Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, bu seçimde de kaos planının uygulandığını ve bunun baş aktörünün HDP olduğunu belirterek, "HDP’yi parti olarak seçimi soktular ve şimdi de HDP barajı geçerse bir şekilde AK Parti’yi engelleyebiliriz, bunun arayışı içindeler. HDP de bu darbeci vesayestçi anlayış, aslında kendi varlığına karşı olan bu anlayışa kendisini kullandırtıyor. Bunlar aynı zamanda çözüm sürecinin düşmanları, paralel çete başta olmak üzere. Ortada büyük bir paradoks var" dedi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Çayyolu’nda AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada, seçime çok az bir sürenin kaldığını belirterek, bu kalan sürenin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini ve bu seçimin Türkiye’nin mukadderatını etkileyecek seçim olduğunu ifade etti. Meselenin ’hangi partinin ne kadar oy aldığı’ olmadığına dikkati çeken Akdoğan, "Türkiye’nin geleceğinin ne olacağı. Eski Türkiye özentilerini biliyorsunuz. Bizler yeni Türkiye’yi kurmak isteyenler de hep birlikte bu işi yapalım, büyük bir uzlaşı içinde yeni Türkiye’yi kuralım diye çaba içindeyiz. AK Parti’yi devirmek isteyenler aslında Türkiye’de bir vesayet düzeni kurmak isteyenler. Bunlar, dün 27 Mayıs’tı, darbe geleneği başlattılar. O günden beri balans ayarı yapıyorlar, kurdukları vesayet düzenini devam ettirmek istiyorlar. Gelsinler, kanalizasyon yapsınlar yüksek siyasetle ilgilenmesinler. 1990’lı yıllarda Refah Yol hükümetinin nasıl devrildiğini. Arkasından eski Türkiye dedikleri batık bankalar, işsizlik, terör ve yönetilemeyen bir Türkiye. Arkasından iki büyük ekonomik kriz. AK Parti iktidara gelince yine bildik yönteme başladılar, gizli rantlar, sokak isyanları, hukuk darbeleri, partileri karşımızda bir araya getirmeler, her yolu denediler. Bu seçimde de kaos planı uyguluyorlar, bunun baş aktörü de HDP. HDP’yi parti olarak seçime soktular ve şimdi de HDP barajı geçerse bir şekilde AK Parti’yi engelleyebiliriz, bunun arayışı içindeler. HDP de bu darbeci vesayetçi anlayış, aslında kendi varlığına karşı olan bu anlayışa kendisini kullandırtıyor. Bunlar aynı zamanda çözüm sürecinin düşmanları, paralel çete başta olmak üzere. Ortada büyük bir paradoks var" ifadelerini kullandı.
Akdağan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İnsanlar tabii şunu sorar, madem bunlar çözüm sürecinin düşmanları, HDP anlayışına da düşman bir yapı. Peki o zaman niye böyle bir karşılıklı ittifak var. Ne yapmaya çalışıyorlar? Bir kaos çıksın, HDP barajı geçmezse ortalık karışır ki kendileri de birtakım tehditlerde bulunuyorlar, demokrasiye yakışmayacak şekilde, kriz çıkar şöyle olur böyle olur. Eğer geçerse bir şekilde hükümeti deviririz, Türkiye’de kriz çıkar, koalisyon bile kurulamaz, hükümet kurulamaz. Bir kaos çıkar ve burada vesayet özlemcileri vesayet düzenini kurarlar. HDP de o karambolde ’nasıl olsa halk desteği de arkamda yanımda terör örgütü var bir şekilde ben özerklik ilan edebilir miyim’ bütün arzuları bu. Yani Türkiye’nin kaybetmesi üzerine bir plan var. AK Parti kaybetsin de Türkiye ne olursa olsun şeklinde bir anlayış var. Bu işbirliği içinde şu soruyu sormamız lazım; HDP’ye AK Parti olmazsa çözüm sürecini kim yapabilir? Senin iktidara gelme şansın var mı? Yok. CHP’yle çözüm sürecine kategorik olarak karşı çıkan MHP bu işi yapar mı? Yapmaz. Peki, kim yapacak bunu? AK Parti hükümeti olmazsa çözüm sürecini kim yapacak? Hangi aktör yapacak? Bunun cevabı yok. Yani, çözüm süreci olmasın diye gayret gösterilen bir ittifak var ortada."
Bugün bazı gazetelerde ’Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izleme heyetinde isimlere müdahale ettiği’ yönündeki haberlere değinen Akdoğan, "Bunların hepsi külliyen yalan. Cumhurbaşkanın işi yok, kimin nereye oturacağına mı karışacak, izleme heyetinde kimin olup olmayacağına mı karışacak. Bunlar, Öcalan adını kullanarak topluma yanlış bilgi vermeye alıştıkları için şimdi Erdoğan’ın adı üzerinden yalan uydurmaya başladılar ve şunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bunların çözüm sürecine karşı olduğunun bir göstergesi, Öcalan 4 Şubat’ta talimat verdi ’PKK silah bırakma kongresi toplasın’ diye. Daha İmralı’dan döner dönmez Selahattin Demirtaş açıklama yaptı. Yani Öcalan’ın mesajını anlamsızlaştırmak için, silah bırakma çağrısını boşa çıkarmak için kalktı açıklama yaptı. Sözlü talimat verdi yapmadın, yazılı metin gönderdi yapmadın, imzalı metin gönderdi yapmadın. 3 hafta Öcalan’ı takmadılar ve açıklama yapmadılar. Yani silah bırakmak işlerine gelmedi. En sonunda bir metni okumak zorunda kaldılar. Sen İmralı’ya karşı Brütüs olabilirsin ama kimse bizden Erdoğan’a karşı Brütüs olmamızı beklemesin. Bizi kendinizle karıştırmayın" şeklinde konuştu.
"BU HEYET İMRALI’YA PİKNİK YAPMAYA MI GİDİYOR?"
Akdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bugün de çıkmış diyor ki HDP’yle Öcalan’ın bir ilgisi yok, onun başkanı değil bir şey değil. ’Biz, talimat almayız’ demeye getiriyor. Talimat almazsanız bu heyet neden İmralı’ya gidiyor? Piknik yapmaya mı gidiyor? Öcalan’ın talimatını hiç iplemiyor, Öcalan’ın sözünün kıymeti yoksa sizin için niye İmralı’ya gidiyorsunuz ya? Ne işe yarıyorsunuz? Böyle bir şey var mı? Bunlar kıbleyi Nişantaşı’na çevirdiler, yeni bir ittifak içindeler. Orada da PKK, Kandil, Öcalan falan hiç isminin geçmemesi lazım. Bu tarafa başka bir görüntü veriyorlar. Neymiş Efendim Robin Hood’muş, Robin Hood fakirin yanındaydı, sen kimin yanındasın? Nişantaşı cemaatinin yanındasın, beyaz Türk oldu, beyaz Türk. Medya patronları, sermaye ağaları senin yoldaşın oldu. Doğan grubunun moderatörlerinden daha fazla ekrana çıkıyor Selahattin Demirtaş. Tam bir parlatma, imaj çalışması. Bunları çok iyi görmemiz gerekiyor. Kürtler’in Türkiye’de hiçbir zaman baraj gibi bir derdi olmadı, hep barajın üstünde oldu Kürt kardeşlerimiz. Baraj problemi yaşayan HDP. Bu kadar mı Kürt var Türkiye’de. Sen Kürtleri temsil edemedin, AK Parti Kürtleri temsil etti. AK Parti Kürtler’in birinci partisi oldu. Şimdi PKK’ya barajı geçirtmek çabaları, başka dertleri yok. Bunların gerçek yüzünü herkese anlatmamız gerekiyor. Bu kirli bir koalisyondur, bu yapı Türkiye’yi kaosa sürüklemeye, yeni bir vesayet düzeni kurmaya çalışıyor. Çözüm sürecinin başarılamayacağı bir siyasi ortam üretmeye çalışıyorlar. Bunu çok iyi görmemiz gerekiyor. Bu Türkiye’nin mukadderatı için önemli bir seçimdir. Biz, milletle birlikte yol yürüyoruz, bizim rotamızı millet çiziyor. Yani, Okyanus ötesinden talimat almıyoruz, başka güç odaklarıyla görüşüp de eksenimizi belirlemiyoruz. Millet ne derse biz onu yapıyoruz."
Açılışa, AK Parti Ankara milletvekili adayları da katıldı.