AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarafsızlığına yönelik eleştirilerle ilgili olarak, "Seçilmeden önce farklı olacağını, ülkenin her meselesine dair konuşacağını, odasında oturmayacağını söylemişti. Şimdi tarzını yürütüyor. Kendi programıdır, kendi takdiridir” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Atalay, televizyon ve gazetelerin Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi. Gündeme ve seçim sürecine yönelik değerlendirmelerde bulunan Atalay, AK Parti’ye karşı HDP’nin barajı geçirilmesine yönelik bir strateji izlendiğini belirterek, “MHP, CHP ne yaparsa yapsın belki artı 1 puan artırabilir oylarını” diye konuştu.
HDP’nin seçim beyannamesi ile ilgili değerlendirme de bulunarak seçim beyannamelerinin ‘adeta nasıl Türkiye partisi olmayızın beyannamesi’ olduğunu söyleyen Atalay, “O seçim beyannamesine birazcık bakan olsa ondan Türkiye partisi olmaz. Türkiye’nin geleceği için bir sorun vardır. Yanlış girdiler, şu anda telaş yaşıyorlar” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin seçim beyannamesi ile ilgili Atalay, “Türkiye’nin bütün meselelerine bakışı ben orada görüyorum. Masamda duruyor, dikkatle incelediğimiz belgelerden bir tanesi. Hangi konuya, hangi başlığa baksanız görüyorsunuz. Genel manada Türkiye’nin birliği, bütünlüğüyle, özgürlükleriyle ilgili bütün konulara baktığınızda görüyorsunuz” ifadesini kullandı.
“BU SEÇİMDE BAZI ŞEYLERDE SEÇİM VAATLERİNDE AÇIK ARTIRMA GİBİ YARIŞ VAR”
Atalay, MHP’nin seçim beyannamesi ile ilgili ise şunları söyledi:
“Orada tabii bu seçimde bazı şeylerde seçim vaatlerinde açık artırma gibi yarış var. Orada da asgari ücret, emekli maaşı gibi. Özgün iki konu gördüm. Birisi onların geleneksel politikası, nemasıdır, en önemli şeydir. Çözüm süreciyle ilgili çok ileri tutum içinde. Bir de cemevlerine devlet desteği. Onun dışında yeni diyebileceğim, değerlendirmeye değer gördüğüm bir şey yok.”
Çözüm sürecine ilişkin ise Atalay şunları söyledi:
“Çözüm süreciyle ilgili arkadaşlar bütün gelişmelerini, kıvrımlarını, ayrıntılarını tabii yaşayan bilen birisi olarak, hükümetimizin, partimizin konumunda hiçbir değişiklik yok. Zaten bu açıklamalarımız alana da yansıyor. Son iki gün Başbakanımız Doğu, Güneydoğu’da. Bölgede o mesajlarını öncelikle veriyor. Pazartesi akşam da oturduk, o bölgede verilecek mesajlar üzerine kendisiyle uzunca çalışmıştık. Bizim orada tutumuz açık. Çözüm sürecinin sahibi biziz. Başlatan biziz, yürüten biziz, yürütecek olan da biziz. Millet bizim muhatabımız. Verilmiş sözlerimiz var, onların da arkasındayız. Seçim ortamı belli bir durgunluk olduğunu herkes fark ediyor. Bu bizim tavrımızla değil, onlarla ilgili değil. HDP’nin çok kesin çözüm süreciyle ilgili dönüşü var. Çok da önemli rol verdik. Biz verdik o rolleri. HDP’ye de Sırrı Süreyya Bey’e de. O bile Ankara’da diyor ki; ‘çözüm süreci masa dağıldı’. Bu büyük bir sorumsuzluk. Onlar tekrar bu seçim ortamında ne kadar. Onlar yine şiddetten ayrılamayacaklarını hem beyannameleriyle hem de seçim ortamıyla gösteriyorlar. Bu işe çok emek vermiş, gönül vermiş, Türkiye’nin geleceğiyle ilgili bir konuyla HDP’nin tutarsızlığını görüyorum. Biz niye muhatap aldık onları. Şiddetle sorun çözme yerine siyasetle çözme. İlk yıllarını düşünün HDP’nin, parlamentoda ne kadar manasız konumdaydı. Güneydoğu’da HDP ne işe yarar diye soruluyordu. Onlara biz güç aktardık aslında. Siyasete ve demokrasiye güç aktardık ama onlar şimdi bütün bunları yok sayıyor aslında. HDP’nin şiddetin gölgesinde siyasetten vazgeçmeyeceğini biz görüyoruz. Bu ruh bütünleşmesini ben en fazla da Sayın Demirtaş’ta görüyorum.”
HDP’nin barajı aşamaması durumunda ne olacağının sorulması üzerine Atalay, “Onlar birazcık tehdit unsurları toplumda kullanılıyor, barajı aşmazsa ne olur. Bu bir seçim, daha önce de yüzde 9.8’le barajı aşamayan partiler oldu. Bu bir seçimdir, herkes girecek sonucunu da görecek. Süreçle ilgili söyleyeceğim bu. Doğrusu bu tabii her yerde de görülüyor. Bu süreçleri yürütenler, sizler çok iyi biliyorsunuz. Uluslararası alanda dünyada bu işi yürütenlerin önemli görevleri vardır. En başta bu işi yürütenlerin sorumluluğu vardır. Buralarda zaman zaman durgunluk, tıkanma olur. Esas yürütenlere düşen o sorunları, tıkanmaları yaşamak. Biz öyle getirdik bugüne kadar. Ne kadar zor anlar yaşandı, bırakmadık. Seçim ortamında zor anlar, gelişmeler olur. Seçimde birazcık ara verebilirsiniz, bazı şeyleri tehir edebilirsiniz. Bu, bütün partiler için normaldir. Sırrı Süreyya Önder gibi ayak ucunda sorumsuzca açıklamalar yapılmaz” ifadelerini kullandı.
Söylediklerinin yapıcı eleştiriler olduğuna dikkat çeken Atalay, “Başbakanımızın, arkadaşlarımızın da yine çözüm sürecinin önemine işaret eden, onları daha sorumlu olmaya davet eden eleştirilerdir. Seçim ortamında bir kelime biraz daha ileri sertlikte söylenmiş olabilir. Bunlar olağan şeyler. Seçim ortamının üslubunu normal zamanlara benzetmemek lazım. Maksadı aşan ifadeler olabilir ama ben onu da iyi görüyorum. Son günlerde nezaket göstergeleri oluyor. Meclis’e gelebildiklerinde herkes ’merhaba’ diyebilsin. Eleştiri dozu seçim ortamında sonuna kadar. İktidar biraz daha kendi iktidar sorumluluğu içinde geleceğe de öyle bakarak daha pozitif kampanya yapar. Bunlar da seçim döneminin renkleridir. Onlara da çok fazla takılmamak lazım" ifadesini kullandı.
“"BİZ ÇÖZÜM SÜRECİNİ YÜRÜTEBİLMEK İÇİN TEKRAR YENİ DİYALOGLARI İNŞA EDERİZ”
"Ben geleceğe dönük masa dağılmıştır, bu artık şu bu olmayacak gibi bir mana çıkarılmasın. Öyle bir şey demiyorum" diyen Atalay, çözüm süreci ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
"Biz çözüm sürecini yürütebilmek için tekrar yeni diyalogları inşa ederiz, bütün yollara başvururuz. Şu anki sorumluluklara işaret ediyorum. Cumhurbaşkanının söylemini bağımsız görüyorum, bu işi başlatan, çok emek veren bir insan. Görüşlerini ifade ediyor. Onun sözlerini de çok fazla değerlendirmek istemiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarafsızlığı konusundaki eleştirilerin hatırlatılması üzerine ise Atalay, “Bunları Cumhurbaşkanımıza sormak lazım. Bu partimizin değil, Cumhurbaşkanımızın programı. Seçilmeden önce farklı olacağını, ülkenin her meselesine dair konuşacağını, odasında oturmayacağını söylemişti. Şimdi tarzını yürütüyor. Kendi programıdır, kendi takdiridir” cevabını verdi.
AK Parti’nin seçim çalışmaları ile ilgili de bilgi veren Atalay, şunları dedi:
“Herkes her köye gidecek, teşkilatlarımıza dedik. Oluşturulmak istenen psikolojidir, o psikolojiyi yenecek bizim teşkilatlarımız. Çalışmalarımız iyi gidiyor. Başbakanımız Güneydoğu’da güvenlik görevlilerine de mesajlar veriyor. Herkes daha sorumlu olacak. Bütün kamu görevlileri kendi işlerini daha dikkatli yürütecekler. O tür şeylere meydan verilmesi üzücü.”
Gelecekte ne yapmayı düşündüğü ile ilgili soru üzerine Atalay, “Gelecekle ilgili bir planım yok, mümkün olduğunca AK Parti’ye katkı vermek, yapabileceğim bir şey olursa onu yapmak. Ben Ankaralıyım, Ankara’da yaşadım hep, Kırıkkale il olmadan önce Keskin Ankara’nın ilçesiydi. Ankara’yı seçiyorum. Dolayısıyla burada hayatımızı sürdüreceğiz” diye cevap verdi.
Hatırat yazmayı düşünmediğini de ifade eden Atalay, “Görülüyor ki rahat bir iktidar olacağız tek başına. Falanca barajı geçerse geçmezse tartışmasından bağımsız. İster geçsin, ister geçmesin. Sayı vermiyorum ama” şeklinde konuştu.
“SÜRPRİZLERİMİZ OLACAK”
“Sürprizlerimiz olacak” diyen Atalay şöyle devam etti:
“Son haftalara doğru olacak. Proje bazında hem ekrana yansıyacak mesajlar bazında. Her haftanın ayrı bir değerlendirmesi var, bizim kampanyada, ilk konsept onlar konuşur AK Parti yapar, bütün bilbord reklamlarımız. Ondan sonra bunlar değişecek. Sona doğru önümüzdeki dönem, ilk 10 gün geçmiş dönemimizi anlatma. Biz yeni seçime girmiyoruz, AK Partiyiz, 13 yıllık iktidarız, ondan sonra gelecek dönem başlayacak. 2023’e kadar, biz bütün projelerimize 2002-2023 olarak baktık ve bakıyoruz. Onun için bütün projelerimize öyle bakıyoruz. Aslında her bölge ayrı değerlendiriliyor. İstanbul 10 milyon seçmeni olan bir bölge, ciddi bir sayıdır o. Milletvekillinin ne kadarının ondan geldiğini biliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu’nun birlikte programları olacağını kaydeden Atalay, “Sinop, Ordu, Yüksekova, Hakkari havaalanını birlikte açacaklar, tarihleri belli onların” dedi.
22 Mayıs Ordu, 26 Mayıs’ta da Hakkari Havaalanı’nın birlikte açılacağını söyleyen Atalay, “Bunlar çok istisnai ve bölgesel projeler. 29 Mayıs’ta fetih kutlamaları var. Oraya katılım nasıl olacak bilemiyorum. İkisi mi katılacak, o gün şeyler var. Başbakanımızın 29 Mayıs’ta Edirne, Kırklareli muhtemelen onunla birleşebilir” diye konuştu.
“GÜZEL BİR SEÇİM KAMPANYASI GİDİYOR”
“Bana göre güzel bir seçim kampanyası gidiyor” diyen Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2002’den beri kampanyaları yürüttüm. Türkiye iyi bir demokrasi sınavı veriyor, iyi bir seçim kampanyası yürüyor. İçinde güzel renkler var. Mitinglerde ayrı şeyler hissediyorsunuz, herkes koşturuyor. Türkiye kendi meselelerini konuşuyor. Bir Malatya seçim beyannamesi hazırlamış, bütün illerimiz de hazırlıyor. İillerimiz de çalışıyor, sorunları masaya yatırılıyor. Çok güzel bir şey, iyi ki seçimler var deriz hepimiz zaten. Hamdolsun, sağlıkla huzurlu iyi bir seçim yaşayacağız. Üslup hassasiyeti doğrusu korunması lazım. son günlerdeki nezaket jestleri memnuniyet verici, yuhalamalarla ilgili. Herkesin üslubunu koruması. demokrasiye de bir değer vermesi saygıdır doğrusu. gerginliklerden uzak, şölen havasında... Biz ona gayret ediyoruz. Pozitif ve güler yüzlü kampanya, bizim bu seçimdeki sloganımız bu. Başbakanımızı seçimde ne kadar güler yüzlü olduğunu görüyoruz. Mümkün olduğunca bir şölen havasında geçmesine gayret ediyoruz.”
Seçimde yaptıkları çalışmalarla ilgili ise Atalay şu bilgileri verdi:
“Ekim ayında 12 kişiden oluşan bir kampanya strateji heyetimiz vardır. Biz onu bugüne kadar hiç fotoğraflı açıklamamışızdır. Son seçimin de fotoğrafını koydum, kimler olduğunu görürsünüz. Bizim seçimde rolü olan herkes orada var ve biz haftada iki gün biraraya geliyoruz. Bizim birim çok çalışıyor. Medyayı mitingleri takip ediyoruz, nerede ne oluyor, hepsini takip ediyoruz. Pazartesi günü saat 11.00’de strateji ekibimizin toplantısı var. Pazartesi günü miting koymadık. Sabah strateji ekibimizle toplanıyoruz, akşam da değerlendirme yapıyoruz. Taktikler varsa veriyoruz. İllerden bizi aramalar oluyor, onları cevaplıyoruz. Seçim kampanyalarının bütün malzemelerini hazırlıyoruz. Millete hizmet yolunda, bütün illerimiz için kitapçık hazırladık. 13 yılda neler yapıldı, o ilde neler değişti. 2002-2015. 81 tane basıldı o illere gönderildi. AK Parti kampanyasını yürütmek kolay bir manada ellerinde malzemeler var. Bu seçim beyannamemizi illere gönderildi. içinden seçilmiş 100 proje de ekleyerek beyannamemizi illere gönderdik. Başbakan’ın vizyon belgesi ayrı basıldı. Seçime yönelik mesajların olduğu kitapçık, parlamentoda yapılanlar vesaire, adaylarımız bunu el kitabı gibi kullanabilir.”
“EN İYİ KAMPANYAYI YÜRÜTTÜĞÜMÜZÜ İDDİA EDEBİLİRİM”
7 tane ayrı kitapçık olduğunu söyleyen Atalay, “6 başlığın daha büyük harflerle özet şekilde yazılmış hali. Demokratikleşme ve anayasa değişikliği ile ilgili ne söylüyoruz, adaylarımız görecek. İnsani kalkınma, istikrarlı ve güçlü ekonomi, 40-50 bin bastırdık, projeler kısmını 100 bin bastırdık. Seçim beyannamesinden seçilmiş, 200 proje. 100 büyük proje, 100 tanesi de insana dokunan sosyal proje. Aile içi şiddete kadar, engellilere kadar. Hem yürüyen, hem de bizim politikalarımızda süreklilik var. 2002’de başladığımız bir Türkiye projemiz var. 2023’e kadar götürüyoruz. İllere de gitti. AK Parti seçim beyannameleri, bunu da yeni bastırdım ben. 2002’de ne söylediksek aynı çizgide gidiyoruz. Neler söylemişiz, bugün de neler söylüyoruz. Bütün adaylarımızla her gün hemen hemen mesajlaşıyoruz. Hepsine diyorum, bunlara bir bakın, AK Parti’nin kurumsal kimliğini, büyük bir bilgi birikimini göreceksiniz. Parti programımızı yeniden bastırdım. 4. Büyük Kongremizde 2023 vizyon kitapçığı yayınlamıştık, onu da yeniden bastırdık” şeklinde konuştu.
Bunların kampanyaya, demokrasiye verilen değeri gösterdiğini ifade eden Atalay, partilerin bir katkısı olarak gördüklerini kaydederek, “Küçük bir hediye marketi yaptırıyorum. Zemin katta hemen partimize ait hediyelik eşya mağazası açıyoruz. Çok sembolik ücretlerle, ticari değil. Bay bayan aksesuar olacak. En iyi kampanyayı yürüttüğümüzü iddia edebilirim. AK Parti olarak hep öyle oldu. Hep farklıklar, bir zenginlik getirdik. Seçim için ayrılan parayı hep harcarız biz, belki fazlasını. Bütçeyi söylemiyorum şu anda” diye konuştu.
Kampanyanın maliyeti ile ilgili bir soru üzerine ise Atalay, “Ben para işine karışmıyorum, koordinatörü olarak ne yapmamız gerektiğine karar veriyorum. İdari mali işler pazarlıklarla ilgili. Ben karışmıyorum. En özgün şey, bu seçimin en etkili sosyal medya çalışmasını yürütüyoruz. Yeni Türkiye Dijital Ofisi diye bir ofis kurduk. 180 kişi çalışıyor. Bu seçimde adeta çok iyi örgütlenmiş, sosyal medya kullanmaya başladık. Adaylarımızın bir sosyal medya elçisi var. Her adayımızın Twitter kapaklarını değiştirdik. Bu hafta hepsi onlar konuşur, AK Parti yapar. Şu anda iyi gidiyor, bu seçimde en yeni enstrümanımız olarak, Türkiye’nin en iyi sosyal medyacıları. Bütün hesaplarımızı sosyal medya üzerinden yapıyoruz. Mesaja biz onay vereceğiz, ana mesaj bizim denetimimizde olacak. Bize destek için yapmış olabilir onlar bizi bağlamıyor” ifadelerini kullandı.
SOSYAL MEDYADA AK PARTİ ADINA YAPILAN BAZI PAYLAŞIMLAR
Sosyal medyadaki bazı AK Parti adına yapılan paylaşımlarla ilgili bir soru üzerine Atalay, "Yanlış müdahale ederiz. Bizi kurumsal olarak temsil edenler dışındakileri kabul etmiyoruz. Olup biteni de çok iyi analiz ediyoruz. Haftada bir araştırma yaptırıyoruz, kamuoyu yoklaması. Biz aday belirleme sürecinde 85 seçim bölgesinde iyi araştırma yaptırmıştık. Şimdi ise alanda arkadaşlarımız bütün illeri çalışıyoruz. Bütün iller araştırıyoruz. Bu pazartesi toplantısına önümüze hepsi gelecek. Bütün illeri göreceğiz. Bizim 11 Mayıs toplantımız önemli bir toplantı olacak. Önemli bir değerlendirme olacak” değerlendirmesini yaptı.
Yurt dışı seçmenlerle ilgili “İlk defa bu seçimde yurt dışı için ayrı bir SKM oluşturduk. Bütün ülkelere bütün önemli şehirlere temsilciler gönderildi. 30 kadar arkadaşımız gittiler. Etkili bir kampanya yürüttüler. Beyannamemize de bu seçimde yurt dışındaki vatandaşlarımızla ilgili de taahhütlerimizi önemli tespitlerimizi koymuş olduk. Oradakiler de bizden ayrı önemli şeyler üretiyorlar” diyen Atalay, ‘randevu’ almanın kalktığını hatırlatarak oy kullanma işlemlerinin yarın başlayacağını ve bir aya süresince kullanılabileceğini söyledi.
“AK PARTİ’YE DAHA FAZLA ZARAR VERECEK DİYE, HDP’YE BİR KISIM DESTEK VERİLİYOR”
Yurt dışındaki oy kullanma ile ilgili tahminin sorulması üzerine Atalay şunları kaydetti:
“Katılımın yüksek olacağını biliyoruz. Doğrusu size söyleyeceğim pek rakamlar oranlar vermek istemiyorum. HDP oradaki zaten eski örgütsel yapılardan gelme alt yapısı olduğu için çok çalışıyor. Paralel yapı yapılanması var. Yani herkesle işbirliği yapıyorlar. Her bölgede ayrı ayrı olabilir. Yurt dışında onların da mekanizmalarını çalıştırdığını. Paralel yapı, her yerde farklı olabilir. Şunu bilerek söylüyorum, biraz önce açılmıştı. Genel tespitler olarak Avrupa ortamı da dahil, paralel yapı mekanizmaları dahil, Türkiye’de AK Partisiz bir Türkiye hayali kuranlar dahil, hepsinin bu seçimdeki enstrümanı HDP’dir ve çok bilinçli bir HDP şeyi var burada. CHP ve MHP sadece oyunu 1-2 puan artırmak için çalışıyor, başka da bir şey olmaz zaten, ama HDP’nin baraj aşması, güçlü olması, onlar AK Parti’ye daha fazla zarar verecek diye HDP’ye bir kısım destek veriliyor. Nerelerde veriliyor, nasıl veriliyor onları da izliyoruz. Geri plan unsurları, yapıların bu şekilde çok etkili çalışması seçim ortamının normal şeyleri değil. Bize karşı yapabileceklerinin azamisini yapma şeklinde değerlendirilebilir.”
Avrupa’daki etkinliklerle ilgili ise Atalay, şu bilgileri verdi:
“Şu anda öyle bir şey veremiyorum ama çok fazla çalışılıyor. Büyük etkinliklerimiz var. Bir sorun görmüyoruz biz şu anda orada. Yapılabileceğin en fazlasını mümkün olduğunca yapmaya çalışıyoruz. Yine bizimki pürüzsüz düzgün, bütün unsurları çok iyi giden örnek bir seçim kampanyası olacak. Sonunda biz de onu 2015 kampanyası olarak toplayacağız. Bazıları tarafından şey de oldu, yabancı ülkelerden yardım da istendi.”
“Başbakanın MHP’ye ilişkin söylemlerinde yumuşama seziyoruz. MHP’yi o cümlelerin içinde görmüyoruz. Gözlemlerimiz var, konuşulanlar da var. Koalisyon mu düşünülüyor?” şeklindeki bir soru üzerine ise Atalay şu cevabı verdi:
“Rahat bir tek başına hükümet görüyoruz biz. Her seçimde şu olmuştur. Artık sonuca dönük rahat net değerlendirmeler yaparsınız. Şu anda kararsız sayısı fevkalade düştü. Sonuca doğru ilerliyoruz, son 3 araştırmamızda bunu görüyoruz. Bundan sonra çok olağanüstülükler ki öyle bir şey de görülmüyor. Türkiye’de pek fazla değişmez.”
"BUNLAR SEÇİM RÜŞVETİDİR, HİÇBİR FAYDA GETİRMEMİŞTİR”
HDP’nin barajı aşması durumu ile ilgili "Aşsa da aşmasa da çok rahat hükümet görüyoruz" değerlendirmesini yapan Atalay, partilerinin seçim vaatleri ile ilgili şunları söyledi:
“Türk siyasetinde ezelden beri şöyle bir kanaat vardır. Seçim meydanında gelir siyasetçiler konuşuyor, bir sürü vaatte bulunur, sonra da gider. Biz siyaset kurumuna tekrar güveni artırdık. 2001’de siyaset kurumuna güven yüzde 13’e düşmüştü. Bugün yüzde 65’lerde, siyasete ve siyasetçiye kurumsal güven çok yükseldi. Seçim rüşveti kabulünden. Olsa da unutanlar da olmuştur. Bunları sergilemek, vatandaşın anlatacağı şekilde anlatmak lazım. Tayyip Bey’in Türk siyasetine katkılarından biri siyasete güveni sağlamak olmuştur. Bize ilk günden beri seçim rüşveti gibi vaatler asla olmayacak. biz bunları aynen uyguladık. sağlıkta en iyi sosyal sektörümüzdür bizim neler yaptık. 2002 seçim beyannamemizi açın burada göreceksiniz. Sağlık kısmında 4 husus vardır. Sigorta ve sağlık hizmetini ayıracağız, hastaneleri birleştireceğiz, iki sağlık sigortası. Bütün nüfusumuzu sağlık sigortasına alacağız, aile hekimliği kuracağız, hasta haklarını çıkaracağız. Yani biz böyle çalıştık. Bunlar büyük proje değil mi? Bunlar seçim rüşvetidir, hiçbir fayda da getirmemiştir. Şimdiye kadar bir artı getirmemiştir arkadaşlar, tutarlı ciddi olacaksın. Memleketin meselelerini ciddiye alacaksın. biz iktidar sorumluğu içinde meselelere baktık. 7 Haziran akşamı bütün bunlar artık bitecek unutulacak. Biz bu konuyu önemli stratejimizin ana eksenlerinden biri olarak görüyoruz.”
“Ülkemizi tanıyoruz, neyi yapıp neyi yapmayacağımızı çok iyi biliyoruz. Projelerin yarısını yapıp yarısını yapmama yoluna gitmiyoruz. 13 yıldır iktidardayız” şeklinde konuşan Atalay, şöyle devam etti:
“Diğer partiler birbirinin oyununa geldiler, ne araştırma ne başka bir şey yok. 2011’de biz vaatte bulunmuyoruz dedik, intibak konusunda ne yapabileceğimizi biliyoruz. Seçim dönemi rakamlara boğarak bunu sağlıklı görmüyorum. Kampanyamıza ben inanıyorum, stratejisine ve gücüne inanıyorum. Türkiye’de seçimin sonucunu belirleyen rasyonel seçmene çok dikkat etmek lazım. Rasyonel seçmen bütün bu söylediklerimi iyi değerlendiren çok fazla telaş ve heyecan içinde olmayan, daha sakin, dinleyen, Türkiye’nin geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan, kendi ve çocuklarının geleceğine iyi bakan sandığa gider ve Her sandık bir derstir. Bizim milletimizin engin, derin bir basireti var. Gidiyor sandığa damgasına vuruyor. Onlar riske girmez.”
“DİYANET İŞLERİ BAŞKANLILIĞI İLK KEZ KÜRTÇE BİR KURAN BASTI, CUMHURBAŞKANI ORADA O BÖLGEDE BUNU ONLARA GÖSTERDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programları ile ilgili bir soru üzerine Atalay, “Cumhurbaşkanımızın programıyla ilgili söyledim. Ben onu değerlendirmek durumunda değilim. Siz eleştirin, şunu da söyleyebilirsiniz. Cumhurbaşkanı Kuran’la orada konuşmaz. Diyanet işleri Başkanlılığı ilk kez Kürtçe bir kuran bastı. Cumhurbaşkanı orada o bölgede bunu onlara gösterdi. Bizim seçim beyannamemize bakın, özgürlükler vardır. En çok özgürlükler, milletimizin değerleri ve özgürlükler, buralarda dinin seçim ortamında istismarı falan yoktur. CHP ile HDP ilk defa dini seçim kampanyasının içine kattılar. Birisi dedi ki din dersini kaldıracağız, artık o demirperde ülkelerinde olan 8 yıllık kesintisiz eğitimi getireceğim. Meslek eğitimini daha yeni canlandırıyoruz. Bunların amacı orada herkes okuyor, imam hatip okullarını kapatacaklar mı? Dini onlar getirdi, biz getirmedik. Sen bir gaf yaparsan onlar da bunu kullanıyor, seçim ortamında olur” dedi.