Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kanada merkezli "Çiçek Açan Şehirler Yarışması’na "Çiçek Açan Antalya" projesi ile katılıyor. Projenin tanıtım toplantısına konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Türkiye ne zaman istikrar içerisinde oldu, siyasi istikrar, ekonomik istikrarı getirdi. Türkiye ne zaman bu istikrarını kaybetti, beraberinde ekonomik kaoslar geldi. Onun için Türkiye’nin kaybedecek zamanı yok. Çünkü gerçekten çok zaman kaybetti, sanayi devrimini ıskaladı, arkasından bir sürü süreç kaybetti. O sanayi devrimini ıskaladığımız için bir imparatorluk paramparça oldu" dedi.
Kanada merkezli "Çiçek Açan Şehirler Yarışması"na Antalya Büyükşehir Belediyesi "Çiçek Açan Antalya" isimli proje ile katılıyor. Projenin tanıtım toplantısı, tarihi Kaleiçi semtindeki Suna İnan Kıraç Müzesi’nde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Antalya Valisi Muammer Türker, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, iş adamı İnan Kıraç, milletvekili adayları ve çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirildi. İhale bedeli 4 milyon 530 bin TL olan projenin yüzde 45’inin Antalya Valiliği tarafından karşılanacağı ifade edildi.
"AKDENİZ UYGARLIKLARIN MERKEZİ"
Tanıtım toplantısında konuşan Bakan Mehdi Eker, Akdeniz ve Antalya’nın uygarlıkların merkezi olduğunu söyledi. Gıda güvenliği için biyoçeşitliliğin önemine de değinen Bakan Eker, "Bütün bu doğal varlıklar biyoçeşitlilik bize öyle imkanlar tanıyor ki. Bize üzerinde yaşadığımız bu coğrafyada kurduğumuz medeniyetin zenginleştirilmesinde kaynak sağlıyor. İnsanların ya da diğer canlıların gıdasını oluşturuyor. Gelecek açısından da bu böyle. Gıda güvenliği bakımından kendini emin hissedeceksen, biyoçeşitliliğin hazineye dönüştürülmesi lazım. Antalya da tarihin, tarımın ve turizmin çok önemli bir merkezi halindedir" dedi.
"ÇİÇEK VE ÇOCUK UNSURU ÖNEMLİ"
Batılı ülkelere gidildiğinde oradaki bahçelere ve çevreye hayranlık duyulduğunu belirten Bakan Eker, Antalya’nın da böyle bir proje ile iyi bir imaj kazanmaya aday olduklarını belirtti. Çiçek ve çocuk unsurunun kendileri için önemli olduğunu belirten Bakan Eker, çocuğun insanlığın kirlenmemiş hali olduğunu söyledi. Türkiye’de çok farklı yapılardaki insanların bir arada mutlu bir şekilde yaşadığını ifade eden Bakan Eker, "Burada milyonun üzerinde insan var. Burası onlara umut ve mekan olmuş bir yerdir. Buraya Türkiye’nin her yerinden bir şekilde gelmiş insanlar, kendileriyle birlikte bir de değer getiriyor. Çocuk, insanlığın vicdanı ve geleceğidir. İnsanlığın kirlenmemiş halidir. Çiçek de biyoçeşitliliği sağlayan bir unsurdur. Çiçek ve çocuk bizim için son derece önemli temalardır" diye konuştu.
"SANAYİ DEVRİMİNİ ISKALADIĞIMIZ İÇİN İMPARATORLUK PARÇALANDI"
Bakan Eker, Türkiye’de son 12 yılda siyasi istikrarın sağlandığını ve bununla kalkınmanın gerçekleştiğini belirterek, kalkınmanın devam etmesi için istikrarın sağlanmasının önemini vurguladı. Bakan Eker, sözlerini şöyle sürdü: "Türkiye ne zaman istikrar içerisinde oldu, siyasi istikrar ekonomik istikrarı getirdi. Türkiye ne zaman siyasi istikrarla yönetildi, ekonomik istikrar beraberinde geldi, kalkınma o zaman oldu. Türkiye ne zaman bu istikrarını kaybetti, beraberinde ekonomik kaoslar geldi. Onun için Türkiye’nin kaybedecek zamanı yok. Çünkü gerçekten çok zaman kaybetti, sanayi devrimini ıskaladı, arkasından bir sürü süreç kaybetti. O sanayi devrimini ıskaladığımız için, teknolojiyi elde edemediğimiz için, teknolojide gelişmeyi sağlayamadığımız için, silah üstünlüğümüzü kaybettik. Onun için bir imparatorluk paramparça oldu. Hala Anadolu coğrafyası üzerinde, Orta Doğu üzerinde emelleri olanlar var. Projeleri devam ediyor."
Bakan Eker, komşu ülkelerde yaşanan kargaşaların bu projeler doğrultusunda gerçekleştiğini ifade etti.
"YAZIKLAR OLSUN’ DENECEK KADAR YAZIK EDİLMİŞ"
Antalya’nın 5 yıl kaybettiğini her yerde söylediğini belirten Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise, "Antalya’ya gerçekten yazık edilmiş. ’Yazıklar olsun’ dedirtecek kadar yazık edilmiş. Yılları çalınmış. Bunda herkesin sorumluluğunun olduğunu düşünüyorum. Bazılarımız bu kaybedilen yıllara fazla özen göstermemişiz, sivil toplum örgütleri denetleme ve eleştirme yetkilerini yeteri kadar yapamamış demektir" dedi.