Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye’yi sözde Ermeni soykırımını tanımaya çağıran tasarıyı kabul etmesine sert tepki göstererek, “AP son derece pasif, dirayetsiz bir yapıya doğru sürükleniyor. Böyle olduğu halde tarihi bir olay üzerine hüküm vermeye kalkışıyorlar. Bu doğru bir tavır değil, kabul edilebilir bir tavır değil. Yaptıkları goygoyculuk” dedi.
AK Parti Ankara 2. Bölge Milletvekili adayı Nuri Elibol’un verdiği öğle yemeğine Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, eski Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, AK Parti Ankara Milletvekili adayı Mücahit Arslan, AK Parti Ankara İl Başkanı Nedim Yamalı ve gazetelerin Ankara temsilcileri katıldı. TGRT Haber ve İHA Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın da aralarında bulunduğu gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandıran Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’yi sözde Ermeni soykırımını tanımaya çağıran tasarıyı kabul etmesini sert bir dille eleştirdi. Son dönemlerde Türkiye aleyhine ciddi bir negatif propaganda olduğunu dile getiren Akdoğan, “Türkiye’nin imajı ile ilgili de ciddi lobi çalışması var. Farklı sebeplerle farklı ülkelerin bu kampanyaya katıldığını görüyoruz. Son karar bunun tezahürü ama kıymeti harbiyesi yok. AB ile ilişkileri Parlamento’nun aldığı karara endekslemek de doğru olmaz” dedi.
“YAPTIKLARI GOYGOYCULUK”
Akdoğan, AP’nin tarihi bir kurum olmadığını belirterek, “Eğer bir gücü varsa, dünyanın önünde çok ciddi problemler var. O konularda bir karar alsın. Mısır’daki darbeye darbe diyemediler. Suriye’de yüz binlerce insan hayatını kaybetti, sessiz kaldılar. AP son derece pasif, dirayetsiz bir yapıya doğru sürükleniyor. Böyle olduğu halde, tarihi bir olay üzerine hüküm vermeye kalkışıyorlar. Bu doğru bir tavır değil, kabul edilebilir bir tavır değil. Yaptıkları goygoyculuk. Bir takım lobilerin etkisi altına girerek böyle kararlar aldılar. Türkiye AB ilişkileri köklü ve ciddi ilişkilerdir, bu ilişkileri ucuz hesaplara kurban etmemek lazım” diye konuştu.
“BU DÜZEYDE BİR CEHALET GÖRMEDİK”
Akdoğan, “AP bizden açık olan arşivleri açmamızı istiyor, Ermenistan’daki Taşnak Arşivi ise kapalı ama Taşnak Arşivi’nin açılmasını talep ettikleri yok. Bu durumu nasıl karşılıyorsunuz?” şeklindeki soruya ise şu karşılığı verdi:
“Büyük bir cehalet örneği. Tarihi safsatalar üzerinden bir şeyler yapıyorlar. Bu düzeyde bir cehalet görmedik. Bizim Ermenistan’a yaptığımız çağrı belli, Ermenistan hangi adımları attı, Meclis’e sevk edebildi mi, edemedi? Herkes geri adımlar atarken, Türkiye ileri adımlar attı. Arşivler burada. AP üyeleri toplansın gelsin, isterlerse turistik gezi olarak da planlayabilirler. Arşivlerimiz zaten açık. Biz kendimizden eminiz. Tarih arşivi demek köklü bir medeniyete sahip olmak demektir. Onların köklü bir medeniyeti olmayabilir tabi. O kadar derinlikli bir arşivleri olmayabilir.”
“BU TÜR ADIMLAR KİN VE NEFRETİ ORTAYA ÇIKARTIR”
Mısır’daki idamların sorulması üzerine ise Başbakan Yardımcısı Akdoğan, “Bu konuda bizden başka tavır alan olmadı. Türkiye’nin ahlaki duruşu bellidir. Tavrı bellidir. Yaşananları defalarca kınadık. Bunu devam ettiren bu tür işler, sorunu daha da derinleştirir. İleriye doğru etki altına alır, zehirlemeye başlar. Bunları geride bırakmak lazım. Bu tür adımlar kin ve nefreti ortaya çıkartır” ifadelerini kullandı.
“ADAMLAR AÇLIKTAN ÖLÜYOR ORADA”
“Papa ve AP’nin sözde Ermeni soykırım ile ilgili tavırlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Eş zamanlı işler oluyor, bu konuda ne diyeceksiniz?” şeklindeki soru üzerine Başbakan Yardımcısı Akdoğan, şu yanıtı verdi:
“Çok dramatik, yüzüncü yıl dolayısıyla uluslararası zeminde çok ciddi hazırlıklar yapıldığı anlaşılıyor. Ama AP’nin ve diğer çevrelerin buralardan bekledikleri olumsuzluğu üretebileceklerini sanmıyorum. Kin ve nefret üzerine geleceği inşa edemeyiz. Adamlar açlıktan ölüyor orada, diaspora bırakmıyor ki ilişki geliştirelim. Papa geri adım attı, muhtemelen geri adım atmaları da eş zamanlı olur AP ile.”
“ERMENİSTAN’LA, DİASPORA İLE UĞRAŞACAK DEĞİLİZ, TARİHE TAKILIP KALMAYALIM”
Türkiye’nin soykırım iddialarına karşı ciddi çalışmalar yürüttüğünü belirten Akdoğan, “Bizim çalışmalarımız var, önümüzdeki hafta yapılacak tören gibi. İçerideki kampanyamız pozitif kampanyadır. Diğerini aşağıya çekmeye dönük değil. Önümüzdeki haftaki tören de negatif bakış açısına dayalı değil. Biz doğru bildiğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Ermenistan’la, diaspora ile uğraşacak değiliz. Tarihe takılıp kalmayalım, komşuyuz ileriye doğru bakmamız lazım. Kin ve nefretle yeni nesiller büyürse bu sorun nasıl çözülecek?” şeklinde konuştu.
“GÖZ ARDI ETME SÖZ KONUSU DEĞİL”
AK Parti’nin seçim beyannamesinde “çözüm süreci”ne vurgu yapılmadığına ilişkin eleştirilerin doğruyu yansıtmadığını belirten Akdoğan, “Temel felsefe ortada. Bundan sonra olabilecekler bağlamında bütün perspektif ortaya konulmuş durumda. Çözüm sürecinde kararlılık belli. Göz ardı etme söz konusu değil. İşin felsefesi var zaten içinde” dedi.
“YEMEK TARİFİ GİBİ BÜTÜN HER ŞEY OLACAK DEĞİL”
Akdoğan, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı vurgusu da eleştirildi” şeklindeki hatırlatma üzerine ise şunları söyledi:
“Yok, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı var, yok çözüm süreci ibaresi yok, yok Türklük çıkarıldı yok şöyle oldu, böyle oldu. Yemek tarifi gibi bütün her şey olacak değil. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının çerçevesi bellidir; Hak ve adalete dayalı, fırsat eşitliğine dayalı bir vatandaşlık. Daha önce 2023 vizyon belgesi açıklandı. Şimdi sözleşme, bu neye tekabül edecek. Bunun tezahürleri ne olacak. Anayasa bağlamında çalışılacak. 13 yıldır iktidarda olan bir partinin böyle bir muhtevayla bağlayıcı bir çerçeveyle ortaya çıkması. Bu çok değerli bir şey. Muhalefet partileri bunu yapamıyor, sen 13 yıldır iktidardasın ve bunu yapabiliyorsun. Bu çok önemli. ‘Ben iki maaş vereceğim, üç fazlasını vereceğim’ basitliğine sapmadık hiç.”
Akdoğan, Abdullah Öcalan’ın kongre çağrısı ve seçimlere ilişkin bir soru üzerine de, “Seçime endekslenerek yürüyecek bir süreç yok. Öcalan’ın yaptığı kongre çağrısı filan, bunun seçimden önce olmayacağı anlaşılıyor. PKK’nın kongre toplaması, silah bırakması, bir iki ay içinde olacak gibi görünmüyor” yanıtını verdi.
“BDP’NİN YAPTIĞI SAHTEKARLIKTIR”
Akdoğan, Ağrı’daki PKK provokasyonu ve terörü hakkında ise, “Ağrı’daki terör hepimizin eleştirmesi gereken bir durumdur. Teröristle buluşma töreni yapıyorsun. Silahın gölgesinde seçime girmek demokrasiye inanmamak demektir. Ağrı’dan oy aldın diyelim, buna şaibe karışır. Bu HDP’nin oylarına şaibe düşürecek bir durumdur. İllegalitedir. Silahlı adamların orada dolaşması, HDP’yi ‘örgüt partisi’ durumuna düşürür. İmaj yerle bir olur. Bu kendi aleyhlerine olur. Demokrasi ile terör, biri beyaz, diğeri siyah. Bir gri alan oluşturmak istiyorlar. Adamların senin orada silahla dolaşacak ve devlet karışmayacak, devlet karışırsa provokasyon olacak. Senin o adamları dolaştırmandır provokasyon. Sen batıda barıştan bahsedeceksin, doğuda terörü kullanacaksın. Bu sahtekarlıktır. HDP’ye oy verme eğiliminde olan vatandaş bunu nasıl karşılayacak? Oradaki olaya çiçek çocuk muamelesi yapılabilir mi?” dedi.
“İÇE DÖNÜK POLEMİKLER YAPMIYORUM”
Akdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün AK Parti’nin 7 Haziran’dan iktidar olarak çıkacağı ama muhalefetin güç kazanacağına ilişkin değerlendirmelerine ilişkin soruya da, “İçe dönük polemikler yapmıyorum bunun da fayda getireceğine inanmıyorum. Abdullah Bey’in değerlendirmeleri hakkında bir şey söylemem” karşılığını verdi.
“SOYKIRIMI ERMENİLER YAPTI, 521 BİN MASUM İNSANIMIZI KATLETTİLER”
Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti adayı Emrullah İşler de, AP’nin Türkiye’yi “soykırımı kabul etmeye” ve “arşivlerini açmaya” çağırmasını değerlendirdi. Kendisinin bu konuyu ciddi şekilde araştırdığını ifade eden İşler, “Osmanlı daha yıkılmadan bile o zaman Ermeniler soykırım yapıldı iddialarını ortaya atıyorlardı. Osmanlı yıkılmadan dahi iddiayı reddettiğini açıklıyor ve her türlü ilmi araştırmaya açık olduğunu açıklıyordu. Önce 20 bin Ermeni dediler, rakam 1.5 milyona kadar geldi, 600 bin rakamı telaffuz edildi. Halbuki, Ermeni nüfusu, tüm Ermeniler 1 milyon 300 bin. Buradan 1.5 milyonluk bir soykırım çıkarılması niyeti ortaya koyuyor. Bu konuda bizim arşivlerimiz açıktır. Devlet arşivlerinin belgeleri gerçekleri açıkça ortaya koymaktadır. Ermeni çetelerine dair bütün belgeler vardır. Ermeniler’in katlettiği masum insan sayısı 521 bindir. Eğer gerçekten soykırım varsa, o soykırımı planlı bir şekilde Ermeniler yapmıştır. Arşivlerin açılmasına neden razı olmadılar? Açsınlar, ‘Biz sonuca razıyız’ diyoruz. Papa belli baskılar altında o açıklamayı yaptı. Üstüne bir de parlamentolara tarih yazdırmaya çalışıyorlar. Ben bunun çıkmaz sokak olduğunu düşünüyorum” dedi.
AK Parti Ankara 2. Bölge Milletvekili adayı Nuri Elibol ise, AK Parti olarak pozitif siyasi kampanyaları yaptıklarını belirterek, “Olması gerekenleri, doğru bildiklerimizi anlatıyoruz. 7 Haziran’a kadar çok yoğun bir kampanya dönemi bizleri bekliyor. Ankara milletvekili adayları olarak bu demokrasi şölenine hazırız” diye konuştu.