler. Arkasından telefon kayıtları, ortaya dökülenler neden bu seçimde ortaya çıkmıyor. Hiç mi kimse telefonla konuşmuyor. Ama bunlarla fayda hasıl edemedikleri için başka bir yol çizdiler” diye konuştu.
“HDP SİLAHTAN ARINIP ÖYLE GELSİN
HDP’nin barajı geçmesi yönünde belli odakların var gücü ile çalıştığını belirten Zengin, “Çocukken sokaklarda oyun oynarken ufak çocuklar da oynamak isterlerdi. Onlara süt olsun bunlar derdik. Süt olunca yanmazsın, ebe olmazsın, her tür kuraldan muaf olursun. Bende şimdi HDP’yi siyasetin süt çocuğu olarak görüyorum. HDP’ye müthiş bir koruma kollama var. Müthiş bir kampanya yürütüyorlar. Ben bu kampanyayı metal paraya benzetiyorum. HDP’nin de tüm paralar gibi iki yüzü var. Paranın bir yüzüne bakıyorsunuz bağlama çalan, gülen yüzlü, demokrasi sözcüsü, çok afili sözler var. Öbür tarafa geçiyorsunuz bakıyorsunuz Kürt vatandaşlara yönelik tehdit görüyorsunuz” şeklinde konuştu.
Özlem Zengin, şöyle devam etti: “Bu seçimde hiç onların arzu ettiği gibi olamayacak. Şuana kadar bütün anketler taraflısı, tarafsızı hepsi birinci partinin AK Parti olduğunu söylüyor. Ama bu bize yetmez. Meclis aritmetiği çok önemlidir. Bugün bütün siyasi partiler AK parti kaybetsin diye hücum ediyorlar. Diyebilirsiniz ki, “Siz iktidarsınız, muhalefet doğal olarak size saldıracak” elbette bu doğaldır. Ancak bu kadar yan yana çalışmaları çok tuhaf. Almanya’da yaşayan arkadaşım bana “CHP ile HDP ortak çadırda çalışıyor” dedi. Ben buna hiç şaşırmadım. Kadıköy’de Adalarda da öyleydiler. Yani aynı çadırı kullanıyorlar. Kendi broşürlerini dağıtırken, “Bak kardeşim yan tarafta HDP var. Oraya da uğrayın” diyorlar. Şöyle bir slogan yayıyorlar. Evde 4 kişi mi var? 3’ü CHP’ye biri HDP’ye oy versin diyorlar. Bu siyasi anlamda gayri ahlaki bir tavırdır.”
“BİR ELDE SİLAH BİR ELDE BAĞLAMA TEHLİKELİDİR”
“Biz bu seçimi kazanacağız ancak kazanmamız yetmiyor” diyen Zengin, “7 Haziran seçimlerini daha iyi şartlarda kazanmalıyız. Para gibi ikiyüzlü olan HDP denen bu partinin gerçek bir Türkiye partisi olmadan, silahtan arınmadan meclise gelmemesi lazımdır. Yeri geldiğinde silah, yeri geldiğinde bağlama göstermek tehlikeli bir şeydir. O yüzden diyoruz bu adamlar normalleşip temizlensin. Ondan sonra gelebiliyorlarsa meclise gelsinler. HDP küçük bir ihtimal ama eğer meclise gelirse AK Parti açısından bir sorun olmayacak fakat muhalefet açısından çok büyük bir dizayn olacak. Bu ülkenin muhalefet pastası bu kadar parti taşımasına müsait değildir. Muhalefet açısından bakıldığında kendi içlerinde bir dizayn olacağını söyleyebiliriz. Bazılar elenecek. Başka şart kalmıyor. Kim onlar kazansın diye hesap yapıyorsa onlar gidecek. Bu seçimin en büyük kaybedeni bence CHP olacak. Zaten ilerlemiyor üzerine özgün ağırlığından da değer kaybediyor. Kılıçdaroğu seçim boyunca tek olumlu bir şey söyledi. “Biz Kızılay değiliz. Oyumuzu dağıtamayız” dedi onu da sumen altı ettiler. Gündeme getirmediler” şeklinde konuştu.