MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyla ilgili, "Biz herhangi bir şekilde memnuniyet hissetmedik. Memnuniyet hissetmeyen birisinin gidip de 'geçmiş olsun' demesinin ne anlamı var?" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı ve TBMM'nin açılışının 99'uncu yıl dönümü nedeniyle TBMM'de düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 'geçmiş olsun' dileğinde bulunup bulunmadığı sorusu üzerine, şöyle konuştu:
"Bugün Meclis'te de birçok konuşmacı üzüntülerini ifade ettiler. Ama MHP'nin Meclis'teki konuşmacısı hiçbir üzüntü belirtmedi, gidip 'geçmiş olsun' diye yerine kadar ziyaret etmedi. Bunun ne anlama geldiğini Kemal Kılıçdaroğlu'nun düşünmesi lazım. Çünkü kendisini o meydanda koruyan etrafındaki hiçbir CHP'linin olmadığı, hiçbir milletvekilinin bulunmadığı yerde yanında bulunan kişi Mevlüt Karakaya'dır. En azından ona bir teşekkür etmesi lazım. Evdeki sandalyede birisinde kendisi oturuyordu, diğerinde Mevlüt Karakaya oturuyordu. Nerede büyükşehir belediye başkanı, nerede oradaki grup temsilcileri? Tek bir Murat Emir isimli bir kişi var. Bana göre en sadık adam o. Kemal Kılıçdaroğlu'nu yalnız bırakmayan tek kişi o. Bunları düşünmesi lazım. Sağa-sola suç atmamaları için bunları düşünmeleri lazım. Biz herhangi bir şekilde memnuniyet hissetmedik. Memnuniyet hissetmeyen birisinin gidip de 'geçmiş olsun' demesinin ne anlamı var."
'CEMAL BEYİN OLDUĞU YERDE SİZ DE ULURSUNUZ'
Bahçeli, MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt'un Tanrı Dağları'nda ulumasına ilişkin sosyal medyadaki paylaşımıyla soruya, "Cemal Beyin bulunduğu yerde siz de olsanız Bozkurt gibi ulursunuz" diye cevap verdi.
'KAMBURLAR, KENELER YAVAŞ YAVAŞ AYIKLANACAK'
Devlet Bahçeli, "Nasıl bir gündem bekliyor Türkiye'yi?" şeklindeki soru üzerine şöyle konuştu:
"Bugün Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin gruplarına söz verildi. Bu defa grubu olmayan; ama Meclis'te temsil edilen siyasi partilere de 3'er dakikalık söz verdiler. Benim söylemek istediğim şudur: Cumhur ittifakını oluşturan partilerin sözcüleri dışında hangi partinin sözcüsü ne söylemiş, bu söylediklerinin arasında bir ağız birliği, sözbirliği ne var? Bir de Ahmet Davutoğlu'nun bir gün evvel yapmış olduğu açıklama ile ne kadar örtüşüyor. Bunları dikkate aldığınız vakit Türkiye'de gelecekle ilgili yeni bir şekillenme arzusu taşıyan bin anlayışın  yavaş yavaş gündem bulmaya çalıştığı bir ortamda olduğumuzu ifade etmek istiyorum.  
Bu metinleri yan yana getirirseniz buradan çok şey çıkar. Daha evvelden de kendisinin ifadesi ile 'Ben AK Parti'nin  ikinci genel başkanıyım aynı zamanda seçilmiş son başbakanıyım' diye sözleri var. Böyle bir zamanda 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki değerlendirmeleri, CHP ile uzun süren, 32 günü bulan karşılıklı görüşmelerin hepsini değerlendirdiğiniz vakit bana göre ülke için çok hayırlı gelişmelerin olduğu kanaatindeyim. Her siyasi partideki kamburlar, keneler yavaş yavaş ayıklanacak."
'CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNE ELEŞTİRİLERİ YOĞUNLAŞTIRIYORLAR'
Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine karşı bir cephe oluşturulduğunu  belirterek, "Şu an Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı bir cephe oluşturup parlamenter sisteme tekrar dönmek için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerindeki eleştirileri yoğunlaştırıyorlar. Anayasa değişikliğinde imzası olan bir partinin genel başkanıyım ben. Birileri böyle söyledi diye kanaat mi değiştirelim?" dedi.