Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun merkez Türkiye projesini 15 yıl önce kendi kitabında yazdığını dile getirerek, "Biz 2015’te Türkiye’yi merkez ülke yaptık" dedi. Türkiye’nin etrafındaki ateş çemberinin içinde bir istikrar adası olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, "Biz bir söz verdik mi yaparız. Biz bir vaadde bulunduk mu yaparız. Ama onlar sadece hayalleriyle yaşarlar. Onlar hepsi aynı kaptan su içiyorlar. Çarkçı Kemal’e vuruyoruz, ses Pensilvanya’dan geliyor" diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde halka hitap etti. Kongre Meydanı’nda seçmenlerle bir araya gelen Başbakan Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu bir kerede topu bana verin. Diyor ki bir kere de ben başbakan olayım, 4 yıl başbakan oyunu oynayayım. İzin verir misiniz? Ya başbakan olmak isteyen 4 yıl ister mi? Der ki ben emanetinize sahip çıkacağım bana bu emaneti verin. Ama 4 yıl istiyor. Neden? Çünkü hazineyi gelip boşaltacak. Aynı SSK gibi sonra bırakıp gidecek. İzin verir misiniz? Biz geldiğimizde hazine tam takırdı. Türkiye borçluydu. Türkiye IMF’den para istiyordu, para dileniyordu. IMF memuru gelip Türkiye ekonomisini idare ediyordu. Bir daha o günlere dönmek ister misiniz? O zaman 7 Haziran’da bunlara bir ders vermek lazım. Şimdi bakın Kılıçdaroğlu 2035 vaadiyle bir takım projelerden bahsediyor. 2035 olacakmış da o günler de tabi Allah ömür verirse Nasreddin Hoca’nın hikayesi gibi o zaman Türkiye merkez ülke olacakmış. Ya bir kere merkez ülke tabiri bize ait. 15 yıl önce ben kitabımda yazdım. Bütün hükümet programlarımızda yer aldı. O 2035’ten bahsediyor, biz 2015’te Türkiye’yi merkez ülke yaptık. Şimdi buradan Kırklareli’de şöyle Tuna’ya doğru baksak Üsküp’te bizim mührümüz var mı? Filibe’de camilerde, külliyelerde, Şumnu’da, Kırcaali’de bizim damgamız var mı? Batı Trakya’da var mı? Taa Tuna’ya kadar şimdi Gülbaba Türbesi’ni restore ediyoruz. Bakın buraların fatihi bütün Trakya’nın fatihi Sultan Murat Hüdavendigar Han’ın türbesi biz gelene kadar garipti. Türbe yıkılıyordu 2002’de. Kim tamir etti? Demek ki Balkanlar’ın merkezi biziz. Ortadoğu’ya dönün, bütün Ortadoğu’da başı dara giren sığınacak bir yer arayan Türkiye’ye geliyor" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE ETRAFINDAKİ ATEŞ ÇEMBERİNİN İÇİNDE BİR İSTİKRAR ADASI"
Türkiye’nin etrafındaki ateş çemberinin içinde bir istikrar adası olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Orta Asya’da Orhun Anıtları’nı kim tamir etti? Kafkaslar’da kim inşa ediyor? Bütün enerji yolları Türkiye’den geçiyor. Bütün kara yolları, demir yolları Türkiye’den geçiyor. İşte merkez ülkeyi biz inşa ettik, inşa. Gelin biraz da 2019’a kadar neler yapacağımızı paylaşalım ki Kılıçdarıoğlu öğrensin. Hani şu 2002’de Türkiye’yi bize devrettiğinde piyade tüfeği bile yapamayan bir Türkiye vardı. Bahçeli Başbakan Yardımcısıydı. Şimdi milliyetçilikten bahsediyor. Peki bu böyle bir Türkiye’den piyade tüfeğini yapamayan şimdi kendi tankını yapan Türkiye’yi kim çıkardı. Kendi savaş uçağımızı yapıyoruz. Kim yapıyor? Peki, şimdiye kadar aziz gençler, bizim eğildiğimizi hiç gördünüz mü? Üstümüze geldiler bunlar yeni Osmanlıcı diye. İçeriden şikayet ettiler, dışarıdan saldırdılar. Hiç bizim Osmanlı’dan utandığımızı, tarihten utandığımızı gördünüz mü? Bunlar dediler Filistin’i savunuyor diye üstümüze geldiler. ’One minute’ dedi Cumhurbaşkanımız onlara dersini verdik mi? Cumhurbaşkanımızı Pınarhisar’a hapse attılar burada. İşte Pınarhisar, AK Parti’nin yükselişinin başlangıç şehri. Şimdi Kırklareli’den, Lüleburgaz’dan Cumhurbaşkanımıza bir selam edin. Cumhurbaşkanımız fahri Kırklarelili’dir. Onun için Cumhurbaşkanlığı seçiminde de her yerde Pınarhisar hep bizim için özel öneme sahip oldu. Ben de o burada hapse girdiğinde ilk ziyaret edenlerden biriydim. İşte biz hapis olsa da boyun eğmeyiz, darbe teşebbüsü olsa da boyun eğmeyiz, vesayet teşebbüsü olsa da boyun eğmeyiz, e- muhtıra verseler de boyun eğmeyiz. Dünya karşımıza gelse de biz boyun eğmeyiz. Ama bunlara bakın şimdi. Dışarıdan aldıkları talimatla Türkiye’de istikrarsızlık çıkarmak istiyorlar. 3 tane pati CHP, MHP, HDP. Hiç bunların birbirine bir şey söylediğini gördünüz mü? CHP, güya ulusalcı. Hiç HDP’ye yahu bu terör bırak diye hiç çağrı yaptığımı gördünüz mü? MHP, güya vatanın birliğini savunuyor. Hiç HDP’ye söz söyledi mi bütün bu kampanyada? Hiç onlara dönüp bir şey söyledi mi? HDP güya 12 Eylül’ karşı, güya demokrasiyi savunuyor ama tek parti zihniyetine sahip CHP’ye bir şey söyledi mi? Birbirlerine hiçbir şey söylemiyorlar. Hepsi birden AK Parti’ye saldırıyorlar. Bize saldırıyorlar. Peki onların saldırıları bizi durdurabilir mi? Onlar hepsi aynı kaptan su içiyorlar. Çarkçı Kemal’e vuruyoruz, ses Pensilvanya’dan geliyor. Ona vuruyoruz MHP’den, ona vuruyoruz HDP’ten" diye konuştu.
“ŞİMDİDEN BİZ HÜKÜMET PROGRAMINI YAZMAYA BAŞLADIK BİLE ALLAH’IN İZNİYLE”
"Allah bu selamlardan ezan-ı Muhammed’i indirmesin, al bayrağı indirmesin" diyen Başbakan Davutoğlu, "Ama bakın Kılıçdaroğlu hala tek parti zihniyeti ile hesaplaşamadı. Allah-u Ekber nidalarını tek parti döneminde bu semada duyamamıştık. Şimdi Kılıçdaroğlu çıkıp da o dönemi eleştirebiliyor mu? Öz eleştiri yapabiliyor mu? Ne yapıyor? Diyaneti kaldıracağım diyor. Hala tek parti zihniyeti. Öbür tarafta HDP aynen tek parti zihniyetiyle haşa diyor ki Demirtaş, Allah Kürtçe bilmiyor mu? Allah her dili bilir, her dilden anlar da sen onun Kabesi’ni Taksim’e çevirttin, sen hesap ver. Demirtaş buralarda, İstanbul’da, batıda dolaştığı zaman özgürlükten, demokrasiden bahsediyor. Doğuya, güneydoğuya gittiğinde bakın Siirt’te, Bitlis’te al bayrağı çeken oradaki köy korucularına bu bayrağı indir diye baskı yapıyorlar. Kardeşlerimizi orada Siirt’te, 3 genç kız kardeşimizi darp ettiler bizim mitinge geldiler diye. 2 muhalif parti üyesini katlettiler. İnşallah 8 Haziran sabahı Türkiye yeni bir döneme uyanacak. 12 yıllık birikim üzerinde ikinci yarı başlıyor. İkinci yarıya hazır mısınız? Şimdi birinci yarıda Türkiye’yi normal, tek yollardan duble yollara geldik. Şimdi her yere otoyol yapacağız. Devlet hastanelerinden şehir hastanelerine, hızlı trenlerden yüksek hızlı trenlere. 2023’e kadar güçlü ve muktedir Türkiye’yi inşa etmeye var mısınız? Bizi engellemek isteyenlere karşı bu 3 parti, 3 tane de paralel çete Pensilvanya çetesi, PKK-Kandil çetesi ve DHKP-C çetesi. Bu 6’lı şer cephesine karşı milli iradeyi hakim kılacak mıyız? 12 yıllık birikimle inşallah daha güçlü, daha müreffeh Türkiye’ye yürüyecek miyiz? Şimdiden biz hükümet programını yazmaya başladık bile Allah’ın izniyle. Biz öyle 1 saat bile kaypaklık etmeyiz. Bakın bütün bu bereketli topraklarda, Lüleburgaz’da, Kırklareli’nde, Trakya’da biz geldiğimizde tarımsal destek bitmişti. Şimdi Kılıçdaroğlu’na akıl hocalığı yapan Kemal Derviş bütün tarım desteklerini durdurmuştu. Biz tarım desteklerini 1.8 milyardan bu sene 10 milyara çıkardık. Ve 7.4 milyarını ödedik. Sadece Kırklareli’ne 310 milyon Türk Lirası eski parayla 310 trilyon tarım desteği verdik. Güçlü bir Türkiye’den memnun musunuz? Yüzde 56 faizle tarım kredisi alınıyordu şimdi bu faizleri sıfıra kadar indirdik. Sıfır faizle hayvancılık kredisi olarak Kırklareli’ne 100 milyon Türk Lirası kredi sağladık. Sizler, Kılıçdaroğlu’nu çok iyi tanıyorsunuz. Ona bir ders verecek misiniz? Şimdi Ziraat Odaları Birliği toplantısında kendisinin yüzüne de söyledim. Biz tarımı aldığımızda 23 milyar dolardı tarım hasılamız. Şimdi 61 milyar dolar. Avrupa’nın en büyük tarım üreticisi Türkiye Cumhuriyeti. İnşallah bu sene yağışlar da iyi. Buğday alımları da dahil bütün alımlarda çiftçimizin emeğinin karşılığını vereceğiz. Bu sene bayram var bayram. Hem demokrasi bayramı hem ekonomi bayramı" dedi.
“EMEKLİLERİMİZİ BÜTÜN SEYYANEN ZAM YAPTIK AYDA, YILDA BİN 200 LİRA”
2002’de esnafların yazar kasa kırdığını anımsatan Başbakan Davutoğlu, "Çiftçilerimiz dertliydi, emeklilerimizin maaşları 66 liraydı. Şimdi en düşük emekli maaşı 816, SSK’nın en düşük maaşı bin 77 lira. Bütün bunlarla şunu da söylüyorum. Emeklilerimizi bütün seyyanen zam yaptık ayda, yılda bin 200 lira. Takriben bir buçuk maaş zam 1 Temmuz’da emeklilerimize veriliyor inşallah. Her ay 100 lira seyyanen zam. Ayrıca diğer emeklilerimizin de hakkını gözeterek en iyi şartlarda emeklilerimize, çiftçimize sahip çıkacağız. Türkiye’nin artan gelirinden bütün toplum kesimleri istifade edecek. İşte millet, işte AK Parti. Dünyanın en büyük havalimanını İstanbul’da inşa ediyoruz. Yılda 150 milyon kapasiteli. Kim yapıyor? Dünyanın en uzun kuleli asma köprüsünü İstanbul’da yapıyoruz, 3. köprü. Kanal İstanbul’u açacağız. Dünyada ilk kez 3 katlı tünel yapıyoruz 2019’a kadar. 2 katı karayolu, 1 katı demiryolu Boğaz’ın altından. Kim yapıyor? Lüleburgaz’ı, Kırklareli’ni, Edirne’yi de etkileyecek. Çanakkale Köprüsü’nü kim yapıyor? Dünyanın en geniş köprülerinden biri olacak. Şimdi Kırklareliler, hızlı tren hattı İstanbul’dan buralardan, Edirne, Kırklareli’den gidecek. Orada durmayacak aynı şekilde Çanakkale Körfezi’nden İzmir’e, Çanakkale Boğazı’ndan Bursa’ya, oradan İzmit’e gidecek. Marmara’nın etrafında hızlı tren ring hattı kuracağız inşallah. Aynı şekilde otoban yapacağız bütün Marmara’nın etrafında. Bizim atalarımız Süleymanpaşa Çanakkale’yi sallarla geçmişti. Biz asma köprülerle geçiyoruz. Bütün bunları bir mühür olarak tarihe vurmaya var mısınız? Ergene Havzasıyla ilgili bütün projeleri uyguluyoruz. 32 taşkın koruma tesisi yaptık. Bütün Trakya’yı bereketlendirmeye var mısınız? İşte bu iddialarla, bu inançla inşallah bütün sorunlara çözeceğiz" diye konuştu.
"BİZ BİR VAADDE BULUNDUK MU YAPARIZ, AMA ONLAR SADECE HAYALLERİYLE YAŞARLAR"
Taşeron işçinin sorunlarını da çözeceklerini dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Bu arada Kılıçdaroğlu taşeron işçilerin sorunlarını çözeceğim dedi. Şu anda Ankara’da CHP Genel Merkezi’nin önünde bir protesto var biliyor musunuz? Kimler biliyor musunuz? CHP’nin Sarıyer Belediyesi’nde mağdur edilen taşeron işçiler CHP Genel Merkezi önünde protesto yapıyor. Bu Kılıçdaroğlu’na inanılır mı? Ama şimdi o taşeron işçileri Kılıçdaroğlu’na değil de bir notere gitse iyi olurdu. Kılıçdaroğlu’nun sözüne güvenilmez. Bir noterden tasdik alsalardı iyi olurdu. Kendi belediyesindeki taşeron işçiye sahip çıkamayan, onun hakkını veremeyen biri Türkiye’deki yüz binlerce taşeronun hakkını verebilir mi? İşte aramızdaki fark bu. Biz bir söz verdik mi yaparız. Biz bir vaadde bulunduk mu yaparız. Ama onlar sadece hayalleriyle yaşalar. İnşallah 13 senelik birikim üzerinde devam eden bu kutlu yürüyüşü 2023’e taşıyacak mıyız? Güçlü ve kudretli dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birini kuracak mıyız? Bunu kim yapacak? O zaman 7 Haziran’da AK Parti’ye güçlü bir destek veriyor muyuz? Bu sefer buralardan gerçekten bir destan bekliyoruz. Buralarda bir destan yazmaya Trakya’da var mısınız? İlk defa oy verecek olanlar mührü AK Parti’ye vuracak mısınız? Kırklareli’nde hepsi kıymetli 3 arkadaşımız var. 3’ünü birden Ankara’ya AK Parti’den gönderecek misiniz? İnşallah siz üçünü gönderin dördüncüsü ben olacağım. Zaten buradan Rumeli’ye açılan Mehmet Müezzinoğlu da her zaman Trakya’nın hizmetinde. Mustafa Şentop da hizmetinde. İnşallah Trakya’da yeni bir destan yazacağız. Kırklareli ayağa kalktın mı? Bir ders verecek miyiz bu tuzakçılara? Tuzaklarını başında parçalayacak mıyız? Üçünüz değil 6’nız birden gelseniz de AK Parti’nin sadece izini bile takip edemezsiniz diyecek miyiz? Yeni bir tarih yazıyor muyuz? Yeni bir tarih inşa ediyor muyuz? İşte Kırklareli bir söz verdi mi biz noter falan sormayız Kılıçdaroğlu gibi. Kırklareli’nin sözü sözdür. Kırk şehitler sözüdür. Allah Kırklareli’ni aziz eylesin. İnşallah 7 Haziran’da bizlere yardım etsin ve bir zafer nasip eylesin" dedi.